İçeriğe atla

Rahşan Affı

Rahşan Affı
Tam ad
  • 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun
Bölgesel kapsam Türkiye
Kanun numarası4616
Kabul tarihi21 Aralık 2000
Gündeme alanRahşan Ecevit, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz
Kabul edenTürkiye Büyük Millet Meclisi (283 kabul, 85 ret, 2 çekimser)
İmzalayanAhmet Necdet Sezer
Yayımlanma tarihi22 Aralık 2000

Rahşan Affı veya Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası, Rahşan Ecevit'in önerisiyle 22 Aralık 2000'de çıkarılan af yasasıdır. Yasayı Bülent Ecevit başbakanlığındaki DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükûmeti çıkardı. 70 bin kişilik kapasitesi dolan cezaevlerinin nüfusu 40 bine kadar düştü. Ancak mahkûm sayısı 3 yılda 20 binden fazla artarak yeniden 64 bine çıktı.

Af önerisi

Temmuz 1998'de basın; gündüzlerini kreşte, gecelerini ise 27 yıl ağır hapse mahkûm olmuş annesinin yanında cezaevinde geçiren 2 yaşındaki Aylanur'u haber yaptı. Aylanur'un annesinin suçu, bir karı koca çifti öldürmekti.[1] Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit'in eşi ve aynı partinin genel başkan yardımcısı Rahşan Ecevit, bu haberden etkilenerek parti meclisi toplantısında af önerisinde bulundu. Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yılında düşünce suçları ve adi suçlar için af öneren Rahşan Ecevit, çıkarılacak affın "birçok ailenin geçim sıkıntısını hafifleteceğini, cezaevleri de boşalacağı için hükûmete yeni düzenlemeler için kolaylık sağlayacağını" belirtti. Bülent Ecevit de basına yaptığı açıklamada, "Rahşan Hanım sürpriz yaptı. Benim de haberim yoktu. Anadolu'da bu konuda çok istek geliyormuş. Parti meclisimiz de öneriyi gruba götürme kararı aldı. Biz olaya insani açıdan yaklaşıyoruz. Bu tür mahkûmlar genellikle ailenin para kazanan, aileyi koruyan insanları oluyor. Onlar cezaevine girince aileleri mağdur oluyor." dedi.[2]

Af süreci

Rahşan Affı için yapılan TBMM oylaması
Tarih 21 Aralık 2000
Katılım 370 / 550
Kabul Evet 283
Ret 85
Çekimser 2

Ecevit çiftinin açıklamaları ve Demokratik Sol Partinin girişimlerinden sonra af tartışılmaya başlandı. 71 ildeki baro başkanlarından 39'u affa destek verdi, 16'sı karşı çıktı. Destek veren 39 baronun 19'u "genel af" istedi.[3] Diğer bazı partiler de affı sahiplenerek gündeme aldı. Ağustos 1999'da artan tartışmalar 17 Ağustos Gölcük depremi ile birkaç gün kesilse de tekrar başladı ve ay sonunda Meclis affı kabul etti. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 1 Eylül'de yasayı veto etti.[4] Demirel'in vetosu kamuoyunda olumlu karşılanırken cezaevlerinde isyanlar çıktı. Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, "Af çıksaydı cezaevinde olaylar olmazdı." diyerek afta ısrar etmesi cezaevi isyanlarını daha da artırdı.[1]

2000 senesinde de af konusu gündemden düşmedi. Cezaevlerindeki isyanlar da konuyu gündemde tuttu. Hürriyet yazarı Fatih Altaylı, "Başbakan'ın eşi istedi diye af meselesini gündeme taşıyanlar, artık geri dönüşü olmayan bir yolda olduğumuzu bilmelidirler." dedi. Rahşan Ecevit hiçbir şekilde af istemeyenleri, "Bunlar tuzu kuru olanlardır. Oysa Allah'ın hangi kulu için ne yazdığını kimse bilemez." diyerek eleştirdi.[5] Uzun tartışmalar sonunda koalisyon hükûmetindeki Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Anavatan Partisi afta anlaştı ve 4616 sayılı Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası 21 Aralık 2000'de 85 ret, 2 çekimser oyuna karşılık 283 kabul oyuyla TBMM'de kabul edildi. Kabul oyu verenler arasında Recai Kutan, Mustafa Kamalak, Temel Karamollaoğlu gibi Fazilet Partisi üyeleri de yer aldı. Oylama sonrası Doğru Yol Partisi milletvekilleri Meclisi terk ederken Demokratik Sol Parti milletvekilleri alkışlarla affı kutladı.[6] Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, daha önce veto ettiği yasayı aynı hâliyle önüne getirilmesi sonucu onayladı. Af, 22 Aralık 2000'de Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.[7]

