İçeriğe atla

Rika

Rika, rıka veya rik’â, (Arapçaرقعة, reqʿā) Nesih'in dendansız, yuvarlak ve kıvrak bir türüne verilen ad ve Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimidir.[1][2]

Rika hat çeşidi
Rika hat çeşidi

Gelişim

Bu el yazısı biçimi tawqīʿ'den geliştirilmiş, kısa bildiri (roqʿa)'leri yazımı sırasında zaman ve mekandan tasarruf etmek için basitleştirilmiştir. Harfler, ister bağlantısız veya bağlantılı da olsa genellikle ṯolṯ ve tawqīʿ gibi aynı şekildedir, ama bazı açılardan farklıdır: boyutu küçük ve gözde kapalı, ama bağlantısız döngüler ve ilk harfler ṣād, żād, ṭā, ẓā, ʿayn ve ḡayn her zaman açık tutulur. Başlık parçaları ve Kur'an'da kitap baskı özelliklerini açıklayan yazıları ve diğer kitapların bitiş tarihleri, ün sahibi kişilerin ve yazarların isimleri daha çok rika ile yazılmıştır. Orta çağlarda, Müslüman ülkelerde en yaygın kullanılan rika, ilerleyen zamanlarda Türkiye'de ve İran dışında Arap ülkelerinde, diğer el yazısı biçimlerine göre üstünlük kazanmıştır. Genellikle, ijaza veya icâzet (mezuniyet belgesi veya diploma) denilen belgelerin yazımında kullanılmıştır. Günümüzde hala birkaç hattat rika ile çalışmaktadır.

Rika, Osmanlı Devleti'nde günlük yazışmalar, mektuplar, el yazması eserler için kullanılan gözde bir yazı tipiydi. Harf İnkılâbı'yla birlikte Türkçenin yazımında Latin harflerini temel alan Türk alfabesine geçildiği için bu hat çeşidi Türkiye'de sadece hat sanatı olarak icra edilmektedir. Resmî dili Arapça olan ülkeler arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Notlar

Kaynakça

  • Muhiddin Serin, Şevki Efendi'nin sülüs ve nesih meşk murakkai, Kubbealtı Neşriyatı İstanbul, 1996 ISBN 975-7663-29-8
  • Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, 2. baskı, İstanbul 2004.

Dış bağlantılar


Wikimedia Commons'ta Rika ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Hüsn-i hat</span> İslâm medeniyetinde teşekkül eden güzel yazı sanatı.

Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.

Osmanlı alfabesi, 1928'de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesi uyarlamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Sözlük</span> dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı

Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Cariye</span>

Cariye ya da halayık, savaşta esir edilmiş veya başka bir şekilde köle konumuna düşmüş, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan kadınları ifade eder. Savaşta esir edilen kadınlar için karavaş ismi de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yazıt</span>

Yazıt ya da kitabe, genelde anıtsal bir eserin üzerine tanıtım ve bilgilendirme amaçlı yazıdır. Yazıtlar çoğu kez kolay eriyip bozulmayan malzemelere yazılır, daha doğrusu kazılır. Kitabeler tarih malzemesi yönünden birinci derecede önemlidir, çünkü bu malzeme öbeği hemen her devirde resmî bir hüviyette oluşmuşlardır. Bu ise onun kaynak değerini artırmaktadır. Yazıtlar evvela kültür tarihi, sonra kimin tarafından niçin yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Yazının kazıldığı taşın üzerindeki motifler ise sanat tarihi bakımından önemlidir. Yazıtlar yeryüzünün hemen her yerinde mevcuttur ve bu hâlen devam etmektedir.

Tarih boyunca tüm kültürlerde olduğu gibi insan yaşamını ve yerleşimini belirleyici öğelerinden birisi tuz ise diğeri de su olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">El yazması</span>

Elyazması ya da el yazması, elle yazılan ve çizimleri yapılan; genellikle edebî, sanatsal ya da tarihî önemi haiz kitap.

<span class="mw-page-title-main">Sülüs</span> Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı

Sülüs, Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı veya Hicrî IV. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan, nesihe benzer, kalınca bir yazı türüne verilen ad olarak tanımlanır.

Transkripsiyon, çevriyazı ya da çeviri yazı konuşmadaki sesleri, onları sonradan tekrar üretebilmek için özel yazılı sembollerle kaydetmektir. Dil bilimciler fonetik transkripsiyon için Uluslararası Fonetik Alfabe'yi kullanırlar. Bunun ASCII karşılığı SAMPA'dır. Örneğin bazı Anadolu ağızlarında "değil", "Gelecek misin?", "Gelemem." sözlerinin söylenişlerine göre "da´l", "del"; "gelcemin?", "gelecaññi?" şekillerinde yazılması gibi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kûfî</span> Bir Arap yazı çeşidi

Kûfi, Küfi veya Kufi,

<span class="mw-page-title-main">Nesih</span>

Nesih, neshi veya neshî, özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü ve Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi olarak tanımlanır. Nasaḫ terim kökü "kaldırma, hükümsüz kılma" ve "kopya" anlamına gelen nesih yazı türü, Osmanlı İmparatorluğu'nda da özellikle kitap kopyalamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nestâlik</span>

Nestâlik, Talikin neshi, incesi anlamını taşıyan ve genel olarak İran'da kullanılan bir yazı türüdür. Nesih ve tâlik yazım şeklinin karışımı ile türetilmiş olan ünlü bir yazı türüdür.

Divanî, bir bakıma tevkie, bir bakıma ta'like benzeyen son derece hareketli, karmaşık, özel bir yazı türü. Tâlik yazı türünün Osmanlı Türkleri ve Mısırlılar tarafından benimsenmesi ve yayılması sonrası, kendi zevklerine uyacak şekilde çeşitli değişiklikler yaptılar. Onların geliştirdiği bu özel yazı türü Dîvân-ı Hümâyun’daki resmi yazışmalarda kullanımı nedeniyle adına Divanî denilmiştir. Divanî, Arap ülkelerinde ise hala, jalī "büyük-boy" ve ḵafī "küçük-boy" iki biçimi kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Muhakkak</span>

Muhakkak, Sülüs yazının yatkın ve yatay bölümleri daha uzun olan türüne verilen ad. Muhakkak yazı türünde, yuvarlak çizgilerin düz çizgilere göre oranı ortalama 1,5: 4,5 veya 2:4'tür, dik harflerin boyları ile Sīn, Šīn, Ṣād, Ḍād ve Fāʾ gibi harflerin sola doğru uzayan kısımları sülüs yazı türüne oranla daha uzun olduğu gibi, dönüş noktaları veya yerleri de sertçe bir görünüş sunmaktadır. Muhakkak, ağız genişliği ortalama 2 mm. olan kamış kalemle, harfler ve kelimeler açık yazılır.