Rusya,
Moskova Knezliği ya da Moskova Dukalığı, Rusya toprakları içerisinde kurulmuş Moskova merkezli devlettir. Başlangıçta Altın Orda Devleti'ne bağlı olan Moskova Prensliği Vladimir-Suzdal Knezliği'nin halefi olup 1340-1547 yılları arasında hüküm sürmüştür. Çar III. İvan'ın reformları ile knezlik gelişmiş ve Rusya Çarlığı adını almıştır. Çar olarak bilinen ilk hükümdar IV. İvan olmuştur.
Doğu Slavları Eski Doğu Slavca kökenli Doğu Slav dillerini konuşan etnik gruplara verilen addır. 9. yüzyılda Kiev Knezliği’ni oluşturan Doğu Slavları günümüzdeki Ruslar, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar ve Rusinlerin ataları olarak kabul edilirler.
Kiev Knezliği veya Kiev Dükalığı, Vareg prensi Rurik tarafından kurulan Rurik Hanedanı'nın hükümdarlığı altında 9. yüzyılın sonlarından 13. yüzyılın ortalarına kadar varlığını sürdüren bugünkü Ukrayna topraklarında kurulan bir federasyondu. Bu devlet Belarus, Rusya ve Ukrayna'nın atası sayılır. Ukraynalılar Kiev Knezliğinin devamıdır ve Slavların ataları olarak bilinmektedir.
Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.
Antik Roma mimarisi, MÖ 1. ve MS 4. yüzyıllar arasında merkezi İtalya olmak üzere Roma İmparatorluğu'nun egemen olduğu Akdeniz havzası ve çevresini etkileyen bir mimaridir. Kökeni Etrüsk mimarisine dayanan bu mimari tür, MS 4. yüzyılda Hristiyanlığın resmen kabulü ile bir "Hristiyan mimarisi" halini almış, Roma İmparatoluğu'nun ikiye ayrılmasından sonra 15. yüzyıla kadar yaşayan Doğu Roma mimarisi ise Bizans mimarisi adı ile tanınmıştır.
Ukrayna tarihi, bugünkü Ukrayna topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.
Mimarlık tarihi farklı uygarlıklar, ülkeler ve zamanlardaki mimarlık tarihininin gelişimini inceler.
Bizans mimarisi, Bizans İmparatorluğu mimarisidir. İmparatorluk, Büyük Konstantin, Roma İmparatorluğu başkentini Roma'dan Byzantion'uma doğuya taşıdığı 330 yılından sonraki Roma İmparatorluğu'nun sanatsal ve kültürel varlığını adresler. Byzantion, "Yeni Roma", sonradan Konstantinopolis ismini almıştır, bugün İstanbul olarak adlandırılmaktadır. İmparatorluk, bir Milenyumdan fazla yaşamış, Avrupa'da Orta Çağ ve Rönesans mimarlığını etkin şekilde etkilemiş, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı mimarisini etkilemiştir.
Soğan kubbe, şekli bir soğanı andıran bir kubbedir. Bu kubbeler genellikle üzerine kuruldukları kubbe kasnağından çap olarak daha büyüktür ve boyları genellikle genişliklerini aşar. Bu soğan biçimli yapılar, bir noktaya doğru düzgünce sivrilmektedir. Rusya ve Ukrayna'daki kilise kubbeleri ve Bavyera, Almanya için baskın bir formdur. Avusturya, Çekya, Kuzeydoğu İtalya, Doğu Avrupa, Babür İmparatorluğu, Orta Doğu ve Orta Asya'da düzenli olarak inşa edilmiştir.
Yüksek teknoloji mimarisi, 1970'lerde ortaya çıkan ve yüksek teknoloji endüstrisi ve teknolojisinin unsurlarını bina tasarımına dahil eden Geç Modern mimari tarzıdır. Yüksek teknoloji mimarisi, teknoloji ve yapı malzemelerindeki yeni gelişmeleri kullanarak modernist tarzdan ortaya çıkmış olup bir binanın altta yatan yapısını ve işlevini iç ve dış boyunca iletmeye çalışan tasarım ve yapımdaki şeffaflığı vurgular. Yüksek teknolojili mimari, çelik, cam ve betonu kapsamlı bir şekilde kullanmaktadır, çünkü bu malzemeler stilin geliştiği sırada daha gelişmiş ve daha çeşitli formlarda mevcuttur.
