
Tevrat, İbrani Kutsal Kitabı'nın ilk beş kitabının, yani Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye kitaplarının derlemesidir.

Pesah, Fısıh veya Hamursuz Bayramı, bir Yahudi bayramı ve festivalidir. Mısır'da kölelikten kurtarılan Antik İsraillilerin göç hikâyesini anar. Pesah, Yahudi takvimindeki Nisan ayının 15. günü başlar, bu tarih Kuzey Yarım Küre’de bahara denk gelir ve bayram 7 veya 8 gün kutlanır. Yahudi bayramları arasında en çok kutlanan bayramlardan biridir.

Yom Kippur, Yahudiliğin en mukaddes bayramıdır. Var olan şahsi günahlar için Yahudiler tarafından oruç tutularak tövbeler edilir. Gregoryen takvimine göre hesaplandığında Eylül veya Ekim aylarının farklı günlerine denk gelir.

Roş Haşanah, Yahudiler tarafından kutlanan İbrani takviminin yeni yılıdır. Tanah'ta Yom Teruah olarak geçen bu günün manasal meali "haykırış (çoşku) ve devirme günü"dür.

Harun, Musa'nın ağabeyi olan Yahudi kâhin ve din büyüğü.

Yahudilik geleneğine göre Levi kabilesi İsrailoğullarından Levi'nin soyundan gelenlere denir. İsrailoğulları Yeşu önderliğinde Kenan topraklarına girdiği zaman Levi kabilesine yönetmesi için toprak verilmedi, onun yerine şehirler takdis edildi çünkü "onların mirası İsrail'in Tanrısı Rab'bin kendisidir". Levi kabilesinin diğer İsrail kabileleri adına yaptıkları dini ve bazı politik görevleri vardı bunun karşılığında ise kendilerine Maaser Rişon ya da Levi vergisi denen aşar vergisi ödeniyordu.
Kohen Yahudiler'de baba tarafından Tora'daki Aaron (Harun)'un torunlarıdır.

