İçeriğe atla

Roma hukuku

Roma hukuku, Antik Roma'nın hukuk sistemidir. Kamu hukuku ve özel hukuk ayrımına dayanmaktadır. Bu ayrım ilk kez Roma hukukunda yapılmıştır.

Beşeri bir sistem olarak MÖ 7. yüzyılda kurulan Roma İmparatorluğu'nda ve MS 395'te ikiye bölünmesinden sonra Batı ve Doğu Roma İmparatorluğu'nda hüküm sürmüştür.

Antik Roma'da üç büyük güce bağlı yönetim anlayışı düşüncesi benimsenmişti ve bu üç güç, yönetim ve hukuk anlayışını yansıtmaktaydı. Söz konusu güçler 300 üyeli aristokratik senato, halk meclisi, konsüller ve yargıyı örgütleyen praetorlerdi. Yönetim ve hukuk anlayışı bu üç erkin elinde bulunmaktaydı.[1] Konsüller kral yetkisine sahip olup monarşiyi temsil etmekteydi. Senato, dönemin aristokrasisiyle ilgiliydi. Halk ise demokratik yönetim anlayışını temsil etmekteydi. Bu üç erkin mevcudiyeti dahilinde Roma Anayasası, karma hukuk sistemi üzerindeydi. Roma Cumhuriyeti, MÖ 44'te Jül Sezar'ın imparator olmasına kadar bu anlayış dahilinde yönetildi.

MS 6. yüzyılda I. Justinianus, Batı Roma İmparatorluğu'nun kaybettiği toprakları yeniden kazanmak ve Roma hukukunun bütün bu topraklarda eski saf haliyle uygulanmasını sağlamak amacıyla çalışmalar başlattı. I. Justinianus'un emri ile baslayan ve bir kanunlaştırma hareketi olan bu çalışmalar sonucu o zamana kadar uygulanan Roma Hukuku Corpus Iuris Civilis denilen külliyatı toplamıştır.

Ortaya çıkartılan Corpus Iuris Civilis külliyatı 4 bölümden oluşmaktadır: "Institiones", "Digesta", "Codex" ve "Novella". "Institiones" ve "Digesta"'da klasik dönem hukukçularının eserlerinin derlendiğini, "Codex"'te Justinianus'a kadarki imparator emirnameleri görülür. Külliyata daha sonradan eklenen "Novella"'da ise Justinianus'un emirnameleri bulunur. Glossator'ların (şerhçiler) çalışmaları çağdaş hukuka tesir etmiş, Roma Hukuku'na bağlı ülkelere "civil law" denilmiştir.

Roma'da hukuk, Roma şehrinin MÖ 753 yılında kurulmasından, MS 6. yüzyılda Justinianus'un kanunlaştırma hareketlerine değin uzun bir gelişme geçirmiştir. Bu nedenle, bin yılı aşkın bir süre Roma devletinde geçerli olan hukuk sistemi için kullanılan "Roma Hukuku" deyimi, gerçekte, bu uzun gelişim süreci içinde oluşan, kaynakları ve nitelikleri farklı çeşitli hukuk sistemlerini kapsamaktadır. Buna rağmen Kıta Avrupa ülkeleri hukuku Corpus Iuris Civilis külliyatı temeline dayanmaktadır.

