
Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

Dört Halife ya da Râşid Halifeler; Sünnilik'te Râşid halifeler, doğru yola yönlendirilen ve doğru bir model olduğu kabul edilen halifelerdir. Bazıları bu kategoriye Muhammedin torunu Hasan'ın 6 aylık hilafetini de sokarlar. İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonra ümmete önderlik eden ilk dört halifedir:

Müslüman kadınların deneyimleri farklı toplumlarda ve aynı toplum içinde büyük farklılıklar gösterir. Ortak yönleri ise, hayatlarını değişen derecelerde etkileyen, aralarındaki geniş kültürel, sosyal ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kurmaya hizmet edebilecek ortak bir kimlik veren İslam dinine bağlılıklarıdır.
Eşzamanlılık, ilk olarak analitik psikolog Carl G. Jung tarafından "anlamlı bir şekilde ilişkili görünen ancak nedensel bir bağlantıdan yoksun durumları tanımlamak için" ortaya atılan bir kavramdır. Çağdaş araştırmalarda, eşzamanlılık deneyimleri, kişinin zihnindeki olaylar ile dış dünya arasındaki tesadüflerin nedensel olarak birbiriyle ilgisiz olabileceği, ancak başka bilinmeyen bir bağlantısı olabileceğine dair kişinin öznel deneyimine atıfta bulunur. Jung, bunun insan zihninin sağlıklı, hatta gerekli bir işlevi olduğunu ve psikozda zararlı hale gelebileceğini savunmuştur.
Kriptomnezi, unutulan bir anının, onun yeni ve orijinal bir şey olduğuna inanan kişi tarafından tanınmadan geri döndüğünde meydana gelir. Bir kişinin bir düşünceyi, bir fikri, bir melodiyi, bir ismi veya bir şakayı oluşturduğunu, kasıtlı olarak intihal yapmayarak, aksine bir anıyı yeni bir ilhammış gibi deneyimlediğini yanlış bir şekilde hatırlayabileceği bir hafıza yanlılığıdır.

Ksantofobi, renklere karşı mantıksız bir korku veya isteksizliktir ve genellikle koşullu bir tepkidir. Renklere karşı duyulan gerçek klinik fobiler nadir olmakla birlikte, renkler hormonal tepkileri ve psikolojik tepkileri ortaya çıkarabilir.

"Drag king"ler çoğunlukla erkeksi drag giysileri giyen ve bireysel veya grup rutininin bir parçası olarak erkek cinsiyet klişelerini kişileştiren kadın performans sanatçılarıdır. Tipik bir drag gösterisi, dans, oyunculuk, stand-up komedi ve şarkı söylemeyi, canlı veya önceden kaydedilmiş parçalarla dudak senkronizasyonunu içerebilir. Drag kralları genellikle abartılı bir şekilde maço erkek karakterler olarak oynarlar, inşaat işçileri ve rapçiler gibi marjinalleştirilmiş erkeklikleri tasvir ederler ya da Elvis Presley, Michael Jackson ve Tim McGraw gibi erkek ünlüleri taklit ederler.

Kahire Kuşatması, Fransız Devrim Savaşları sırasında Osmanlı kuvvetleri ile Fransız ve İngilizler arasında Mısır Seferi'nden hemen bir önce gerçekleşen bir kuşatmadır. İngiliz komutan John Hely-Hutchinson, Haziran ortasında gerçekleşen birkaç çatışmadan sonra Kahire'ye doğru ilerledi. Hutchinson'a büyük bir Osmanlı kuvveti de katıldı ve Kahire kuşatıldı. 27 Haziran'da General Augustin Daniel Belliard komutasındaki 13.000 kişilik Fransız garnizonu teslim oldu. Jacques-François Menou komutasındaki Mısır'da kalan Fransız birlikleri, bu başarısızlıktan sonra İskenderiye'ye çekildi.

Bir servikal polip, servikal kanalın yüzeyinde yaygın olarak görülen iyi huylu bir polip veya tümördür. Düzensiz adet kanamasına neden olabilirler, ancak genellikle semptom göstermez denilmekle beraber vajinal akıntı gibi kronik jinekolojik problemler anamnezde vardır. Tedavi, polipin cerrahi müdahale ile (polipektomi) çıkarılmasından oluşur ve prognoz genellikle iyidir. Servikal poliplerin yaklaşık %1'i kansere yol açabilecek neoplastik değişiklik gösterecektir. Menarş sonrası, hamile olan premenopozal kadınlarda en sık görülürler.

Ostindustrie GmbH, Nazi Alman Schutzstaffel (SS) tarafından II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi ve Polonyalı zorunlu çalıştırma kullanılarak kurulan birçok endüstriyel projeden biriydi. Mart 1943'te Alman işgali altındaki Polonya'da kurulan Osti, dökümhaneler, tekstil fabrikaları, taş ocakları ve cam fabrikaları dahil el konulan Yahudi ve Polonyalı savaş öncesi sanayi kuruluşlarını işletiyordu. Osti'ye, doğrudan SS Ana Ekonomik ve İdari Ofisinden Obergruppenführer Oswald Pohl'a bağlı olan SS-Obersturmführer Max Horn başkanlık ediyordu. Şirket zirvedeyken, yaklaşık 16.000 Yahudi ve 1.000 Polonyalı, yarı sömürge olan Genel Hükümet'in Lublin Bölgesi'ndeki bir çalışma ve toplama kampları ağında Ostindustrie için çalıştı.

