İçeriğe atla

Ras Tarkan

Ras Tarkan, 8. yüzyılın ortalarında, bazen Tarkan olarak anılan, Ermenistan, Kafkas Arnavutluk ve kuzeybatı İran'daki Abbasi topraklarının işgaline öncülük eden bir Hazar generaliydi. Şirvan Savaşı'nda Arapları yenerek Kafkasya'da Hazar Hanlığı'nın hakimiyetini sağlamış ve bu savaş Hazar-Arap Savaşları'nın sonu olmuştur. Akademisyenler, Ras Tarkan'ın bir isim mi yoksa unvan mı olduğu konusunda tartıştılar. Unvan olarak kullanılan Tarkan, " Alanların generali" anlamına gelir ve muhtemelen Alan paralı askerlerinin veya yardımcı birliklerinin komutanı rolünü belirtir. Zeki Velidi Togan ve Peter Benjamin Golden'a göre Ras Tarkhan, Katrilteber adlı bir klandan geliyordu.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Rasim Kara</span> Türk futbolcu

Rasim Kara, Çerkes asıllı Türk eski millî futbolcu ve teknik direktör.

<span class="mw-page-title-main">Hazarlar</span> İdil kıyıları ve Kırım yarımadası arasında imparatorluk kuran bir Türk halkıdır.

Hazarlar, İdil (Volga) Nehri kıyıları ve Kırım yarımadası arasında imparatorluk kuran bir Türk halkıdır. Yahudi, Bizans ve Arap kaynaklarına göre, Hazar ülkesinde yaşayan halkın büyük çoğunluğunun Uygur, Hazar, Ön Bulgar, Sabir ve Peçenek gibi Türk boyları olduğu bilinmektedir. Hazarların büyük bir bölümü 8. yüzyılda Museviliği benimsemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hazar Kağanlığı</span> Musevi Türk devleti

Hazar Kağanlığı ya da kısaca Hazarlar, 7. ve 11. yüzyıllar arasında; Hazar Denizi'nin çevresinde; Van Gölü'nden, Karadeniz kıyılarından, Kiev'e; Aral Gölü'nden, Macaristan'a kadar olan geniş topraklarda hüküm sürmüş, Doğu Avrupa'da yerleşik bir Türk devletidir. Hazar kelimesi, gez(mek) anlamına gelen kaz- kökünden türemiştir. Ka-zar; gezer yani serbest dolaşan, bir yere bağlı olmayan anlamına gelmektedir. Hudūd al-'Ālam adlı esere göre, Hazar kağanları Ansa' sülalesindendir ve Orta Asya'dan gelmişlerdir. Hazarların bir süre Büyük Hun Devleti'ne bağlı kavimler arasında bulunmuş olmaları ihtimali vardır. 586'dan sonraki Bizans kaynaklarında Hazarlar, "Türkler" olarak geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Arap-Hazar ilişkileri</span> Kafkasyanın kontrolü için Araplar ve Hazarlar arasında bir dizi savaş

Hazar-Arap ilişkileri, 7. yüzyılın ikinci çeyreğinden 9. yüzyılın ortalarına kadar devam eden ve genellikle savaşların yoğun olarak yaşandığı ilişkilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Şamahı (rayon)</span>

Şamahı Rayonu, Azerbaycan'da rayon. Merkezi Şamahı şehridir.

<span class="mw-page-title-main">Belencer</span>

Belencer, Kuzey Kafkasya'nın Dağıstan bölgesinde, Derbent ile Semender şehirleri arasında yer alan yer alan ve Sulak Nehri'nin aşağısında bulunan Orta Çağ şehri ve boyu. 8. yüzyıla kadar Hazar Kağanlığı'na başkentlik yapan şehir, Arap saldırılarından sonra önemini kaybetti. En son 10. yüzyılda İdil Bulgar Hanlığını oluşturan boylardan biriydi.

