İçeriğe atla

Roma tiyatrosu (mimari)

Antik Roma Tiyatrosu, Roma İmparatorluğu döneminde İspanya'dan Orta Doğu'ya kadar imparatorluk sınırları içindeki pek çok yerde inşa edilmiş tiyatro yapılarının adıdır.

Dinsel törenler, tragedya ve komedya türü oyunların sergilendiği tiyatrolar ilk olarak Antik Yunan kentlerinde M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda ortaya çıkmış; M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren taştan yapılmış tiyatrolar görülmeye başlanmıştı. Romalılar ise tiyatro üzerinde birçok bilgi ve deneyimi bulunduğu halde M.Ö. 55 yılından önce taş tiyatro inşa etmemişlerdir.[1] Oyunlar sergileneceği zaman ahşap oturma sıraları ve sahne binası inşa ediliyor ve sonradan sökülüyordu.[] Romalıların inşa ettikleri ilk tiyatro, Roma'daki Pompey Tiyatrosu'dur.

Roma tiyatroları, Yunan tiyatrolarını örnek alarak inşa edilmiştir ancak bazı belirleyici özellikleriyle Yunan tiyatrolarından farklılık göstermektedirler.

Antik Roma tiyatrolarının geçmişi

Pompey Tiyatrosu

Roma'da ilk kalıcı tiyatronun yapımına M.Ö. 2. yüzyılın ortalarında girişilmiş, inşaata başlandıktan bir süre sonra Senato tarafından yapının yıkılmasına karar verilmiştir. M.Ö. 58'de Aemilius Scaurus'un bayındırlık memurluğu sırasında ilk kalıcı tiyatro inşa edildi; bu bir ahşap tiyatro idi. Yaşlı Plinius'a göre sahne binası (scaenae frons) üç katlı idi ve alt kat mermer (muhtemelen kaplama), orta kat cam (muhtemelen mozaik), üst kat ise yaldızlı ahşaptan inşa edilmişti.[2] Ayrıca aralarında 3000 tunç heykelin bulunduğu 360 sütundan ve 80 bin izleyici kapasitesinden bahsetmektedir.

Marcellus Tiyatrosu, Roma

M.Ö. 55'te ise Pompeius tarafından Mitylene tiyatrosu örnek alınarak Roma'nın ilk taş tiyatrosu Campus Martius'da inşa edildi. Pompeius döneminden sonra diğer bir taş tiyatro, Jül Sezar döneminde başlanıp, Augustus döneminde tamamlanan Marcellus Tiyatrosu'dur. Alt katı Dor orta katı İon ve üst katı Korinth düzeninde sütunlar ile bezenmiştir.

Bergama'da antik tiyatro

Roma dışındaki şehirlerde taştan inşa edilmiş daimi tiyatrolar daha önce ortaya çıkmaya başlamıştı. M.Ö. 2. yüzyılın ortasına ait olan Gabii'deki gibi bazıları tapınak kompleksinin bir parçasıydılar ve ana işlevleri, tapınmayla ilgili müzikli ve danslı törenlerin sunum yeriydi. Bir diğeri ise Pompeii'de Sulla döneminde inşa edilmiş Küçük Tiyatro'dur. Bu tiyatro herhangi dini bir işlev üstlenmeyen bir kamu yapısıydı. Dikdörtgen planlı bir yapıdır ve üzeri muhtemelen çatı ile kapatılmıştı. Plan olarak Milet ve Atina Bouleterion’unu hatırlatan bu yapının orchestrası ve scanae ile auditoriumun bir bütün oluşuyla Roma karakteri göstermektedir.

Amfitiyatrolar Roma döneminde yapılmaya başlanmışlardır.[1] M.S. 80'lerde yapılan Kolezyum, amfitiyatrolar içinde en ünlüsüdür. Capua, Pompei ve Nimes'deki aynı türden yapılar da önemli örnekler arasında sayılabilmektelerdir. Anadolu'nun Roma dönemi mimarlığı içindeyse amfitiyatrolar fazla benimsenmemişlerdir. Pergamon ve Kyzikoz'ta iki önemli örneğin kalıntıları bulunmaktadır.