Mağrip mimarisi ya da Moresk mimari; Endülüs, Fas ve Cezayir, Tunus ve Libya'nın olmak üzere Mağrip ülkeleri ve batı İslam dünyasında tarihsel olarak gelişen bir mimari tarzdır. Kuzey Afrika'daki Berberi kültüründen, İslam öncesi İberya'dan ve İslami Orta Doğu'daki sanatsal akımlardan etkileri harmanlayarak oluşan Mağrip mimarisi, nalkemer gibi özellikleri içeren bir tarz oluşturdu. Riad bahçeleri, ahşap, sıva ve çini işçiliğinde ayrıntılı geometrik ve arabesk motifler stilin diğer özellikleri arasında yer aldı. Bu sanatsal gelişimin başlıca merkezleri, Cordoba, Kayrevan, Fes, Marakeş, Sevilla, Granada ve Tilimsan gibi bölge tarihindeki imparatorlukların ve Müslüman devletlerin başkentlerini içeriyordu.
Orta Çağ'da mimari, mimarlıkla ilgili dini, medeni, askeri ve sivil binaları içermektedir. Stilleri Romanesk ve Gotik mimaridir. Hayatta kalan Orta Çağ mimarisinin çoğu kiliselerde ve kalelerde görülür.
İtalya, 1861 yılına kadar çeşitli küçük devletlere bölünmesi nedeniyle, döneme veya bölgeye göre basitçe sınıflandırılamayacak kadar geniş ve çeşitli bir mimari tarza sahiptir. Bu, mimari tasarımlarda oldukça çeşitli ve eklektik bir yelpaze yaratmıştır. İtalya, antik Roma döneminde su kemerleri, tapınaklar ve benzeri yapıların inşası, 14. yüzyılın sonlarından 16. yüzyıla kadar Rönesans mimari hareketinin kurulması; Neoklasik mimari gibi hareketlere ilham veren 17. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında başta Birleşik Krallık, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada soyluların kır evlerini inşa ettikleri tasarımları etkileyen bir inşaat tarzı olan Palladyanizm'in anavatanı olması gibi önemli mimari başarıları ile tanınır.
Bizans Uyanış çoğunlukla dini, kurumsal ve kamu binalarında görülen bir mimari uyanış hareketidir. Özellikle İstanbul ve Ravenna Eksarhlığı olmak üzere 5. ila 11. yüzyıllardan kalma Doğu ve Ortodoks Hristiyan mimarisiyle ilişkili Bizans stilinin unsurlarını içerir. Yeni Bizans mimarisi 1840'larda Batı Avrupa'da ortaya çıktı ve 19. yüzyılın son çeyreğinde Rusya İmparatorluğu'nda ve daha sonra Bulgaristan'da zirveye ulaştı. Yeni Bizans ekolü Yugoslavya'da I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arasında etkindi.
Belarus mimarisi, çeşitli tarihi dönemleri ve stilleri kapsar ve ülkenin karmaşık tarihini, coğrafyasını, dinini ve kimliğini yansıtır. Belarus'taki birkaç bina, kültürel miraslarının tanınması için UNESCO Dünya Mirası Alanları olarak belirlenmiş ve diğerleri geçici listeye yerleştirilmiştir.
Rus kültürü milletin tarihi, coğrafi konumu ve engin genişliği, dini ve sosyal gelenekleri ve Batı etkisi ile oluşturulmuştur. Rus yazarlar ve filozoflar Avrupa düşüncesinin gelişmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Ruslar ayrıca klasik müziği, baleyi, sporu, resmi, ve sinemayı da büyük ölçüde etkilemişlerdir. Rus ulusu ayrıca bilim ve teknolojiye ve uzay araştırmalarına öncü katkılarda bulunmuştur.
Yeni Rus mimarisi, 19. yüzyılın ikinci çeyreğinde ortaya çıkan ve Bizans unsurları ile Petro öncesi mimarinin eklektik bir karışımı olan Rus mimari hareketidir.
Japon Budist mimarisi, Çin'de doğan mimari tarzların yerel olarak geliştirilmiş çeşitlerinden oluşan, Japonya'daki Budist tapınaklarının mimarisidir.
Klasik mimarlık, genellikle klasik antik Yunan ve Roma mimarisinin ilkelerinden veya bazen daha spesifik olarak Romalı mimar Vitruvius'un De architectura eserinden az çok bilinçli bir şekilde türetilen mimariyi ifade eder. Karolenj Rönesansı'ndan beri farklı klasik mimari stilleri var olmuştur ve İtalyan Rönesansı'ndan beri belirgin bir şekilde var olmuştur. Klasik mimari stilleri büyük ölçüde değişebilse de, genel olarak hepsinin dekoratif ve yapıcı unsurların ortak bir "kelime dağarcığından" yararlandığı söylenebilir. Batı dünyasının çoğunda, farklı klasik mimari stilleri Rönesans'tan II. Dünya Savaşı'na kadar mimarlık tarihine hakim olmuştur. Klasik mimari birçok mimarı bilgilendirmeye devam etmektedir.