İçeriğe atla

Revan Kuşatması (1603-1604)

Revan Kuşatması
1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı

17. yüzyılda Revan
Tarih26 Eylül 1603 - 28 Mayıs 1604
Bölge
Sebep Safevi Devleti'nin kaybettiği toprakları geri almak istemesi
Sonuç Kesin Safevi zaferi
Coğrafi
Değişiklikler
Revan Safevi imparatorluğunun eline geçti, Safevi ordusu Doğu Anadolu Bölgesi ve Şirvan'ı tehdit etmeye başladı
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Safevîler
Komutanlar ve liderler
Osmanlı İmparatorluğu Şerif Paşa  (esir)
Şah Abbas
Güçler
12.000 120.000[1]
Kayıplar
11.500 ölü, yaralı ya da esir Bilinmiyor

Revan Kuşatması, 1603-1618 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Revan'ın 21 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır.

Kuşatma öncesi gelişmeler

28 Eylül 1603 yılında Ezbend Muharebesi'nde Tebriz Beylerbeyi Zincirkıran Ali Paşa komutasındaki birliklerin Safevi ordusuna yenilmesi ve Tebriz'de zayıf kalan garnizonun 21 Ekim'de teslim olmasıyla Safevi birliklerinin önünde direnç gösterebilecek bir ordu ya da müstahkem mevki kalmamıştı.

Şah Abbas, Tebriz'i aldıktan sonra diğer Batı Safevi vilayetlerini savaşmadan ele geçirdi ve Nahçıvan üzerine yürüdü. Ordubad, Culfa, Maku, Selmas, Hoy, Meraga ve Civanşir kısa sürede Safevilerin eline geçti. Bunlardan Culfa'da bulunan Ermeniler Safevi ordusu yaklaşırken isyan etmişler ve kentteki 100 kişilik Osmanlı garnizonunu öldürerek kesilmiş başlarını şehrin anahtarlarıyla birlikte Şah Abbas'a göndermişlerdi.[2] Nahçıvan'daki zayıf garnizonun da, kalenin duvarlarının topraktan ve istihkamlarının zayıf olmasından dolayı, Şah ordusu gelmeden kaleyi tahliye etmesi üzerine Şah Abbas 26 Ekim 1603 tarihinde burayı da savaşmaksızın ele geçirdi.

Bölgede dağınık halde bulunan yaklaşık 12.000 askerden oluşan Osmanlı birlikleri Revan'a çekildi. Bu birlikler Revan Kalesi'nin Aras Nehri'ne bakmayan surlarını onararak mukavemete hazır hale getirdiler. Şah Abbas Revan Valisi Şerif Paşa'ya mektup yazarak, Nahçıvan'ın savaşsız alınmasına da atıfla, Revan'ın zaptını da olmuş bitmiş bir olay addederek kışı halen Osmanlıların elinde bulunan Gence ve Şirvan'da geçireceğini iddia etti. Şerif Paşa mektuba yanıt vermedi, ancak İstanbul'a göndertti ve çevre eyaletlerden yardım istediyse de hiçbir takviye alamadı.

Kuşatma

6 Kasım'da Safevi ordusunun 6.000 Türk ve bir kısım Kürt'ten oluşan öncü birlikleri Revan kalesi önünde göründü. Bu birlikler arasında Tebriz'in Safevilerce kuşatılmasına giden süreçte rol oynayan Gazi Bey'in kardeşi Seyfeddin Bey, Osmanlılar tarafından kendisine beylik verilmiş Şeyh Haydar, Nahçıvan'da Osmanlıların yanında yer alan Alaeddin Bey, Maku hakimi Mustafa Bey, Eleşkirt hakimi Kılıç Bey, sürekli taraf değiştiren Berküşad hakimi Ferruhrûz Bey ve Zeynel Bey de Safevilerle birlikte hareket ediyordu.[3] Şah Abbas da Revan önlerine gelince çadırını Minnet Tepesi adlı mevkiye kurdurdu ve kuşatma resmen başladı.

Safeviler soğuk nedeniyle toprağın sertliğinden dolayı metris kazmakta zorlandılar. Revan Valisi Şerif Paşa da Safevilere karşı 18, 23 ve 27 Kasım tarihlerindeki huruç harekâtlarında başarı kazanarak kuşatma birliklerine zayiat verdirdi. Bununla birlikte, Şerif Paşa'nın Van Valisine yardım talep etmek üzere gönderdiği ulak Safevilerin eline geçti. Bunun üzerine Şah Abbas bu ulağın yanına Safevi elçisi Molla Yahşi'yi katarak kalenin kuşatıldığı, yardım isteme olanağının kalmadığı ve teslim olmaktan başka çarenin bulunmadığı mesajını iletti. Teklif Şerif Paşa tarafından reddedildiği gibi, geri dönmekte olan Yahşi muhafızların eline geçerek öldürüldü.

