Arnavutlar veya Arnavudlar, ortak bir Arnavut soyunu, kültürünü, tarihini ve dilini paylaşan, Balkan Yarımadası'na özgü bir etnik gruptur. Çoğunlukla Arnavutluk, Kosova, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan'ın yanı sıra Hırvatistan, Yunanistan, İtalya ve Türkiye'de yaşıyorlar. Ayrıca Avrupa, Amerika ve Okyanusya'da yerleşik çeşitli topluluklardan oluşan büyük bir diaspora oluşturuyorlar.
Avlonyalı İsmail Kemal Bey Arnavut bir diplomat, Osmanlı Meclis-i Mebusanı I. dönem Berat milletvekili, rilindas ve modern Arnavutluk'un kurucu babasıdır. Bağımsızlık bildirgesi'nin baş yazarı, daha sonra 1912'den 1914'e kadar olan dönemde Arnavutluk'un ilk başbakanı ve dışişleri bakanı olarak görev yaptı.
Harf Devrimi veya Harf İnkılâbı, Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Yasa, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın onaylanmasıyla o güne değin kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin geçerliliği son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.
Arnavutluk-Türkiye ilişkileri, Türkiye'nin Arnavutluk'la sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.
Arnavut alfabesi ,Arnavutçanın yazımında kullanılan alfabedir. Latin alfabesinden uyarlanmış olup 36 harften oluşur.
Arnavut Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu'nda Batı Balkan Yarımadası'nda Arnavut nüfus çoğunluğuna sahip Kosova, İşkodra, Manastır ve Yanya vilayetlerinden kurulması planlanmış bir vilayet idi. Ek olarak Selanik Vilayeti'nin bir kısmınında dahil edilmesi düşünülmekteydi.
Mehdi bey Fraşiri, Arnavut bir entelektüel ve politikacıydı. İki kez Arnavutluk Başbakanı ve ayrıca ikinci dönem Arnavutluk'un Nazi Almanyası'ndaki kukla hükûmetinin Başbakanı olarak görev yaptı.
Elifba veya alındığı yazı sistemine göre Arnavut Arap Alfabesi, 14 yy.'dan 1914'lere kadar kullanılan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Arnavut dili yazımının ana sistemiydi. Arafbaja Arnavut adlı son versiyon Arnavut Ulusal Rönesans önderi, bilgin lideri Recep Voka tarafından icat edildi (1847-1917).
İşkodralı Vaso Paşa, Osmanlı Arnavutu yazar, şair ve Arnavut millî uyanışı gazetecisi. 1883'ten ölümüne kadar Cebel-i Lübnan Sancağı mutasarrıfıydı.
Naim Bey Fraşıri, Arnavut tarihçi, gazeteci, şair, yazar ve Arnavutluk millî şairi ilan edilen çevirmen. Modern Arnavut edebiyatının öncüsü ve 19. yüzyılın en etkili Arnavut kültürel simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Mehmed Necib Draga Arnavut millî uyanışının önemli bir figürü ve Arnavut bir politikacıydı.
Şahin Teki Bey Kolonya (1865–1919), Arnavut gazeteci ve politikacıdır.
İbrahim Mehmet Naci veya Derviş Hima (1872–1928), 19. yüzyıl Arnavut siyasetçi ve Arnavutluk Bağımsızlık Bildirgesi'ne katılan delegelerden biriydi. Bir yayıncı olarak ülkeden ülkeye seyahat ederek Arnavutluk'u makaleler ve broşürler ile tanıttı.
Manastır Kongresi Arnavut alfabesini standartlaştırmak amacıyla 14-22 Kasım 1908 tarihleri arasında Manastır şehrinde düzenlenen akademik konferanstır. 22 Kasım artık Arnavutluk, Kosova ve Kuzey Makedonya'da ve ayrıca Arnavut diasporası arasında Alfabe Günü olarak bilinen bir anma günüdür. Kongreden önce, Arnavutça altı veya daha fazla farklı alfabenin ve ayrıca bir dizi alt varyantın bir kombinasyonu ile temsil ediliyordu.
Gjergj Fişta Arnavut Fransisken frer, şair, eğitimci, siyasetçi, aktivist, çevirmen ve yazardır. Epik başyapıtı Lahuta e Malcís ve Arnavutluk'un bağımsızlığından sonra en yetkili dergilerden ikisi olan Posta e Shypniës ve Hylli i Dritës'in editörü olması edeniyle 20. yüzyılın en etkili Arnavut yazarlarından biri olarak kabul edilir.
