İçeriğe atla

Revan Kuşatması (1616)

Revan Kuşatması
1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı

17. yüzyılda Revan
Tarih11 Eylül-5 Kasım 1616
Bölge
Sebep Osmanlı Devleti'nin Revan'ı alarak kaybettiği Kafkas topraklarına ilerlemek istemesi
Sonuç Kesin Safevi zaferi
Coğrafi
Değişiklikler
Revan İran'ın elinde kalmaya devam etti
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Safevîler
Komutanlar ve liderler

Osmanlı İmparatorluğu Öküz Mehmed Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Tekeli Mehmed Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Dilaver Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Davut Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Hasan Paşa  (ölü)

Osmanlı İmparatorluğu Muslu Ağa  (ölü)

Şah Abbas

Emirgûne Han
Güçler
100.000[1] 60.000[1]
Kayıplar

~ 5.000-10.000 ölü

25.000-40.000 yaralı
+10.000 ölü, yaralı ya da esir

Revan Kuşatması, 1615-1618 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Osmanlı ordusunun başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.

İran'la savaşın yeniden başlaması

1615 yılında Osmanlı-Safevi ilişkileri yeni bir gerginliğe girmiş ve üç yıllık bir barıştan sonra savaş yeniden başlamıştı. Buna karşılık sefer mevsiminin geçmiş olmasından dolayı İran üzerine harekât 1616 yılında gerçekleştirilebildi. Söz konusu harekâtın hedefi Revan oldu. Şehir ve kalesi 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı sırasında 1583 yılında Lala Mustafa Paşa tarafından zaptedilmiş, İranlılar 1590 yılında İstanbul Antlaşması ile Revan'ın Osmanlı toprağı olduğunu kabul etmişlerdi. Şah Abbas'ın kaybedilen toprakları geri almak amacıyla 1603 yılında başlattığı taarruza Osmanlılar Avusturya'yla 1593'ten beri devam eden savaş nedeniyle mukavemet edememişler, dokuz aylık bir kuşatmadan sonra Revan 1604 yılında tekrar Safevilerin eline geçmişti. Aynı yıl karşı saldırıya geçen Cigalazade Yusuf Sinan Paşa komutasındaki Türk ordusu Revan'ı kuşatmadan ileri harekâtını sürdürmüş, ancak kışın yaklaşması nedeniyle Van'a geri çekilmişti. 1612 yılına kadar süren savaş boyunca Revan civarında başkaca bir çatışma olmamıştı.

Revan Seferi

Öküz Mehmed Paşa komutasındaki Türk ordusu 1615 yılında sefere çıktığında, İran ordusu Gürcistan meselesiyle meşguldü. Safevi Devleti'ne karşı ayaklanma halinde bulunan sabık Kakheti hanı Tahmures üzerine gönderilen İran birliklerini yenilgiye uğratmış, ancak 1616 yılında bizzat Şah Abbas komutasındaki İran ordusu Gürcüleri kesin olarak mağlup etmişti.

Öküz Mehmed Paşa ordugahını 18 Nisan 1616 tarihinde Halep civarındaki Gökmeydan'a kurdu. Ordu burada toplanırken bölgedeki sancakbeylerine de emirlerindeki birlikleriyle Erzurum'da toplanmaları ve doğuya yürüyüş sırasında orduya dahil olmaları emredildi. Rumeli Beylerbeyi Davut Paşa komutasındaki birlikler Göksun Yaylası'nda orduya dahil oldular. Ordu 20 Mayıs'ta Erzurum'a, 5 Haziran'da da Kars'a ulaştı. 1604 yılında Safeviler tarafından tahrip edilen Kars Kalesi berkitildi ve Haziran sonlarına doğru sınırı geçen ordu 11 Eylül'de Revan önlerine ulaştı.

Tebriz yakınlarında çıkan ayaklanmaları bastırmak üzere gönderilen Tebriz Valisi Pir Budak Han komutasındaki İran birlikleri Salmas Muharebesi'nde Van Beylerbeyi Tekeli Mehmed Paşa tarafından yenilgiye uğratıldı. Ayrıca Kürt Beyi Seyyid Han komutasındaki birlikler de Nahcıvan üzerine yürüdü. Öncü birlikler bu başarıları kazanırken asıl Türk ordusu Revan'ı kuşattı.