<span class="mw-page-title-main">II. Justinianos</span>

II. Justinianos veya II. Jüstinyen, ilk defa 685-695 ve ikinci defa 705-711 arasında saltanat süren Herakleios Hanedanı mensubu son Bizans imparatoru olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hişâm bin Abdülmelik</span> 10. Emevi halifesi

Hişâm bin Abdülmelik, onuncu Emevî halifesidir. Kardeşi halife II. Yezîd 724'te öldüğü zaman halife olmuş ve 18 yıllık uzun bir halifelikten sonra 6 Şubat 743'te ölmüş, yerini II. Velîd olarak anılan kardeşinin oğlu Velîd bin Yezîd bin Abdülmelik'e bırakmıştır.

II. Aaron, Benjamin'in oğlu ve 10. yüzyılın başları boyunca Hazar Kağanlığı'nın kağanı.

Tarkan, Türklerde ve Moğollarda demirci, demir ustası ve aynı zamanda devlet görevlisi veya savaşçı/asker demektir. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde generallere verilen ad. Tarhan, Targan, Dargan, Darkan olarak da söylenir. Tarkanların, toplumda saygın bir konumu vardır. Hatta zaman zaman Türk ve Moğol devletlerinde tarkanlar vergi dışı tutulmuşlardır. O kadar ki, tarkanlık yüksek bir unvandır. Sezgin Burak tarafından oluşturulmuş Tarkan adlı bir Hun savaşçısının çizgi öyküleri 1967 yılında yayınlanmaya başlamış ve özgün bir karakter haline gelmiş, daha sonra da filmleri çevrilmiştir. Bu öyküler pek çok kültürel unsuru bünyesinde barındırmıştır. Örneğin kahramanın yanında dolaşan bir kurdu vardır ve onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.Bir kurt tarafından büyütülür. Ailesini katleden Alan Kralı Kostok'tan intikam alır. Atilla Han’ın fedaisi ve ona hizmet bir savaşçı olarak görünür. Gülmeyen yüzü, hedefinden şaşmayan kişiliği, cesurluğu, iyi silah kullanması öykülerde hep öne çıkar. Avrupa mitolojisindeki motiflerden zaman zaman yararlanılır. Örneğin dünya egemenliğini simgeleyen Marsın Kılıcını arar. Vikingler ile savaşır. Çinliler Tarkan’ın peşinden Avrupanın içlerine kadar gelir onu takip ederler. Roma askerleri dövüşür. Kendisinin Hun Türkü olduğunu ara sıra vurgular. 1969 yılında ilk Tarkan filmi Mars'ın Kılıcı, daha sonra Gümüş Eyer, Viking Kanı, Altın Madalyon ve Güçlü Kahraman maceraları sinemaya aktarılmıştır.

<i>Tarkan: Gümüş Eyer</i> Tarkan serisinin ikinci filmi (1970)

Tarkan: Gümüş Eyer, kurgusal karakter Tarkan üzerine yazılmış Gümüş Eyer isimli çizgi romandan uyarlanan 1970 yapımı fantastik Türk filmi. Mehmet Aslan tarafından yönetilen film Sezgin Burak'ın filmle aynı addaki çizgi romanına sadık kalınarak çekilmiştir. Tarkan serisinin ikinci filmi olan bu filmde diğer filmlerde olduğu gibi Tarkan karakterini Kartal Tibet canlandırmıştır.

Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı, Batı Göktürk Kağanlığı ve Sasaniler arasında gerçekleşen üçüncü ve son savaş. Önceki iki savaşın aksine Orta Asya'da değil Güney Kafkasya'da gerçekleşmiştir. Bu savaş, son Bizans-Sasani savaşının etkilerine karşı oldu ve gelecek yüzyıllarda Orta Doğu'daki güç dengelerini etkiledi.

İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır. Unvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.

İnekler Gölü Savaşı, 682 yılında İkinci Göktürk Kağanlığı ile Dokuz Oğuzlar arasında yapılan savaştır.