Prenk Paşa Jön Türklerin Katolik üyesi ve Arnavutluk Prensliği politikacısı.
Jani Vreto Arnavut yazar, matbaacı, yayıncı ve Arnavut millî uyanışının önemli isimlerinden biridir. 1886'da Bükreş'teki ilk Arnavut matbaasını kurmaktan ve denetlemekten sorumluydu.
Kuzey Makedonya'daki Arnavut milliyetçiliği, köklerini, Doğu Krizine (1878) bir yanıt olarak ortaya çıkan ve Balkanlar'da Osmanlı Arnavutlarının yaşadığı toprakların komşu ülkeler arasında bölünmesini öneren daha geniş Arnavut milliyetçi hareketinde izler. Geç Osmanlı döneminin geri kalanında, Arnavut milliyetçileri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında sosyo-kültürel haklar konusunda çeşitli anlaşmazlıklar doruğa ulaştı. Osmanlı yenilgisiyle sona eren Balkan Savaşları (1912–13), bölge üzerindeki Sırp ve daha sonra Yugoslav egemenliği, devlet ve sosyopolitik haklar bağlamında Arnavut dilini, kültürünü ve kimliğini vurgulayan Kuzey Makedonya'ya özgü bir Arnavut milliyetçiliği üretti. Pan-Arnavutluk duyguları da mevcuttur ve tarihsel olarak, Batı Makedonya'nın İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan Mihver kuvvetleri tarafından Arnavutluk'un himayesinde birleştirilmesiyle ancak bir kez elde edilmiştir.
Türkiye'deki Arnavutlar, Türkiye'de ikamet eden etnik Arnavut vatandaşlarıdır; genelde Balkan Savaşları'nın başlamasından sonra, Karadağ ve Arnavutluk'tan gelen Arnavutlarla birlikte Sırp ve Yunan zulmünden kaçan Kosovalı / Makedon ve Tosk Çam Arnavutlardan oluşmaktadır. Türkiye Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 2008 yılında hazırladığı bir raporda, Türkiye'de yaklaşık 1,3 milyon Arnavut kökenli insanın yaşadığı ve 500.000'den fazlasının kendi atalarını, dilini ve kültürünü tanıdığı tahmin ediliyor. Ancak Türkiye'de Arnavut kökenli ve kökene sahip kişilerin sayısının 5 milyona çıktığını öne süren başka tahminler de var. Bir zamanlar 21. Waffen-SS Dağ Tümeni Skanderbeg'de görev yapan Arnavut Gaziler, 1953-1968 yıllarında aileleriyle birlikte Yugoslavya'dan Türkiye'ye göç etmişlerdir.
Osmanlı döneminde Arnavutluk, Arnavutluk tarihinde, 15. yüzyılın sonlarındaki Osmanlı fethinden başlayıp Arnavutluk Bağımsızlık Bildirgesi ile 1912'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan resmi olarak ayrılmasına kadar geçen bir dönemi ifade eder. Osmanlılar Arnavutluk'a ilk kez 1385 yılında Arnavut soylu Karl Thopia'nın Savra Muharebesi sırasında soylu II. Balša'nın güçlerini bastırmak üzere daveti üzerine girmişlerdir. 1385'teki Savra Muharebesi'nden sonra Arnavutluk'un bazı bölgelerinde bir miktar nüfuzları vardı, ancak doğrudan kontrolleri yoktu. Osmanlılar 1420'lerde güney Arnavutluk'a garnizonlar yerleştirdiler ve 1431'de orta Arnavutluk'ta resmi yargı yetkisi kurdular. Osmanlılar tüm Arnavut topraklarının yönetimini talep etse de, Arnavut etnik bölgelerinin çoğu hâlâ Osmanlı yönetiminden bağımsız Orta Çağ Arnavut soyluları tarafından yönetiliyordu. çoğunlukla orta Arnavutluk'u kontrol eden Arvanid Sancağı, 1420 veya 1430'da kurulmuştur; ülkenin çoğunlukla özgür olduğu 1443-1481 döneminden ve İşkodra ve Leş Birliği'nin düşmesinden sonra 1481'de Osmanlı yönetimi daha da sağlamlaşmıştır. Arnavutlar 1481'de yeniden ayaklanmışlar ama Osmanlılar nihayet 1488'de Arnavutluk'u kontrol altına almışlardır.