İçeriğe atla

Realdo Colombo

Matteo Realdo Colombo (tahmini 1515 - 1559); İtalyan anatomist ve cerrah. Padova Üniversitesinde 1544 ve 1559 yılları arasında çalışmıştır. 1510-1515 yılları arasında pulmoner dolaşımın ilk ayrıntılı tariflemesini yapan bilim insanıdır.[1]

İlk yılları

Realdo Colombo İtalya'da Cremona'da doğmuştur. Bir eczacının oğluydu ve ilk eğitim yılları Milano'da geçti. Giovanni Antonio Lonigo'nun yanında tıp eğitimine başladı. Venedikte onunla geçen 7 yılın sonrasında Padova şehrine gelerek tıp eğitimine burada devam etti. Padova'ya geldiği yıllar çarpıcı bir dönemdi zira ünlü hekim Andreas Vesalius meşhur eseri De humani corporis fabrica libri septum'u yayınlamıştı.

Colombo 1541 yılında Vesalius'un asistanı oldu. Vesalius'un yayınlarını kritize ettiği için 1542 yılında arkadaşlıkları sona erdi. Pisa'da anatomi eğitimine devam etmesinin ardından 1548 yılında Roma'ya geçerek hayatının kalanını burada geçirdi.[2]

Çalışmaları

16. Yüzyılın ortalarında anatomik diseksiyon Paris'de ve kuzey İtalya'da oldukça popülerdi ve Colombo'da bu akımın içerisindeydi. Galen'in daha önce ortaya koyduğu anatomi çalışmalarını irdeleyen anatomistlerin olduğu ortamlarda yer aldı. Galen'in 1400 yıl boyunca tıbbı domine eden görüşleri Vesalius gibi Colombo tarafından da olduğu gibi kabul edilmedi ve direk gözlem amacı ile otopsi ve diseksiyonlara başvuruldu. Colombo'nun kitabı De re anatomica onun doğrudan kendi gözlemlerine dayanmakta ve 15 bölümden oluşmaktadır. 1559'da ölümünden hemen önce tamamlanan kitabın aslında dönemin ünlü ismi Michelangelo ile bitirilmesi planlanmış ancak Michelangelo'nun 5 yıl önce ölmesi nedeni ile bu işbirliği tamamlanamamıştır. Kitapta çizimlerin az olmasının nedeni de bu olarak görülmektedir.

De re anatomica kitabının kapağı

Kitabın en önemli yanlarından biri Colombo'nun pulmoner dolaşım hakkındaki yüzlerce diseksiyona dayanan görüşlerini içermesidir. Colombo'nun pulmoner dolaşım açısından daha önce bu konuyla uğraşan iki isimden farklılıklar ortaya koyduğu muhakkaktır. Bu isimler 13. Yüzyılın ünlü Arap hekimi İbn al-Nafis ve İspanyol biyolog ve filozof Michael Servetusdur. Ibn Al-Nafis'in orijinal basılı çalışmasının günümüze ulaşmaması ve sadece bazı Arap manuskriptleri aracılığı ile bilgilere ulaşılması, Servetus'un kitabının tüm kopyalarının zamanında imha edilmiş olması nedeniyle Colombo'nun pulmomer dolaşım hakkındaki görüşleri ile birebir mukayese yapmak mümkün olmamaktadır. Galen'in M.S 175 yılında anatomi hakkında ayrıntılı çalışmasını tamamladığı zaman kan dolaşımında sağ ventrikülden sol ventriküle geçişi aradaki görünmez deliklere bağlamıştı. Vesalius ise bu konuda farklı görüşler dile getirmiş ve bunu genişleten Colombo kitabında dolaşımı kısaca şu şekilde tariflemişti;

Ventriküller arası septumun kan geçişinde önemli bir yere sahip olduğuna inanılmaktadır. Burada bir hata vardır. Kan pulmoner arter ile akciğere taşınmakta ve buradan hava ile beraber pulmoner ven ile kalbe gelmektedir.

Colombo Galenik öğretideki pulmoner arter ve venin farklı miktarda kan ve hava (veya ruh) taşıdığı fikrini kabullenmemiştir. Kanın pulmoner arter vasıtası ile akciğer gittikten sonra hava ile harmanlandığını ve takiben sol ventriküle geldiğini açıklamıştır. Colombo'nun kitabı ve pulmoner sirkülasyon hakkıdaki açıklamaları 1628 yılında kan dolaşımı hakkında ayrıntılı bir kitap yayınlayan İngiliz hekim William Harvey'i de oldukça etkilemiştir. Harvey daha önce de Colombo'nun kitabını başka çalışmalarında da kullanmıştır.[1][2]

Bu öncü İtalyan anatomist 1559 yılında ölmüştür.

