İçeriğe atla

Rivayet

Rivayet, hadis ilminde hadisi usulüne uygun olarak ve aktarma metotlarını belirterek kaynağına dayandırmak demektir.

Rivayet, sözlü olarak aktarılan bir bilgi, hikâye veya olaydır. Rivayetler, genellikle yazılı bir kaynağı olmayan, sözlü gelenek yoluyla aktarılan bilgilerdir. Rivayetler, tarih, efsane, mitoloji, halk kültürü gibi çeşitli alanlarda bulunabilir. (Ayrıca bakınız Kıssacılık)

Rivayetlerin çeşitli türleri vardır. Örneğin, tarihi rivayetler, geçmişte yaşanmış olayları anlatır. Efsaneler, olağanüstü olaylar veya karakterler hakkındaki hikâyelerdir. Mitolojiler, bir toplumun veya kültürün kökenlerini ve inançlarını anlatan hikâyelerdir. Halk kültüründe ise, halk hikâyeleri, masallar, fıkralar gibi çeşitli rivayet türleri bulunur.

Rivayetler, önemli bir kültürel mirastır. Rivayetler, bir toplumun tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtır. Rivayetler, aynı zamanda bir eğitim aracı olarak da kullanılabilir. Rivayetler yoluyla, insanlara dini, ahlaki ve toplumsal değerler öğretilebilir.

Rivayetlerin doğruluğu konusunda şüpheler olabilir. Rivayetler, genellikle sözlü olarak aktarıldığından, zaman içinde değişime uğrayabilir. Rivayetlerin kaynağı ve doğruluğu hakkında araştırma yapmak önemlidir.

Rivayetlerin bazı örnekleri şunlardır:

Tarihi rivayetler: Troya Savaşı, Muhammed'in hayatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşu

Efsaneler: Medusa, Atlantis, Excalibur

Mitolojiler: Yunan mitolojisi, Roma mitolojisi, Türk mitolojisi

Halk kültürü rivayetleri: Nasreddin Hoca fıkraları, Keloğlan hikâyeleri, Dede Korkut masalları

Rivayetler, insan kültürünün önemli bir parçasıdır. Rivayetler, bize geçmişimizi, kültürümüzü ve değerlerimizi anlamamıza yardımcı olur.

Din bilimlerinde Rivayet

Hadis geleneğinde hadisler belirli terimler kullanılarak rivayet edilir. Hadisçilerin hocaları veya birbirlerinden hadis rivayet ederken kullandığı terimlerin başlıcaları şunlardır:

  • İcazet
  • İ'lam
  • Kıraat
  • Kitabet
  • Münavele
  • Semâ
  • Vasiyyet
  • Vicade

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Masal</span> kurgusal bir hikaye içeren folklorik fantezi karakterler

Masal ya da erteği esas itibarıyla sözlü anonim halk edebiyatı ürünü, kahramanları arasında olağanüstü kişi veya yaratıkların bulunabildiği, anlatılan olayların tamamen gerçek dışı olduğu, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Ninni</span>

