İçeriğe atla

Refik Gür

Refik Gür
Doğum1907
Konya
Ölüm1986
MilliyetTürk
EğitimAnkara Adliye Hukuk Mektebi
MeslekHâkim

Refik Gür (1907, Konya - 1986) Türk emekli hâkim. 5 Kasım 1925'te Atatürk tarafından Ankara Adliye Hukuk Mektebi olarak kurulan sonradan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine dönüştürülen Ankara Adliye Hukuk Mektebinin ilk mezunlarındandır.

Kariyeri

Göreve ilk olarak 1928'de Gelibolu aza mülazımı olarak başladı. Sonrasında Lapseki'de müddeiumumilik, Adliye Vekâleti Hukuk İşleri'nde 1. sınıf mümeyyizlik, Samsun aza mülazımlığı, Konya ve Amasya müddeiumumiliği, Uşak hâkimliği, Akşehir Asliye Hukuk hâkimliği görevlerinde bulundu. 1959'da emekli olduktan sonra 1969'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine doktora öğrencisi olarak kaydoldu ve "Osmanlı İmparatorluğu'nda Kadılık Müessesesi" teziyle doktor unvanını aldı. 1986'da vefat etti. Refik Gür, Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimliği yaptığı dönemde 1946 yılında önüne gelen bir davada, davaya uygulanacak kanunun anayasaya aykırı olduğunu tespit etmiş ve o zamanlarda kanunların anayasaya uygunluğunun mahkemelerce res'en denetimi olmamasına rağmen ihmal yoluyla res'en anayasaya uygunluk denetimi yapmıştır. Söz konusu kanun 1943 tarihli, 4486 sayılı Teknik Ziraat ve Teknik Bahçıvanlık Okulları Kanunu'dur. Ali Osman Kurt isimli bir çocuk, bu kanunun 3. maddesi gereğince velisinin rızası bulunmaksızın Teknik Ziraat okuluna kaydedilmiştir. Bir süre sonra uygunsuz hareketleri sebebiyle okulla ilişiği kesilen çocuğa yapılan masraflar, velisinden, kanunun 7. maddesi gereğince talep edilmiştir. Velisi ise çocuğunun rızası dışında, zorla okula alındığını öne sürerek, davanın reddini istemiştir. Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesi davalıyı haklı bularak 15 Nisan 1949 tarihinde davayı reddetmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay, kanunların anayasaya uygunluk denetiminin yapılmasında meclisin söz sahibi olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına direnen Refik Gür'ün direnme kararını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 3 Aralık 1952'de, mahkemelerin böyle bir denetim yapma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle bozmuş, özel dairenin kararını onamıştır. Bu olaydan sonra söz konusu kanun Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışmalara sebep olmuş ve sonra söz konusu kanun maddesini Türkiye Büyük Millet Meclisi iptal etmiştir. Refik Gür, bu olayla Türk anayasacılık tarihinde iz bırakmış, verdiği karar da sonradan Anayasa Mahkemesinin kuruluşuna dayanak teşkil etmiştir.[1][2]

Türkiye'de anayasa yargısının tarihsel serüvenine bakıldığında da Anayasa yargısı 1961'de Anayasa Mahkemesinin kurulmasıyla ortaya çıkmıştır. 1961 öncesinde ise anayasaya uygunluk denetimi siyasi yönden mümkün iken yargısal denetim yolu bulunmamaktaydı. İlk Türk anayasası olan 1876 tarihli Kanun-i Esasi'ye aykırılık hâlinde siyasi denetim yetkisi Heyet-i Âyan'a verilmişti. Tek yumuşak ve çerçeve anayasa olan 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda ise anayasaya uygunluk denetimiyle ilgili herhangi bir hükme yer verilmemiştir. 20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda ise kanunların anayasaya aykırı olamayacağı hükmüne yer verilmekle beraber denetim şekli siyasi yönden mümkün olup yargısal denetim yoktur. Marbury-Madison davası dayanak gösterilerek yargısal denetimin de mümkün olduğunu savunanlar olmasına rağmen bu girişimler başarısız olmuştur.[3][4][5]

Kaynakça

  1. ^ Gözler, Kemal (Haziran 2011). Anayasa Hukukunun Genel Teorisi Cilt 2. Bursa: Ekin Basım Yayım Dağıtım. ss. 708,709,710,711. ISBN 978-605-5431-29-7. 
  2. ^ "Türk Anayasa Mahkemesinin Norm Denetimi Sonucunda Verdiği Kararların nitelikleri ve Etkileri" (PDF). 21 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  3. ^ Sır, Onur. "Hukuk Devleti Açısından Kanunların Anayasaya Uygunluğunun Denetimi" (PDF). 21 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 
  4. ^ Dağ, Güray. "Anayasa Yargısı ve Çalışma Esasları" (PDF). 21 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 
  5. ^ Bayraktar, Tuğba. "Anayasa Mahkemesinin Çalışma ve Yargılama Usulleri" (PDF). 21 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Danıştay (Türkiye)</span> Türkiyenin idari yargı organı

