İçeriğe atla

Sözdizim

Sözdizim,[1] söz dizimi ya da Fransızcadan ödünçleme biçimiyle sentaks, doğal dillerdeki cümle kurma ilke ve kurallarını inceleyen ve bu dildeki cümlelerin esnekliğini inceleyen dilbilim dalıdır.
Eski Yunanca "birlikte düzenleme, dizme" anlamına gelen sentaks terimi dilbilimde, doğal dillerde nasıl cümle oluşturulacağına dair bir kurallar ve prensipler çalışmasıdır. Bir bilim dalına ait olmasına ek olarak “Modern İrlandacanın Sözdizimi"nde olduğu gibi, sözdizim terimi herhangi bireysel bir dilin cümle yapısına hâkim olan kurallara ve prensiplere de doğrudan ilgili olarak da kullanılır. Sözdizim, dilin yatay, yani satır şeklinde dizilen bir sistem olduğunu gösterir. Bu diziliş, sesten, morfemlere, morfemlerden daha büyük öbeklere dilin her seviyesinde mevcuttur. Sözdizimin yalnız cümle seviyesini gösteren bir terim olarak kullanılması doğru ama eksik bir kullanımdır.

Sözdizimle ilgili olarak modern araştırmalar dilleri bu tür kurallara göre tanımlamaya çalışırlar. Bu bilimin çatısı altındaki çoğu uzman bütün doğal dillere uygulanacak genel bir kural bulmaya çalışmaktadırlar. Sözdizim terimi ayrıca mantık gibi matematiksel sistemlere, yapay biçimli dillere ve bilgisayar programlama dillerinin yapısına hâkim olan kuralları tanımlamada da kullanılır.

Kökeni

Türkçe "sözdizim" sözcüğü dildeki sözlerin dizilimini inceleyen bilim dalı olduğundan gelir. Türkçeye "sentaks" sözcüğü Fransızca "syntaxe" sözcüğünden geçmiştir. syntact- sözdizim demektir. Ayrıca Fransızcaya bu sözcük aynı anlamdaki Eski Yunanca syntáksis (συντάξις) sözcüğünden geçmiştir. Bu sözcük "syn+" öneki ile tássō eyleminin birleşiminden oluşmuştur. tag- τάσσω, ταγ- Grekçe düzenlemek, dizmek anlamına gelir.[2]

Tarihi dönemler

Dilbilgisi üzerine yapılan çalışmalar modern sözdizim ortaya çıkmadan çok önceleri yazılmıştı, Pānini’nin Aṣṭādhyāyī’sinden modern sözdizimsel kuramların kapsamlılığına yaklaşımda bulunan modern öncesi çalışmalara bir örnek olarak sıklıkla bahsedilmektedir. Batıda sonraları geleneksel dilbilim olarak bilinen düşünce okulu Dionysius Thrax’in çalışmalarıyla başlar.

Yüzyıllar boyunca sözdizim üzerindeki çalışmalara ilk olarak 1660 yılında Antoine Arnauld tarafından aynı başlık altındaki bir kitapta yayınlanan grammaire générale olarak bilinen bir sistem egemen olmuştur. Bu sistem temel öncülünü dilin düşünce sürecinin doğrudan bir yansıması ve bundan dolayı bir düşünceyi en doğal şekilde tek bir yoldan ifade etme varsayımından almaktaydı. Bu yol tesadüfen tam olarak Fransızcada ifade edilen yoldu.

Bununla birlikte 19. yüzyılda tarihi-kıyaslamalı dilbilimin gelişmesiyle birlikte dilbilimciler insanların dillerinin büsbütün ayrıldığını fark ettiler ve dil ile mantık arasındaki ilişkiler hakkındaki önemli varsayımları sorguladılar. Düşünceyi en doğal haliyle ifade etmek için böyle bir şeyin olmadığı ortaya çıktı ve mantık dilin yapısı üzerindeki çalışmalarda artık güvenilir bir temel olmaktan çıktı.

Port-Royal dilbilgisi mantık üzerine yapılan sözdizim çalışmasını şekillendirdi (dahası Port-Royal Mantığı’nın temel bölümleri Grammaire générale’den kopyalandı ya da alındı). Sözdizimsel sınıflamalar mantıksal olanlarla tanımlandı ve bütün cümleler “Özne – Bağlaç – Yüklem” yapısına göre analiz edildi. Başlangıçta bu yöntem Franz Bopp gibi bazı ilk karşılaştırmacı dilbilimciler tarafından benimsendi.