Sonrası

Af sonucu, 70 bin kişilik kapasitesi dolan cezaevlerinin nüfusu 40 bine kadar düştü. Ancak mahkûm sayısı 3 yılda 20 binden fazla artarak yeniden 64 bine çıktı.[8] Bazı kaynaklarda, 67 binden fazla mahkûm sayısının çıkarılan afla 49 bine kadar düştüğü, 3 yıl sonra 64 bini geçtiği yazılmıştır.[9][10] Bazı hukukçular, aftan yararlanıp serbest kalan mahkûmların %60'tan fazlasının tekrar suç işleyerek hapse girdiğini belirtmiştir.[11]

Yasa, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen suçları kapsıyordu. Yasa çıktıktan sonra ilk planda cezaevlerindeki 23 bini aşkın tutuklu ve hükümlü aftan yararlanarak tahliye oldu. Daha sonra Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarıyla yasanın kapsamının genişlemesi sonucu cezaevinden tahliye olanların sayısı 45 bini buldu. Affın sonuçları bununla da sınırlı kalmadı. Suç tarihi 23 Nisan 1999'dan önce olmasına karşılık bu tarihten sonra açılan ve yargılaması uzun süren davalarda affın etkisi sürdü. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün derlediği istatistikler, 2005 yılında 4 bin 715 kişi hakkındaki davanın af yasası çerçevesinde ertelendiğini ortaya çıkardı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, 1.660 PKK'lının serbest kaldığını tespit ettiklerini söyledi.[12] 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası müteahhitlere açılan yaklaşık 2.100 davanın 1.800'ü bu afla cezasız sonuçlandı.[13] Fethullah Gülen'in yargılaması da ertelendi.[14]

Aftan yararlanan bazı adi suçlu mahkûmlar, daha sonra tekrar suç işleyerek cezaevine girdi.[15][16][17][18][19][20]

Tepkiler

Liberal Demokrat Parti Gençlik Kolları, protesto amacıyla Rahşan Ecevit'e kına gönderdi.[21] 1996 yılında sahibi olduğu otelde çıkan yangında 18 kişinin ölmesi sonucu 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve 4 yıl kaçak yaşadıktan sonra af çıkınca teslim olan Halit Tozbey'in aftan yararlanarak serbest kalması tepki çekti.[22] Yapılan bir kamuoyu araştırmasında, affın bir sorun olarak ülke gündemine oturmasının sorumlusu olarak Türkiye genelinde %43,58 DSP, %15,86 MHP, %4,46 ANAP, %36 "hepsi" görüldü.[1] 2001 yılında tepkilerin artması üzerine Rahşan Ecevit, "Benim düşündüğüm af katillerin affı değil, garibanların affıydı." dedi.[23]

2007 yılında Yaşar Gökşin adlı bir vatandaş, diş hekimi olan kızının tecavüze uğrayıp öldürülmesinden af çıkaran TBMM'yi sorumlu tuttu ve TBMM Başkanlığına tazminat davası açtı. Tecavüz ve gasptan mahkûm olan suçlu, aftan yararlanarak serbest kaldıktan sonra 39 yaşındaki diş hekimi Zekiye Gökşin'i tecavüz edip öldürmüştü. Baba Gökşin, "Eğer 'Rahşan Affı' diye bilinen af kanunu çıkmasaydı o cani hapiste, kızım da yaşıyor olacaktı." dedi.[24]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Prof. Dr. Timur DEMİRBAŞ: AF TARTIŞMALARI https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2020/01/T.Demirbas7.pdf
  2. ^ 19 Temmuz 1998, Sabah: DSP'den af sürprizi http://arsiv.sabah.com.tr/1998/07/19/ 14 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ 27 Temmuz 1998, Sabah: 39 baro başkanı 'Af' diyor http://arsiv.sabah.com.tr/1998/07/27/ 14 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ 2 Eylül 1999, Hürriyet: O da sindiremedi https://www.hurriyet.com.tr/gundem/o-da-sindiremedi-39099560 14 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ "25 Kasım 2000, Sabah: Rahşan Ecevit sert çıktı". 16 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "TBMM, 21. Dönem, 3. Yasama Yılı, 37. Birleşim: 20 Aralık 2000" (PDF). 15 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Şubat 2023. 
  7. ^ 22 Aralık 2000, Resmî Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2000/12/20001222.htm 14 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  8. ^ "İrem ERBUYURUCU: TÜRK HUKUKUNDA ERTELEME VE KOŞULLU SALIVERME BAĞLAMINDA DOLAYLI AF UYGULAMALARI" (PDF). 14 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Şubat 2023. 
  9. ^ "14 Aralık 2008, Haber7: İşte yıl yıl tutuklu ve hükümlü sayıları". 14 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  10. ^ "23 Aralık 2015, Doğruluk Payı: Cezaevlerindeki Tutuklu ve Hükümlü Sayıları Yükselmekte". 19 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  11. ^ "Uzmanların iddiası: Serbest kalan mahkumların yüzde 60'ından fazlası yine suç işleyip cezaevine dönebilir". 19 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ "Kıvrıkoğlu: Aftan PKK yararlandı". 23 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2023. 
  13. ^ "13 Ağustos 2011, Habertürk: 17 Ağustos'a 4 gün kala!". 12 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "Ankara 2 No'lu DGM, 4616 Sayılı Yasa Uyarınca Erteleme Kararı Verdiği Gülen Davasının Gerekçeli Kararını Açıkladı". 23 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2023. 
  15. ^ "4 Temmuz 2006, Sabah: Serpil öğretmenin katili yine vurdu". 14 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  16. ^ "20 Mart 2001, Sabah: Sapık vahşeti". 10 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  17. ^ "Bir öğretmene değil bin öğrenciye kıydılar". 9 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  18. ^ "Bir cinayetin perde arkası". 9 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  19. ^ "Çocuk değil canavar!". 9 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  20. ^ "Çocukların kâbusuna 56 yıl hapis cezası". 9 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  21. ^ "LDP, kına gönderdi". 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  22. ^ "27 Aralık 2000, Sabah: YETMEZ, BİR DE MADALYA TAKIN". 25 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  23. ^ "29 Ağustos 2001, Hürriyet, Rahşan Ecevit: Benim istediğim af, katillerin affı değildi". 15 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "4 Eylül 2007, Mynet: Kızı için TBMM'ye dava açtı". 25 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Necdet Sezer</span> 10. Türkiye cumhurbaşkanı (2000–2007)

