Sözdebilim
Sözdebilim veya sahte bilim, bilimsel argümanlar kullanılarak ileri sürülen ancak bilimsel çalışmaların gerektirdiği materyal, yöntem, doğrulanabilirlik gibi standartları taşımayan veya yeterli bilimsel araştırma ile desteklenmeyen iddia, inanç, bilgi ve uygulamalar bütününe verilen addır. Sözde bilim genellikle belirsiz, çelişkili, eleştirilere yönelik aşırı tepki ve kişiselleştirmeler, destekleyici verilerin abartılması, sonuçlara yönelik doğrulanması olanaksız abartılı iddialar ile karakterize, kullanıcıları açısından da sosyal, maddi-manevi kazançlar sağladığı düşünülebilecek konular üzerinden yürütülür.
Bilgi birikimi ve yöntem disiplininin yeterli olmadığı dönemlerde doğa olgu ve olaylarına getirilen bazı yakıştırmalar, fantastik yorum ve yargılar, daha isabetli tanımlamalar karşısında “sahte bilim” konumuna düşmüşlerdir.
Stahl’ın yanma olayını açıklayan filojiston teorisi, oksitlenme etkenini dikkate almadığı için –Lavoisier oksijeni tanımladığında– çökmüştür. Genelde ilk yaklaşımlar, “kusurlu tanımlar” olabilmektedir ve “hayat örsü”nde işlevsellikleri sınanarak düzenlenir.
Bilim alanında gerçeği arama ereği iyi bir ölçüttür. Örneğin, gelecekte özel görelilik kuramının yanlışlığı ortaya çıkarsa bu kuram için “sözde bilim” denilemez; çıkar ereği yoktur; sonuç olarak “ilk yaklaşım” denilebilir. Çıkar ereği ve parlak sonuç “sözde bilim” sezgisine neden olmalıdır. ”Seçenekler arasında en az heyecan ve sevince neden olanı, gerçeğe yakın olandır” kanaati bilim kurmaylarının değerli bir deyimidir.[1]
Çıkar hedefli fakat bilim kılığında/kılıfında sunulan sözde bilimlerin (şifacılık, sihirbazlık vb.) birtakım ortak özellikleri:
- Yanlışlanabilirliği en alt düzeyde olması; sorgulanması zor ve ulaşılmaz olması.
- Hedef kitlenin algı düzeyinin olabildiğince üstünde olması.
- Seçilmiş bilimsel terimler (kuantum, nano teknoloji vb.) eşliğinde anlatılması.
- Argümanlarının dolaylı olması (diğer alanlardan destek ihtiyacı).
- Teknik açıklamadan daha çok muhatabın ihtiyacına yönelik yararın vurgulanması.
- Doğrudan basın/medya aracılığı ile sunulması.
Terimin doğuşu
Pseudoscience deyimi Eski Yunanca yanlış, sözde anlamına gelen ‘pseudo’ köküyle Latince bilgi veya bilgi alanı anlamına gelen scientia terimlerinin bir araya getirilmesiyle türetilmiştir. İlk kez 1843 yılında kullanılan sözcük, genellikle olumsuz bir bağlamda kullanılmakta, sunucuları tarafından bilim olarak nitelendiği halde bilim alanına girdiği düşünülmeyen şeylerle ilgili küçümseyici bir yan anlamı da içermektedir. Sözdebilim yapmakla eleştirilen kişiler, doğal olarak bu sınıflandırmayı kabul etmemektedirler.
Belirli bir bilgi, yöntem, araştırma ve uygulama alanının gerçekten bilimsel olup olmadığıyla ilgili standartlar araştırma alanına göre değişkenlik göstermekle birlikte, yeniden üretilebilirlik ve farklı özneler tarafından doğrulanabilirlik gibi temel ilkeler aynı kalmaya devam etmektedir. Bu ilkeler belirli bir olayla ilişkili varsayım veya kuramların başkaları aracılığıyla da geçerli ve güvenilir olup olmadığını sınamak için daha ileri araştırmalara olanak veren ölçülebilirlik veya yeniden üretilebilirliği sağlamaktadırlar. Bu ön koşullar bir araştırmaya doğrudan veya dolaylı olarak önyargıların hakim olmasını önlemektedir.
Sözdebilimin tespiti
Yaygın sözdebilimsel teoriler geçerli bilimlerden çok öykü-olgu temelli olmaya eğilim göstermektedirler. Bu iddialar dikkatli bir şekilde kullanılan bir metodolojiden çok gerçeğin araştırılmasında yaygın bilimsel yanlış anlamalarla desteklenir.
Bir alan, uygulama veya bilgi;
- Kendisini bilimsel olarak sunduğu ve
- Bilimsel araştırmanın kabul edilen normlarını karşılamakta ve daha önemlisi bilimsel metodun kullanılmasında başarısızlık gösterdiğinde sözdebilim olarak adlandırılır.