Roma ve Yunan tiyatroları arasındaki farklar

Roma Tiyatrosu standart planı

Roma tiyatroları, Yunan tiyatrolarını örnek almalarına rağmen belirgin farklılıklar mevcuttur. Bu farklar şunlardır:[3]

Yunan tiyatrosu teatron ve sceneden oluşurken, Roma tiyatroları tek bir yapıydı. Sahne binası ve auditorium kesintisiz bir çevre duvarı ile bir araya toplanmıştır. Sahne binasının duvarları auditorium ile aynı yüksekliğe çekilerek kapalı bir alan yaratılmış ve seyircinin dış dünya ile ilişkisi kesilerek dikkatin sahnede yoğunlaşması sağlanmaya çalışılmıştır. Kapalı alan oluşumunu biraz daha güçlendiren başka özellikler de mevcuttur. Bunlardan birincisi sahnede gösteri yapanları hava şartlarından korumak için yapılmış olan ahşap çatıdır. Ayrıca bu çatı sesin daha iyi dağılmasını sağlayan akustik bir görev de görmekteydi. Bununla birlikte izleyiciler için dış duvar üzerinde yerleştirilmiş ahşap direklere asılı tenteler bulunmaktaydı. İkinci özellik ise sahne duvarının (scaenae frons) zengin bir biçimde dekore edilmesidir. İki ya da üç katlı inşa edilmiş olan scaenae frons, sütunlar, girinti-çıkıntılar, eğik-düz şekiller ve heykellerle bezenerek düzenlenmiştir. Bu mimari biçim güneş yardımıyla ışık-gölge oyunları oluşturuyor, canlılık ve hareket yaratıyordu.

Yunan tiyatrolarında Caveai bir yamaca dayanmakta, doğal bir eğime uymaktadır. Romalı mimarlar kemer ve tonoz kullanarak tiyatroları düz bir zemine oturtabilmekteydiler. Oturma yerlerindeki kademelenme, yapay olarak oluşturulmakta idi.[4] Bununla birlikte Yunan Tiyatrolarında olduğu gibi tiyatroları bir yamaca yasladıkları da olmuştur.

Yunan tiyatroları genellikle at nalı şeklinde plana sahipti. Romalı mimarlar ise seçkin kişiler için koltukların bulunduğu orkestra denene alanı yarım daire haline getirmiştir. Böylece auditorimun en ucundaki seyirciler dahi sahneyi iyi bir biçimde görebiliyorlardı. Orkestranın yarım daire şeklini alması auditoriumun da yarım daire kalmasını sağlamıştır. Ancak bunun görülmediği durumlar da söz konusudur. M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren üzerinde oyunların oynandığı proskene genişletilmiş, orkestra işlevini yitirmiştir. Orkestrada önemli kişilere oturma yerleri hazırlanmıştır.

Yuann tiyatrolarında sahne binası ve cavea arasında çapraz şekilde yer alan paradoslar auditoryuma paralel biçimde yapılmıştır. Paradosların üzeri tonoz ile kapatılarak, oturma sıralarının bir kısmının taşınması sağlanmıştır. Cavea altındaki tonozlu geçitlerle moneiana ulaşılmakta ve buradan oturma sıralarına geçilmekteydi.

Yunan tiyatrolarında görülmeyen bir başka özellik ise auditorium kısmının en üst sırasını sütunlu bir galeri inşa edilmiş olmasıdır. Burası izleyicilerin gezinebilecekleri ya da yağmurdan korunabilecekleri bir alandır.

Roma tiyatrosunun bölümleri

  • Cunei (Gradus): İki merdiven arasında kalan oturma sırası bloğu.
  • Moneian: Oturma sıralarını birbirinden ayıran yatay, geniş yol.
  • Orkestra: Seçkin kişiler için koltukların bulunduğu alan.
  • Pulpitum: Ön sahne. Oyunun oynandığı bölüm.
  • Skene Frons: Sahne binasının ön yüzü – ön duvarları.
  • Parados: Seyirci girişleri.
  • Paraskene: Yan odalar.
  • Postskene: Sahne arkasında kulis, aktör locaları ve dekor odalarının bulunduğu bölüm.
  • Auditorium: Seyircilerin oturma sıralarının bulunduğu kısım.
  • Skene: Sahne binası.
  • Cavea : seyircilerin oturduğu bölümün tamamına verilen ad.
  • Porto regia :ön sahneden arka sahneye açılan ana kapı.
  • Porto hospıtalıa : ön sahneden arka sahneye açılan yan/yardımcı kapılar.
  • Diazoma : cavea'yı yatay olarak ortadan bölen ana yürüyüş yolu.
  • Summa cavea : diazomanın böldüğü cavea'nın yukarı kısmı.
  • Furnicatum : diazoma da bulunan beşik-tonoz yapıda inşa edilmiş galeri