Bu sırada Safevi Devleti'yle savaşın başladığı, Tebriz'in düstüğü ve İran ordusunun Revan'ı kuşattığı haberi İstanbul'a ulaştı ve Trabzon'da sürgün bulunan Saatçi Hasan Paşa doğu seferi için komutan tayin edildi. Ancak, 22 Aralık 1603 tarihinde Osmanlı padişahı III. Mehmed öldü ve tahta 13 yaşındaki I. Ahmed tahta çıktı. Yeni padişah coğrafyayı bilen Cığalazade Sinan Paşa'yı şark serdarı (doğu ordusu komutanı) olarak atadı. Bununla birlikte Sinan Paşa'nın ordusunu toplayıp sefere çıkması 1604 Haziran ayını buldu.

Kış aylarında Allahverdi Han komutasındaki 12.000 askerlik süvari birliği de Safevi Türk ordusuna katıldı. Beraberinde Şah'ın Osmanlılara ve Özbeklere karşı zaferleriyle son fetihlerini tebrik eden ve çeşitli hediyeler getiren Babür İmparatorluğu elçisi geldi ve kuşatmanın sonuçlanmasına kadar Şah Abbas'ın yanında kaldı.

Bu sırada 1578 yılından beri Osmanlı egemenliğindeki Kakheti Krallığı'nın hakimi II. Alexander da Şah Abbas'tan aldığı mesaj üzerine Tiflis'teki Osmanlı garnizonunu imha etti. Başkenti Tiflis'in düşmesiyle Kartli Krallığı da Osmanlı egemenliğinden kurtuldu ve 25 yıl sonra yeniden Safevi türklerinin hakimiyetine girdi. Kakheti Kralı II. Alexander ve Kartli Kralı X. Giorgi Revan'ı kuşatmakta olan Şah'ın yanına geldiler.

Bahar aylarıyla birlikte Safevi ordusu kuşatmayı sıkılaştırdı. Elçisinin ölüdürülmesine kızan Şah Abbas'da kaleye giden suyu kestirdi. Çevre bölgelerden topladığı 12.000 Ermeni köylüye kalenin karşısına kuşatma kuleleri inşa ettirdi. Safevi birlikleri sert kış koşullarından, Ermeni köylüler de hem kış koşullarından hem de iki tarafın ateşlerinden dolayı önemli zayiat verdiler. Kuşatma kuleleri tamamlandığında Şah Abbas buralara top koydurttu, ayrıca topçu ve tüfekçi yerleştirerek kaleyi sürekli ateş altında tutma emri verdi.

Yoğun ateş, susuzluk nedeniyle çıkan hastalıklar ve açlık kaledeki Osmanlı garnizonunu giderek olumsuz etkilemeye başladı. Kalenin üç hisarından birinin baskın sonucu Safevilerin eline geçmesi ve savaşabilecek durumda 500 askerinin kalması üzerine Şerif Paşa serbestçe çekilmek koşuluyla teslim oldu. Şerif Paşa ve Revan Kadısı Şah'ın huzuruna kabul edildiğinde, Kakheti Kralı II. Alexander, Kartli Kralı X. Giorgi, Tebriz civarında Ezbend Muharebesi'nde Şah'a esir düşen esi Tebriz Valisi Zincirkıran Ali Paşa ve iki ülke arasında savaşın başlamasına bahane olan Selmas hakimi Gazi Bey de Şah'ın yanındalardı. Şah bu şahıslara iyi davranmış ama esir ulemayı idam ettirmişti. Bu suretle 1583 yılında Osmanlı Devleti'nin eline geçen Revan 21 yıl sonra tekrar Safevi Devleti'nin topraklarına katıldı.

Kuşatma sonrası gelişmeler

Kaynakça

  1. ^ "Yagub Mahmudov, "Azerbaijan and Europe", Xlibris Corporation, 19 Aug 2010". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2015. 
  2. ^ "David Blow, "Shah Abbas: The Ruthless King Who Became an Iranian Legend", I.B.Tauris, 13 Feb 2009 p. 77". 29 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2015. 
  3. ^ "Joseph von Hammer, "Büyük Osmanlı Tarihi", c.8, s. 35". 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2015. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

<span class="mw-page-title-main">1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1623-1639 yılları arasında yapılmış savaş

1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında, Irak meselesi için çıkan savaş.

