Alfabe veya abece, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. "Abece" kelimesi, Türkçedeki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli “Alphabet” kelimesinden Türkçeye geçen "alfabe" sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan "alfa" ile "beta"nın okunuşundan gelir.

Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Eski Türkçe (𐰆𐰺𐰴𐰣∶𐰖𐰔𐱃𐰞𐰺𐰃) olan, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile II. Köktürk Kağanlığı döneminde Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Birçok kişi ilk Türkçe yapıt olarak bilse de ilk Türkçe yapıt Çoyr Yazıtıdır. Orhun yazıtları Türkçenin tarihsel süreçteki gramer yapısı ve bu yapının değişimiyle ilgili bilgiler verdiği gibi Türklerin devlet anlayışı ile yönetimi, kültürel ögeleri, komşuları ile soydaşlarıyla olan ilişkileri ve sosyal yaşantısıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir.

Norveççe, Norveç'te konuşulan ve İskandinavca da denen Kuzey Cermen dil ailesine bağlı bir dildir. Norveççe, Danca ve İsveççe ile çok yakındır ve birini bilen bir kişi diğerlerini de anlayabilir. Özellikle bir Danimarkalı ve Norveçli birbirlerinin dillerini çok kolay okuyup anlayabilmektedir. Bunun temel nedeni ise iki dilin gramerinin tamamen aynı yapıda ve kalıpta olmasıdır.
Aramca veya Aramice, Sâmî (Semitik) dil ailesinin Kuzeybatı grubundan bir dil. Suriye ülkesinin eski adı olan Aram sözcüğüne izafeten adlandırılmıştır.

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir.

İzlandaca, Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.
Eski İngilizce şu anki İngiltere olan bölgenin belli bölümlerinde ve Güney İskoçya'da 5. yüzyılın ortalarından 12. yüzyılın ortalarına kadar konuşulmuş İngilizcenin eski şeklidir. Bu dil, Batı Cermen dillerinden birisiydi ve bu yüzden de Eski Frizce ve Eski Saksoncayla yakından ilgilidir. Ayrıca dil, Kuzey Cermen dil grubundan Eski Norsçanın da büyük etkisi altında kalmıştır.
Eski Türkçe, Türk yazı dilinin ilk dönemidir. Dönem Orhun Türkçesi ve Eski Uygur Türkçesi olmak üzere iki altdönemde incelenir. Orhun Türkçesinin kesin tarihlere dayandırılabilir ilk belgesi olan ve VIII. yüzyılın ortalarına tarihlenen Orhun Yazıtlarından Uygur Türkçesinin tarihe karıştığı XIII. yüzyıla değin sürer. Doğu Asya'dan Doğu Avrupa'ya dek önemli bir coğrafyada konuşulduğu anlaşılmaktadır. İlk dönemlerinde yabancı etkilerden epey uzak ve dönemin diğer dillerine göre oldukça yalın olduğu, Uygur çağında git gide zenginleştiği ve yabancı dillerden etkilendiği anlaşılmaktadır. Dil XIII. yüzyılda ölse de türlü Türk toplulukları tarafından yazı dili olarak kullanıldığı XVII. yüzyıla tarihlenen Altun Yaruk nüshasından anlaşılmaktadır.

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

Tonyukuk Yazıtları ya da uluslararası literatürdeki adıyla bulunduğu yere nisbetleBain Tsokto Yazıtları, Orhun Irmağı vadisinde 8. yüzyılda yazılıp dikilmiş olan Göktürk Yazıtlarından birisidir. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'un ilçesi Nalayh'ta Bayan Tsokto adlı yerde bulunmuştur.
GökTürkçe, Göktürk Türkçesi, Köktürk Türkçesi veya KökTürkçe, Türkçenin bilinen ve yazılı metinleri ele geçirilebilen en eski dönemine verilen isimdir. Eski Türkçe adlı dönemin ilk kısmını oluşturur. Devamında Eski Uygur dönemi yaşanmıştır.