Ayrıca bakınız

Roma tiyatroları listesi

Kaynakça

  1. ^ a b Yaşaroğlu, Kerime. "Açıkhava Tiyatrolarının Akustik Açıdan Değerlendirilmesi: İstanbul Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu Örneği" (PDF). polen.itu.edu.tr. İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, Haziran 2006. 18 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2017. 
  2. ^ Erol, Ayşe F. "Aedikula Mimarisinin Orijini ve Mimari İkonografisi Üzerine Bir Gözlem". uludag.dergipark.gov.tr/. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl 2010, Sayı 16. 27 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2017. 
  3. ^ Parlak, Yusuf. "Antik Tiyatro Sahne Unsurlarının, Günümüz Tiyatro Sahnesine Uyarlanışına Yönelik Bir Sentez Çalışması" (PDF). www.atauni.edu.tr/. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi, Erzurum, 2010. 26 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2017. 
  4. ^ Akyüz, Eti. "Ege'de Tiyatro" (PDF). egemimarlik.org. Ege Mimarlık Dergisi, Yıl 1993/4. 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Anadolu'da Antik Roma Tiyatroları, Anadolu yarımadasındaki Roma dönemlerinden kalma açık hava tiyatrolarını ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Rumeli Hisarı</span> İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında 15. yüzyılda inşa edilmiş Osmanlı kalesi

Rumeli Hisarı, İstanbul'un Sarıyer ilçesinde, Boğaziçi'nde bulunan ve bulunduğu semte adını veren hisar. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un Fethi'nden önce, Karadeniz'den gelebilecek saldırıları engellemek amacıyla İstanbul Boğazı'nın en dar yerine, Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Akün Sahnesi</span> Ankarada bulunan bir tiyatro sahnesi

Akün Sahnesi; Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan bir tiyatro sahnesidir. Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen temsillere ev sahipliği yapan ana mekanlardan biri olarak hizmet verir. Şinasi Sahnesi ile aynı binada yer alan sahneye, Atatürk Bulvarı üzerindeki girişten ulaşılır. Uzun yıllar boyunca sinema salonu olarak hizmet veren bir mekânın yenilenmesiyle tiyatro ve müzikal gösterimlerine uygun hâle getirilen sahne, 361 koltuk kapasitelidir.

<span class="mw-page-title-main">Priene</span>

Priene, Aydın Söke'de Selçuk-Efes'e yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Amfitiyatro</span>

Amfitiyatro, Roma uygarlığında gösteriler, gladyatör ve vahşi hayvan oyunları için kullanılan, daire ya da elips biçimli, yükselen tribünlerden oluşan bir kamu yapısıdır. Modern anlamdaki en eski örnekleri Etruria ve Campania'da MÖ 1.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Arena, kanlı gösterilerin sergilendiği alanlardır. Vahşi hayvanlar birbirlerini parçalar, insanlar birbirleriyle ya da vahşi hayvanlarla dövüşürlerdi. Genellikle ölümle sonuçlanan bu acımasız dövüşlerin büyük bir izleyici kitlesi vardı. Arena ayrıca suyla doldurularak çeşitli gösteriler yapılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ludus Magnus</span>

Ludus Magnus ya da Büyük Gladyatör Eğitim Okulu, 81-96 yılları arasında Esquilino ve Celio arasındaki vadide İmparator Domitian tarafından yaptırılan ve aynı zamanda çevresinde Cumhuriyet ve Augustus döneminden de yapılar bulunan Roma'nın en büyük Gladyatör arenası. Yapıya ait hâlâ görülebilen kalıntılar ikinci yapım evresine ait olup Trajan dönemini işaret eder (98-117).

<span class="mw-page-title-main">Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu</span> İstanbulda tiyatro ve konser sahnesi

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul, Harbiye semtinde, Dolmabahçe Vadisi'nde, İstanbul Hilton Oteli'yle Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nın yanında yer alan açık tiyatro, konser ve gösteri mekanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Marcellus Tiyatrosu</span> Romada tiyatro binası

Marcellus Tiyatrosu Roma'nın Sant'Angelo bölgesinde bulunan Antik bir Roma Tiyatrosu. Yapıya, tamamlanmasından beş yıl önce ölen Roma İmparatoru Augustus'un yeğeni Marcus Marcellus'un anısına onun adı verilmiştir. Tiyatronun yapılacağı yer Jül Sezar tarafından temizlenmiş, ancak yapımına onun ölümünden sonra başlanabilmiştir. Tiyatronun inşası henüz tamamlanmadığı halde MÖ 17 yılında yapılan ludi saeculares oyunları binanın içinde yapılmıştır. Tiyatro tam olarak MÖ 13 yılında tamamlanmış ve yine MÖ 12 yılında Augustus tarafından resmi açılışı yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Laodikya</span> Türkiyede bir antik kent

Laodikeia, veya Lykos'un kıyısındaki Laodikeia, Lycus nehri kenarında (Çürüksu) kurulmuş bir antik kenttir.