Danıştay; Türkiye'nin idari yargı organıdır. İdari davaların bakıldığı mercidir. Aldığı kararlara yürütme uymak zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hukuk</span> Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temelini kuran hukuk sistemi

Anglo-Sakson sistemi,, özellikle tarihinde Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temellerini oluşturur. Emsal kararlar yansıtan, kapsamlı yasallaşmamış kanunları dikkat çeken özellikleri arasında yer alır. Bu emsal kararlar yüzyıllarca yargıçlar tarafından gerçek davalarda verilen hükümlerden elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)</span> Türkiyede seçim işleriyle ilgili en yüksek devlet kurumu

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

<span class="mw-page-title-main">Uyuşmazlık Mahkemesi</span> Türkiyedeki yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmekle görevli yüksek mahkeme

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlenen bir yüksek mahkemedir. 1945'te kurulan mahkemenin temel görevi, adli ve idari yargı organları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa hukuku</span>

Anayasa hukuku, ulus devletlerin ve diğer siyasi organizasyonların kurucu ve temel yasaları hakkındaki çalışmaları içermektedir. Anayasalar hükûmetler için bir çatı oluşturur, otorite, yeni yasa ve düzenlemelerin yapılmasında siyasi yapıların işlevlerini sınırlandırabilir veya tanımlayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Türkiye'deki asliye hukuk mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan hukuk mahkemelerinden biridir. Sulh hukuk mahkemeleriyle birlikte temel hukuk mahkemelerini oluştururlar. Her iki hukuk mahkemesi de bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır.

Türkiye'deki sulh ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler. Tek hakimli mahkemelerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devlet yapısı</span>

Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri federal hükûmeti</span> ABD federal yönetimi

Birleşik Devletler'in federal yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri'ni oluşturan 50 eyaletin ait olduğu anayasal cumhuriyetin millî yönetimidir. Federal hükûmet, üç organdan oluşur: yasama, yürütme ve yargı. Bu organlar ve onların güçleri Amerika Birleşik Devletleri Anayasası içinde belirtilmiştir. Güçler hakkında daha çok ayrıntı, Kongre tarafından yürürlüğe konulan kanunlarda belirtilir.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Yazılı hukuk</span> Kanun koyucu tarafından yazılı bir metne bağlanan hukuk

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki sulh ceza hakimlikleri</span>

Türk hukuk sisteminde ilk derece karar organı.

<span class="mw-page-title-main">Amerikan Modeli Anayasa Yargısı</span>

Kanunların anayasaya uygunluklarının genel mahkemeler tarafından denetlenmesi.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri Yüce Mahkemesi</span> Amerika Birleşik Devletlerindeki en yüksek mahkeme

Amerika Birleşik Devletleri Yüce Mahkemesi, en üst düzey temyiz mahkemesi ve kararlarıyla ABD Anayasası'nı yorumlayan organ. Açılan davalar çerçevesinde devletin ulusa, eyaletin eyalete ve hükûmetin yurttaşa karşı yetkilerinin sınırlarını belirler.

<span class="mw-page-title-main">Suriye yargı sistemi</span> Suriyenin yargı sistemi

Suriye'nin yargı sistemi Osmanlı, Fransız ve İslam hukukunun bir sentezidir. Medeni, ticari ve ceza kanunları öncelikle Fransız hukuk uygulamalarına dayanmaktadır. 1949'da ilan edilen bu kanunlar, bedeviler ve dini azınlıklar arasında örf ve adet hukukunun uygulanmasını sınırlamak için onaylanmış özel hükümlere sahiptir. İslam dini mahkemeleri ülkenin bazı bölgelerinde işlemeye devam ediyor, ancak yargı yetkisi evlilik, boşanma, babalık, çocukların velayeti ve miras gibi kişisel statü meseleleriyle sınırlı. Bununla birlikte, 1955'te kişisel statünün birçok yönüne ilişkin bir kişisel kod geliştirildi. Bu kanun, kadının statüsünü iyileştirerek ve miras kanunlarını netleştirerek şeriatı değiştirdi ve modernize etti.

<span class="mw-page-title-main">Suriye Yüksek Anayasa Mahkemesi</span> Suriyenin en yüksek yargı makamı

Yüksek Anayasa Mahkemesi, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki en yüksek yargı otoritesidir.

Yunanistan'ın yargı sistemi, ülkenin anayasal olarak kurulmuş mahkeme sistemidir.