Bahâîlik, bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir. Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir. Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.
19, 18'den sonra ve 20'den önce gelen sayı. Aynı zamanda bir asal sayı. Bazı kült, inanç veya dinlerde önemli sayılarak üzerine çalışmalar yapılmış, takvim veya sistem oluşturulmuştur.
Ali Muhammed Şirazi ya da bilinen adıyla Bab, Babi inancının kurucusudur. Lakabı olan Bab, Arapçada kapı demektir.
Dünya vatandaşlığı, yeryüzünde yaşayan insanların ırk, renk, dil ve inanç ayrımı olmaksızın dünyanın vatandaşları olduğu fikri veya bundan doğan kimliktir.
Baháʼu'lláh veya doğum adıyla Mirza Hüseyin Ali, Bahailik dininin kurucusu.
Asiye Hanım (1820-1886), Bahaullah'ın eşi. Nevvab, En Yüce Yaprak, Büyük Hanım adlarıyla da tanınır.
Şevki Efendi, Abdülbaha’nın torunu ve halefiydi. 1921 yılında Bahai Dini’nin Velisi olarak tayin edildi ve 1957 yılında vefat edene kadar bu görevi sürdürdü. Bahai Dini’nin birçok yeni ülkeye yayılması için tebliğ planları serisi oluşturdu ve Bahai Dini’nin merkezî şahsiyetlerinin birtakım yazılarını İngilizceye tercüme etti. Vefatının ardından dünya Bahai toplumuna 1963’te Yüce Adalet Evi seçilene kadar Emrin Elleri önderlik etti.
Yüce Adalet Evi Bahai Dini'ndeki idari düzenin dokuz üyeli en yüksek yönetim merciidir. Kurulması Bahai yasa ve hükümlerini içeren Kitab-ı Akdes'te açıkça belirtilen Yüce Adalet Evi, Bahai Dininin uluslararası idari kurumu olmakla beraber Bahaullah'ın Ahit ve Misak'ının bugünkü merkezidir. Bahaullah, bu kurumu Bahai kutsal yazılarında ayrıntıları bulunmayan veya yer almayan konularda yasa koyma yetkisi ile donatmış ve kararlarında Tanrı'dan ilham alacağına dair güvence vermiştir. Dinler tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bu kurum ilk olarak 1963'te kurulmuştur ve o tarihten beri her beş yılda bir, dünya çapındaki Bahai Milli Ruhani Mahfillerinin üyelerinden oluşan delegeler tarafından seçilmektedir.
Ruhi Enstitüsü, öncelikle Kolombiya Bahaileri Milli Ruhani Mahfili kılavuzluğu altında faaliyet gösteren bir eğitim kurumudur. Enstitünün uygulamaları 19. yüzyıla dayanmakta ve daha fazla bireyi harekete yol açan çalışmaya dâhil etme hedefi ile özellikle 1970’lerden beri Bahailerce özenle geliştirilmektedir. Enstitünün bir odağı, erdemlerin evrilen bir takdirini toplum gelişimi süreçleri ile eşlemektir. Birkaç on yıllık gelişimin ardından Bahai yöneticileri Ruhi’yi, Bahai hayatının evrilen doğasının kilit bir bileşeni olarak benimsediler. Ruhi Enstitüsü'nün etkisini ve etkinliğini araştırmak üzere çalışmalar devam etmektedir.
Bahaullah'ın Makamı, Bahailer için en kutsal yer ve namazlarında yöneldikleri kıbledir; konumu İsrail'de Akka yakınlarında bulunan Behci'dir. Bahaullah'ın naaşının bulunduğu Makam'ın hemen yanında öldüğü yer olan Behci Köşkü bulunmaktadır.
Bahai Dünya Merkezi, Bahai Dininin ruhani ve idari merkezine verilen isimdir. Dünya Merkezinin kapsadığı alanlar Bahaullah'ın Akka yakınlarındaki Makamı, Bab'ın Hayfa'da Kermil Dağı üzerinde yer alan Makamı ile oradaki bahçeler ve İdari Binaların da içinde bulunduğu çeşitli diğer binalardır.