Ninni, çocukları büyüten kişilerin, çocukları uyutmak için belli bir ezgiyle söyledikleri manzum veya mensur sözler. Ninniler, çocuk edebiyatına malzeme olacak halk kültürü ürünlerindendir. Aynı zamanda ninniler, çocuğun uzun ömürlü olması, nasibinin bol olması, nazar ve hastalıklardan korunması, bebeğin ağlamaması, uslu olması, çabuk büyümesi, gelin ya da damat olması çocuğun gelecekte mutlu olması gibi dilekleri içeren doğaçlama söyleyişlerdir. Ninnilerde yerel öğeler, gelenek ve görenekler, tarihî ve toplumsal pek çok konu bulunmaktadır.
Diğer bir tanımı: Annelerin veya diğer yakınların genellikle bebeği uyuturken bazen de onu sevip oyalarken, kendilerine has ezgi ile söyledikleri, çoğu kez söyleyenin çocuk hakkında dilek ve umutlarını yansıtan, ayrıca çocuğun ve söyleyenin o andaki durumlarını yansıtan, genellikle dörtlüklerden oluşan, başlarında ve sonlarında ahengi tamamlayan, dolgu ve klişe sözler ihtiva eden halk edebiyatı mahsulleridir.
Genel anlamıyla ninniler, annelerin veya diğer yakınların genellikle bebeği uyuturken bazen de onu sevip oyalarken, kendilerine has ezgi ile söyledikleri, çoğu kez söyleyenin çocuk hakkında dilek ve umutlarını yansıtan, ayrıca çocuğun ve söyleyenin o andaki durumlarını yansıtan, genellikle dörtlüklerden oluşan, başlarında ve sonlarında ahengi tamamlayan, dolgu ve klişe sözler ihtiva eden halk edebiyatı mahsulleridir.
Ninniler, sade bir dille ezgili olarak söylenen şiirlerdir. Söyleyeni belli olmayan bu ürünlerin neredeyse tamamı kadınlar tarafından üretilmiştir. Hem yaşanan önemli olaylar hem de annenin ninni söyleme anında fiziksel durumu ve buna bağlı duygusal durumu ninninin konusunu, işlevini ve yapısını belirlemektedir. Sözlü kültür ortamında ve geleneksel aile yapısı çerçevesinde yer alan kadının içinde bulunduğu sosyal ve fiziksel mekânlar, annenin söylediği ninnileri etkilemektedir. Sözlü gelenekte uzun yıllar içerisinde ortaya çıkan ve aktarılan ninniler, annenin kendi çevresini algıladığı şekilde biçimlenmektedir. Ninniler; anne ile çocuğun ahengini, birliğini, yakınlığını ve uyumunu sağlayan, tarih boyunca hemen her toplumda var olmuş müzik değeri taşıyan edebi örnektir. Ninniler, çok yönlü işleve sahip oldukları için konuları da çeşitlilik göstermektedir. Ninnilerin konusu bebek veya çocukla, çocuğun yakınlarıyla, evde bulunan kişilerle, o anda evde oluşan durumlarla veya olaylarla ilgili olabilmektedir.
Ninnilerin kültür aktarımında önemli rolleri vardır. Bu roller hem toplumsal yaşamın süreğenliğinin sağlanmasında hem de çocukların bireysel gelişimleri anlamında da önemli etkilere sahiptir. Ninniler, topluma ait değerlerin de nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktadır. Bir dili iyi öğrenebilmek ya da öğretebilmek için, o dille ortaya konan ve o dilin konuşulduğu topluma ait kültürü yansıtan eserlerden yararlanmak gerekmektedir. Türk aile yapısı, örf, âdet ve gelenekleri, dini inanış, yaşam şartları, aile içindeki ilişkiler, bebeğe duyulan sevgi ve daha pek çok şey ninniler aracılığıyla çocuklara aktarılmaktadır. Bütün kültürlerde ninnilerin çocukları sakinleştirici etkisi bilinmektedir. Ancak çocuklar için ninnilerin daha farklı anlamları vardır. Ninniler, çocuklar için gözleri kapatmadan önce dinlenilen ve öğrenilen bir sestir. Yavaş ilerleyen ritmi, tekrarlayan yapısı ve duygusal sözleriyle çocukta stresi azaltmakta ve uykuyu kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle çocuğun gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Siyer</span> Muhammedin geleneksel Müslüman biyografileri

Siyer-i Nebi, kısaca siyer, geleneksel İslami literatürde Muhammed'in biyografilerine verilen isimdir. Kur'an ve Hadislere ek olarak, Muhammed'in hayatı ve İslam'ın ilk dönemi hakkındaki çoğu tarihi bilginin kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dev</span> doğaüstü, mitolojik yaratık

Dev, birçok farklı kültürün efsane, folklor, mitoloji ve masallarında yer alan bir doğaüstü yaratık.

<span class="mw-page-title-main">İsrâiliyat</span> İslamdaki dinî bir terim

İsrâîliyât, bir İslam dinî terimi. Yahudi mitolojisi veya İsrail kaynaklı rivayetlerin bütününü kastetmekte kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tufan</span>

Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.

Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.

Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.

Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek olarak yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına dahil etme dürtüsüyle şekillenen ve ses kaydetme teknolojilerinin gelişmesiyle de desteklenen disiplinler arası bir çalışma alanı ve araştırma yöntemidir.

Halk hikâyesi veya halk öyküsü, toplumsal iz bırakmış bir olaydan veya bir yazınsal ürünün sözlü kültürde bıraktığı derin etkiden kaynaklanarak ortaya çıkan halk edebiyatı ürünlerine verilen ad. Ayrıca, bazı halk bilimciler halk öyküsünü: "Çağdaş çağlara yaklaştıkça geçirdiği değişimle destanların yerini tutan halk ürünü." olarak görmüştür. Destanlar olağanüstü ögelerin çokça rastlandığı türlerdir. Halk hikâyeleri ise olağanüstülük düzeyinin ikinci safhasında yer alır ve destanlara oranla halk hikâyelerinin olay örgüsü daha gerçekçidir. Halk hikâyeleri bu yönüyle modern çağların yazın türleri olan roman ve öykü gibi mensur türlerle, destan arasında bir geçiş sürecini yansıtan ürünlerdir. Halk hikâyelerinde olaylar belirli kahramanların üzerine kurulmuştur. Bu kahramanlar çoğu kez; tanınmış bir edebî ürünün içeriğinde yer alan kahramanların topluma mal olması ve anonimleşmesiyle oluşmuştur. Aslen Divan edebiyatı'na ait mesneviler olan Leyla ile Mecnun ve Ferhat ile Şirin gibi eserler, taç eserlerin toplum tarafından sözlü kültüre aktarılıp "halk hikâyesi" haline gelmesinin en önemli örnekleridir. Bunun yanında halk edebiyatı ürünlerinde de bu duruma rastlanmaktadır. Örneğin, Kayıkçı Kul Mustafa'nın Genç Osman Destanı; toplumun beğenerek halk hikâyeleştirme sürecine dahil ettiği eserlerdendir. 1930'da edebiyat tarihçisi Fuat Köprülü, Genç Osman Destanı'nı halk hikâyelerinin oluşum evrelerini tespit etmek maksadıyla incelemiştir. Ayrıca bu çalışma; Türk edebiyatındaki anonim hikâyeleşme süreci hakkında yapılmış ilk çalışmalardan biri olmuştur.

