İçeriğe atla

Ruşen Eşref Ünaydın

Ruşen Eşref Ünaydın
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
Görev süresi
21 Ekim 1933 - 17 Mart 1934
BaşkanMustafa Kemal Atatürk
Yerine geldiğiHikmet Bayur
Yerine gelenHasan Rıza Soyak
Türkiye Büyük Millet Meclisi
2, 3 ve 4. Dönem Milletvekili
Görev süresi
11 Ağustos 1923 - 23 Aralık 1934
Seçim bölgesi1923Afyonkarahisar
1927Afyonkarahisar
1931Afyonkarahisar
Kişisel bilgiler
Doğum Mehmet Ruşen
18 Mart 1892
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 21 Eylül 1959 (67 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Aşiyan Mezarlığı
Partisi Cumhuriyet Halk Partisi
Bitirdiği okul Darülfünun Edebiyat Fakültesi
Mesleği Gazeteci, yazar, siyasetçi, diplomat
Ruşen Eşref Bey, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ile Ertuğrul Yatı'nda. (5 Haziran 1928)

Mehmet Ruşen Ünaydın[1] (18 Mart 1892, İstanbul - 21 Eylül 1959, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, siyasetçi ve diplomat. Türk Dil Kurumu ve Galatasaray'ın kurucularından (12 numaralı üye) biridir.

1914'te Batı edebiyatından yaptığı tercümelerle yazı hayatına başlayan Ünaydın, öldüğü 1959 yılına kadar çocuk şiiri, deneme, edebî mülakat, mensur şiir ve hatırat gibi çeşitli edebî türlerde birçok eser kaleme aldı. 1917 ve 1918 yıllarında Türk edebiyatının ünlü yazar, şair ve fikir adamlarıyla yaptığı edebî mülakatları 1918'in sonlarına doğru "Diyorlar ki" adıyla kitaplaştırdı. Yine 1918'de "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat" adlı eseriyle Mustafa Kemal Atatürk'ü ilk kez Türk ve dünya kamuoyuna tanıttı. Tevfik Fikret'in hatıralarını içeren kitabını yayımladı. Millî Mücadele'ye fiilen katıldı, Atatürk'ün yakınında çalıştı, kırk ay süren bu dönemi yazılarında anlattı. Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün genel sekreterliğini yaptı, milletvekili oldu. Yeni Türk alfabesi çalışmalarında ve Türk Dil Kurumunun kuruluşunda yer alıp dil işlerinde çalıştı.[2][3] Daha sonra diplomat olarak görev yaptı.

Falih Rıfkı Atay'a göre Ünaydın'ın "üç büyük aşkı vardı: eşi Saliha Hanım, hocası Tevfik Fikret ve her şeyi Mustafa Kemal Atatürk."

Hayatı

Galatasaray Sultanisini ve Darülfünun Edebiyat Fakültesini bitirdi.[4] Askerî Baytar Âlisinde, Darülmuallimini Âlide Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Yazarlık hayatına 1914 yılında mütercimlikle başladı. 1918 yılında Yeni Gün muhabiri olarak Kafkasya'ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas'a gitti. Servet-i Fünun, Donanma, Tedrisat, Türk Yurdu ve Yeni Mecmua dergilerinde yayımladığı mülakat, mensur şiir ve hatıra türünde yazılarıyla tanındı. Dergi ve gazetelerde mülakat ve gezi türünde yazıları yayımlandı.

1920 yılında TBMM Hükûmetinin çağrısı üzerine İnebolu yoluyla Ankara'ya giderek Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. 1922 yılında Buhara Sovyet Halk Cumhuriyeti elçiliği başkâtibi olarak atandı. Lozan Konferansı'nda matbuat müşavirliği yaptı. TBMM II, III ve IV. dönem Afyonkarahisar milletvekili olarak görev yaptı. 1928 yılında Dil Encümeni üyesi olarak yeni Türk Alfabesi çalışmalarına ve tanıtımlarına katıldı.[2] 1932'de kurulan Türk Dil Kurumunun kurucu ekibinde yer aldı[5] ve kurumun ilk genel sekreteri oldu.[3] 1933 yılında Riyaseti Cumhur Umumi Kâtipliği (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği) görevini yürüttü. Daha sonra Tiran, Atina, Budapeşte Elçiliğinde ve Roma, Londra ve Atina Büyükelçiliğinde bulundu. 1937 yılında yapılan Trakya Manevraları'na katılarak yabancı heyetlere eşlik etti. 1952 yılında emekliye ayrıldı.