Belgesel hipotez veya Wellhausen hipotezi; Tevrat'ın, yani Musa'nın beş kitabının, birbirlerinden bağımsız, paralel ve tam hikâyelerden oluştuğunu ve redaktörler (düzenleyiciler) tarafından bir dizi düzenlemelerden geçtikten sonra son hâlini aldığını iddia eden hipotez. 1870'lerde geliştirilen hipotez Yahvist, Elohist, Tesniyeci ve Ruhbani kaynak olarak sınıflandırılan Kutsal Kitap Yazarlarının, çok tanrılı dinlerden gelen hikâyeleri düzenlemekten sorumlu olduğunu ifade eder ve metinlerdeki monoteist-politeist tutarsızlıkları bu durumun yansıması olarak değerlendirir.
Tesniyeci kaynak ya da kısaca D, Belgesel hipotez (BH)'e göre Tora'yı oluşturan dört kaynaktan biridir. Bu kaynak, Tora'da Tesniye kitabıyla sınırlıdır fakat benzer tema ve dil Tanah'ın Yeşu, Hakimler, Samuel ve Krallar kitaplarında da kullanılmaktadır. Bu adı geçen kitaplar dizisi din bilimadamlarınca Tesniyesel tarih olarak adlandırılır.
Tora Redaktörü (R), Belgesel hipotez (DH)'e göre, Tora'nın kuramsal kaynakları olan Tesniyeci (D), Ruhbani (P) kaynaklarını ve Yahvist (J) ile Elohist (E) kaynaklarının birleşiminden oluşan JE ara kaynağını düzenleyip bir araya getirip Tora'yı yaratan figürdür.
Ruhbani kaynak (P) (veya Ruhbani metin, Priestly source), Belgesel hipotez'e göre Tora'yı oluşturan dört kaynaktan biri olup Wellhausen formülasyonuna göre kaynakların sonuncusudur. Harun rahiplerinin bir ürünü olup rahiplerin karakteristik özellikleri, nüfus ve soyağaçlarıyla ilgili bilgiler sunar. Babil Sürgünü süresince ve sonrasındaki (M.Ö. 550-400) durumları anlattığından Tora'nın M.Ö. 400 civarından derlendiği düşünülmektedir.
Ahit Kodu veya Ahit Kitabı, Çıkış 20:19 - 23:33 arasında görünen metine akademisyenler tarafından verilen isimdir. Tevratsal açıdan, bu metin Sina Dağı'nda Tanrı tarafından Musa'ya verilen ikinci kanun kodlarıdır. Bu yasal metin küçük olmasına rağmen Tevrat'taki mitsvaların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır, dolayısıyla Yahudi Kanunu'nun kaynağıdır.
Ayin Dekalogu Çıkış 34:11-26 'da verilen emirlerin listesidir. Johann Wolfgang von Goethe'nin teklifini benimseyen yüksek eleştiri ekolünden din bilimciler, On Emir olarak da bilinen Çıkış 20:2-17 ve Tesniye 5:6-21 'deki "Etik" veya "Ahlaki Dekalog" ile kıyaslamaktadır. İnanışa göre, Ahit'teki din "ayinsel"den "etik"e doğru evrim geçirmiştir ve metinde ters gözükse dahi "Ayin Dekalogu" "Etik Dekalog"dan önce yazılmıştır. Diğer din bilimciler, Çıkış 34'teki ayetleri "küçük Ahit kodu" olarak adlandırmaktadır; düşünüşe göre küçük Ahit kodu, On Emir ile aynı zamanlarda yazılmış olup ya İsrail dininin farklı bir fonksyonuna hizmet ediyordu ya da Antik Yakın Doğu dini metinlerinden etkilenilmişti.
Kutsal Kod (H), ahit eleştirisinde Levililer 17-26 için kullanılıp ismini bu metinde Kutsal kelimesinin sıkça kullanılmasından alır. Geleneksel dini bir özelliği olmayıp gelenekçi Yahudiler ve Hristiyanlar için Levililer kitabının diğer metinlerine kıyasla da bir ayrıcalığı yoktur. Din bilimcilere göre, bu metin kendine has olup Levililer kitabının diğer kısımlarına kıyasla farklı bir tarz kullanılarak yazılmıştır: Levililer'in geri kalanının aksine Kutsal Kod kanunları bir arada ve özetle anlatılır. Belgesel hipoteze göre Kutsal Kod, Ruhbani kaynağın ilk metinlerinden olup Tevrat'a bu kaynak aracılığıyla girmiştir.
Tesniye Kodu, akademisyenler tarafından Tesniye'de geçen kanun kodlarına verilen isimdir. Dini törenlerden arınma ayinine, toplum ve suç kanunlarından savaş yönetimine kadar çeşitli yasaları içerir. Çıkış 20-23'te bulunan Ahit Kodu gibi, Tevrat'ın beş kitabında bulunan diğer kanun kodlarına benzer; buna Etik Dekalog'u tartışan kısım hariçtir. Etik Dekalog'un ayrı tutulmasının sebebi yazarın kim olduğuyla ilgili sebeplerden değil, akademik açıdan bunun başlı başına bir konu olduğu düşünülmesidir. Tesniye'nin hemen hemen tamamı Musa'nın son sözleri olarak sunulmuştur; tarihi giriş ve Etik Dekalog'un tekrarıyla başlayan Tesniye, cesaretlendirici son sözler ve nasihatlarla biter. Orta kısımda ise Tesniye Kodu bulunur. Belgesel hipotezin görüşüne göre bu kod Tesniyeci kaynak tarafından yazılmıştır.
613 Mitsvot Musa'nın beş kitabı olan Tevrat'ta anlatılan, yapılması gereken kanuni, ahlaki ve ruhani uygulamalardır. Tevrat'taki bu kanun ilkeleri için bazen "bağlantılar" veya "emirler" (mitsvot) denip hepsine birden "Musa'nın kanunları", ya da kısaca "Kanun" denir. Mitsvot, İbranicede mitsva'nın çoğul halidir.