Üliger, Moğol ve Buryat halk kültüründe masalları ve mitolojik öykülere verilen genel bir addır. Buryatlar ve diğer Sibirya kabileleri arasında sözlü geleneklerinin önemli bir parçasıdır ve diğer fonksiyonları arasında, Budist öykülerini sözlü olarak iletmek için de kullanılmıştır. Sözlü gelenek göz önüne alındığında, Moğol literatüründe ağızdan ağza aktarılan öykülerin önemli bir kısmını oluştururlar. Bu öyküler, "Ülgerci" veya "Üligerçin" denilen öykücüler tarafından özellikle yaylı enstrümanlar eşliğinde okunur.

Sözlü gelenek, İrfan, bilgi, sanat, fikir ve kültürel materyalin işitilerek alındığı, bireysel hafızalarda korunduğu ve bir nesilden diğerine sözlü olarak iletildiği bir insan iletişim biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Kore mitolojisi</span>

Kore mitolojisi, Kore Yarımadası'na ait ulusal efsaneler ve halk masallarının tamamına verilen ad. Kökeni Kore şamanizmi, Budizm, Çin mitleri, Konfüçyüs ve Taocu efsanelere dayanır. Bu efsaneler çeşitli bölgelere göre önemli ölçüde değişkenlik gösterebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan folkloru</span>

Azerbaycan folkloru, Azerbaycan halkının yüzyıllar boyunca gelişen halk geleneğidir. Azerbaycan folkloru, geniş bir anlatı koleksiyonunda ve üstü kapalı olarak vazo boyama ve adak hediyeleri gibi temsili sanatlarda somutlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet mitolojisi</span>

Tibet mitolojisi, Tibet halkı tarafından aktarılan geleneksel ve dini hikâyelere atıfta bulunur. Tibet mitolojisi, esas olarak Tibet kültüründen kaynaklanan ulusal mitolojinin yanı sıra hem Tibet Budizmi hem de Bön Dininden gelen dini mitolojiden oluşur. Bu efsaneler genellikle sözlü olarak, ritüellerle veya heykeller veya mağara resimleri gibi geleneksel sanatlarla aktarılır. Ayrıca, tanrılardan ruhlara ve canavarlara kadar çeşitli farklı yaratıklar da Tibet mitolojisinde önemli bir rol oynamaktadır ve bu mitlerin bazıları ana akım Batı medyasına girmiştir, en dikkat çekici olanı ise İngilizce Abominable Snowman olarak bilinen Yeti'dir.

<span class="mw-page-title-main">Polinezya mitolojisi</span>

Polinezya anlatısı veya Polinezya mitolojisi, Polinezya halkının sözlü geleneklerini ve bilinen çoğunlukla dağınık kültürlerin geleneklerini kapsar. Polinezyalılar, muhtemelen MÖ 1000 civarında Tonga - Samoa bölgesinde konuşulan Proto-Polinezya olarak yeniden inşa edilen bir dilden gelen dilleri konuşuyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Kırım Tatar folkloru</span>

Kırım Tatar folkloru Kırım Tatarlarının, milli kültürün ayrılmaz bir parçası olan söz sanatlarını, halk geleneklerini ve Kırım Tatar dilini içeren bir kavramdır.

Sözlü edebiyat, yazılanın aksine konuşulan veya söylenen bir edebiyat türüdür. Günümüzde sözlü edebiyat ürünlerin çoğu yazıya dökülmüştür. Antropologlar sözlü edebiyat veya halk edebiyatı için farklı tanımlamalar kullandıklarından, standart bir tanım yoktur. Nesilden nesile aktarılan hikâyeleri, efsaneleri ve tarihi sözlü bir biçimde içerir.