Ahmet Necdet Sezer, Türk hukukçu ve devlet görevlisi. Türkiye'nin 14. Anayasa Mahkemesi başkanı ve 10. cumhurbaşkanıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hem cumhurbaşkanlığı görevini hem de bir yüksek yargı organının başkanlığını yapmış tek kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik Sol Parti</span> Türkiyede bir siyasi parti

Demokratik Sol Parti, 14 Kasım 1985 tarihinde Bülent Ecevit liderliğinde kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "DSP" şeklindedir. Simgesi ak güvercindir. TBMM'de 1 milletvekili ile temsil edilmektedir. Genel başkanı Önder Aksakal'dır.

<span class="mw-page-title-main">1999 Gölcük depremi</span> 17 Ağustos 1999da Kocaelide meydana gelen 7.4-7.6 büyüklüğündeki deprem

1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi veya 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03.02'de meydana gelen Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Aletsel büyüklüğü Mw=7,4 veya Mw=7,6 (USGS) ölçülen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Necmettin Erbakan</span> 23. Türkiye başbakanı

Necmettin Erbakan, Türk yüksek makine mühendisi, akademisyen, siyasetçi ve Millî Görüş ideolojisinin kurucusudur. Başbakan yardımcılığı ve başbakanlık görevlerinde bulunmuştur. 1974 yılında Bülent Ecevit liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi ile kurulan koalisyon hükûmetinde başbakan yardımcısı ve devlet bakanı olmuştur. 1974 Genel Affı ve Kıbrıs Harekâtı'na destek vermiştir. 1996'da başbakan olmuş, başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinde istifa etmeye zorlanmış, partisi kapatılmış ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon Davası'nda 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Rahşan Ecevit</span> Türk ressam, yazar ve politikacı

Zekiye Rahşan Ecevit, Türk ressam, yazar ve siyasetçidir. Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisinin kurucusu ve ilk başkanıdır. Önerisiyle 2000 senesinde çıkarılan Af Yasası, Rahşan Affı olarak bilinir.

Osman Mümtaz Soysal, 1961 Anayasası'nın imza sahiplerinden biri olarak isim yapan hukukçu, akademisyen ve siyaset adamı.

Güvercin, Demokratik Sol Parti'nin yayın organı olarak faaliyet gösteren dergi.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Ecevit</span> 16. Türkiye başbakanı

Mustafa Bülent Ecevit, Türk gazeteci, şair, yazar, çevirmen ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin eski başbakanı, çalışma bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcısıdır. 1974, 1977, 1978-1979 ve 1999-2002 yıllarında beş kez Türkiye başbakanlığı görevini üstlenmiştir. 1972-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığında, 1987-2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti genel başkanlığında bulunmuştur. 1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmetlerde çalışma bakanı olarak yer almıştır. Ecevit, 20 Temmuz 1974 tarihinde ilk Kıbrıs Harekâtı'nı, 14 Ağustos 1974 tarihinde ise "Ayşe tatile çıksın." parolasıyla ikinci harekâtı başlatmıştır. 1999'da PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır. 1974'te genel af, 2000'de eşi Rahşan Ecevit'in etkisi ile Rahşan Affı'nı çıkarmıştır. Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'dan kendisine kalan Medine'deki yüklü mirası 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.

