Heykel ya da yontu, sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara denir. Heykel temelde mekânın kapsanması, kavranması ve mekân ile ilişki kurulması ile ilgilenir.
Abdest, Müslümanların, namaz gibi belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma ve temizliktir. Kur'ana göre her namazın yanında bedensel temizlenme amacıyla belli organları yıkamak (gasil) ve meshetmek şeklinde anlatılır. Suyun abdeste uygun olması önemlidir. Su abdeste tadı, bulanıklığı ve kokusunun olağan olması ile uygun olmaktadır.
Sahın veya Sahn, İslam mimarisinde etrafı duvar veya revaklarla çevrili avlu.
Kabartma veya diğer adıyla rölyef, yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere denir.
Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yükseköğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders (درس) kökünden gelir. Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend", "softa" veya "talebe" adı verilir.
Ayakkabı; ayakların yerle doğrudan temasını keserek yabancı maddelerden ve değişik hava koşullarından koruyan, bunun yanı sıra şıklığı tamamlayan her türlü ayak giyimi'dir. Bot, çizme, sandalet, topuklu, spor ayakkabı, iskarpin gibi pek çok farklı türü vardır. Genelde "taban" adı verilen alt parça ile "saya" denen üst parçadan oluşur. Ayakkabının yer ile temasında dolayı yıprandığı için taban daha dayanıklı ve kalın bir malzeme kullanılarak yapılır. Ayağı saran saya ise deri, kumaş gibi daha ince bir malzemeden yapılır.
Sultan Alâeddin Camii, 12. yüzyılda Ankara'da İç Kale’nin girişinde, Selçuklu meliki Muhyiddin Mesud tarafından yaptırılmış camidir.
Bıçak, keskin ağızlı el aletidir. İşlevine, icrasında kullanıldığı iş ya da hobiye göre farklı biçimleri bulunmaktadır.
Tahta, ağaçların gövdelerini ve dallarını meydana getiren sert bir maddedir. İnşaat malzemesi, kâğıt ve yakıt yapımında ham madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tahta yalıtkan bir maddedir. Tahtanın biraz ıslatılmış hâli ise iletken olur. Böylelikle elektrik çarpmaları gibi durumlarda kuru tahtadan yararlanılabilir.
Sedef kakma, ayrıca sedefçilik ya da sedef işleme olarak bilinen teknikte sedef, ahşap üzerine açılan çukur veya oymalara yerleştirilir ve tahtaya temas eden yüzeyden düşmelerini önleyecek yapıştırıcılar sürülür ya da sedeflerin etrafı madeni tellerle çevrilir. Sedef kakmacılık işine sedefkâri, sedef kakma yapan ustaya sedefkâr denilmektedir. Bağa, fildişi, kemik, çeşitli filetolar ve altın, gümüş gibi kıymetli madenler de sedefkârlıkta kullanılan malzemelerdir.
Ahşap oyma, ahşap malzeme üzerine yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle istenmeyen yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır. Bu sanatla iştigal edenlere "hakkak" denir.
Ahî Şerafeddin Camii veya halk arasında bilinen adıyla Arslanhane Camii; Ankara'nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi'nin güney ucunda bulunan 13. yüzyıla tarihlenen bir camidir.
Kaykay tahtası, kaykayın gövdesini şekillendirir ve ayakta duracak alanı oluşturur. Kaykaycının ayağına daha çok sürtünme oluşturarak ayağının altından kolayca kaymasını önlemek için kendinden yapışkanlı zımpara ile kaplanır. İlk tahtalar sahipleri tarafından elle şekillendirilmiş olan masa üstü, raf vb. mobilya parçalarından yapılmıştır. Önceleri düz olan bu parçalara sonradan bazı bölgelerde eğim verilerek yeni şekiller oluşturulmuştur.
Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.
Beşik, yenidoğan bebeklerin ve emekleyip yürümeye başlayan ufak çocukların yatması için kullanılan sabit ya da sallamalı, çocuğun düşmemesi için genellikle parmaklıklı karyola benzeri yatak aracı. Bütün dünya halklarında farklı stillerde beşik tipleri görülür. Taşınabilen sebetli beşik türü de vardır.
Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.
Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.
Büyükesence Orhan Camii, Sakarya ili, Erenler ilçesi sınırlarında bulunan, çantı tekniği ile yapılmış cami. Cami orijinal bir erken dönem Osmanlı mimarisi örneğidir.
Kur'an Tilâveti, Osman Hamdi Bey'in 1910 tarihli, kendini resmettiği tablosudur.
Ahşap, dünyada kolayca bulunması ve kolayça işlenebilen bir malzeme olması sayesinde, mimari yapı elemanlarında özellikle de kapılarda ve pencerede yüzyıllar boyunca kullanılmıştır.Türk–İslam Sanatının da vazgeçilmez malzemelerinden biri olan ahşabın en iyi örnekler ise mihraplar, minberler, rahleler, kapılar, pencereler gibi dinsel binaların yapı elemanlarında görmek mümkündür. Türk sanatının en az tanınan kollarından biri ağaç işçiliğidir. Doğanın insanlara sunduğu en değerli kaynaklardan olan ağaç, her dönemde Kündekari Türk insanının yaşamı boyunca önemli bir yerde durmuştur.