Edib Tahirzade,, 1988 ila 2000 yılları arasında Bahai Dini'nin en yüksek idari kurumu olan Yüce Adalet Evi'nin bir üyesi olarak hizmet etmiştir.
Bab'ın Makamı, Babi Dininin kurucusu ve Bahai Dininde Bahaullah'ın müjdecisi olan Bab'ın naaşının bulunduğu bir yapıdır; İsrail, Hayfa'daki bu Makam, Bahailer için Bahaullah'ın Akka'daki Makamından sonra dünya üzerindeki en kutsal ikinci noktadır. Kermil Dağındaki tam konumu 1891 yılında bizzat Bahaullah tarafından en büyük oğlu Abdülbaha'ya belirtilmiştir. Planlarını Abdülbaha'nın yaptığı bu yapı birkaç yılın ardından torunu Şevki Efendi tarafından tasarlanıp tamamlanmıştır.
Alí-Yulláh Nakhjavání veya Ali Nahcıvani, 1963 ila 2003 yılları arasında Bahai Dininin en üst idari kurumu olan Yüce Adalet Evi'nin bir üyesi olarak hizmet etmiştir.
Tanrı Emrinin Elleri ya da Emrin Elleri, asıl vazifeleri Bahai Dininin yayılması ve korunması olan ve bu göreve yaşam boyu sürecek şekilde tayin edilen seçkin bir grup Bahai idi. Bahai Dinindeki seçilmiş kurumlarda veya diğer atanmış kurumlarda hizmet eden üyelerden farklı olarak, Emrin Elleri'nin, dinin hizmet alanında ayırt edilen bir rütbeyi haiz olduğu kabul edilir.
William S. Hatcher (1935–2005) bir matematikçi, filozof, eğitimci ve Bahai Dininin bir mensubu idi. Matematik doktorasını İsviçre'deki Neuchatel Üniversitesi'nde, lisansını ve yüksek lisansını iseTennessee, Nashville'deki Vanderbilt Üniversitesi'nde yaptı. Kuzey Amerika, Avrupa ve Rusya'daki üniversitelerde otuz yılı aşkın bir süre bilim ve dinin felsefi alaşımı konusunda uzman olarak görevler aldı.
Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli Bahai yazılarında yazılmıştır. Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.
Bahai Dininde iki çeşit Ahit ve Misak vardır. İlki Tanrısal vahyin yani dinin aşamalı olarak zuhur etmesi ile ilgili bir antlaşmaya atıftır, öyle ki Allah belirli her dönemde bir peygamber gönderir ve insanlığa düşen vazife onu tanımak ve öğretilerine göre yaşamaktır. Böylece Allah insanları asla yalnız ve kılavuzsuz bırakmaz; insanlar da kendi zamanlarındaki peygamberi ve dini kabul ederek hem kendi gelişimleri için gerekli ruhani bilgi ve güçleri edinirler hem de Tanrı'nın istek ve iradesini öğrenip O'na itaat etmiş olurlar. İkincisi ise dinin kurucusu olan Bahaullah ile O'nun takipçileri arasındaki antlaşmadır ve bu, Kendisinden sonraki yasal halefleri ve birliğin muhafaza edilmesi ile ilgilidir.
Bahai idari düzeni, Bahai toplumunun işlerini yönetmek üzere seçilmiş ve atanmış kurumlardan oluşan bir sistemdir. En üst yönetim kurumu her beş yılda bir seçilen Yüce Adalet Evi'dir.
Bahai Mabedi Bahai Dininin bir ibadet yeridir. Aynı zamanda Arapça’da “Allah'ın zikrinin doğuş yeri” anlamına gelen Maşrıku’l-Ezkâr ismiyle de bilinir.