Karma hukukun gelişimi

Antik Roma'da hukuk anlamında gelişmelere dönemin bilgeleri ve düşünürleri katkı sağlamıştı. Devlet fikrinin, yönetim şeklinin ve hukuk kavramlarının gelişip bir kalıp haline gelmesi, Romalı düşünürler ve Stoacılar arasındaki fikir ayrılıklarının sonucudur. Aristoteles ve Platon'a göre devlet ve hukuk anlayışı, belirli bir toplumun belirli kurallara göre, sınırları belli olan bir toprak bütünlüğünün içinde olması gerektiği yönündeydi. Stoacılar ise belli bir kalıbı kabul etmeyerek bir dünya devleti ve dünya vatandaşlığı olması gerekiğini savunurlardı. Cicero, Stoacıların evrensel yasa anlayışından etkilenmişti ve doğal hukuku savunmuştu. Stoacıların aksine Aristoteles'i ve Platon'u, devlet düzeni ve hukuk düşünceleri bakımından desteklemişti. Cicero'ya göre pozitif hukuk, bu doğal hukuka bağlı olmalı ve toplum, bu doğal hukuka göre yönetilmeliydi. Devlet, yasalarla toplumun çıkarlarını gözetmeliydi. Cicero, yasalarla belirlenmiş özel mülkiyet hakkının devlet tarafından sınırlandırılmaması gerektiğini de savundu.

Polibios ise yönetim sınıfları açısından Aristoteles ve Platon'un izinden gitmişti. Polibios'a göre devlet yönetiminde güç önemli bir unsurdu ve tıpkı Aristoteles gibi, üç erkin var olması gerektiğini savunmuştu. Ona göre en iyi yasa, bu karma anayasaydı. Roma hukuku da bu ilkeleri benimseyerek uzun bir dönem karma anayasa ile yönetildi.[1]

Roma hukuku özgürlükçü olmasına rağmen köleliği ortadan kaldırmadı. Üst sınıflar ise eşit haklara sahip oldular. Cicero, Aristoteles'in köleler için kullandığı "canlı aletler" sözünün aksine kölelik kavramını "ücretli çalışanlar" olarak tanımladı. Bu tanım, ileri dönemlerdeki Roma hukukçularına referans oldu. Roma hukuk sistemi, fethedilen topraklarda da uygulandı.

Bugün

Bugün, Güney Afrika ve San Marino gibi bazı ülkelerin yasal sistemleri hala eski Jus Komunüs'e dayanmasına rağmen, Roma hukuku artık yasal uygulamada uygulanmamaktadır. Bununla birlikte, yasal uygulamanın bir koda dayandığı durumlarda bile, Roma hukukundan türeyen birçok kural geçerlidir: Roma geleneğiyle hiçbir kod tamamen kırılmadı. Daha ziyade, Roma yasalarının hükümleri daha tutarlı bir sisteme yerleştirildi ve ulusal dilde ifade edildi. Bu nedenle, Roma hukukunun bilgisi bugünün hukuk sistemlerini anlamak için vazgeçilmezdir. Bu nedenle, Roma hukuku medeni hukuk yargılarındaki hukuk öğrencileri için hala zorunlu bir konudur.

Avrupa Birliği üye devletlerinde özel hukukun birleştirilmesi yönünde adımlar atarken, Avrupa'nın her yerinde yasal uygulamanın ortak temeli olan ancak birçok yerel varyant için izin verilen eski Jus Komünü birçok kişi tarafından görülüyor.

Hukuk devirleri

MÖ 753 Roma Devleti‘nin kuruluşuyla yılında başladığı kabul edilen, Roma imparatoru Iustinianus‘un ölümüyle son bulan Roma hukuk devirleri 5 ayrı dönemde incelenir. Kimi hukukçular aşağıda belirttiğim “Klasik öncesi” dönemi ayrı bir dönem olarak ele almaz.

  1. Eski Hukuk
  2. Klasik öncesi hukuk – Ayrı bir devir olarak kabul edilmeyebilir.
  3. Klasik hukuk
  4. Klasik sonrası hukuk (Postklasik)
  5. Iustinianus

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Ergül, Ergin. Genel Kamu Hukuku: İbn Haldun'un Teorileri ile Karşılaştırmalı. ISBN 978-605-300-665-7. 26 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2020. 
  • Karadeniz Çelebican, Özcan. (2004). Roma Hukuku, (10. Baskı), Ankara.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

<span class="mw-page-title-main">Yargı</span> hukuku yorumlayan ve uygulayan mahkemeler sistemi

