İçeriğe atla

Reiki

Reiki Reiki (霊気, İngilizce telaffuz: [ˈreɪkiː]), 20.yüzyılın başında Japonya'da ortaya çıkan, enerji aktarımı ile ruhsal şifa vermeye dayalı olduğuna inanılan bir tekniktir. Rei "her yerde var olan", ki "ruhsal yaşam enerjisi" anlamına gelmektedir. Batıya "Evrensel Yaşam Enerjisi" olarak tercüme edilmiştir. Ancak ezoterik olarak "yüce kaynağın bilincini taşıyan, ruhsal amaçla çalışan yaşam gücü enerjisi" açıklaması daha kapsamlı bir tariftir. Reiki bir frekans ve "Ruhsal Şifa Tekniği"dir.

Reikinin herhangi bir din ya da inanç şekline bağlı olmayan, kolaylıkla uygulanabilen, zararsız bir yöntem olduğu ifade edilmektedir. Ancak Reikinin çift kör çalışmalarda herhangi bir hastalığın tedavisinde etkili olduğu kanıtlanabilen bir yöntem olmadığı, hasta üzerindeki etkisinin de sadece plasebo etkisi olduğu değişik bilim merkezlerince kabul edilmektedir.[1]

Tarihçe

Kaynağının Tibet olduğu sanılan Reiki, 19. yüzyılda bir Japon Budisti olan Dr. Mikao Usui tarafından ortaya çıkarılmış ve bir şifa tekniği halinde sunulmuştur.

Usui'nin ölümünden sonra dikilen anıtta yazılanlara göre, Reiki'nin temelini oluşturduğu ileri sürülen enerji, Mikao Usui'ye Kurama Dağı'nda 21 günlüğüne inzivaya çekildiğinde gelmiştir. Usui, 1922'de bu enerjiyle işleyen şifa tekniklerini uygulamak üzere Tokyo'da bir klinik açmıştır. Usui bu şifa yöntemlerini uygulamakla kalmamış, birçok kişiye de öğretmiştir. Usui, 1923'te Tokyo'da meydana gelen Kanto depremi sırasında yardım çalışmaları yanında yeni klinikler kurmuş, ülkesinin diğer bölgelerine giderek Reiki sistemini tanıtmış ve uygulamıştır. Usui, bu seyahatlerinden birinde 62 yaşında yaşama veda etmiştir.

Usui, Reiki şifa yöntemlerini uygulamak üzere kurduğu organizasyona "Usui Reiki Ryoho Gakkai" adını vermiş ve günümüzde halen çalışan bir organizasyon kurmuştur. Bununla birlikte çağdaş araştırmacılar, Japon kültürünün kapalı gelenekleri nedeniyle, bu topluluğun günümüzdeki öğretileri ve uygulamaları hakkında bilgi edinmekte büyük güçlük çekmektedirler.

Yakın zamana kadar Mikao Usui ve bu sistemin ortaya çıkmasıyla ilgili çok az şey biliniyordu. Son birkaç yıldır Japonya'da yapılan araştırmalar sonucunda Usui'nin orijinal Reiki uygulamaları hakkında daha kesin bilgiler elde edilmiş ve böylece batıda öğretilen sistemi daha geniş bir perspektiften görme olanağı doğmuştur.

Usui'nin öğrencilerinden biri, Fizik Profesörü Chujiro Hayashi, 1938 yılında bu sistemi Hawaii'ye götürerek buradaki öğrencisi Hawayo Takata'yı öğretmenliğe inisiye etmiştir. Takata, Reiki'nin batıda yayılmasına neden olan kişidir. 1970'li yıllardan itibaren yirmi iki kişiyi öğretmen olarak yetiştirdikten sonra, 1980'de ölmüştür. Batıdaki Reiki pratisyenlerinin büyük çoğunluğu bu yirmi iki kişinin öğrencileridir ve hepsi Takata'ya, Hayashi'ye ve Usui'ye bağlanırlar.