Kuramsal dilbilim içinde sözdizimin ana rolü dilbilimcilerin düşündükleri kadarıyla “söz dizimsel kuramlar çağı” olarak adlandırılabilecek olan ancak 20. yüzyılda açığa kavuşmuştur. Son iki yüzyıldaki sözdizimin tarihinin önemli ve ayrıntılı bir araştırması için Graffi (2001)’nin çalışmasına bakınız.

Çağdaş kuramlar

Sözdizim konusunda birçok kuramsal yaklaşım vardır. Çoğu dilbilimci (örn. Noam Chomsky) sözdizimi insan aklında şekillenen bir dilbilim çalışması olarak kabul ettiklerinden, sözdizimi biyolojinin bir dalı olarak görürler. Diğerleri (örn. Gerald Gazdar) sözdizimi soyut bir biçimsel sistem çalışması olarak düşündüklerinden sözdizimi daha Platonist bir açıdan ele alırlar. Ama diğerleri (örn. Joseph Greenberg) diller üzerine daha geniş genellemelere ulaşmak için dilbilgisini taksonomal bir araç olarak kabul etmektedirler. Bu bilime olan ana yaklaşımların bazıları aşağıda listelenmiştir.

Üretici dilbilgisi

Üretici dilbilgisi kuramına göre dil, insan aklının yapısıdır. Üretici dilgisinin amacı bu iç dilin tam bir şeklini oluşturmaktır (i-language (iç dil) olarak da bilinir). Bu model insanlığın bütün dillerini tanımlamak için ve verilen herhangi bir telaffuzun dilbilgisel olarak öngörülmesi için kullanılabilmekteydi (bu şu demektir; telaffuzun, bir dili anadili olarak konuşan bir konuşmacının kulağına doğru tınıyı verip veremeyeceğini öngörmek). Dile olan bu yaklaşıma Noam Chomsky öncülük etmiştir. Çoğu genelleyici kuramlar (hepsi olmamasına rağmen) sözdizimi cümlelerin öğe yapısına temellendiği varsayımında bulunurlar. Üretici Dilbilgisi, iletişimci işlevlerinden çok öncelikle cümle biçimine odaklanan kuramlar arasındadır.

Dilbilimin çoğu genelleyici kuramları arasında, Chomsky kuramları:

  • Dönüşümcü Dilbilgisi (Transformational Grammar) (TG) (Üretici sözdizimin özgün kuramı,1957 yılında Söz Dizimsel Yapılar’da Chomsky tarafından düzenlenmiştir)
  • Yönetim ve Bağlama Kuramı (Government and Binding Theory) (GB) (çoğu 1970’lerde ve 1980’lerde Chomsky tarafından geliştirilen TG geleneğinde gözden geçirilmiştir)
  • Yetinmeci Çizgi (The Minimalist Program) (MP) (Chomsky tarafından 1995’te yayınlanan GB’nin gözden geçirilmiş sürümüdür.)

Çıkış noktalarını genelleyici paradigmada bulan diğer kuramlar:

  • Üretici anlambilim (Generative Semantics)
  • Bağıntı dilbilgisi (Relational Grammar) (RG)
  • Genelleştirilmiş öbek yapı dilbilgisi (Generalized Phrase Structure Grammar) (GPSG; şimdilerde neredeyse çağdışı)
  • Baş yönelimli öbek yapı dilbilgisi (Head-driven Phrase Structure Grammar) (HPSG)
  • Sözlüksel-işlevsel dilbilgisi (Lexical-functional grammar) (LFG)

