Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.
Poliamori, bireylerin birden çok sevgiliye sahip olabildikleri, söz konusu ilişkiye dahil olan herkesin bu durumun bilincinde olup bunu onayladığı, monogaminin (tekeşliliğin) ya da monamorinin tersi niteliğinde, insanlar arası ilişki türü.
Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.
Güzel sanatlar, güzellik ve zevkle ilgilenen sanatlar için kullanılan bir ifadedir.
Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.
Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.
Mimik, bir duygu ve düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılmasıdır. Mimikler, bir duyguyu veya düşünceyi anlatmak ve duyguları pekiştirmek için kullanılmaktadır. Mimik ve jestlerin kullanılmasıyla yapılan sanata "Pandomim", mimik ve jestlerle yapılan iletişime de "Beden dili" veya "Vücut dili" adı verilmektedir.
Ba Duan Jin, Baduanjin Çigong. Türkçe düz çevirisi "Sekiz Nakış Çigong'u" dur.
Pandomim, pantomim, sözsüz oyun ya da mim sanatı, en basit anlatımıyla sözsüz tiyatro oyunudur. Gösteri sanatının dallarından biridir. İngiliz pandomimi (panto) ile karışmaması için kısaca "mim" olarak ifade edilir.
İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.
ASIMO Honda Motor tarafından tasarlanmış ve üretilmiş insansı robottur. 130 santimetre yüksekliğinde 54 kilogram ağırlığında olan robot, sırt çantası giymekte olan bir astronot görünümündedir ve iki ayak üstünde saatte 6 kilometreye varan bir hızda yürüyebilme ve koşabilme yetisinde sahiptir. ASIMO, Honda'nın Araştırma ve Geliştirme Merkezi tarafından Japonya'da üretilmiştir. 1986 yılında Honda tarafından başlatılan insansı robot serisinin 11. parçasıdır.
Mikro ifadeler insanların, yaşadıkları bir hissi veya düşünceyi bastırmak veya gizlemek isterken yaptıkları ani ve istem dışı yüz hareketleridir. Genellikle bir kazanım veya yitirim söz konusu olan gergin durumlarda ortaya çıkarlar. Normal yüz ifadeleri gibi taklit edilmeleri ve gizlenmeleri neredeyse imkânsızdır fakat çok kısa sürede olup bittikleri veya bir başka yüz ifadesinin altında anlık olarak ortaya çıktıkları için gözleri eğitilmemiş veya doğal yeteneği olmayan kişilerin dahi bunları yakalaması zordur. Mikro ifadeler temelde 6 evrensel hissi dışa vururlar: iğrenme, kızgınlık, korku, üzüntü, mutluluk, şaşkınlık. Bir mikro-ifade saniyenin 1/15'i ile 1/25'i arasındaki hızlarda gerçekleşirler.
Düşünme, sistematik ya da rastlantısal olarak düşünce (fikir) üretimi ile sonuçlanan, bir sonuca varmak maksadıyla bilgileri çok yönlü değerlendirmeyi içeren zihinsel bir süreç ve aynı zamanda herhangi bir şeyler arasında bağ kurma eylemidir. Düşünme sırasında insan beyninin değişik bölgelerinde meydana gelen değişikliklerin aygıtlar yardımıyla gözlenmesine ve beynin anatomik yapısının ayrıntıları ile bilinmesine karşın, düşünmenin fizyolojik bir süreç olarak ayrıntılı betimlemesini yapmak henüz mümkün olmamıştır. Psikolojik açıdan düşünme daha çok algı ve anlakla (zekayla) ilintilendirilmekte, problem çözme ve karar verme bağlamında ele alınmaktadır. Düşünme her türden akıl yürütmenin yanı sıra, sezme veya düş kurma şeklinde de tezahür edebilmektedir.
Sosyal ağ kavramını ilk kez 1954 yılında Barnes, kişinin çevredeki diğer insanlarla olan ilişkilerini tanımlamak amacıyla kullanmıştır. İnternet ortamında, kullanıcıların kendilerini tanımlayarak her kültürden farklı kullanıcı ile iletişime geçtiği, bunun yanında normal sosyal yaşamda kullanılan jest ve mimik hareketlerini simgeleyen sembollerle duygu ve düşüncelerini sanal olarak ifade ettiği, bu şekilde sosyal iletişim kurduğu ortamlar “sosyal ağ” olarak tanımlanmaktadır. Bugün sosyal ağlar dediğimizde en büyük örnek olarak karşımıza Facebook, Instagram, Twitter ve LinkedIN gibi web siteleri çıkmaktadır.
