İçeriğe atla

Rosenhan deneyi

Rosenhan deneyinin gerçekleştiği hastanelerden biri [Washington D.C.'de bulunan St. Elizabeths Hastanesi (2006)] Daha sonradan kapatılmıştır.

Rosenhan deneyi akıl sağlığı yerinde olmayan hastalara konulan tanıların ne kadar doğru olduğunu anlamaya yönelik psikiyatrik tanı üzerine kurulu bir deneydir. Deney, Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi psikolog David Rosenhan tarafından gerçekleştirilmiştir ve 1973 yılında Science adlı dergide yayımlanmıştır.[1][2] Deney gerçekleştikten sonra psikoloji biliminde psikiyatrik tanının ne kadar önemli ve etkili olduğu münazaralarıyla ciddi bir şekilde değerlendirilmiştir[3]

Deney iki bölümde gerçekleştirildi. İlk bölümde Rosenhan'ın ortakları (Rosenhan'ın kendisi de dahil üç kadın ve beş erkek olmak üzere) sahte hasta rolüne girdiler. Kimi halüsinasyonlar gördüğünü kimi ise farklı psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını söyleyerek kendilerini kliniklere hasta olarak kabul ettirdiler (deney ülkenin beş farklı eyaleti ve bu eyalete bağlı farklı hastanelerde yinelenmiştir). Daha sonra kliniklere kabul edilen sahte hastalara kliniğin görevlileri tarafından psikiyatrik tanılar konuldu. Sahte hastalar kliniğe kabul edildikten kısa süre sonra bu sefer -deney gereği- normal hareketler sergilemeye başladılar ve görevlilere artık iyi hissettiklerini söylemeye başladılar. Ancak sahte hastalar klinik görevlileri tarafından pek ciddiye alınmamış, mamafih görevliler sahte hastalara antipsikotik ilaçlarını almaları doğrultusunda salıverileceklerini belirttiler. Sahte hastalar yaklaşık 19 gün boyunca klinikte tutuldular. Klinik, içlerinden birine ''remisyonda şizofren (hafif şizofreni)'' tanısı koyarak diğerlerini de serbest bıraktı.

Deneyin birinci kısmı gerçekleştikten -ve basında geniş yer edindikten- sonra Rosenhan'a bir klinikten istemde bulunulur. Söz konusu klinik Rosenhan'a bu deneyi yeniden gerçekleştirmesini -fakat bu sefer sahte hastaları kendi kliniklerine göndermesini- ister. Klinik; kendi çalışanlarının gönderilen sahte hastaları -diğer (gerçek) akıl hastalarından- ayırabileceği güvencesini verir. Rosenhan teklifi kabul eder ve böylelikle deneyin ikinci kısmı başlar. Klinik çalışanları; o hafta içinde gelen, akıl hastası oldukları iddia edilen 193 hastadan 41'ine ''sahte hasta olabilir'' teşhisinde bulundular, bu 41 hastadan ise 19'u -en az bir psikiyatr ve klinik çalışanı tarafından kontrol edilerek- kliniğe kabul edilmişlerdir; fakat Rosenhan, kliniğe hiç sahte hasta göndermemiştir.

Deneyin sonuçlarının da gösterdiği üzere akıl hastalığı kliniklerinin "normal bir insan ile akıl hastası olan bir insanı birbirinden ayıramadıkları" ortaya çıkmıştır, böylelikle psikiyatri enstitülerine karşı -haklı- bir itimatsızlık oluşmasıyla birlikte (gerçekte akıl hastası olmayan bir kişinin teşhis koyularak kliniğe yatırılması gibi bir spekülasyonda) deney aynı zamanda klinikte gerçekleşebilecek olası dehümanizasyonun da tehlikelerini belirtmiştir.