Kaynakça

  1. ^ a b "Realdo Colombo". 23 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2021. 
  2. ^ a b "Matteo Realdo Colombo (c. 1516-1559): the anatomist and surgeon". 23 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anatomi</span> organizmaların yapı ve bölümlerinin incelenmesi

Anatomi, organizmaların ve parçalarının yapısının incelenmesi ile ilgili biyoloji dalıdır. Anatomi, canlıların yapısal organizasyonu ile ilgilenen bir doğa bilimi dalıdır. Tarih öncesi çağlarda başlangıcı olan eski bir bilim dalıdır. Anatomi doğası gereği gelişimsel biyoloji, embriyoloji, karşılaştırmalı anatomi, evrimsel biyoloji ve filogeniye bağlıdır, çünkü bunlar anatominin hem anlık hem de uzun vadeli zaman ölçeklerinde üretildiği süreçlerdir. Sırasıyla organizmaların ve parçalarının yapısını ve işlevini inceleyen anatomi ve fizyoloji, birbiriyle ilişkili disiplinlerin doğal bir çiftini oluşturur ve genellikle birlikte çalışılır. İnsan anatomisi, tıpta uygulanan temel bilimlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kardiyoloji</span> Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalı

Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Bu alan, konjenital kalp kusurları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı ve elektrofizyoloji'nin tıbbi teşhis ve tedavisini içerir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış doktorlara dahiliye'nin bir uzmanlık alanı olan kardiyolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Atardamar</span> Kanı kalpten alıp organlara götüren yani uzaklaştıran damarlar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Andreas Vesalius</span> Flaman anatomist, hekim ve yazar (1514-1564)

Andreas Vesalius, Roma İmparatoru V. Charles'ın eczacısının oğlu olarak Brüksel'de doğmuştur. Antik Çağ'dan beri süregelen insan bedeni hakkındaki yanlış düşünceleri düzelten anatomist ve doktordur. Tıp kökenli bir ailede büyümüştür. Babası imparatorun başeczacısıydı. Ailesi küçük yaştan itibaren onu tıbbı düşünceleri okuması için cesaretlendirmişti. Önce Leuven'de sonra Paris Üniversitesi'nde eğitim gördü ve daha sonra İtalya'da Padova Üniversitesi'nde anatomi kürsüsünde ders vermeye başladı. Bu sırada Galen'in eserlerini incelemeye başlayan Vesalius; onun insanın anatomik yapısı hakkında verdiği bilgilerin hatalar içerdiğini ve bu hataların kaynağının, bu konudaki çalışmaların hayvanlar üzerinde yapılmasına ve elde edilen verilerin insanlara mâl edilmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Ona göre insan anatomisi ile ilgili bilgi en iyi biçimde, sadece sağlıklı bir insan vücudunun incelenmesi ile elde edilebilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Galen</span> Yunan doktor, bilim insanı ve filozof (129–216)

Bergamalı Galen, tıp doktoru, bilim insanı ve filozof.

<span class="mw-page-title-main">William Harvey</span> İngiliz hekim (1578-1657)

William Harvey, İngiliz tıp doktorudur. Kalbin dolaşımını ve işlevini keşfetti. Modern fizyoloji biliminin öncülerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Koroner dolaşım</span> kalp kasının kan damarlarında (miyokard) kan dolaşımı​

Koroner dolaşım, kalp kası'nı (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımı'dır. Koroner arterler kalp kasına oksijenli kan sağlar. Toplardamarlar oksijeni alındıktan sonra kanı boşaltır. Vücudun geri kalanı ve özellikle de beyin, en ufak bir kesinti dışında sürekli olarak oksijenli kana ihtiyaç duyduğundan kalbin sürekli çalışması gereklidir. Dolayısıyla dolaşımı sadece kendi dokuları için değil tüm vücut için, hatta beynin bilinç düzeyi için de an be an büyük önem taşır.