Yargı, yasal anlaşmazlıkları/uyuşmazlıkları karara bağlayan ve yasal davalarda yasayı yorumlayan, savunan ve uygulayan mahkemeler sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Cicero</span> Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar

Marcus Tullius Cicero, Latin kökenli Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürcü Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, bilgi görüşünde daima skeptik kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Justinianus</span> 527–565 yılları arasındaki Bizans imparatoru

I. Justinianus, ayrıca Büyük Jüstinyen olarak da bilinir, 527 ile 565 yılları arasında Bizans imparatorudur.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset felsefesi</span> felsefe ve siyaset bilimi alt disiplini

Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükûmeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükûmet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

Doğal hukuk kuramı, doğal hukuk veya doğa hukuku içeriği doğal olarak var olan, doğal olarak ayarlanmış ve her şeyin üzerinde geçerliliğe sahip bir hukuk olarak tanımlanabilir. Doğal hukuk; insanın akılla erişebileceği, yazılı olmayan hukuk kuralıdır. Bu kuramı destekleyenler arasında Aristoteles ve Thomas Aquinas da yer alır ki, Aquinas'ın tavrı Katolik Kilisesi tarafından da kabul edilmektedir. Doğal hukuk kuramı, gerek etik gerekse hukuk felsefesi açısından büyük önem taşımaktadır ve farklı filozofları farklı yönlerde etkilemiştir.

Aynî hak, kişilerin eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyetini sağlayan ve bu nedenle herkese karşı ileri sürülebilen haklardandır. Özellikle de eşya hukukunda, hak sahibinin, söz konusu eşya üzerindeki tasarruf yetkisini tespit etme bakımından, hakkın sınırının tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu hakkın aynî hak olması hâlinde farklı, olmaması hâlinde farklı hükümler uygulanabilecektir.

Latin edebiyatı ya da Roma edebiyatı, Antik Roma yazılı kültürünün oluşturduğu edebî birikim. Yunan edebiyatının etkisinde olan bu edebiyat Yunan edebiyatının devamı niteliğindedir. En verimli ve parlak dönemini MÖ 78 ile MS 14 yılları arasında Altın Çağ adı verilen dönemde yaşamıştır.

Corpus Iuris Civilis ya da modern alfabeyle Corpus Juris Civilis, 529-534 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından hazırlatılan, Roma Hukuku konusunda en geniş ve derinlemesine bilgi veren, sonradan bu ismiyle anılan hukuk külliyatıdır.

Basilika, yaklaşık 892 yılında VI. Leon tarafından tamamlanan Bizans hukuk derlemesi. Basilika, I. Basileios'un adından gelmekle beraber Yunancada "Kraliyet Kanunları" anlamına da gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kara Avrupası hukuk düzeni</span>

Kara Avrupası hukuk düzeni ya da diğer bir adla Kıta Avrupası hukuk sistemi, modern dünyadaki en yaygın hukuk düzenidir. Temellerini Roma hukukundan alan Kara Avrupası hukuk düzeni, derlenmiş yazılı kurallara dayanmaktadır. Bu düzenin en önemli parçaları kamu hukuku-özel hukuk ayrımı ve adlî yargı-idarî yargı ayrılığıdır.

Kozmopolitanizm, bireyin insanlık adı verilen büyük komüniteye aitliğini savunan, yerel nitelikteki bağlılığın yerini evrensel bağlılığın aldığı, evrensel düşüncelerin benimsendiği, tüm dünyanın ülke ya da vatan olarak görüldüğü; genellikle bu görüşlerle ilgili etiksel, sosyolojik ve siyasi felsefelerin tanımlanmasında kullanılan bir kavramdır. Bu fikirleri benimseyen kişi kozmopolit veya kozmopolitan diye adlandırılır.

Lâik hukuk insanların bir toplum olarak birlikte yaşama ihtiyacından doğan, kaynağını doğrudan insan aklından alan, toplumsal gereksinimlere göre değişebilen, evrensel nitelikte genel geçerliliğe sahip olduğu kabul edilen hukuk anlayışıdır.