Reiki Master'ları, yıllar içinde kendi sezgilerini ve algılarını kullanarak; şifa bulmak isteyenlerin ve ruhsal gelişimlerini sürdürürken Reiki ile çalışanların gereksinimlerine cevap veren yeni teknikler geliştirmişlerdir.

Yöntemi

Reiki fiziksel, zihinsel veya duygusal sorunların tümünde kullanılır. İnanca göre bedende meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını çözebilmek için yetersiz veya eksik kalan kendi enerji bedenini dengeleyip, tamamlayarak ve bilinç değişikliği yoluyla ruhsal - fiziksel iyileşme sürecini başlatma yolunu açmaktadır.

Burada bahsedilen 'enerji beden', 'ruh', 'enerji dengesizlikleri' ve 'negatif enerji blokajları'nın bilimsel birer açıklamaları bulunmamaktadır.

Birçok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlar, zihinsel ve bedensel gerginliklerden kurtulmayı sağlar. Sağlık ve kişisel gelişim alanında pozitif etkiler yaptığı, bu tekniği uygulayan ve uygulatanlar tarafından iddia edilmektedir.

Reiki bugün dünyada yaklaşık iki milyon kişi tarafından uygulanmaktadır.[] Reiki'nin evrensel bir enerji olduğu, hiçbir kişinin tekelinde olmadığı, Reiki ile herkesin kendisinin şifacısı olabileceği Reiki uygulayıcıları tarafından ifade edilir.

Uygulama

Reiki, bir Reiki Master'ının öğrencisine Reiki'yi kullanma yeteneğini transfer etmesiyle (el vermesiyle) olur. Seminere katılan kişi enerjiyi, enerjinin çalışma sistemini ve Reiki ile ilgili teorik bilgiyi öğrenir elverme inisiyasyon (uyumlanma) seansı sonrasında Reiki enerjisine kanal olup Reiki'yi kullanmaya başlar. Eğitim semineri kısa sürelidir (1 veya 2 gün).

Reiki kuramına göre Reiki, kanal olunduktan sonra enerjinin ellerden geçerek aktarılması ile kullanılır. Reiki'ye uyumlanmış kişi bu enerji akışını ellerin ısınması, soğuması, karıncalanması gibi etkilerle kendisi hissedebilir. Reikinin kendi bilinci vardır ve siz ne için reiki verirseniz o en çok enerjiye ihtiyaç duyan alana yönelir. Reiki hata yapmaz, uygularken konsantrasyon gerekmez. Reiki için inanmak şart değildir. Bunu, siz ne kadar okyanusa girdiğinizde ıslanmayacağınıza inansanız da gene de ıslanacak olmanız olayına benzetebiliriz. Siz inanmasanız bile o çalışır ve şifa verir. Reiki bir kez elde edilip ömür boyunca kullanılır. Kullanmadığında da yetenek kaybolmaz. Reiki'yi öğrenmenin ve kullanmanın, kişinin eğitim, bireysel zeka ve ruhsal tekamül düzeyi ile ya da inancıyla ilgisi yoktur.

Reiki ile çalışma üç aşamada öğrenilir ve bunlar hem bağımsız hem de birbirlerini tamamlayıcı düzeylerdir. Hep birlikte tam bir şifa ve ruhsal gelişim sistemi oluştururlar. Herkes her düzeyin eğitimine açıktır ve herkes kendine uygun gördüğü düzeyde öğrenimi bırakabilir ya da öğretmen olabilir. Dereceler insanların birbirine üstünlük sağlaması için değildir. Dereceler sadece reiki gücünü arttırır.

Reiki'nin Kundalini, Violet Flame, İmera gibi kendi içinde ayrılan şifa sistemleri vardır. Altın üçgen, takyon gibi sistem olamayan ancak farklı frekanslarda ve farklı amaçlarla kullanılabilen, reikinin gücünü yükselten araçları da vardır.

Günümüzde birçok bilim insanı ve sağlık çalışanı Reiki uygulamalarının etkinliğini tartışmalı bulmakta ve plasebo etkisinden beklenenin otesinde bir iyileştirme sağlamadığını iddia etmektedir.[1] Buna karşın Japonya, Amerika ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde Reiki klinikleri bulunmaktadır.