21 Eylül 1959 tarihinde İstanbul'da öldü.

Edebiyattaki yeri

Ruşen Eşref Ünaydın, Türk edebiyatına "edebî mülakat" türünü kazandırdı. 1917 ve 1918 yıllarında Türk edebiyatının ünlü yazar, şair ve fikir adamlarıyla yaptığı edebî röportajları 1918'in sonlarına doğru "Diyorlar ki" adıyla kitaplaştırdı. Bu eseriyle üne kavuşan Ünaydın, uzun seneler "Diyorlar ki Muharriri" olarak anıldı. Fiilen de katıldığı Millî Mücadele döneminde Atatürk'ün en yakınında bulunan isimlerden biri olarak yazdığı yazılar Millî Mücadele edebiyatında önemli bir yer tuttu. Atatürk'ü ve Tevfik Fikret'i birçok yönleriyle kamuoyuna tanıttı. Yazar, eserlerini sade bir dille kaleme aldı.

Kitapları

Mülakat

  • Diyorlar ki (1918)
  • Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat (1918)
  • Çanakkale'de Savaşanlar Dediler ki (1918)
  • Atatürk'ün Hastalığı: Prof. Dr. Nihad Reşad Belger'le Mülâkat (1959)

Anıları

  • Geçmiş Günler (1919)
  • Boğaziçi-Yakından (1938)
  • Atatürk ve Millî Tesanüt (1954)
  • Atatürk'ü Özleyiş (1957)
  • Galatasaray ve Futbol (1957)

Millî Mücadele

  • İstiklâl Yolunda (1922)

Mensur Şiir

  • Damla Damla (1928)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "TBMM Albümü 1. Cilt (1920-1950)" (PDF). TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü. 6 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  2. ^ a b KILIÇ, Fahri (Güz 2020). "Yeni Türk Alfabesinin Kabulünde Dil Heyetinin Yürüttüğü Çalışmalar" (PDF), 16. Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi. s. 805. 30 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Haziran 2023. 
  3. ^ a b Türk Dili Tetkik Cemiyeti Bülteni. Türk Dil Kurumu. 1933. s. 6. Umumî Kâtip: Ruşen Eşref Bey 
  4. ^ Birinci, Necat (1988). Ruşen Eşref Ünaydın. Türk Büyükleri Dizisi: 95. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. s. 2. ISBN 975-17-0199-6. 
  5. ^ "Kurucularımız". 18 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Dış bağlantılar

Hükûmet görevi
Önce gelen:
Yusuf Hikmet Bayur
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
21 Ekim 1933 - 17 Mart 1934
Sonra gelen:
Hasan Rıza Soyak

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Dil Kurumu</span> Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla oluşturulmuş kamu kurumu

Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir. Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilirdi. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişirdi. 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı. Günümüzde "Türk Diline Hizmet Ödülleri"ni vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çerkez Ethem</span> Kuvâ-yi Milliye üyesi

Çerkez Ethem, Çerkes asıllı Osmanlı askeri. Kurtuluş Savaşı'nda Kuvâ-yi Milliye birliklerinde komutanlık yapmıştır. Kuvâ-yi Seyyâre'nin kurucusu ve lideridir.

<span class="mw-page-title-main">Tevfik Fikret</span> Türk şair, öğretmen, yayıncı

Tevfik Fikret, Osmanlı Türkü şair ve öğretmen. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkiledi. Türk edebiyatının Batılılaşmasında öne çıkan isimlerden birisi oldu. Farsçada "kuş yuvası" anlamına gelen Aşiyan ismini verdiği semt, yaşamının son yıllarını geçirdiği ve eserlerini kaleme aldığı yerdir.

Tevhit ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.