Ulamsal dilbilgisi

Kategorik dilbilgisi sözdizimsel yapıyı dilbilgisi kurallara göre tamamlamayıp kendi içlerindeki söz dizimsel kategori özelliklerine göre tamamlayan bir yaklaşımdır. Örneğin cümleleri bir isim dizisi (Noun Phrase(NP)) ve bir fiil dizisinin (Verb Phrase(VP)) oluşturduğu bir kural tarafından meydana getirilmiş olarak değerlendirmekten ziyade, kategorik dilbilgisinde, bu tür prensipler ana kelimenin kendi kategorisi içine sokulmaktadır. Bundan dolayı geçişsiz bir fiil için sözdizimi kategorisi; fiilin giriş olarak bir isim dizisine (İD) gereksinim duyan ve çıkış olarak cümle seviyesinde bir yapı ortaya çıkaran bir işlevci olarak hareket ettiği gerçeğini ortaya koyan karmaşık bir formüldür. Bu karmaşık kategori F yerine (İD/Ö) olarak gösterilmektedir. İD/Ö; “bir İD (soldaki element) için sol tarafı araştıran ve sonuç olarak bir cümle ortaya çıkaran (sağdaki element) bir kategori” olarak okunur. Geçişli bir fiilin kategorisi bir cümle oluşturmak için iki İD (bir özne bir nesne olmak üzere)’ye gereksinim duyan bir element olarak tanımlanır. Bu (İD/(İD/Ö)) olarak gösterilir ve “bir İD (nesne) için sağ tarafı araştıran ve (İD/Ö) olan (FD’ye eşit olarak) bir fonksiyon oluşturan sonuçta İD için sol tarafı araştıran ve bir cümle oluşturan bir kategori” anlamına gelir. Üçlü olarak yan yana bitişen dilbilgisi (Tree-adjoining grammar) üç yapıyı bölüm bölüm kategoriye ekleyen kategorik bir dilbilgisidir.

Bağımlı dilbilgisi

Bağlayıcı dilbilgisi, içerisinde yapının biçimleyici bir yapıya temelleniyor olmaktan ziyade bir kelime (ana kelime) ve onun alt kolları arasındaki ilişkiler (dilbilgisel ilişkiler gibi) tarafından belirlendiği farklı bir yaklaşım tipidir. Örneğin, sözdizimsel yapı dizilere göre ilişkileri tanımlamaktan öte belli bir ismin özne ya da fiilin bir uzantısı olup olmamasına göre tanımlanır. Bağlayıcı – temellere göre bazı sözdizimi kuramları:

  • Cebirsel sözdizimi
  • Kelime dilbilgisi (grameri)
  • Uygulayıcı dilbilgisi

Stokastik/varsayımcı dilbilgileri/ağ kuramları

Sözdizimine olan kuramsal yaklaşımlar Stokastik dilbilgileri olarak bilinen varsayımcı kuramlar üzerine temellenmektedir. Böyle bir yaklaşımın yaygın bir uygulaması sinirsel ağ (neural network) ya da iletişimsellik (connectionism) anlamına gelir. Bu yaklaşım nezdinde temellenen bazı kuramlar:

  • Optimum kuramı
  • Stokastik metin-dışı dilbilgisi

İşlevsel dilbilgisi

İşlevselci bakış açıları, biçime odaklanmalarına rağmen, tümcenin işlevine temellenen açıklamalar tarafından kullanılırlar (örn. iletişimsel işlevi). Bazı tipik işlevselci kuramlara aşağıdakiler de dahildir:

  • İşlevsel dilbilgisi
  • Prag Dilbilim Çevresi
  • Sistematik işlevsel dilbilgisi
  • Bilişsel dilbilgisi
  • Oluşturucu dilbilgisi (CxC)
  • Rol ve kaynak dilbilgisi (RRG)
  • Aniden ortaya çıkan (İstemsiz) dilbilgisi

Notlar

1. Fortson IV, Benjamin W. (2004). Indo-European Language and Culture: An Introduction, Blackwell. p. 186. ISBN 1-4051-0315-9 (hb); 1-4051-0316-7 (pb). "[The Aṣṭādhyāyī] is a highly precise and thorough description of the structure of Sanskrit somewhat resembling modern generative grammar…[it] remained the most advanced linguistic analysis of any kind until the twentieth century.".

2. Arnauld, Antoine (1683). La logique 28 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (5th ed. ed.). Paris: G. Desprez. pp. 137, "Nous avons emprunté…ce que nous avons dit…d'un petit Livre…sous le titre de Grammaire générale.".

