Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.
Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.
Jüpiter, Güneş Sistemi'nin en büyük gezegenidir. Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır. Adını Roma mitolojisindeki tanrıların en büyüğü olan Jüpiter'den alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devi sınıfına girmektedir.
Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.
Kuiper Kuşağı, Güneş Sistemi'nin kenarında bulunan bir halkadır. Esas olarak uzay kayaları ve cüce gezegenlerden oluşur. Neptün'ün yörüngesinin ötesine oturur. Gezegensel hareket düzeyinde ve Güneş'ten yaklaşık olarak 30 ila 50 astronomik birimden uzak bir disktir. Edgeworth-Kuiper Kuşağı adıyla da anılmaktadır. Hawaii'deki astronomlar 1992 yılında bu bölgede sayıları 1.000'i bulan buzlu cisimlerin ilkini keşfetmişlerdir. Bu cisimlerin bir bölümü çok yığışık olup çapları da yüzlerce kilometreyi bulabilmektedir. Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'nun da üst üste bindiği bugünkü varsayımlar arasında yer almaktadır. Kuiper Kuşağı'nda bulunan gök cisimlerinin birer gezegen olup olmadığı yönünde de büyük tartışmalar bulunmaktadır. Kuiper Kuşağı'nda şimdiye kadar 400 gezegenimsi gök taşı bulunmuştur. Bu kuşakta çapı 100 km'den büyük en az 70.000 gök cismi olduğu varsayılmaktadır. Bu bölgeye Kuiper Uçurumu da denmektedir. Bu ismin verilmesindeki sebep ise kaya yoğunluğunun bu bölgede birdenbire azalmasıdır. NASA'nın Kuiper Kuşağı ve Plüton'a doğru yol alacak olan New Horizons uzay aracı da 2006 yılının Ocak ayında fırlatılmış, bir sene sonra 2007'de Jüpiter gezegeninin yanından geçmiştir. 14 Temmuz 2015'te Plüton'a en yakın noktadan geçerek gezegenin yapısı ve atmosferini incelemiştir. 2015 Nisan ayı itibarıyla New Horizons uydusu Plüton ile ilgili düşük çözünürlüklü görüntüleri göndermiş ve bilgilerimizi tazelemiştir.
Gezegen bilimi, gezegenlerin, gök cisimlerinin ve gezegen sistemlerinin ve bunların oluşum süreçlerinin bilimsel olarak incelenmesidir.
Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.
Sıcak Jüpiterler, fiziksel olarak Jüpiter'e benzeyen ancak çok kısa yörünge periyotlarına sahip olan, gaz devi ötegezegen sınıfıdır. Yıldızlarına olan yakınlığı ve yüksek yüzey-atmosfer sıcaklıklarından dolayı, "sıcak Jüpiterler" olarak adlandırılmaktadırlar.
Juno, Jüpiter gezegeninin yörüngesinde dönen bir NASA uzay sondasıdır. Lockheed Martin tarafından üretildi ve NASA Jet İtki Laboratuvarı (JPL) tarafından işletilmektedir. Uzay aracı, New Frontiers programının bir parçası olarak 5 Ağustos 2011'de Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nden fırlatıldı. Juno, gezegendeki bilimsel araştırmasına başlamak için 5 Temmuz 2016 tarihinde Jüpiter'in kutupsal yörüngesine giriş yaptı. Görevini tamamladıktan sonra kasıtlı olarak Jüpiter'in atmosferine doğru yörüngesinden çıkartılacak.
Cassini–Huygens, doğal uyduları ve halkaları da dahil olmak üzere Satürn sistemini incelemek amacıyla 15 Ekim 1997'de başlatılan NASA, ESA ve ASI ortaklığında gezegenler arası uzay araştırma göreviydi.
Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.
Dev gezegen, Dünya'dan çok daha büyük herhangi bir gezegendir. Dev gezegenler, kayaç veya diğer katı maddelerden ziyade genellikle kaynama noktası düşük malzemelerden oluşurlar, ancak devasa katı gezegenler de olabilir. Güneş Sistemi'nde bilinen dört dev gezegen vardır: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Diğer yıldızların yörüngesinde dönen ötegezegenler arasında da birçok dev gezegen tanımlanmıştır.