<span class="mw-page-title-main">II. Evkaf Apartmanı</span>

II. Evkaf Apartmanı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir apartmandır. Ulus'taki İstiklal Caddesi üzerinde bulunur. Mimar Kemaleddin tarafından tasarlanan ve 1930 yılında inşaatı tamamlanan yapı, günümüzde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü binası olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; Ankara Devlet Tiyatrosu'na bağlı olarak hizmet veren sahnelerden Küçük Tiyatro ve Oda Tiyatrosu'na da ev sahipliği yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Roma Tiyatrosu</span> Ankaradaki Antik Roma yapısı

Ankara Roma Tiyatrosu, Türkiye'nin başkenti Ankara'da Altındağ ilçesine bağlı Ulus semtinde Hisar Caddesi ile Pınar Sokak arasında yer alan Antik Roma Tiyatrosudur. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte MS 2. yüzyıla tarihlendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Teos</span> Antik kent

Teos veya Teo, Eski İyonya'da batısından yer alan bir antik şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Konak Sahnesi</span>

İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi, 1927 yılında İzmir'de inşa edilen ve Bahribaba, Mithatpaşa Caddesi, Sabancı Kültür Merkezi ile Ordu Evi arasında bulunan tiyatro binası.

<span class="mw-page-title-main">Rustaveli Tiyatrosu</span> Tiflisin en eski ve en büyük tiyatrosu

Rustaveli Tiyatrosu, 1887'de Tiflis'te Rustaveli Bulvarı üzerinde Rokoko stiliyle inşa edilen, Tiflis'in en eski ve en büyük tiyatrosu. 1921'de Gürcistan'ın millî edebiyatçılarından Şota Rustaveli'nin adı verildi.

<span class="mw-page-title-main">Parion</span>

Parion Antik Kent Çanakkale ili Biga ilçesi Kemer köyü sınırları içinde antik kent yerleşimidir.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan mimarisi</span>

İtalya, 1861 yılına kadar çeşitli küçük devletlere bölünmesi nedeniyle, döneme veya bölgeye göre basitçe sınıflandırılamayacak kadar geniş ve çeşitli bir mimari tarza sahiptir. Bu, mimari tasarımlarda oldukça çeşitli ve eklektik bir yelpaze yaratmıştır. İtalya, antik Roma döneminde su kemerleri, tapınaklar ve benzeri yapıların inşası, 14. yüzyılın sonlarından 16. yüzyıla kadar Rönesans mimari hareketinin kurulması; Neoklasik mimari gibi hareketlere ilham veren 17. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında başta Birleşik Krallık, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada soyluların kır evlerini inşa ettikleri tasarımları etkileyen bir inşaat tarzı olan Palladyanizm'in anavatanı olması gibi önemli mimari başarıları ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">İznik Roma Tiyatrosu</span>

İznik Roma Tiyatrosu, Bursa ilinin İznik ilçesinde bulunan, MS 2. yüzyılda İmparator Traianus döneminde Bitinya Valisi olan Plinius tarafından inşa edilmiş tiyatro yapısı. İznik surlarının 90 m. kuzeyindeki tiyatronun, seyircilerin oturduğu kısım ile hayvanların arenaya salındığı tünel kısmı büyük ölçüde ayaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Nysa</span> Türkiye!de, Aydın ilinin Sultanhisar ilçesi sınırlarında yer alan bir antik kent öreni

Nysa veya Menderes Nysa'sı, Aydın ilinin Sultanhisar ilçesi sınırlarında yer alan bir antik kent örenidir. Tarihi MÖ 3. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Menderes Nehri’nin kuzeyinde, nehrin oluşturduğu bereketli havzada, Cevizli – Aydın (Messogis) dağlarının güneyindeki korunaklı yamaçta kurulmuş olan Nysa, Roma İmparatorluk Dönemi’nde Asia Eyaleti’nin önemli kentleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Skene (tiyatro)</span>

Antik Yunan tiyatrosunda skene sahnenin arka kısmında bulunan yapıydı. Grekçe: skene kelimesi 'çadır' veya 'kulübe' anlamına gelir ve bu amaçlar için orijinal yapının bir çadır veya ahşap hafif bir bina olduğunu ve geçici bir yapı olduğunu düşündürmektedir. Başlangıçta çok hafif bir yapı veya sadece bir ipten asılı bir bezdi, ancak zaman geçtikçe skene temel değişiklikler geçirdi. İlk olarak, bazen konuşmalar yapmak için çatısı kullanılabilen kalıcı bir bina haline geldi ve zaman geçtikçe orkestra seviyesinden yükseltilerek bir proskēnion veya "skene önündeki alan" oluşturdu. Proskēnion'un cephesi orkestra arkasındaydı ve sahne dekorlarını desteklemek için bir alan sağladı.