3. Ted Briscoe, 2 May 2001, Interview with Gerald Gazdar. Retrieved 2008-06-04.

4. Chomsky, Noam. 1957. Syntactic Structures. The Hague/Paris: Mouton, p. 15.

5. Chomsky, Noam (1981/1993). Lectures on Government and Binding: The Pisa Lectures. Mouton de Gruyter. 29 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

6. Chomsky, Noam (1995). The Minimalist Program. MIT Press. 6 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ İmer, Kâmile; Kocaman, Ahmet; Özsoy, Sumru (2011). Dilbilim sözlüğü. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. s. 230. ISBN 978-605-4238-53-8. 
  2. ^ Sevan Nişanyan, Sözlerin Soyağacı

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Noam Chomsky</span> Amerikalı filozof ve dil bilimci

Avram Noam Chomsky (,

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.

Edimbilim, edim bilimi veya pragmatik, işaretlerin kullanımı ve işaretler ile işaretlerin kullanıcıları arasındaki ilişkiyi inceler. Edimbilim, dilsel fiilleri ve dilin kullanımını araştıran dilbilimsel bir alandır. Sözdizim ve anlambilimin yanı sıra dilsel göstergelerin özellikleriyle uğraşan göstergebilimin alt alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dil felsefesi</span>

Dil felsefesi, analitik felsefede dilin doğası ve dili; dil kullanıcıları ve dünya arasındaki ilişkileri araştırır. Dil ile felsefe arasındaki ilişki temelde filozofların dili kullanarak felsefe yapmalarından kaynaklanmaktadır. Özelde ise bu araştırmalar anlamın doğası, kasıtlılık, referans, cümlelerin yapısı, kavramlar, öğrenme ve düşünce içerir; dil felsefesi başlığı altında dilin özü, anlamı, kökeni ve yapısı felsefî açıdan sorgulanmaktadır.

Türkçe dil bilgisi, Türkçeyi meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük hazinesi, anlam değişmeleri, tümce kuruluşu ve yapısı gibi ögeleri inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi bütünüdür.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Üretici dil bilgisi, kuramsal dil biliminde sözdizimle ilgili belirli bir yaklaşımı ifade etmektedir. Bir dilin üretici dil bilgisi, o dildeki dilbilgisel cümle oluşturacak kelimelerin kombinasyonlarını veren dizileri tahmin etmeye çalışır. Üretici dil bilgisi yaklaşımlarının çoğu, bir cümlenin biçim bilgisel yapısını tahmin etmeye odaklanır.

<span class="mw-page-title-main">Evrensel dilbilgisi</span>

Evrensel dilbilgisi kuramı Amerikalı dilbilimci ve filozof Noam Chomsky'ye atfedilen ve dilbilim çalışmalarını ilk ortaya atıldığı 1960'lardan bu yana ciddi biçimde etkilemiş bir kuramdır. En basit şekliyle ifade edilecek olursa evrensel dilbilgisi doğuştan getirilen ve bütün insan dillerinde ortak birtakım kuralların varlığını savunan bir kuramdır. Dolayısıyla evrensel dilbilgisi bütün özel dilbilgilerinin uyması gereken bir şema sağlar. Chomsky'ye göre evrensel dilbilgisi, hayvanların aksine insanın dil öğrenebilmesini sağlayan yetiyi açıklamak için öne sürülmüş ana kavramlardan biridir.

Bilişsel dilbilim, dili anlama, dil üretimi ve dil ediniminin bilişsel yönleriyle ilgilenen bir bilişsel bilim dalıdır. Bilişsel dilbilimin ana araştırma alanları arasında doğal dillerde kategorizasyon, sözdizimi ve anlambilim arasındaki arayüz, dilin deneyim ve algıdaki temeli ve dil ile düşünce arasındaki ilişki yer almaktadır. Dilin bilişle nasıl etkileşime girdiğini, dilin düşünceleri nasıl oluşturduğunu ve dilin zaman içindeki ortak zihniyetteki değişime paralel olarak evrimini açıklar.

Bilişsel dil bilgisi, Ronald Langacker tarafından geliştirilen ve dil bilgisi, anlambilim ve sözlükçenin ayrı süreçler olarak var olmadıklarını; aksine, bir süreklilik içinde var olduklarını varsaydığı dilde bilişsel bir yaklaşımdır. Dile dair bu yaklaşım, bilişsel dilbilimin ilk projelerinden birisidir. Bu yaklaşıma göre dil bilgisi, anlamdan bağımsız olarak çalışan bir biçimsel sistem değildir. Aksine, dil bilgisi kendi başına anlamlı ve anlambilimden ayrılmazdır.