Kuşatma

Toprak bir kale olmasına rağmen Revan 1604'ten beri tahkim edilmiş, 12.000 süvarinin yanı sıra Horasan, İsfahan ve Mazenderan'dan topçular ve tüfekçiler getirilmiş, ayrıca 20.000 kişiye 3-4 yıl yetecek kadar yiyecek depolanmıştı. Kuşatmanın başlamasıyla metrisler kazıldı. Rumeli Beylerbeyi Davut Paşa ve Yeniçeri Ağası Muslu Ağa dokuzar, Diyarbekir Beylerbeyi Dilaver Paşa on iki topla bu metrislere girerek 20 gün boyunca sürecek bombardımanı başlattılar. Ancak surların sürekli olarak dövülmesine rağmen beklenen tahribatın yaratılamaması aslında top sayısının azlığını ortaya çıkardı. Ayrıca, yakınlarda bulunan Şah Abbas'ın gönderdiği birlikler metrislere baskınlar düzenleyerek zayiat verdirebiliyorlardı. Bunların birinde karakol görevindeki Tekeli Mehmed Paşa İran birliklerini pusuya düşürdü. Çatışmada İran birlikleri 400 ölü ve 120 esir verdiler.

Buna karşılık, kaledeki savunma güçleri yoğun bombardımana rağmen açılan gedikleri hızla kapatmayı başardıler. Lağım faaliyetlerinden de sonuç alınamaması üzerine Türk ordusundaki kurmaylar genel bir taarruz önerdiler. Ancak, bu taarruz da özellikle Mazenderan tüfekçilerinin direnişi bedeniyle verilen ağır zayiat nedeniyle durduruldu. Hasan Paşa ve Yeniçeri Ağası da kaleden açılan ateş sonucu hayatlarını yitirdiler. Kuşatmanın 33. günü savunmacılar kalenin teslimi konusunda düşünmek için 3 gün süre istedilerse de bunun gedikleri kapatma amaçlı bir hile olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine top ateş tekrar başladıysa da mühhimmatın azalması, yiyecek sıkıntısının başgöstermesi, askerlerin arasında salgın hastalıkların yayılması ve kış aylarının yaklaşması kalenin düşürülebileceğine dair umutları azalttı.

Türk birlikleri kuşatmakta oldukları Nahçıvan'ı ele geçirdilerse de buradaki zahire depolarını boş buldular ve kendi yiyecekleri de tükenmiş bir şekilde kaleyi elde tutmayarak geri çekildiler.

Bu gelişmeler üzerine Öküz Mehmed Paşa Halil Ağa'yı elçi olarak Şah Abbas'a gönderdi, Şah da Nasuh Paşa Antlaşması temelinde bir barış anlaşmasının müzakere edilmesini teminen Kadı Han'ı elçi olarak yolladı. Mehmed Paşa ise Kadı Han'ı beklemeden 5 Kasım 1616 tarihinde kuşatmayı kaldırdı ve Kars'a doğru çekildi. Taşınamayan toplar buranın kalesinde bırakıldı ve ordu Erzurum'a hareket etti. Ancak soğuklar nedeniyle geri çekilme yolunda özellikle Soğanlı Yaylası'nda kayda değer kayıplar verildi.

Kuşatma sonrası gelişmeler

Önemli kayıplara uğrayan Türk ordusu geri çekilirken de büyük miktarda mühimmat ve zahire bıraktı. İran elçisi Kadı Han Erzurum'a ulaştı ve Nasuh Paşa Antlaşması'nın (200 yük ipek yükümlülüğünün 100 yüke indirilmesi haricinde) metni temelinde bir barış önerdi. Osmanlı padişahı I. Ahmed anlaşma önerisini kabul etmedi. Ayrıca orduyu büyük asker ve malzeme kaybına uğrattığı gibi, Revan Kalesi'ni de alamayan Öküz Mehmed Paşa'yı sadrazamlıktan ve şark serdarlığından (Doğu orduları komutanlığı) 17 Kasım 1616 tarihinde azletti. Kaptan-ı Derya Damat Halil Paşa sadrazamlığa ve şark serdarlığına tayin edildi.