Napolyon Yasaları, Napolyon Bonapart'ın hazırlattığı medeni yasa metnidir. Onun isteğiyle Fransa'da hazırlanmış ve 1804 yılında yürürlüğe girmiştir. Code Napoléon'un en önemli özelliklerinden birisi; "kişinin asıl yerleştiği yer" olması, yani bireyin toplumdaki yerini vurgulayarak herkesin eşitliğini vurgulamasıdır.

<i>Codex Justinianus</i> Hukuksal metin

Codex Justinianus Corpus Iuris Civilis hukukunun parçası, 6. yüzyıl başlarında I. Justinianus tarafından yaptırılan Roma Hukukunun kanun halinde toplamasıdır. Institutiones ve Digesta (Pandectae) isimli diğer iki bölüm de Büyük Jüstinyen hükümdarlığı altında oluşturulmuştur. Dördüncü parça Novellae ise gayriresmî olarak ölümünden sonra derlenmesine rağmen günümüzde Corpus Iuris Civilis'un bir parçası olarak kabul edilir.

Ekloga, III. Leon'un 726 yılında kendi ve oğlu V. Konstantinos adına yayımladığı hukuk derlemesi.

<span class="mw-page-title-main">Bizans hukuku</span>

Bizans hukuku, artan Hristiyan etkisi ile özünde Roma hukukunun devamıdır. Çoğu kaynak Roma hukuk geleneği olarak Bizans hukuku'nu 6. yüzyılda I. Justinianus hükümdarlığı ile başlatıp 15. yüzyılda İstanbul'un Fethi ile bitirir.

Novellae Constitutiones ya da Justinianus'un Kanunları, Roma imparatoru I. Justinianus tarafından, uzun hükümdarlığı döneminde başlatılan dört ana Roma hukuku biriminden biri olarak kabul edilirler. Diğer üç parça Codex Justinianus, Digesta seu Pandectae ve Institutiones Justinianus olarak isimlendirilir. Justinianus'un quaestor'u Tribonianus öncelikle bu son üçünün derlemekten sorumluydu. Bu dört parça beraber Corpus Iuris Civilis olarak da bilinir. Bununla birlikte, Codex, Digesta ve Institutiones Justinianus tarafından tutarlı eserler olarak tasarlanırken, Novellae ise Codex'in ikinci baskısını ilan ettiği 534'ten sonra çıkarılan çeşitli kanunlardır ve onun hükümdarlığında asla resmen derlenmemiştir.

Karma hükûmet, aristokrasi ve monarşinin unsurlarını bir araya getiren bir yönetim biçimidir;anarşi, oligarşi ve tiranlık olarak kabul edilen ayrımların imkansız hale getirilmesini amaçlar. Bu fikir, Roma anayasası altında geliştirilen bir hükûmet biçimi olan cumhuriyetin istikrarını, yeniliğini ve başarısını tanımlamak için klasik antik çağda yaygınlaştırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik hukuk kanunlarının listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Yazılı hukuk kuralları, eski Orta Doğu'nun hukuk sistemlerinin ortak bir özelliğiydi. Bunların çoğu çivi yazısı hukukunun örnekleridir. Sümer Ur-Nammu Kanunları, ardından Babil Hammurabi Kanunları, Bereketli Hilal'de ortaya çıkan en eski kanunlar arasındadır. Roma İmparatorluğu'nda, Roma hukukunun On İki Tablosu ve Justinianus Kanunu olarak da bilinen Justinianus'un Corpus Juris Civilis'i gibi bir dizi kodifikasyon geliştirilmiştir. Antik Çin'de ilk kapsamlı ceza kanunu, MS 624 yılında Tang Hanedanlığı döneminde oluşturulan Tang Kanunu'dur. Hindistan'da Ashoka Fermanları'nı Manu Kanunu takip etmiştir.