Çorpan Tarkan, 7. yüzyıl'da yaşamış Hazar kökenli bir Göktürk komutanıdır. Çorpan Tarkan, Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından bir Hazar generali olarak tanıtılmıştır. Tong Yabgu Kağan'ın 627-629 yıllarında Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı'nda Sasaniler'i yenilgiye uğrattığı sıralarda Çorpan Tarkan, Tong Yabgu Kağan'ın yeğeni Böri Şad'ın Kafkasya'daki ordusunda bir komutan olarak bulunmaktaydı. Çorpan Tarkan, Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı sırasında, 629 yılında Sasaniler ile savaşarak Tiflis'i fethetti ve Güney Kafkasya'da Kabale şehrini kurdu. Tiflis'in fethedilmesi ile Göktürkler, Sasaniler'e büyük bir darbe vurmuş ve bu durum Sasaniler'in Anadolu'daki harekâtlarını durdurup ordularını Kafkasya'ya kaydırmalarına neden olmuştur. Daha sonra Çorpan Tarkan, Kafkasya'daki ileri harekâtını sürdürerek 630 yılının nisan ayında Ermenistan'ı işgal edip yerle bir etti. Bu durumdan dolayı Çorpan Tarkan yine Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından cesur ve kanasusamış biri olarak tanıtılmıştır. Ardından Çorpan Tarkan Aras Irmağı'na kadar bütün Kuzey Azerbaycan'ı fethetti ve buradaki bazı Ermeni topluluklarını denetim altına aldı. Bu durum üzerine Sasani imparatoru Şahrbaraz tarafından Göktürkler üzerine gönderilen ve çoğunluğu atlı birliklerden oluşan 10,000 kişilik güçlü ve donanımlı Sasani ordusuna, Çorpan Tarkan tuzak kurdu ve Sasani ordusunu imha etti.

Alp Tarkan, 8. yüzyılda meydana gelen Hazar-Arap Savaşları'nda etkin olarak yer almış ve Kuzey Kafkasya'ya sokulmaya çalışan İslam ordularına karşı savaşmış bir Hazar komutanıdır. Alp Tarkan ifadesinin, bu kişinin özadı ya da unvanı olduğu tartışmalıdır. Alp sözcüğü Eski Türkçede kahraman anlamına gelmektedir ve adlara önek olarak gelebilir. Ya da zafer kazanmış bir komutan için kullanılabilir. Benzer şekilde tarkan sözcüğü de özad ya da askeri rütbe olarak kullanılabilir. 713-714 yıllarında Alp Tarkan komutasındaki Hazar ordusu, Mesleme bin Abdülmelik komutasındaki Arap ordusunu Derbend dolaylarında sıkıştırmış, bunun üzerine Mesleme bin Abdülmelik, bütün ordusunu ve hatta haremini dahi bırakıp kaçmak zorunda kalmıştır.

Khuni, Huni ya da Çuni Geç Antik Çağ boyunca bir Kuzey Kafkasya halkıydı. Bazen Kuzey Kafkasya Hunları olarak adlandırılırlar ve sıkça sonraki dönemlerde Doğu Avrupa'ya giren Hunlarla karıştırılırlar. Ancak Hunilerin etnolinguistik ve coğrafi kökenleri belirsizdir.

Ebû Ukbe Cerrâh b. Abdillâh el-Hakemî bir Arap asilzadesi ve Hakami kabilesinin generaldir. 8. yüzyılın başlarında çeşitli zamanlarda Basra, Sistan ve Horasan, Arminiya ve Adharbayjan valisidir. Hayatı boyunca efsanevi bir savaşçı olarak, en çok Kafkasya cephesinde Hazarlara karşı yürüttüğü ve 730'da Erdebil Muharebesi'nde ölümüyle sonuçlanan seferleriyle tanınır.

Mercidabık Savaşı veya Erdebil Savaşı, MS 730 yılında İran'ın kuzeybatısındaki Erdebil şehrini çevreleyen ovalarda gerçekleşti. Hazar kağanının oğlu Barcık liderliğindeki bir Hazar ordusu, 8. yüzyılın başlarında onlarca yıl süren Hazar-Arap Savaşı sırasında Hazarya'ya yapılan Hilafet saldırılarına misilleme olarak Emevi eyaletleri Cibal ve İran Azerbaycan'ını işgal etti.