Sahte hastalar

Rosenhan'ın kendisi ve -akıl sağlığı yerinde olan- ortakları (7 kişi), deneyi gerçekleştirmek için rol yaptılar ve kendilerini kliniklerin görevlilerine -kliniğe kabul edilmek için- akıl sağlığı yerinde olmayan bireyler olarak tanıttılar. Hastane personelinin deneyden haberi yoktu. Sahte hastalar; (20'li yaşlarında) bir psikoloji bilimi öğrencisi, 3 psikolog, 1 pediatr, 1 psikiyatrist, ressam ve 1 ev hanımından oluşuyordu. Ayrıca bu gruptaki hiç kimsenin -akıl sağlığı sorunu olmadığı gibi- önceki tarihlere ait herhangi bir raporları da bulunmuyordu. Sahte hastaların her biri akıl sağlığı üzerine çalışmalar yapmış eğitimli ve alanında bilir kişilerdi. Kendilerini görevlilere takma isimlerle tanıtmışlardı ve gerçek kişiliklerini saklamışlardı, böylece hastane onları araştırsa bile kim olduklarını (gerçek kimliklerini) teyit edemeyecekti, bu etken deney açısında önem teşkil ediyordu.

Kaynakça

  1. ^ Gaughwin, Peter (2011). "On Being Insane in Medico-Legal Places: The Importance of Taking a Complete History in Forensic Mental Health Assessment". Psychiatry, Psychology and Law. 12 (1). ss. 298-310. doi:10.1375/pplt.12.2.298. 
  2. ^ Rosenhan, David (19 Ocak 1973). "On being sane in insane places". Science. 179 (4070). ss. 250-258. doi:10.1126/science.179.4070.250. PMID 4683124. 17 Kasım 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2016. 
  3. ^ Slater, Lauren (2004). Opening Skinner's Box: Great Psychological Experiments of the Twentieth Century. W. W. Norton. ISBN 0-393-05095-5. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Tıp</span> hastalıkların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için çalışma alanı

Tıp, bir hastaya bakma, teşhis, prognoz, önleme, tedavi, yaralanma veya hastalıklarının palyasyonunu yönetme ve sağlığını geliştirme bilimi ve uygulamasıdır. Tıp, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla sağlığı korumak ve iyileştirmek için geliştirilen çeşitli sağlık uygulamalarını kapsar. Çağdaş tıp, yaralanma ve hastalıkları teşhis etmek, tedavi etmek ve önlemek için biyomedikal bilimleri, biyomedikal araştırmaları, genetiği ve tıbbi teknolojiyi, tipik olarak farmasötikler veya cerrahi yoluyla, ancak aynı zamanda psikoterapi, harici ateller ve traksiyon, tıbbi cihazlar, biyolojikler ve iyonlaştırıcı radyasyon gibi çeşitli tedaviler yoluyla uygular.

<span class="mw-page-title-main">Şizofreni</span> bir akıl hastalığı

Şizofreni, benzer belirtilere sahip birtakım ruhsal hastalıklardır.

Psikiyatri ya da ruh hekimliği, ruhsal durumların teşhisi, korunması ve tedavisine adanmış tıbbi uzmanlık alanıdır. Bunlar ruh hali, davranış, bilişsellik ve algılarla ilgili çeşitli konuları içerir.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal bozukluk</span> rahatsız edici düşünce ya da davranış modeli

Ruhsal bozukluk, akıl hastalığı ya da mental bozukluk, sıkıntı, bilişsel işlevlerin bozulması, atipik davranış ve/veya maladaptif davranış ile tanımlanan akıl sağlığı durumlarından birini ifade eder. Mental bozuklukların tanım, değerlendirme ve sınıflandırmaları farklılık gösterebilir; bununla birlikte, Hastalıkların ve Sağlıkla İlgili Sorunların Uluslararası İstatistiksel Sınıflaması (ICD) ve Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabında yer alan kriterler konunun uzmanları tarafından yaygın biçimde kabul görmektedir. Bu çerçevede tanı kategorileri duygudurum veya duygulanım bozuklukları, yaygın gelişimsel bozukluklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygusal ve davranışsal bozukluklar, obsesif kompulsif bozukluk, psikopatik bozukluklar, kaygı bozuklukları, psikotik bozukluklar, sanrısal bozukluk, yeme bozuklukları ve kişilik bozukluklarını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hemşirelik</span> Sağlık hizmetleri mesleği

Hemşirelik; birey, aile ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye odaklanan, ideal sağlık düzeyine ve yaşam kalitesine ulaştırmayı hedefleyen bir sağlık profesyoneli'dir.