Debra Ann Fischer, Yale Üniversitesi'nde dış gezegenlerin tespiti ve karakterizasyonunu araştıran bir astronomi profesörüdür. Bilinen ilk çoklu gezegen sistemini keşfeden ekibin bir parçasıydı. Dr Tabetha Suzanne Boyajian ile birlikte çalışmıştır.
Gerard Peter Kuiper, Hollandalı astronom, gezegen bilimci ve yazardır. Kuiper kuşağı adı verilen kuşağın isim babasıdır. Genellikle Güneş Sistemi hakkında yaptığı çalışmalar ve keşiflerle tanınır. Hatta gezegen biliminin babası olarak bilinir.
Mariner programı, Amerikan uzay ve havacılık dairesi NASA tarafından diğer gezegenleri keşfetmek için yürütülen bir programdı. 1962 ile 1973 sonları arasında NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı (JPL), Venüs, Mars ve Merkür gezegenlerini ilk kez ziyaret etmek ve ayrıca yakın gözlemler için Venüs ve Mars'a geri dönerek iç Güneş Sistemi'ni keşfetmek için Mariner adlı 10 tane robotik gezegenler arası sonda tasarladı ve inşa etti.
Athena Coustenis, Yunan asıllı Fransız astrofizikçi ve gezegen bilimcidir. Meudon'daki Paris Gözlemevi'nde çalışmaktadır ve Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde (CNRS) İstisnai Araştırma Sınıfı Direktörüdür. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve NASA için çeşitli uzay görevi projelerinde yer almaktadır. Gaz devi gezegenleri Satürn, Jüpiter ve onların uydularıyla ilgilenmekte ve Satürn'ün uydusu Titan konusunda önde gelen uzman olarak kabul edilmektedir.
Helyum gezegeni, helyum ağırlıklı atmosfere sahip varsayımsal bir gezegen türüdür. Bu durum, atmosferleri öncelikle hidrojenden oluşan ve yalnızca ikincil bileşen olarak helyum içeren Jüpiter ve Satürn gibi yaygın gaz devleriyle tezat oluşturur. Helyum gezegenleri çeşitli şekillerde oluşabilir. Güneş sisteminde helyum gezegeni bulunmamasına rağmen bazı gök bilimciler bu tür gezegenlerin gökadamızda yaygın olduğunu düşünmektedir. Gliese 436 b helyum gezegeni olmaya aday bir ötegezegendir.
Aşağıda yer alan ana hat, Güneş Sistemi'ne genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak hazırlanmıştır:
Astronomide gezegensel kütle, gezegen benzeri astronomik cisimlerin kütlesinin bir ölçüsüdür. Güneş Sistemi içindeki gezegenler genellikle kütle biriminin Güneş'in kütlesi (M☉) olduğu astronomi birimler sisteminde ölçülür. Ötegezegenlerin incelenmesinde ise ölçü birimi olarak genellikle büyük gaz devleri için Jüpiter'in kütlesi (MJ) ve daha küçük kayalık karasal gezegenler için Dünya'nın kütlesi (M🜨) kullanılır.
Dünya dışı atmosferlerin incelenmesi, hem astronominin bir yönü olarak hem de Dünya'nın atmosferi hakkında fikir edinmek için aktif bir araştırma alanıdır. Dünya'ya ek olarak, Güneş Sistemi'ndeki diğer astronomik cisimlerin çoğunun atmosferi vardır. Bunlar arasında tüm dev gezegenlerin yanı sıra Mars, Venüs ve Titan da bulunmaktadır. Kuyruklu yıldızlar ve Güneş gibi birçok uydu ve diğer gök cisimleri de atmosfere sahiptir. Güneş dışı gezegenlerin bir atmosfere sahip olabileceğine dair kanıtlar vardır. Bu atmosferlerin birbirleriyle ve Dünya'nın atmosferiyle karşılaştırılması, sera etkisi, aerosol ve bulut fiziği, atmosfer kimyası ve dinamiği gibi atmosferik süreçlere ilişkin temel anlayışımızı genişletmektedir.