Kırgız alfabesi, Kırgızcanın yazımı için kullanılan alfabedir. Günümüzdeki Kırgızca 2 alfabe ile yazılır, bunlar;
- Kiril alfabesi: Kırgızistan'da,
- Arap alfabesi: Çin'da yaşayan Kırgızlar tarafından kullanılır.
Artdamaksıl genizsil ünsüz sürekli, tonlu, art damak ünsüzüdür. IPA'da olarak ifade edilir. Genellikle <ñ> harfiyle gösterilir. Türkçede hâlâ yaşayan bir sestir ancak Türkiye Türkçesinde gösterimi yoktur. Kazak Türkçesi, Türkmen Türkçesi gibi çoğu Türk dilinde gösterilir. Kiril Abecesi kullanan Türk dillerinde n sesine karşılık gelen harfe kuyruk çizilmesi ile (Ң) gösterilir.
Norveç tarihi, bugünkü Norveç Krallığı topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

Runik Taşlar, runik tarzı yükseltilmiş taş yazıtı ama bu terim kayalar ve kaya üzerinde yazıtlar için de kullanılır. Bu gelenek 4. yüzyılda başlamış ve 12. yüzyılda da sürmüştür. En çok İskandinavya'da bulunur, ancak Viking Çağı'nda ziyaret ettikleri yerlere de dikilmiş taşlar vardır. Genellikle ölen erkekler için dikilmiş anıtlardır. Renkleri yıpranmış ve artık belli olmamasına rağmen, genellikle dikildikleri zaman parlak renkliydiler. Kelime olarak "büyülü taş" şeklinde anlamlandırılmaktadırlar.
Şor alfabeleri — Şor Türkçesinde yazı için kullanılan damgalar sistemleri. XX. yüzyıldan beri kullanılan Şor alfabesini 3 etapta ayırabiliriz
- 1929 yılına kadar — Kiril alfabesi
- 1929—1938 — Latin alfabesi
- 1938 sonrası — Kiril alfabesi
Türk yazı sistemleri Türk dilinin bütün tarihî ve çağdaş dönemlerinde kullanılmış olan alfabeleridir. Türklerin en geniş ölçüde kullandığı yazı sistemleri Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabesidir. Türk dilinin tarihi sürecinde ticari, kültürel, dinî vb. sebeplerle bu dilin yazımında Göktürk, Mani, Soğut (Sogd), Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani, Grek, Arap, Kiril, Latin asıllı alfabeler Türk diline çeşitli düzeyde uyarlanmış varyantlarıyla kullanılmıştır.
Yorçı Yazıtı ya da Çagan Obuga Yazıtı, 1998 yılında, Çin sınırları içerisinde bulunan İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nde Baotou Şehri'ne bağlı Darhan Moominggan yerleşim alanı Çagan Obuga Köyü, Holbugatu Hosigu mevkiinde bir çoban tarafından bulunmuş bir Göktürk yazıtıdır. Yazıtın bulunduğu bölgede yapılan araştırma ve incelemeler, buranın İkinci Göktürk Kağanlığı'nın önemli idari merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir. İkinci Göktürk Kağanlığı dönemine ait kağanlık sarayı kalıntıları, kurganlar, anıt mezarlar, heykeller ve Yorçı Yazıtı'nın üzerindeki damga ve tasvirler de bu görüşü desteklemektedir. Yazıt üzerinde ilk incelemeler 2004 yılında Baotou'daki yerel tarih araştırmacıları tarafından yapılmıştır.
Eski Türk Yazıtları, Turan Yazıtları - Tarih boyunca Türklerin yaşadığı yerlerde bulunmuş olan yazıtlardır. Yoğunluk olarak Moğolistan, Sibirya ve Orta Asya bölge ve ülkelerde bugüne kadar bulunmuş olan çok sayıda Türkçe yazıt kurgan (mezar) ve kaya taşlarından oluşmaktadır. Yazıtlar Turan Alfabesi, Orhun Alfabesi veya Runik alfabe diye bildiğimiz Türk diline has damgalar ile yazılmıştır.

Ayasofya'nın mermer korkuluklarında en az iki tane runik yazı bulunmaktadır. Bu yazılar Viking Çağı'nda Konstantinopolis'te bulunan Vareg Muhafızları'nın üyeleri tarafından kazınmış olabilir.