Sözdebilimi tanımlayan diğer niteliklerden bazıları:
- İddianın, yanlış veya ilgisiz olma durumu metodolojik araştırmalarla kanıtlansa bile bilimsel diye öne sürülmeye devam edilmesi,
- Teorinin öngördüğü sonuçların gösterilemeyişi,
- Kullanılan veri veya metodolojinin araştırılması isteklerine, bilginin gizli veya özel olduğu gerekçeleri ile karşı çıkılması,
- Bilim insanlarının bu konuyu bildikleri, ancak sonuçları halka açıklamadığı şeklinde komplo teorileri öne sürülmesi,
- Yanlış olduğu ispatlanmayan iddiaların zorunlu olarak doğru olduğu iddiası,
- Uygulanan işlemin tanımını yapmakta başarısızlık,
- İddia edilen sonuçları diğer araştırmacıların da yeniden üretebilmesi için gereken enformasyonun sağlanmasında başarısızlık,
- Deneysel sonuçların seçmeci kullanımı ve iddiayı desteklemeyen veya onunla çatışan verilerin göz ardı edilmesi, reddedilmesi, kenara konulması
Bilimsel eleştiri
Bilim kendi kendini düzelten (self-corrective) bir yapıya sahiptir. Bu sebeple herhangi bir bilimsel yayında yayınlanan bilimsel bir makale, aynı veya benzer alanlardaki bir başka bilim insanı tarafından yine bilimsel temellere dayalı olarak eleştirilebilir. Buna karşı makale yazarı bilim insanının göstereceği tutum bunun, kendisine yönelik kişisel bir saldırı olduğunu düşünmek değil eleştirileri mantık ve deneyler süzgecinde değerlendirerek varsa karşı argümanlarını ortaya koymak veya bulgularını yeniden gözden geçirmektir. Sözdebilime yönelik eleştirilerden biri sözdebilim taraftarlarının eleştirel düşünceleri kişisel saldırı olarak gördükleri, eleştiri sahibi bilim insanlarını statükonun destekleyicileri, yeni fikirlere düşman veya kendilerine yönelik bir komplo içinde olarak değerlendirdikleri, bilimin kendi bilgilerine nüfuz edebilecek yeterlilikte olabileceğini göz ardı etme eğiliminde oldukları buna karşılık eleştirileri sahiplerinin iddilarını mantıksal veya deneysel bir temelde değerlendirmedikleri yönündedir.
Klinik psikoloji
Nörolog ve klinik psikologlar psikoterapi ve popüler psikolojide sözdebilim olarak gördükleri şeylerin ve ayrıca sözdebilimsel terapi olarak kabul ettikleri Nörolinguistik Programlama, Rebirthing, Reparenting ve Primal Therapy'nin artışına dikkati çekmektedirler. Uzmanlar, bilimsel açılardan desteklenmemiş bu tip popüler veya halk psikolojisi tarafından kullanılan terapilerin toplumda insan zihni ve beyni hakkındaki yanlış kanaatleri yaygınlaştıracağını ve halkı gerçek terapilerden uzaklaştırarak, halk sağlığına zarar vermeye yol açacağını ifade etmektedirler.
Kavram etrafındaki tartışmalar
Önbilim (Protoscience) terimi bilimsel metotla yeterince test edilmemiş ancak mevcut bilimle tutarlı veya tutarsız olduğu durumlarda da bu tutarsızlğına dair akla uygun gerekçeler sunabilen hipotezleri tanımlamakta kullanılır. Terimin bir başka kullanım alanı da pratik bir bilgi alanında bilimsel bilgi alanına geçişi tasvir etmesidir. Sözdebilim ise tersine uygulamada veya prensipte test edilebilir olmayan veya testlerin aksini göstermesine karşın bilimsel olduğu savunulan bilgi tarzları için kullanılır.
Sözdebilim ile önbilim ve gerçek bilim arasında anlamlı sınırların olup olmadığı tartışmalıdır. Özellikle kültürel ve tarihi mesafelerin olduğu durumlarda (örneğin kimya ve simyada arasındaki ilişki) önbilimler yanlışlıkla sözdebilim olarak yorumlanabilmektedir.
Ayrıca bakınız
- Alternatif tıp
- Akıllı tasarım
- Analitik felsefe
- Apollo Ay inişi sahtekârlığı
- Astroloji
- Devridaim makinesi
- Çekim yasası
- Bilimsel ırkçılık
- Çöp bilim
- Ozon terapisi
- Parapsikoloji
- Şarlatanlık
- Tanımlanamayan Uçan Nesne
Dış bağlantılar
- Bilimsel metodoloji, sözdebilim örnekleri 15 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Barry L. Beyerstein - Distinguishing Science from Pseudoscience (İngilizce)
- The Anatomy of Pseudoscience (İngilizce)
Kaynakça
- ^ Ersan Ö. Gizem tutkusu korumasında Sahte Bilim, İnfo yay. İzmir 2008.