Yahudilikte Yeruşalim veya Yahudilikte Kudüs, MÖ 10. yüzyıldan beri Yahudilerin odağı ve ruhani merkezi olmuştur; 4 kutsal şehirden en kutsalıdır:
- "Üç bin yıl önce, tahta geçip on iki kabileyi bir araya getiren Davud, ulusları Kudüs'te birleştirilip İsrail'i oluşturuldu... Bin yıl boyunca Kudüs, özgür Yahudilerin, kraliyet ailesinin, yasama konseyinin ve mahkemelerin mekanını oluşturdu. Sürgünde, Yahudi ulusu antik başkentleriyle ilişkilendirildi. Yahudiler, her nerede olurlarsa olsunlar, şehrin yeniden kurulması için dua ettiler."
- "Yahudilerin Kudüs ile olan bağı asla kesilmedi. Üç milenya boyunca Kudüs, Yahudi inancının merkezi oldu ve nesiller boyunca sembolik değerini korudu."
- "Yahudilikte Kudüs'ün merkeziyeti o kadar güçlüdür ki seküler bir Yahudi dahi ona olan bağlılığını dile getirip onsuz modern bir İsrail Devleti düşünemez... Yahudiler için, sırf var olduğu için, Kudüs kutsaldır... Yine de Kudüs'ün kutsal karakteri üç bin yıl öncesine dayanır."
- "3000 yıl önce Davud Kudüs'ü başkent yaptığından beri şehir Yahudi varlığı açısından merkezi rol oynamaktadır."
- "Yahudiler için bu şehir üç bin yıl boyunca ruhani, kültürel ve ulusal yaşamın odağı olmuştur."
- "Kudüs 3000 yıl önce Yahudi halkının merkezi olmuştur."
- "Yahudi halkı kaçınılmaz bir şekilde Kudüs şehrine bağlıdır. Başka hiçbir şehir tarihte, politikada, kültürde, dinde, ulusal yaşamda ve halkın şuurunda Kudüs'ün yerini almamıştır. Yaklaşık MÖ 1000'lerde Kral Davud şehri Yahudi devletinin başkenti yaptığından beri Yahudi halkının ulusal kimliğinin en derin ifadesi olmuştur."
- Kudüs, Yahudi dini idrağına uzunca bir süredir yerleşmiştir ve Yahudiler, Samuel Kitabı ve Zebur'da anlatıldığı gibi, Kral Davud'un şehri ele geçirmek ve burada bir tapınak kurmak istemesini çalışmış ve kişiselleştirmişlerdir. Kral Davud'un Kudüs'e olan arzusu popüler dua ve şarkılarda yer bulmuştur. Yahudiler, Kudüs'ün ileride tüm insanoğlunun ibadet merkezi ve dünyanın ruhani başkenti olacağına inanmaktadır.

Deniz Ezgisi Eski Ahit'in Çıkış kitabında yer alan bir şiirdir. 20 ve 21. baplarda geçen daha kısa olan ilahi ise Miryam ve diğer kadınlar tarafından söylendi. İddia edildiğine göre bu ezgi, İsrailoğulları Kızıldeniz'i geçip güvenliğe kavuştuğu zaman, denizi geçmeye çalışan Mısır ordularının yıkılmasından sonra ve Kenan topraklarını fethetmeden önce söylendi.
Korban veya Yahudilikte kurban, Tanah'ta anlatıldığı üzere Antik İsrail'de gerek hayvan gerekse diğer nesnelerin sunumuyla ilgili ibadetlere denir. Sunular, zevah denen hayvan sunuları, barış sunuları ve olah denen yakımlık sunular olmak üzere kategorilere ayrılır. İbranicede korban ismi, Tanah'ta tanımlanan ve emredilen çeşitli kurban usullerine verilen genel isimdir.

Yahudi sembolizmi ele alındığında "sembol" için kullanılan İbranice kelime ot'tur. Erken Yahudilikte bu terim sadece işaretler için kullanılmakla kalmayıp, Tanrı ile insan arasındaki dini bağın sembolu olarak da kullanılmıştır.