<span class="mw-page-title-main">I. Abbas</span> 5. Safevi hükümdarı

I. Abbas veya Büyük Abbas, Safevi Hanedanlığının beşinci hükümdarı olan Şah Abbas, Safevi Hanedanı'nın en güçlü hükümdarı olarak gösterilir. Şah Muhammed Hüdabende'nin üçüncü oğludur. 3 Ekim 1587 tarihinde Türkmen şeflerinin desteklediği bir askerî darbe ile 17 yaşında tahta geçip 1629 yılına kadar 42 yıl hükümdar olarak kalmıştır. Hükümdar olduğu tarih Safevi Devleti açısından zorlu bir dönemdir. İçeride Türkmen aşiretleri arasındaki kanlı çatışmalar, doğuda Özbek akınları, batıda ise Osmanlı İmparatorluğu'nun baskısı altındaydı. Bu durumun kaçınılmaz sonucu olarak ülke ekonomik olarak da çözülmektedir. Tarımsal ve endüstüriyel üretim düşerken ticaret de çökmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Bağdat Seferi</span> Türk devleti

Bağdat Seferi, 1623-1639 Osmanlı-Safevi Savaşı'nın başında 1624 yılında Safevîlerin eline geçen Bağdat'ın geri alınması amacıyla padişah IV. Murat'ın 1638-39 yıllarında Bağdat üzerine düzenlediği seferdir.

<span class="mw-page-title-main">1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1578-1590 yılları arasında yapılmış savaş

1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında tüm Kafkaslar ile Güney Azerbaycan'da cereyan eden ve Osmanlıların zaferiyle sonuçlanan savaş.

Urmiye Muharebesi, 1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Muharebe İran ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

Pül-i Şikeste Muharebesi ya da Serav Muharebesi, Kırıkköprü Muharebesi, 1603-1612 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Muharebe Safevi ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1616)</span>

Revan Kuşatması, 1615-1618 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Osmanlı ordusunun başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tebriz Kuşatması (1603)</span>

Tebriz Kuşatması, 1603-1612 Osmanlı Safevi-Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Tebriz'in 18 yıl sonra tekrar Safevilerin idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır.

Ezbend Muharebesi ya da Sufiyan Muharebesi 1603-1612 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Muharebe İran ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

Gence Kuşatması, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Gence'nin 18 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şamahı Kuşatması (1607)</span>

Şamahı Kuşatması, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Safevi ordusunun başarısıyla ve Şamahı'nın 28 yıl sonra tekrar İran idaresine geçmesiyle sonuçlanmıştır. Kuşatma sırasında Bakü ve Derbent de İran ordusuna teslim olmuş, Safevî Devleti bu sayede Azerbaycan ve Dağıstan'da yeniden hakimiyet kurmuştur. Bu itibarla, Safevîler 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı sonucunda kaybettikleri tüm toprakları 1603-1607 arasında geri almayı başarmışlardır.

Tebriz Seferi, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuyucu Murat Paşa komutasındaki Türk ordusu Tebriz'e kadar ilerleyip Acıçay civarında İran ordusuyla karşı karşıya geldiyse de taraflar arasında herhangi bir çarpışma olmadı ve Türk ordusu kışlamak üzerine geri çekildi. 1611 yılında tekrar sefere çıkmaya hazırlanan Murat Paşa'nın ölümüyle iki ülke arasındaki barış müzakereleri hız kazandı ve 1612 yılında dokuz yıldır süren savaşa son veren Nasuh Paşa Antlaşması imzalandı.

<span class="mw-page-title-main">Safî</span> 6. Safevi Türkmen hükümdarı

Şah Safî veya Sam Mirza, Safevî şahı.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1724)</span>

Revan Kuşatması, 1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre, Ahmed Arifî Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Safevî Devleti'nin elindeki Revan kalesini 24 Haziran-28 Eylül 1724 tarihleri arasında kuşatarak büyük bir zafer sonunda ele geçirmesiyle sonuçlanan askerî mücadele.

<span class="mw-page-title-main">Nahiduri Muharebesi</span>

Nahiduri Muharebesi, Osmanlı-Gürcü Savaşlarında evre. Tebriz Beylerbeyi Hadım Cafer Paşa komutasındaki Osmanlı birliği, isyan ederek Gori kalesini ele geçiren Gürcü Kartli Kralı I. Simon komutasındaki Gürcü ordusunu 1599 yılında Nahiduri'de yenerek Kral I. Simon'u esir aldı.

<span class="mw-page-title-main">Salmas Muharebesi (1616)</span>

Salmas Muharebesi, 1615-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Urmiye Kuşatması (1731)</span>

Urmiye Kuşatması, 1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Van Kuşatması (1633)</span>

Kuskunkıran Muharebesi, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1731)</span>

Revan Kuşatması, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.