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Sinan Paşa</span> 46. Osmanlı sadrazamı

Cığalazade Yusuf Sinan Paşa ya da Cağaloğlu Yusuf Sinan Paşa (1545-1605) III. Mehmed saltanatı döneminde 1591-1595 ve 1599-1604 yılları arasında toplam 10 yıl Kaptan-ı Deryalık, 27 Ekim 1596-5 Aralık 1596 tarihleri arasında da bir ay dokuz gün Sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. İstanbul'daki Cağaloğlu semti ve Bağdat'ta yaptırdığı Cığalazade Hanı onun ismini taşımaktadır.

Yeğen Mehmet Paşa I. Mahmud saltanatında, 19 Aralık 1737 - 22 Mart 1739 tarihleri arasında; bir yıl, üç ay, dört gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

<span class="mw-page-title-main">1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1623-1639 yılları arasında yapılmış savaş

1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında, Irak meselesi için çıkan savaş.

<span class="mw-page-title-main">1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1578-1590 yılları arasında yapılmış savaş

1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında tüm Kafkaslar ile Güney Azerbaycan'da cereyan eden ve Osmanlıların zaferiyle sonuçlanan savaş.

Urmiye Muharebesi, 1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Muharebe İran ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

Pül-i Şikeste Muharebesi ya da Serav Muharebesi, Kırıkköprü Muharebesi, 1603-1612 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Muharebe Safevi ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

Ezbend Muharebesi ya da Sufiyan Muharebesi 1603-1612 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Muharebe İran ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1603-1604)</span>

Revan Kuşatması, 1603-1618 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Revan'ın 21 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır.

Gence Kuşatması, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Gence'nin 18 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şamahı Kuşatması (1607)</span>

Şamahı Kuşatması, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Şamahı'nın 28 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır. Kuşatma sırasında Bakü ve Derbent de İran ordusuna teslim olmuş, Safevî Devleti bu sayede Azerbaycan ve Dağıstan'da yeniden hakimiyet kurmuştur. Bu itibarla, Safevîler 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı sonucunda kaybettikleri tüm toprakları 1603-1607 arasında geri almayı başarmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Safî</span> 6. Safevi Türkmen hükümdarı

Şah Safî veya Sam Mirza, Safevî şahı.

Bağdat Kuşatması, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 1623'te İranlıların eline geçen Bağdat'ı 1625-26'daki başarısız kuşatmadan sonra ikinci kez kuşattıysa da, 39 günlük kuşatmanın sonucunda geri alamadı.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1724)</span>

Revan Kuşatması, 1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre, Ahmed Arifî Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Safevî Devleti'nin elindeki Revan kalesini 24 Haziran-28 Eylül 1724 tarihleri arasında kuşatarak büyük bir zafer sonunda ele geçirmesiyle sonuçlanan askerî mücadele.

<span class="mw-page-title-main">Tebriz Kuşatması (1585-1586)</span>

Tebriz Kuşatması, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre. Safevî ordusu 25 Eylül 1585 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun ele geçirdiği eski başkenti Tebriz'i geri almak amacıyla kenti 10 ay boyunca kuşattıysa da kaleyi zaptedemediği gibi, 1586 yazında Osmanlı ordusunun bölgeye yeniden gelme ihtimali üzerine kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Kars Kuşatması (1744)</span>

Kars Kuşatması, 1742-1746 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Salmas Muharebesi (1616)</span>

Salmas Muharebesi, 1615-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Kuskunkıran Muharebesi</span>

Kuskunkıran Muharebesi, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Urmiye Kuşatması (1731)</span>

Urmiye Kuşatması, 1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Kars Kuşatması (1735)</span>

Kars Kuşatması, 1732-1736 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.