Diğer sistemler

Buna ek olarak, günümüzde adının içinde "Reiki" sözcüğünü kullanan ve aracı olma yoluyla alınan ve deneyimlenen başka enerjilerle birlikte çalışan diğer sistemlerin de bulunduğunu belirtmek gerekir. Mikao Usui tarafından geliştirilen Reiki'ye dayanan sistemler, isimlerinde "Usui Reiki" veya "Geleneksel Japon Reiki" deyimlerini kullanırlar.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Lee, MS; Pittler, MH; Ernst, E (2008). "Effects of Reiki in clinical practice: a systematic review of randomized clinical trials". International Journal of Clinical Practice. 62 (6). ss. 947-54. doi:10.1111/j.1742-1241.2008.01729.x. PMID 18410352. 27 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2008. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enerji</span> bir sistemin iş yapabilme yeteneğinin ölçüsü

Fizikte enerji, bir cisime veya fiziksel bir sisteme aktarılan, işin performansında ve ısı ve ışık biçiminde tanınabilen niceliksel özelliktir. Enerji korunan bir miktardır; Enerjinin korunumu yasası, enerjinin istenen biçime dönüştürülebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirtir. Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) enerjinin ölçü birimi joule'dür (J).

Fizik mühendisliğinin konusu, doğadaki maddelerin yapısını ve aralarındaki etkileşimi inceleyen fizik bilimi bulgularının uygulama alanına dönüştürülmesi ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Termodinamik</span> enerji bilimi

Termodinamik; ısı, iş, sıcaklık ve enerji arasındaki ilişki ile ilgilenen bilim dalıdır. Basit bir ifadeyle termodinamik, enerjinin bir yerden başka bir yere ve bir biçimden başka bir biçime transferi ile ilgilenir. Bu süreçteki anahtar kavram, ısının, belirli bir mekanik işe denk gelen bir enerji biçimi olmasıdır.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

Alternatif tıp, biyolojik akla yakınlık, test edilebilirlik, tekrarlanabilirlik veya klinik deneylerden elde edilen kanıtlara sahip olmamasına rağmen tıbbın iyileştirici etkilerini elde etmeyi amaçlayan uygulamalara verilen isimdir. Alternatif terapiler tıp biliminin ve bilimsel yöntemin dışındadır ve tanıklık, anekdot, din, gelenek, hurafe, doğaüstü enerjiler, sözde bilim, propaganda, dolandırıcılık veya diğer bilim dışı kaynaklar gibi akıl yürütmedeki hatalara dayanır. Sıklıkla kullanılan terimler New Age tıbbı, sözde tıp, holistik tıp, alışılmışın dışında tıp, marjinal tıp ve şarlatanlıktan az farkla geleneksel olmayan tıptır.

<span class="mw-page-title-main">Çigong</span>

Çigong veya Çikung belirli fiziksel duruşlar ve beden hareketlerini, dikkat ve nefes ile birlikte kullanarak Çin Tıbbı'na göre tanımlanmış beden organ ve kanallarında enerji uyumunu sağlayan bir pratiktir. Çi evrendeki enerjinin tümünü kapsayan temel bir kavramdır. Gong ise beceri, ustalaşma, ehilleşme, vbg. anlamlara gelir. Dolayısıyla beden ve nefes ile yapılan her türlü durağan veya canlı hareketlerin tümü Qigong dur. Ancak yine de eskiden beri yaygın kullanılan beden, his ve duygular üzerindeki katkısı deneyimlenmiş belli başlı Qigong çeşitleri de vardır. Dao Yin, Ba Duan Jin gibi her biri farklı yönlere ağırlık vermiş birçok çeşidi vardır. Çigong'un sağıltım etkisi yüzlerce yıldır bilinmektedir ve Çin Tıbbı'nın bir alt dalı olarak faydalanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yenilenebilir enerji</span> Bir enerji türü

Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynağı, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı kullanılan fosil yakıtların tam tersidir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş enerjisi</span> Güneşten gelen, çeşitli teknolojilerde kullanılan parlak ışık ve ısı

Güneş enerjisi, kaynağı Güneş olan ısı ve parlak ışıktır. Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi füzyon sürecinden kaynaklanır. Güneş'in yüzeyinde güneş radyasyonunun yoğunluğu yaklaşık 6,33 x 107 W/m2dir. Dünya atmosferinin dışında Güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 (Watt/m2) değerindedir; ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, Güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, Güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir birincil enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.