Rol, theta rolü veya θ-rolü, üretici dilbilgisinde eylem tarafından ad öbeklerine yüklenen ve başın anlamsal içeriğiyle belirlenen anlambilimsel bir özelliktir. Örneğin, koymak fiili üç üye gerektirir:

Yönetim ve Bağlama bir sözdizim kuramı olup 1980'lerde esas olarak Noam Chomsky tarafından geliştirilen dönüşümsel dilbilgisi geleneğinde bir öbek yapılı dilbilgisidir. Bu kuram, önceki kuramların radikal olarak gözden geçirilmiş hâlidir ve daha sonra Yetinmeci Çizgi (1995) ve en sonuncusu Three Factors in Language Design (2005) olan önemli bazı makaleler adı altında gözden geçirilmiştir. Yönetim ve Bağlama kuramı üzerine Chomsky tarafından yazılmayan geniş bir literatür olmasına rağmen, Chomsky'nin makaleleri araştırma gündeminin belirlenmesinde temel oluşturmuştur.

Üretici dilbilgisinde durum kuramı, yönetim ve bağlama kuramının bir bölümünü tanımlar.

Dilbilgisi ve teorik dilbilimde, yönetim veya reksiyon bir kelime ve ona bağımlı olan diğer kelimeler arasındaki ilişkiyi ifade eder. En az üç farklı yönetim kavramı bulunur: geleneksel dilbilgisindeki durum yönetimi kavramı, bazı üretici sözdizimi modellerinde oldukça gelistirilmis yönetim kavramı ve bağımsal dilbilgisinde kapsamı çok daha geniş olan yönetim kavramı.

Sinirdilbilimsel yaklaşım, okullarda ikinci ya da yabancı dillerin (İD/YD) öğretiminde/edinilmesinde kullanılan, hem sözlü hem de yazılı iletişim kurma becerisine öncelik veren pedagojik bir yöntemdir. Kanada'da "Yoğun Fransızca" (YF) olarak da bilinmektedir.

Gülşat Aygen, Türkiye'de doğmuş bir dilbilimci, eğitimci, yazar, editör ve çevirmendir. Dr. Aygen'in araştırma gündemi, hem kuramsal hem de uygulamalı dilbilimi, biçim-sözdizimini, dil eğitimini ve ana dili Türkçe başta olmak üzere birçok Türk dilini kapsar. Halen Northern Illinois Üniversitesi'nde dilbilim alanında seçkin bir öğretim profesörüdür.

<span class="mw-page-title-main">Lucien Tesnière</span> Fransız dilbilimci (1893 – 1954)

Lucien Tesnière önde gelen ve etkili bir Fransız dilbilimciydi. 13 Mayıs 1893'te Mont-Saint-Aignan'da doğdu. Strasbourg Üniversitesi'nde kıdemli öğretim görevlisi (1924) ve daha sonra Montpellier Üniversitesi'nde profesör (1937) olarak Slav dilleri üzerine birçok makale ve kitap yayınladı. Bununla birlikte, dilbilim tarihindeki önemi, esas olarak, bağımsal dilbilgisi olarak bilinen doğal dillerin sözdizimine yönelik bir yaklaşım geliştirmesine dayanmaktadır. Teorisini 1959'da ölümünden sonra yayınlanan Éléments de syntaxe structuree adlı kitabında sundu. Kitapta, çeşitli dillerden birçok örnekle desteklenen sözdizimsel yapıların sofistike bir biçimlendirmesini öne sürmektedir. Tesnière, 6 Aralık 1954'te Montpellier'de öldü.

<span class="mw-page-title-main">Chomsky hiyerarşisi</span>

Biçimsel dil kuramı, bilgisayar bilimi ve dilbilimde Chomsky hiyerarşisi, biçimsel diller arasındaki ast-üst ilişkisini tanımlar. Biçimsel dilbilgisi (gramer) bir dilin alfabesinden seçilmiş harflerden oluşan sözcüklerin veya sözcükler seçilerek oluşturulmuş cümlelerin, dilin sözdizimine göre doğru olup olmadığını belirler. Dilbilimci Noam Chomsky, artan karmaşıklıkta 4 farklı biçimsel dilbilgisi sınıfının bulunduğunu kuramsal olarak açıklamıştır. Buna göre üst sınıflar, alt sınıfların özelliklerini taşıyan cümleler oluşturabilir.