Kuzey Kore tarihi, 1945'te II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle başlamıştır. Japonya'nın teslim olması, Kore'nin 38. paralelde bölünmesine yol açtı; kuzeyi Sovyetler Birliği ve güneyi Amerika Birleşik Devletleri yönetimine girdi. Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ülkeyi birleştirmenin bir yolu üzerinde anlaşamadılar ve 1948'de iki ayrı hükûmet kurdular: Sovyet yanlısı Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Amerika yanlısı Kore Cumhuriyeti. İki devlet de tüm Kore'nin meşru hükûmeti olduklarını iddia etmektedir.

Filozoflar Meclisi olarak da bilinen Turba Philosophorum, Picatrix gibi Arapça'dan çevrilmiş en eski Avrupa simya metinleri arasında yer almaktadır. MS 900 yılında yazıldığı kabul edilir.

Başyapıt veya Büyük İş, filozof taşını yaratmak için prima materia ile çalışma süreci için kullanılan simyasal bir terimdir. Hermetik gelenekte kişisel ve ruhsal dönüşümü tanımlamak için kullanılmış, laboratuvar süreçlerine ve kimyasal renk değişikliklerine bağlı, bireyselleşme süreci için bir model, sanat ve edebiyatta bir araç olarak kullanılmıştır. Magnum opus, süreçlere yeni sembolizm ve önem atfeden New Age ve neo-Hermetik hareketlerde ileriye taşınmıştır. Özgün süreç felsefesinin dört aşaması vardır:
- nigredo, kararma veya melanoz
- albedo, beyazlatma veya lökoz
- citrinitas, sararma veya ksantoz
- rubedo, kızarıklık, morlaşma veya iosis
Nigredo ya da siyahlık, simyada çürüme veya ayrışma anlamına gelmektedir. Birçok simyacı, felsefe taşına giden yolda ilk adım olarak, tüm simyasal bileşenlerin tek tip bir siyah madde elde etmek için kapsamlı bir şekilde temizlenmesi ve pişirilmesi gerektiğine inanmaktaydı.
Citrinitas veya diğer adıyla xanthosis, simyacılar tarafından "sarılığa" verilen bir terimdir. Simya başyapıtının dört ana aşamasından bir tanesidir. Simya felsefesinde citrinitas, kişinin varlığının doğasında bulunan "güneş ışığının" doğuşunu ve yansıtıcı "ay veya ruh ışığının" artık gerekli olmadığını temsil etmekteydi. Diğer üç simya aşaması nigredo (siyahlık), albedo (beyazlık) ve rubedo (kızarıklık) idi.
Albedo, simyada Magnum Opus'un nigredo, citrinitas ve rubedo ile birlikte dört ana aşamalarından ikincisidir. "Beyazlık" anlamına gelen kökeni Latinceden gelen bir terimdir. Nigredo aşamasının kaosunu veya massa confusa'sını takiben, simyacı albedo'da arınmaya girişir, buna kelimenin tam anlamıyla ablutio denir. Bu aşama, "prima materia'ya ışık ve netlik getirmek" ile ilgilidir.
Psikoloji ve Simya, C. G. Jung'un Toplu Eserleri'nin 12.cildidir, Carl Jung'un simya, Hıristiyan dogması ve psikolojik sembolizm arasındaki analojileri incelemesidir.

Simyanın, hem simya metinlerinde hem de ana akım eğlencede görülen, sanatla uzun süredir devam eden bir ilişkisi vardır. Edebi simya, Shakespeare'den modern fantezi yazarlarına kadar İngiliz edebiyat tarihi boyunca görülmektedir. Burada karakterler veya olay örgüsü, simyasal bir magnum opus'u takip eder. On dördüncü yüzyılda Chaucer, Terry Pratchett'inkiler gibi son zamanlardaki fantezi eserlerinde hala görülebilen bir simya hiciv akımı başlattı.

Nancy Fraser, Amerikalı felsefeci, eleştirel teorisyen, feminist ve New York'taki The New School'da felsefe profesörüdür. Kimlik siyasetine yönelik eleştirileri ve adalet kavramı üzerine felsefi çalışmalarıyla tanınan Fraser, özellikle sosyal adalet ve neoliberal kapitalizm ilişkisi üzerine eleştirel çalışmalar yapmıştır. Fraser, üç ülkedeki dört üniversiteden fahri doktora derecesine sahiptir ve Amerikan Felsefe Derneği'nden Sosyal Felsefe alanında 2010 Alfred Schutz Ödülü'nü kazanmıştır. 2017-2018 dönemi için Amerikan Felsefe Derneği Doğu Bölümü Başkanı'ydı.

Sarı cüce sistemlerinin yaşanabilirliği, sarı cüce yıldızlara ait ötegezegenlerin yaşama uygunluğunu tanımlar. Bu sistemler, K-tipi yıldızlara ait olanlar ile birlikte canlı organizmaları barındırmak için en uygun sistemler olarak kabul edildikleri için bilim camiasının araştırma konusudur.