Canlısal manyetizma ya da kısaca manyetizma, insanları etkilediğine inanılan görünmez ve gizemli bir kuvvet. Manyetizma çalışmaları, insandan yayıldığına inanılan bir takım titreşimler ve akışkanların diğer canlılar üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkileri olduğu inancı çevresinde kurulmuştur.

Aura, paranormal veya tinsel anlamda kullanılan bir terim olup, canlıların bedenlerinden yayıldığı varsayılan ışınımla oluşan ve gitgide yayılan tesir kuşakları tarzında kendini gösterdiği iddia edilen elektromanyetik alana verilen addır. Aura okumak ise aurayı hissedebilmektir.

Mikao Usui tarafından geliştirilen Reiki'ye dayanan sistemlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Enerjinin korunumu</span>

Enerjinin korunumu yasası, yalıtılmış bir sistemdeki toplam enerjinin değişmeyeceğini söyler. Enerji ne yok edilebilir ne de yoktan var edilebilir, ama enerji türü değişebilir; örneğin, dinamitin patlamasıyla kimyasal enerji kinetik enerjiye dönüşebilir.

Biyoenerji, enerji sağaltımı(terapisi), ruhsal şifa ya da enerji tıbbı olarak da bilinen bir tür tamamlayıcı tıp dalıdır. Doğaötesi olması nedeniyle sözdebilim sayılmasına karşın uygulayıcıları iyileştirici etkisinin olduğuna inanmaktadır. Savunucuları bedenin ayrı bölgelerine eller ile temas etme, okşama, ovalama, uzaktan el devinimleri ile olumlu etkiler yarattıklarını düşünmektedirler. Reiki, çigong, terapötik dokunma, uzaktan şifa, ruhsal şifa gibi ayrı adlarla da anılan pek çok biyoenerji yöntemi bulunmaktadır.

Bu madde, Yıldız Geçidi evrenindeki yıldız gemilerini içeren bir listedir.

<span class="mw-page-title-main">Termodinamik kanunları</span>

Termodinamik yasaları, termodinamiğin temelini oluşturan dört yasadır. Termodinamik proseslerdeki ısı ve transferlerinin yapısını tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Duygusal Özgürlük Tekniği</span>

Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT), psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr gücü</span> Rüzgârdan elektrik enerjisi üretimi

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

Fotovoltaik sistem veya PV sistem, güneş enerjisini kullanılabilir enerjiye çeviren sistemdir. PV sistem, birçok bileşenlerin bir araya getirilmesi ile oluşturulur ve güneş panelleriyle güneş ışığını soğurup elektriğe çevirir. Güneş çeviricisi elektriksel akımı doğru akımdan alternatif akıma doğru değiştirmektedir. Bunun gibi birleştirme, kablolama ve diğer elektriksel aletlerin kurulumu çalışan bir sistem oluşturmaktadır. Ayrıca bu sistem güneş takip sistemi ile kendisinin genel performansını artırabilir ve gömülü pil çözümünü de içinde barındırabilir.

Çarpışma iki ya da daha fazla cismin birbirlerine kısa bir süreliğine uyguladıkları kuvvet olayına denir. Çarpışma kelimesinin en yaygın kullanımı iki ya da daha fazla cismin birbirleriyle çarpışması anlamına gelmesine rağmen, kelimenin bilimsel olarak kullanımına baktığımızda çarpışma aslında kuvvetlerin büyüklükleri hakkında hiçbir şey ima etmez.