<span class="mw-page-title-main">Küçük kan dolaşımı</span> Kanı kalpten akciğerlere ve tekrar kalbe taşıyan dolaşım sistemi parçası

Pulmoner dolaşım ya da Küçük kan dolaşımı, oksijen yoksunu kanı kalpten akciğerlere taşıyan ve buradan da oksijenlenmiş kanı geri kalbe taşıyan dolaşım sistemi bölümüdür. Pulmoner dolaşım, kalbin sağ karıncık kısmından çıkan kirli kanın akciğer atar damarını izleyerek akciğere gelmesi ve akciğerlerde temizlenmesi sonucunda kalbin sol kulakçık bölümüne dökülmesi olayına denir.

<span class="mw-page-title-main">İbnü'n-Nefîs</span> Arap bilim insanı ve polimat (1213–1288)

İbnü'n-Nefîs ya da tam künyesi ile Ebü'l-Hasen Alâüddîn Alî bin Ebi'l-Hazm İbnü'n-Nefîs el-Kareşî ed-Dımaşkî Arap İslam bilgini, bilim insanı. Birçok farklı dallarda çalışmaları bulunan İbn Nefis, hekim, anatomi uzmanı, fizyolog, cerrah, oftalmolog, psikolog, astronom, kozmolog ve jeolog idi. Bunların yanı sıra sosyal ve beşeri bilimlerde de birçok çalışmaları olan İbn Nefis, hafız, muhaddis, Şafii (mezhebi) hukukçusu, teolog, İslam filozofu, sosyolog, romancı, bilimkurgu yazarı, gramerci, dilbilimci ve tarihçi'dir. İbn Nefis Şam'da doğmuş, Kahire'de çalışmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji tarihi</span> Biyoloji biliminin tarihi

Biyoloji tarihinde antik çağlardan günümüze yaşayan dünyanın incelenmesi ele alınmaktadır. Her ne kadar biyoloji kavramı belirli bir bilimsel alan olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da biyoloji bilimleri ayurveda, Antik Mısır tıbbı ve Greko-Romen dünyada Aristoteles ile Galen'in çalışmalarına kadar uzanan tıb tarihine ve doğa tarihine dayanmaktadır. Antik çağlarda ortaya çıkan bu çalışmalar Orta Çağ'da İbni Sina gibi müslüman bilimadamları ve doktorlar tarafından ilerletilmiştir. Avrupa Rönesans döneminde ve modern çağın başlarında ampirizme yeniden duyulan bir ilgi ve birçok yeni organizmanın keşfiyle birlikte biyolojik düşünce alanında bir devrim ortaya çıkmıştır. Bu dönemde öne çıkanlar arasında fizyoloji alanında deneysel çalışmalar ve çok dikkatli gözlemler yapmış olan Vesalius ile Harvey; fosilleri ve yaşam çeşitliliğini sınıflandırmaya başlayan ve organizmaların gelişmeleri ile davranışlarını izleyen Linnaeus ile Buffon gibi doğa bilimcileri sayılabilir. Mikroskobun bulunması ile daha önceden bilinmeyen mikroorganizmaların dünyası ortaya çıkmış ve hücre teorisinin ilk çalışmaları başlamıştır. Özellikle mekanik felsefenin çıkışına karşı doğal teolojinin giderek artan önemi doğa tarihi üzerine yapılan çalışmaların gelişmesine cesaret vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tıp tarihi</span> Tıbbın zaman içerisindeki gelişimi

Tıp tarihi, toplumların antik çağlardan günümüze, insan ve hayvan sağlığı ile ilgili olayları değerlendirirken neden-sonuç ilişkilerini görebilme, geçmişle bugünü değerlendirirken geleceği de öngörebilme becerisi kazanılmasını amaçlayan bir bilim dalıdır. Erken dönem tıbbi gelenekler içerisinde Antik Mısır ve Babil'den de bilgiler içermekte ve antik Yunanların teşhis, prognoz ve ileri düzey tıp etiği hakkında açıklamalara da yer verilmektedir.

Anatomi cinayeti, tıbbi bir araştırma veya öğretim amacıyla kadavranın bir kısmının veya tamamının kullanılması için işlenen cinayet. Bu türe, bir tıbbi cinayet denilmemesinin başlıca nedeni, vücut parçalarının tek başına herhangi bir tıbbi amaç için kullanılmamasıdır. Cinayet için itici güç kadavra ve diseksiyondur. Diseksiyon anatomi ve fizyolojisini öğrenmek için bir fırsat oluşturur. Anatomi cinayetlerinin prevelans oranının Bilimsel devrim tarafından üretilen araştırma ve öğretim faaliyetlerinde talep edilen kadavra miktarına bağlı olduğu da iddia edilmektedir. 19’uncu yüzyılda, Londra Burkers ile Burke ve Hare cinayetleri başta olmak üzere diğer cinayetler irdelenerek, tıbbi okullar için bilim adamlarının yasal yollardan kadavra temin etmesi yasallaştırıldı. Söylentiler arasında tıbbi kadavra için yüksek oranda bir talep olduğu ve bunun için anatomi cinayetlerinin işlendiği de bulunuyordu. Bu söylentilerin kanıtlanması hem kadavra kullanımının sürekli gerekli olduğu gibi metalara dayanırken, organ hırsızlığında olduğu gibi, insanlarda derin korkular oluşturması nedeniyle oldukça zordur.