<i>Zindan Adası</i> 2010 yapımı ABD filmi

Shutter Island, 2010 yapımı Martin Scorsese filmi. Dennis Lehane'nin Shutter Island adlı romanından beyaz perdeye uyarlanmıştır. Martin Scorsese ve Leonardo DiCaprio, bu filmle birlikte 4. kez aynı yapımda birlikte çalışmıştır. Aralık 2007'de, Mark Ruffalo, Ben Kingsley ve Michelle Williams'ın filmin oyuncu kadrosuna katıldığı açıklanmıştır. Film 1954 yılında geçmektedir. Ashcliffe adası, Amerika Birleşik Devletleri'nin en tehlikeli akıl hastalarının kapatıldığı bir akıl hastahanesi olarak bilinmektedir. Ancak hastanedekilerden bazılarının akıl hastası olmadığı, C bloğu olarak geçen bölümdekilerin tamamının ülkenin rejiminin ideolojisine karşı gelen kişilerden oluşması ve onlara tüyler ürpertici deneysel yaptırımlar uygulanması; Amerika Birleşik Devletleri'nin, yönetimiyle özellikle ilgilendiği hastaneye bakış açısını değiştirecek niteliktedir.

<span class="mw-page-title-main">Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi</span>

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye'nin ilk modern ruh sağlığı ve sinir hastalıkları kurumu.

Sosyal psikiyatri, psikiyatrinin ruhsal bozukluğa ve zihinsel sağlığa, kişilerarası ve kültürel bağlamda odaklanan bir dalıdır. Bu çalışma, epidemiolojik anket araştırmaları ile bir yandan bireysel veya grup psikoterapisine teori ve yaklaşımları içerir. Sosyal psikiyatri ruhsal sıkıntı ve bozukluğu perspektif sosyal antropoloji, sosyal psikoloji, kültürel psikiyatri ve sosyoloji gibi alanlar ile birleştiren bir tıp eğitimidir. Sosyal psikiyatri özellikle tedavi topluluklarının gelişimi ve zihinsel hastalıklar üzerine sosyo-ekonomik faktörleri vurgular. Sosyal psikiyatri biyo-psikiyatriye daha sonraları beyin nöro-kimya ve genetiğe odaklanarak zıt bir hâl almıştır. Sosyal psikiyatri 20. yüzyıl sürsince psikiyatride biyo-psikiyatriden daha baskın olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Katatoni</span> Psikoloji

Katatoni, psikomotor belirtilerle karakterize bir klinik tablo. İlk kez 1874 yılında, Karl Ludwig Kahlbaum tarafından tanımlanmıştır. Psikiyatrik bozukluklar dışında başka çeşitli tıbbi nedenlerle de ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Klinik</span> Ayakta tedavi hizmeti veren sağlık tesisi

Klinik, sağlık için kurulan küçük hastanelerdir. Daha uzmanlaşmış tedaviler sunan ve yatılı hastaları geceleme için kabul eden daha büyük hastanelerin aksine, bunlar genellikle yerel topluluklardaki nüfusun temel bakım ihtiyaçlarını karşılar.

Lightner Witmer, klinik psikoloji hareketinin öncüsü Amerikalı psikologdur.

<span class="mw-page-title-main">Ruh sağlığı</span> Psikolojik iyi olma veya bir mental sorunun olmaması durumu.

Ruh sağlığı, psikolojik iyi hal veya zihinsel bir bozukluğun olmadığı düzeyi açıklar. Tatmin edici düzeyde duygusal ve davranışsal işlevlerini sürdürebilen bir kişinin durumudur. Pozitif psikoloji ve Bütünsellik bakış açılarından, ruhsal sağlık, bir bireyin yaşamdan tat alabilmesi ve yaşam aktiviteleri ile psikolojik dayanıklılık kazanabilmeye yönelik çabaları arasında denge kurmasını içerebilir.

ABD'de "klinik asistan" veya sağlık asistanı olarak da bilinen bir tıp asistanı, genellikle klinik bir ortamda, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının çalışmalarını destekleyen müttefik bir sağlık uzmanıdır. Sağlık görevlileri akredite edilmiş bir programla sertifikalandırılabilir. Sağlık görevlileri, tıbbi bir klinikte rutin görevler ve prosedürler gerçekleştirir.