Mesaj ya da ileti, alıcıların bazılarına alıcı veya grup tarafından tüketilmek üzere kaynak tarafından tasarlanan bir iletişim ayrık birimidir. Bir mesaj kurye, telgraf, güvercini ve elektronik otobüs dahil olmak üzere çeşitli yollarla, tarafından teslim edilebilir. Terim başlangıçta Kısa Mesaj Servisi (SMS) kullanılarak gönderilen mesajlara atıfta bulunuyordu. Multimedya Mesajlaşma Hizmeti (MMS) ve Zengin İletişim Hizmetlerini (RCS) kullanan multimedya mesajlarını içerecek şekilde alfasayısal metnin ötesine geçmiştir.
Uygulamalı dilbilim, genel dilbilimin bir alanıdır. Dil öğrenimi araştırmaları, dil betimlemesi, ayrıca dilbilimsel görüş altında doğa bilimleri, kültür bilimi, bilgi bilimi, hukuk ve ruhbilimdeki sorunlarla disiplinlerarası olarak ilgilenmektedir. Diğer alanlardaki dille ilgili problemlerin çözümlenmesinde dilbilimsel teori, metot ve bilgilerin kullanımı da bu alanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırma nesnesi olarak dille ilgili çok farklı görüşler ile farklı yaklaşımlar ve dilbilimin başka bilimlerden yararlanma özelliğinden dolayı genel dilbilim ve uygulamalı dilbilim arasında genel belirlenmiş bir sınırlama yoktur. "Uygulamalı dilbilim" kavramı altında ne anlaşıldığı tam olarak net değildir. Bir taraftan gerçek uygulamalı dilleri araştıran bir alt alan olarak anlaşılırken, diğer taraftan uygulama sonunda elde edilen araştırma sonuçlarının kullanılmasıyla ilgili bir alt alan olarak anlaşılmaktadır. Genel/teorik ve uygulamalı dilbilim arasındaki bu özel durum sorun yaratmaktadır. İngiliz dili ile ilgili bilimsel alanda "applied linguistics" mi yoksa "linguistics applied" kavramının kullanılacağı konusundaki adlandırma karşıtlığı tartışılmaktadır.
Beden dili veya vücut dili, bir sözsüz iletişim biçimidir. Beden dili insanın bedeni vasıtasıyla hislerini, fikirlerini karşı tarafa doğru ve anlaşılır bir şekilde iletmesidir.
İletişim modelleri, iletişim sürecinin basitleştirilmiş temsilleridir. Çoğu model hem sözlü hem de sözsüz iletişimi tanımlamaya çalışır ve genellikle bunları bir mesaj alışverişi olarak görür. İşlevleri, karmaşık iletişim sürecine ilişkin genel bir bakış sunmaktır. Bu, araştırmacıların hipotezler oluşturmasına, iletişimle ilgili kavramları gerçek dünyadaki durumlara uygulamasına ve öngörülerini test etmesine yardımcı olur. Kullanışlı olmalarına rağmen birçok model, temel unsurları göz ardı ettiklerinden dolayı çok basit oldukları iddiasıyla eleştirilmektedir. Farklı bileşenler ve bunların etkileşimleri genellikle bir diyagram şeklinde sunulur. Bazı temel bileşenler ve etkileşimler modellerin çoğunda sıklıkla kullanılmaktadır. Bunlar arasında bir göndericinin bilgiyi bir mesaj şeklinde kodlaması ve bir kanal aracılığıyla bir alıcıya göndermesi fikri yer almaktadır. Alıcı, ilk fikri anlamak için mesajın kodunu çözmeli ve bir tür geri bildirim sağlamalıdır. Her iki durumda da gürültü araya girebilir ve mesajı bozabilir.
Erişilebilirlik, engellilerin fiziksel, zihinsel veya duygusal engelleri aşarak toplumun çeşitli alanlarına ve kaynaklarına kolayca erişebilme ve bu alanlardan yararlanabilme hakkıdır. Erişilebilirlik, engel durumlarına bakılmaksızın her bireye eşit fırsatlar ve katılım sağlama amacını taşır.