<span class="mw-page-title-main">Karıncık</span>

Kalp karıncığı veya ventrikül, atriyumdan alınan kanı vücuda ve akciğerlere doğru ileten, kalbin alt kısmında bulunan iki büyük odacıktan biridir. İnsanların da aralarında bulunduğu dört odacıklı kalbi olan canlıların dolaşım sistemlerinde iki ventrikül vardır. Sağ ventrikül kanı akciğerlere pompalayarak akciğer dolaşımına olanak sağlarken, sol ventrikül kanı vücut dolaşımı için aorta pompalar.

<span class="mw-page-title-main">Herophilos</span> antik Yunan hekimi

Herophilos, Latince Herophilus olarak da bilinir, en eski anatomistler arasında kabul edilen bir Yunan doktoruydu. Chalcedon'da doğdu, hayatının çoğunu İskenderiye'de geçirdi. İnsan kadavralarının bilimsel diseksiyonlarını sistematik olarak yapan ilk bilim insanıydı. Bulgularını, hemen hemen hepsi kaybolan dokuzdan fazla esere kaydetti. İlk Hristiyan yazar Tertullian, Herophilos'un en az 600 canlı mahkûm üzerinde diseksiyon (viviseksiyon) çalışmaları yaptığını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Rönesans'ta bilim tarihi</span>

Rönesans döneminde coğrafya, astronomi, kimya, fizik, matematik, imalat, anatomi ve mühendislikte büyük ilerlemeler olmuştur. Eski bilimsel metinlerin yeniden keşfi 1453'te Konstantinopolis'in Osmanlı hâkimiyetine girmesinden sonra ivmelendi, matbaanın icadı öğrenmeyi demokratikleştirmiş ve yeni fikirlerin daha hızlı yayılmasını sağlamıştır. Ancak, en azından ilk döneminde, bazıları Rönesansı bilimsel bir geriye dönüklük olarak görmektedir. George Sarton ve Lynn Thorndike gibi tarihçiler ilerlemenin bir süre yavaşladığını savunarak Rönesans'ın bilimi nasıl etkilediğini eleştirirler. Hümanistler, siyaset ve tarih gibi insan merkezli konuları doğa felsefesine ve uygulamalı matematikğe tercih ettiler. Diğerleri ise kayıp veya belirsiz metinlerin yeniden keşfedilmesi ve dilin incelenmesi ve metinlerin doğru okunması üzerinde artan vurgu gibi etkenlere işaret ederek Rönesans'ın olumlu etkisine odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Richard Lower</span> Richard Lower (1631-1691) bir İngiliz bilim adamı ve doktordur. Modern kan naklinin öncülerinden biri olarak bilinir. Hayvanlar ve insanlar arasında kan naklini gerçekleştiren ilk kişilerden biridir ve fizyoloji alanında önemli katkılar yapmı

İngiliz bilim adamı Richard Lower kardiyorespiratuar fizyolojinin öncülerinden sayılmaktadır. Çalışmaları ile akciğer fizyolojisinin aydınlatılmasında önemli bir yere sahip olmuştur. Yine tıp tarihinin önemli isimlerinden ve beyinde yer alan Willis poligonunun tarifleyicisi Thomas Willis’in öğrencisidir.

<i>De Humani Corporis Fabrica Libri Septem</i> Andreas Vesalius tarafından yazılmış anatomi kitapları

De Humani Corporis Fabrica Libri Septem, Andreas Vesalius (1514-1564) tarafından yazılan ve 1543'te yayınlanan insan anatomisi üzerine bir dizi kitaptır. Galen'in uzun süredir devam eden çalışması üzerine yazılmış olan kitap anatomi tarihinde büyük bir ilerlemeydi ve bu şekilde tanıtılmıştır.

Bilim ve teknolojide 1516 yılı, bazıları burada listelenen birçok olayı içermektedir.