Sağlık psikolojisi bir tıbbi psikoloji altdalıdır. Sağlık, hastalık ve sağlık hizmetlerindeki psikolojik ve davranışsal süreçlerin incelenmesidir. Psikolojik, davranışsal ve kültürel faktörlerin fiziksel sağlık ve hastalığa nasıl katkıda bulunduğunu anlamakla ilgilenir. Psikolojik faktörler sağlığı doğrudan etkileyebilir. Örneğin, hipotalamik-hipofiz-adrenal ekseni etkileyen kronik olarak meydana gelen çevresel stres faktörleri kümülatif olarak sağlığa zarar verebilir. Davranışsal faktörler de bir kişinin sağlığını etkileyebilir. Örneğin, belirli davranışlar zamanla zararlı olabilir veya sağlığa iyi gelebilir. Sağlık psikologları biyopsikososyal bir yaklaşım benimser. Başka bir deyişle, sağlık psikologları sağlığı sadece biyolojik süreçlerin değil, aynı zamanda psikolojik, davranışsal ve sosyal süreçlerin ürünü olarak anlarlar.

Psikolog, psikolojik yaklaşımları uygulayan; zihinsel durumları, algısal, bilişsel, duygusal ve sosyal süreçleri ve davranışları inceleyen bir profesyoneldir. Psikologların çalışmaları genellikle bireylerin birbirleriyle ve çevreleriyle nasıl ilişki kurduğunun deneysel, gözlemsel bilgileri ve yorumunu içerir.

Askerî psikoloji dost ve düşman kuvvetlerinde veya sivil topluluklardaki davranışları anlama, tahmin etme ve karşı koymaya yönelik psikolojik teorilerin ve ampirik verilerin araştırılması, tasarımı ve uygulanmasıdır. Askerî harekâtların yürütülmesi için istenmeyen, tehdit edici veya potansiyel olarak tehlikeli olabilecek davranışlara özel önem verilmektedir. Askerî psikoloji, askeri zaferler için askerî birlikler arasındaki dayanıklılığı teşvik etmek ve düşman güçlerine karşı koymak için psikolojinin çoklu alt disiplinlerini kullanır. Askerî psikoloji altında incelenen stres ve zihinsel hastalıklar askeriyeye özgü değildir. Ancak, askerler genellikle savaş ve savaş ortamlarında benzersiz stres kombinasyonlarıyla karşılaşırlar ve stresle ilişkili psikiyatrik bozukluklar yaşayabilirler. Askerî personelin karşılaştığı sorunların özel örnekleri arasında Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), suçluluk, aile ve partner zorlukları, kâbuslar ve geri dönüşler sayılabilir. Uygulamalı askerî psikoloji özellikle danışmanlık ve askerî personelin ve ailelerinin stres ve yorgunluğunun tedavisi üzerine odaklanmıştır.

Psikiyatri hemşireliği veya ruh sağlığı hemşireliği, ruh sağlığı konusunda uzmanlaşmış ve her yaştan akıl hastalığı veya sıkıntı yaşayan insanlara bakan bir hemşirenin atanmış pozisyonu olan psikiyatri alanında hizmet sunan beş ana ruh sağlığı profesyonelinden biridir. Psikiyatri hemşireleri çocuklar, ergenler, yetişkinler ve yaşlılar gibi gelişim sürecinin her aşamasında bireyle çalışmaktadır. Ruhsal açıdan güçlük yaşayan ve/veya ruhsal problemleri olan bireylerin yanı sıra, kriz yaşmakta olan ya da yaşam problemleri deneyimleyen sağlıklı bireyler de ruh sağlığı ve psikiyatri hemşirelerinin çalışma alanına girmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bluma Zeigarnik</span> Litvanya asıllı Sovyet psikolog

Bluma Zeigarnik, Berlin deneysel psikoloji okulu ve Vygotsky Topluluğu üyesi olan Litvanya kökenli bir Sovyet psikoloğuydu. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde deneysel psikopatolojinin Sovyetler Birliği'nde ayrı bir disiplin olarak kurulmasına katkıda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hugo Münsterberg</span>

Hugo Münsterberg, Alman-Amerikan psikolog. Araştırmalarını ve teorilerini endüstriyel/örgütsel, yasal, tıbbi, klinik, eğitim ve iş ortamlarına genişleterek uygulamalı psikolojinin öncülerinden birisi oldu.