
Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.

Satürn'ün doğal uyduları, sadece onlarca metre çapındaki minik uydulardan, Merkür gezegeninden daha büyük olan muazzam Titan'a kadar çok sayıda ve çeşitlidir. Satürn, halkalarında gömülü olmayan ve yörüngeleri doğrulanmış 146 uyduya sahiptir ve ayrıca milyonlarca gömülü küçük uydu ve daha küçük sayısız halka taneciklerini içeren yoğun halkaları vardır. Yedi Satürn uydusu, elips şekline sahip olabilecek kadar büyüktür, ancak bunlardan sadece Titan ve muhtemelen Rhea şu anda hidrostatik dengededir. Satürn'ün uyduları arasında özellikle dikkat çekici olanlar; azot bakımından zengin, Dünya benzeri bir atmosfere, kurumuş nehir ağları ve hidrokarbon göllerinden oluşan bir manzaraya sahip, Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, güney kutup bölgesinden gaz ve toz jetleri çıkan Enceladus ve tezat oluşturan siyah ve beyaz yarım küreleriyle İapetus'dur.

Titan, Satürn'ün en büyük uydusu ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Dünya dışında, yüzeyinde kararlı sıvı bulundurduğu kanıtlanan 2. gök cismi olan Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen okyanusların, metan gazının sıvı hali olduğu görülmüştür.

Iapetus, tahmini 1469 km çap ile Satürn'ün üçüncü, Güneş Sistemi'nin 11. büyük uydusudur. İsmini Yunan Mitolojisi'nde bir Titan olan Iapetos'tan alır. Giovanni Domenico Cassini tarafından 1671 yılında keşfedildi.

Rhea, Satürn'ün ikinci en büyük ayı ve Güneş Sistemi'ndeki çapına göre dokuzuncu en büyük uydudur. Güneş Sistemindeki kesin ölçümlerin hidrostatik denge ile uyumlu bir şekli doğruladığı en küçük cisimdir. 1672'de Giovanni Domenico Cassini tarafından keşfedildi.

Hyperion, Satürn'ün doğal uydusudur. William Cranch Bond, George Phillips Bond ve William Lassell tarafından 1848 yılında keşfedildi. Düzensiz şekli, kaotik dönüşü ve açıklanamayan sünger benzeri görünümü ile dikkat çekicidir. Keşfedilen ilk yuvarlak olmayan uydudur.

Cassini–Huygens, doğal uyduları ve halkaları da dahil olmak üzere Satürn sistemini incelemek amacıyla 15 Ekim 1997'de başlatılan NASA, ESA ve ASI ortaklığında gezegenler arası uzay araştırma göreviydi.

Skathi, Satürn'ün İskandinav uyduları grubundaki düzensiz uydularından biridir. 23 Eylül 2000'de Brett Gladman liderliğindeki bir grup gökbilimci ekip tarafından keşfedildi. Ekip, 7 Aralık 2000'de Satürn'ün diğer yedi uydusu olan Tarvos, Ijiraq, Thrymr, Siarnaq, Mundilfari, Erriapus ve Suttungr ile birlikte keşiflerini duyurdu. Uydu, astronomik cisimlerin büyük ölçüde Yunan ve Roma isimleri ile adlandırılma çabasının bir parçası olarak, İskandinav mitolojisindeki bir figür olan Skaði'nin adını aldı.
Jarnsaxa veya Saturn L, Satürn'ün düzensiz uydularından biridir. Keşfi, Scott S. Sheppard, David C. Jewitt, Jan Kleyna ve Brian G. Marsden tarafından 5 Ocak - 29 Nisan 2006 tarihleri arasında yapılan gözlemler sonucunda 26 Haziran 2006'da duyuruldu ve geçici olarak S/2006 S 6 adı verildi.

Helene, Satürn'ün doğal uydusudur. 1980 yılında Pierre Laques ve Jean Lecacheux tarafından Pic du Midi Gözlemevi'nde yer tabanlı gözlemlerle keşfedildi ve S/1980 S 6 olarak adlandırıldı. 1988 yılında resmi olarak Yunan mitolojisinde Kronos'un (Satürn) torunu olan Truvalı Helen'in adını aldı. Helene ayrıca, 1982'de verilen Saturn XII (12) veya Dione B olarak da adlandırılır, çünkü Dione ile birlikte eş-yörüngededir ve önde olan Lagrange noktasında (L4) bulunur. Bilinen dört truva uydusundan biridir.

