
Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunudur. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor dalı olarak kabul edilir.
Mat, satrançta taraflardan birinin şahı tehdit altında iken yapacak hiçbir hamlesi olmaması durumudur. Oyun bu durumda iken şahı tehdit altında olan oyuncu mat olmuştur. Eğer oyunu mat durumuna geçiren hamle kurallı bir hamle ise, mat olan oyuncu oyunu kaybeder.

Notasyon ile gösterim satrançta hamleleri belirtmek ve kayıt altına almak için kullanılan bir gösterim biçimidir. Resmi turnuvalarda notasyon tutmak zorunludur. Bu yöntemle maçlar esnasında imkansız hamleler yapılmışsa durumun fark edilmesi sağlanır.
Fil Açılışı
- 1. e4 e5
- 2. Fc4
Kale, satranç oyununda kullanılan vezirden sonra en güçlü satranç taşıdır. Bu taş satranç tahtası üzerinde uygun dizilişte en sağ ve en solda yer almak üzere bir oyuncuda iki tanedir. Maddi değeri 5 piyon birimidir.

Caturanga Sanskritçe'de catur ("dört") ve anga, anlamına gelir. Bilinen satrancın ilk atasıdır, 6. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıkmıştır. Bazen "satrançın türevi" olarak tanımlansa da, icat tarihi itibari ile satranç, kural ve konseptini çaturangadan almaktadır.

Xiang qi : Satrancın Çin ve Doğu Asya versiyonudur.

Japon satrancı veya Kumandanlar Oyunu olarak da bilinen Şogi ya da Shōgi, Japonya kökenli, satrançla akraba iki kişilik soyut kombinatoryal ve eksiksiz enformasyonlu bir strateji oyunudur. Satranç ailesi içinde Japonya’da en yaygın oynanan çeşit olup 17 Kasım’da bayramı kutlanır. Shōgi, Japoncada kumandanın masa oyunu anlamına gelir.
Şah, satranç oyunundaki en önemli taştır. Şah taşının rakip tarafından kıpırdayamayacak şekilde tehdit edilmesine şah mat denir ve oyunun sona erdiği anlamına gelir. Fakat eğer şah tehdit altında değilse, başka bir yere oynayamıyorsa ve oyuncunun oynatacak başka taşı yoksa bu duruma da Pat denir. Satranç tahtasında kendi rengi dışındaki diğer renkteki karede, yani esas kurallara göre beyaz şah e1, siyah şah e8 karesinde oyuna başlar. Şah ayrıca, bir piyonun rakibin son karesine geldiğinde terfi edemeyeceği tek taştır.
Piyon, satranç oyunundaki en zayıf ve sayıca en fazla olan taştır. Satranç bir savaş oyunu olarak düşünülürse piyonlar bu savaştaki en yalın asker olan piyadeyi temsil eder. Satranç oyununda her oyuncu oyuna sekiz piyonla başlar. Bu piyonlar oyuncunun gördüğü taraftan bakıldığında satranç tahtasının ikinci sırasını kaplar. Piyonların başlangıç konumu beyaz taşlarla oynayan oyuncu için a2, b2, c2, d2, e2, f2, g2 ve h2, siyah taşlarla oynayan oyuncu için a7, b7, c7, d7, e7, f7, g7 ve h7 kareleridir. Piyonlar karşı takımın son yatayına ulaştığında at, fil, kale veya vezire terfi edebilir.

Altıgen satranç, altıgen bir tahtanın üzerinde oynanan satranç türevlerinin ortak adıdır. En fazla bilineni 1936 yılında Władysław Gliński tarafından oluşturulmuş Gliński'nin altıgen satrancıdır.
Üstün satranç, 1978 yılında Maxwell Lawrence tarafından bulunmuş bir satranç türevidir. Daha sonra ortaya çıkan ve daha az sayıda açılış durumuna izin veren Satranç960 oyununun da ilham kaynağıdır.
Elli hamle kuralı bir satranç oyununda art arda gelen 50 hamle boyunca herhangi bir taşın alınmadığı ya da bir piyonun oynanmadığı durumlarda oyunun beraberlikle sonuçlanabilmesini sağlar. Böyle bir kuralın uygulanma amacı kazanma olanağı bulunmayan bir oyuncunun oyunu boş yere uzatmasını ya da bir oyuncunun rakibinin yorgunluğundan yararlanıp avantajlı duruma geçmesini engellemektir. Tüm temel şah matlar elli hamleden kısa bir sürede tamamlanabilmektedir.
İki atlı oyun sonu satrançta iki at ve şaha karşı bir ya da iki piyonla şahın oluşturduğu bir oyun sonu konumudur. Bu oyun sonu iki fil ve şah ya da fil, at ve şahlı oyun sonlarında görülebilen şah mata izin vermez. Bu konumda gerçekleştirilebilecek mat pozisyonları mevcuttur ancak bunlar basit savunma teknikleriyle etkisiz duruma getirilebilir.
Satrançta terfi, piyonun satranç tahtasındaki son yataya gelmesiyle istenen bir alete terfi etmesidir.
Açmaz bir satranç taktiğidir. Açmaz durumunda saldırıya uğrayan taş daha değerli bir başka taşını saldıran tarafa vermeden hareket edemez. Açmaz konumu oluştuğunda saldıran taş için açmaza aldı, savunan taraf için açmazda ifadesi kullanılır. Sadece yatay, dikey ve çapraz olarak çok sayıda karede hareket edebilen taşlar rakip taşları açmaza alabilir. Şahlar, Atlar ve piyonlar rakiplerini açmaza alamazlar. Şah dışında her taş açmaza alınabilir zira şah çekildiğinde zaten Şah ile hamle yapmanız gereklidir.

Feda, bir oyuncunun taktik veya stratejik avantaj sağlamak amacıyla taşlarından birini kasıtlı olarak feda etmesi anlamına gelir. Feda, genellikle bir oyuncunun rakibin hamlelerini zor duruma sokma veya belirli bir pozisyonel üstünlük elde etme amacıyla kullanılır. Feda hamlesi, oyuncunun kendi daha değerli taşını, rakibin daha az değerli bir taşı karşılığında vermesiyle de yapılabilir.

Dörtlü Satranç, dört kişi tarafından, ikişerli eşler biçiminde oynanan bir tür satranç.
Satrançta batarya, aynı yatayda, dikeyde veya çaprazda iki veya daha fazla taşın bir araya gelmesiyle oluşan bir yapıdır. Rakip şahın korumasını ortadan kaldırma veya sadece taş değişiminde kazançlı çıkmak için bir dizi taşı ortadan kaldırma taktiğidir.

Satrançta dokunulan taşı oynama kuralı, hamle sırası kendisinde olan bir oyuncunun tahtadaki bir taşa kasıtlı olarak dokunması durumunda, bu taşı kurallara uygun bir şekilde hareket ettirmesi veya alması gerektiğini belirtir. Eğer dokunulan taş oyuncunun kendi taşı ise ve geçerli bir hamlesi varsa bu taş oynanmalıdır. Eğer dokunulan taş rakibin taşı ise ve kurallara uygun olarak alınabiliyorsa bu taş alınmalıdır. Dokunulan taşın yasal bir şekilde oynanması veya alınması mümkün değilse herhangi bir ceza uygulanmaz. Bu kural, tüm resmî yüz yüze satranç müsabakalarında zorunlu olarak uygulanır.