Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

Elf, Cermen mitolojisi′nde ve folklorunda yer alan doğaüstü varlık türüdür.

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:
- Kaza
- İntihar
- Cinayet

Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.

Bas gitar, çoğunlukla dört teli olan ve kalın ses veren telli bir çalgıdır. Günümüz müziğinin vazgeçilmez enstrümanlarından biridir. Bas gitar yoğun olarak Rock, Metal, Caz, Blues, Funk, Punk ve R&B gibi müzik türlerinde kullanılır. İlk olarak Fender tarafından 1950'li yılların başlarında Fender Precision Bass modeliyle üretilmiştir.

Öksürük, havanın akciğerlerden spazmodik bir şekilde çıkmasıdır. Üst solunum yollarının irritasyonu (tahriş) veya enflamasyonu sonucu olabileceği gibi, alt solunum yolları ile ilgili de olabilir. Kronik öksürüğe en çok neden olan üç etmen reflü, astım ve post-nazal akıntıdır.

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.
Yy, Türk alfabesinin 28. harfidir. Türkçede /j/ sesini temsil eder.

Kalp yetmezliği, kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının içindeki kanı, her vuruşunda damarlara yeterli miktarda gönderememesi sonucu oluşur.
Plörezi veya Plöral efüzyon, akciğerleri çepeçevre saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla sonuçlanan hastalıkların genel ismidir. Halk arasında zatülcenp adıyla bilinir. Her yaştan insanda görülebilir. Tüberkülozdan kansere, kalp yetersizliğinden romatizmal hastalıklara kadar 50'den fazla nedeni vardır. ABD'de yılda 1 milyon kişide plörezi tanısı konduğu istatistiklerle saptanmıştır. Türkiye'de de çok görülen akciğer hastalıklarından biri olan plörezinin nedenleri içinde gençlerde tüberküloz, yaşlılarda ise kanser ve kalp yetersizliği ilk sıralarda gelir. Zatürenin neden olduğu plörezilere ise her yaşta rastlanabilir.

Viyola, yaylı çalgılar ailesinin ikinci üyesidir ve şekli kemana benzemekle beraber kemandan biraz daha büyüktür. Alto' da denir. Fiziki yapısı kemana çok benzer. Keman ailesi müzik aletlerinde orta sese sahiptir ve keman ile çello arasında yer alır. Gövde uzunluğu 41 – 45 cm civarındadır.

Pnömokok, vücudun farklı bölgelerinde ciddi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bir bakteri türüdür. Latince adı; Streptococcus pneumoniae şeklindedir.
- Dünyada her 30 saniyede bir çocuk, pnömokok mikrobunun yol açtığı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.

Pulmoner ödem, pulmonary edema, akciğer ödemi, akciğer konjesyonu; çeşitli sebeplerden ötürü alveollerde transudat birikmesi sonucu meydana gelir. Akciğer ödemi bir hastalık değil polifaktöriyel kaynaklı bir semptomdur. Süngersi bir yapısı olan akciğeri ödem oluşmasından koruyan 3 önemli faktör vardır. Bu faktörlerin olumsuz etkilendiği her süreç akciğer ödemi ile sonlanır:
- (a) Sağ ventrikül sistolüyle oluşan akciğer venöz basıncının düşük olması,
- Koroner arter tıkanıklığında konjestif kalp yetmezliği,
- (b) Güçlü lenfatik ağının drenajı,
- (c) Akciğer kapillerlerindeki endotel hücrelerinin güçlü izolasyonu.
Pulmoner adenomatozis, Ovine pulmonary adenocarcinoma ya da diğer adıyla Jaagsiekte; koyun ve ender olarak da keçilerde gözlenen ve akciğerlerde neoplastik oluşumlarla karakterize bulaşıcı bir viral hastalıktır. Hastalık Avrupa, Asya, Afrika ve Kuzey Amerika ile Güney Amerika'dan bildirilmiştir.

Cinnamon Toast Crunch General Mills ve Nestlé tarafından üretilen bir marka kahvaltılık gevrekdir. Tahıl ilk olarak 1984 yılında üretildi. Tarçınlı Tost Crunch tarçınlı tost tadımı gevrek gevrek biçiminde sağlamayı amaçlamaktadır. Tahıl, küçük kareler veya tarçın ve şeker ile kaplanmış buğday ve pirinç dikdörtgenlerinden oluşur. Pirinç içeriği nedeniyle, süte batırıldığında, Rice Krispies'e benzer şekilde, ondan gelen "çıtırtı" sesleri duyulabilir. Çoğu Avrupa ülkesinde ve Kuzey Amerika'da ürün kutularda satılmaktadır, ancak Polonya ve Rusya'da torbalarda satılmaktadır. Ürün orijinal olarak Şef Wendell adında neşeli bir fırın maskotu ile Avrupa dışında pazarlandı, ancak maskotlar olarak sık sık birbirlerini reklamlarda yiyebilecek duygusal Cinnamon Tost Crunch kareleri ile değiştirildi.
Akciğer absesi, içerisinde canlı ve ölü polimorf lökositler (irin) ile ölü doku artıklarının bulunduğu, 2 cm'den büyük olan erime nekrozu odağıdır. Olguların %60'ı akciğere-özgü nedenlerle ortaya çıkar; %40 ise başka organlardaki infeksiyonlardan kökenlidir. Aspirasyon pnömonisi, bronkopnömoni, nekrotizan pnömoni ve akciğer gangreni olgularında abseleşme alanları görülebilir. Yatrojen akciğer abselerinin etyolojisinde enfekte kanül ve enfekte santral venöz kateter uygulamalara önemlidir. Bu bilgilerin ışığında akciğer abselerinin kökenleri aşağıdaki biçimde düzenlenebilir:
Fibrinli enflamasyon, eksüdatif yangının görece hafif bir türüdür. Akut yangılar genellikle eksüdatif karakterdedir. Kronik yangılarda da yer yer eksüdasyon görülebilir. Damarlardan çıkan elemanların hangisi daha fazla ise, eksüdatif yangı ona göre adlandırılır:

Lober pnömoni, intra-alveolar boşluk içindeki inflamatuar eksuda ile karakterize edilen ve akciğer lobu’nun geniş ve sürekli bir alanını etkileyen konsolidasyonla sonuçlanan bir zatürre şeklidir.