Enceladus Satürn'ün en büyük altıncı uydusudur. Yaklaşık 500 kilometre çapında olan Enceladus Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın onda biri büyüklüğündedir. Yüzeyinin büyük oranda temiz buzla kaplı olması sonucunda Enceladus güneş sisteminde ışığı en fazla yansıtan gök cisimlerinden biri konumundadır. Doğal olarak ışığı tutan tüm gök cisimlerinden daha soğuk olan Enceladus'un yüzeyi öğle vakitlerinde en yüksek -198 °C dereceye ulaşmaktadır. Enceladus'un yüzeyi yoğun yaşlı kraterlerle kaplı bölgeleri ve 100 milyon yıla kadar yakın geçmişte oluşmuş genç tektonik deformasyon alanları gibi pek çok farklı yüzey özelliğini barındırmaktadır.

Çoban uydu, gezegen halkası malzemesindeki bir boşluğu temizleyen veya parçacıkları içerdiği bir halka içinde tutan küçük bir doğal uydudur. Bu isim, çoban olarak halka parçacıklarının "sürüsünü" sınırlandırmalarının bir sonucudur.

Jüpiter'in halkaları ya da Jüpiter halka sistemi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in çevresinde bulunan halka sistemidir. Satürn ve Uranüs sistemlerinden sonra Güneş Sistemi'nde keşfedilen üçüncü halka sistemiydi. İlk olarak 1979'da Voyager 1 uzay aracı tarafından gözlemlendi ve 1990'larda Jüpiter yörüngesine giren Galileo uzay aracı tarafından araştırıldı. Hubble Uzay Teleskobu ve Dünya'dan da uzun süre gözlemlenmiştir. Halkaların Dünya'dan gözlemlenmesi, mevcut en büyük teleskopları gerektirir.

Mark Robert Showalter, Amerikalı astronom ve SETI Enstitüsü'nde Kıdemli Araştırma Bilimcisi. Altı doğal uydu ve üç gezegen halkasının keşfinde önemli rol oynamıştır. NASA'nın Gezegensel Veri Sistemi Halkalar Düğümü'nün Baş Araştırmacısı ve Cassini-Huygens'in Satürn görevinde yardımcı araştırmacıdır ve Plüton'a yapılan New Horizons göreviyle yakın bir şekilde çalışmaktadır.

Tarqeq, Satürn'ün doğal uydusudur. Scott S. Sheppard, David C. Jewitt, Jan Kleyna ve Brian G. Marsden tarafından 5 Ocak 2006 ve 22 Mart 2007 tarihleri arasında yapılan gözlemler sonucunda keşfedildi ve 13 Nisan 2007 tarihinde duyuruldu. Adını İnuit ay tanrısı Tarqeq'ten almıştır ve İnuit grubunun bir üyesidir. Çapı yaklaşık yedi kilometredir. Cassini uzay aracı Tarqeq'i 15-16 Ocak 2014 tarihlerinde 1,5 gün boyunca gözlemlemişti.
Linda Spilker Satürn gezegenini araştıran Cassini misyonu için proje bilimcisi olarak görev yapmış Amerikalı bir gezegen bilim insanıdır. Araştırma ilgi alanları arasında Satürn'ün halkalarının evrimi ve dinamikleri yer almaktadır.

Alt uydu, diğer bir deyişle uydu uydusu, bir gezegenin veya cismin uydusunun etrafında dönen başka bir uydudur.

Bir uyducuk, aycık, küçük ay, küçük doğal uydu veya küçük uydu, bir gezegenin, cüce gezegenin veya diğer küçük gezegenlerin yörüngesinde dönen özellikle küçük bir doğal uydudur.

Anthe, Satürn'ün diğer uyduları Mimas ve Enceladus'un yörüngeleri arasında yer alan çok küçük bir doğal uydusudur. Aynı zamanda Saturn XLIX olarak da bilinen Anthe'nin geçici adı S/2007 S 4 idi. Adını, Yunan mitolojisinde, dev Alkioneus'un yedi kızı Alkyonitler'den biri olan "süslü" Anthē'den almıştır. Satürn'ün 60. teyit edilen uydusudur.

Halka sistemi, bir astronomik cismin yörüngesinde toz veya uyducuk gibi katı malzemelerden meydana gelmiş bir disk veya halka şeklinde olan, Satürn'de olduğu gibi dev gezegenlerin çevresindeki uydu sistemlerinde sıklıkla görülen bir bileşendir. Bir gezegen çevresindeki halka sistemi gezegensel haka sistemi olarak da bilinir.