<span class="mw-page-title-main">Falih Rıfkı Atay</span> Türk gazeteci ve yazar

Falih Rıfkı Atay, İstiklâl Madalyası sahibi Türk yazar, gazeteci ve milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Aşiyan</span> İstanbul, Beşiktaşta İstanbul Boğazına bakan bir semt

Aşiyan, İstanbul'un Avrupa yakasında, Beşiktaş ilçesine bağlı, İstanbul Boğazı'na bakan bir semt. Ayrıca "Aşiyan" Farsça bir kelime olup "ev, yuva" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

İki nokta, bir noktalama işareti. İki nokta üst üste olarak da bilinir. Metin içerisinde çoğunlukla alıntı yaparken, liste yaparken ve açıklama yaparken kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Cenap Şahabettin</span> Türk şair, anı yazarı ve hekim (1870 - 1934)

Cenap Şahabeddin, Türk şâir ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Cevat Abbas Gürer</span> Türk asker ve siyasetçi

Mehmet Cevat Abbas Gürer, Türk asker, siyasetçi, Mustafa Kemal Paşa’nın başyaveri, Meclis-i Mebûsan ve TBMM I., II., III., IV. ve V. dönem Bolu milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Harf Devrimi</span> Türkiyede Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması

Harf Devrimi veya Harf İnkılâbı, Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Yasa, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın onaylanmasıyla o güne değin kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin geçerliliği son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.

Suût Kemaleddin Yetkin, Türk akademisyen, edebiyatçı, denemeci, üniversite idarecisi.

Kadrocular ya da Kadro hareketi, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin tarafından Ankara'da 3 yıl süreyle çıkarılan Kadro dergisi etrafındaki harekettir.

<span class="mw-page-title-main">Hurûf-ı munfasıla</span>

Hurûf-ı munfasıla, hatt-ı cedîd, hatt-ı Enverî, Enver yazısı, Enveriye, ordu elifbâsı ya da Alman yazısı, Enver Paşa'nın Osmanlı Türkçesinin yazımını kolaylaştırmak üzere Arap alfabesini gözden geçirerek elde ettiği yazı sistemidir. Sistem, Harbiye Nezâretinin de katkısıyla uzun süre kullanımda kalmıştır. Bu sisteme göre harflerin son biçimleri birbirine bağlanmadan kullanılıyor ve sesli harfler de gösteriliyordu. Enver Paşa, 1917 yılında bu sistemi öğretmeye yönelik Elifbâ adlı bir okuma kitabı hazırlamıştı. Yazının resmî olarak mı sona erdiği yoksa kendiliğinden mi terk edildiği bilinmemektedir. Bu yazı sistemi 35 ünsüz ve 10 ünlü olmak üzere toplam 45 harften oluşmaktadır.

Mehmet Kaplan,, Türk edebiyat kuramcısı, eleştirmen, edebiyat tarihçisi, yazardır.

<i>Çankaya: Atatürk Devri Hatıraları</i>

Çankaya: Atatürk Devri Hatıraları, Falih Rıfkı Atay'ın Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamını ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı anı türündeki eseridir.

<i>Türk Alfabesi</i> (kitap) Türkçe dilbilimi eğitim kitapçığı

Türk Alfabesi, Necmettin Sadık Sadak'ın yeni Türk harflerini tanıtmak amacıyla 1928 yılında yayımladığı 24 sayfalık dilbilimi eğitim kitapçığıdır.

100 Türk Edebiyatçısı, 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere hem Türk Dili ve Edebiyatı dersi müfredatı ile ilişkilendirilerek yazarların kitaplarının okutulması hem de boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri yazarların kaynak eserleri olarak tavsiye edilmesi için derlenmiş Türk yazarlar listesidir.

Çağlayan, Orhan Şaik Gökyay'ın Ekim 1925-Mayıs 1926 tarihleri arasında Balıkesir'de çıkardığı dergi. Dil Devrimi öncesine ait harflerle on beş günde bir sayı olmak üzere toplamda on beş sayı çıkmıştır. Dergi kapağında "Edebî, İlmî Mecmua" tabiri vardır. Saman kağıdına Balıkesir Karesi Matbaası tarafından basılmıştır ve arka ve ön kapak dahil edilmeden on altı sayfalık bir içeriğe sahiptir. Çeşitli kütüphanelerde dergi sayıları mevcuttur.

Diyorlar ki, Ruşen Eşref Ünaydın'ın 1918'de yayımladığı, röportaj ve mülakat türündeki yazılarından oluşan eseridir. Röportaj türünün Türk edebiyatındaki ilk ve en önemli eserlerinden biridir. Kitaptaki röportajlar ilk olarak Türk Yurdu dergisi ile Vakit gazetesinde yayımlanmıştır.