Hasan Hüsamettin Özkan, Türk siyasetçi. 1999 ve 2002 yılları arasında Bülent Ecevit tarafından kurulan Koalisyon Hükûmeti'nde Başbakan Yardımcısı olarak yer aldı. 1991, 1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde İstanbul Milletvekili olarak meclise girdi.

Hikmet Uluğbay, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">57. Türkiye Hükûmeti</span> V. Ecevit Hükûmeti (1999–2002)

57. Türkiye Hükûmeti, V. Ecevit Hükûmeti veya ANASOL-M Hükûmeti, 28 Mayıs 1999 - 18 Kasım 2002 tarihleri arasında görev yapmıştır.

Hikmet Sami Türk Türk hukukçu, akademisyen ve siyasetçidir.

Turhan Tayan, Türk siyasetçi, avukat.

<span class="mw-page-title-main">Oktay Vural</span> Türk politikacı

Oktay Vural, Türk siyasetçi, hukukçu, bürokrat ve akademisyen. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekilliği görevinde bulunmuş olan Vural, 24 Haziran 2023'te İYİ Parti Genel İdare Kurulu'na katılmıştır. 2001-2002 yılları arasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak görev yapmıştır.

Yasin Hatipoğlu, Türk siyasetçidir. Eski Cumhurbaşkanı Vekili ve eski TBMM Başkanvekilidir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Alaca Belediye Başkanlığı, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanlığı, 4 Dönem Çorum Milletvekilliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği yapmıştır. Refah Partisi'nin kapanmasından sonra Fazilet Partisi'ne geçen Yasin Hatipoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanvekilliği yapmıştır. Aynı dönemde kısa bir süre cumhurbaşkanlığına vekâlet etmiştir. 21 Aralık 2000'de Rahşan Affı için yapılan oylamada kabul oyu vererek, Rahşan Affı'na destek olmuştur. Hobileri arasında şiire merakı bulunuyordu. Özellikle küskünler döneminde sıkıntılı günler geçiren politikacının Türk Sanat Müziği'ne karşı duyduğu ilgi ve bunu TBMM'ye taşıması gergin oturumlarda ortamı sakinleştirdi.

Titan Saadet Zinciri, 1990'lı yıllarda varlık göstermiş ve piramit sistemi olarak da bilinen bir dolandırıcılık sistemi üzerine kurulu bir gruptur. Bir katılım ücreti karşılığında üyelerine kısa vadede son derece yüksek kâr oranları sunan Titan Saadet Zinciri, katılımcılarına zincire dahil ettikleri her yeni üye için de belirli miktarda prim ödemeleri de vadetmiştir. Her yeni üye tarafından ödenen katılım ücreti, bahsedilen kısa vadeli ve yüksek kâr oranlı kazanç olarak daha önceki üyeleri ödenerek "zincir" ayakta tutulmuştur. Zincire katılım ücreti 2400 Alman markıydı.

Türkiye'de Yükseköğretim öğrencileriiçin ceza afları, çeşitli nedenlerden dolayı yükseköğretim kurumlarıyla ilişikleri kesilmiş öğrencilerin geri kazandırılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik Sol Halk Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti (2009–2010)

Demokratik Sol Halk Partisi. 4 Haziran 2009 tarihinde Demokratik Sol Parti'den istifa eden Rahşan Ecevit'in kurucu üyeliğini yaptığı siyasi partidir. Birçoğu DSP'den istifa eden 103 kurucu üye ile kuruldu. Kurucu başkanı ise Hulki Cevizoğlu oldu. Başkan Cevizoğlu 13 Ocak 2010'da partisinden istifa etti. 17 Ocak 2010 tarihinde yapılan kurucular kurulu toplantısında Rahşan Ecevit genel başkan seçildi.

Genel af, Türk Dil Kurumunun tanımına göre, kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılmasıdır.

Serpil Yeşilyurt cinayeti, 3 Ekim 1998 tarihinde annesi Hanım Yeşilyurt ile birlikte kaçırıldıktan sonra tecavüz edilip doksan yerinden bıçaklanan Serpil Yeşilyurt'un öldürülmesidir. Yaşları 15 ile 17 arasında değişen dört tinerci tarafından işlenen cinayette tecavüze uğrayan anne Yeşilyurt ise ağır yaralı olarak kurtulmuştur. Cinayetin işleniş şekli ve dava süreci uzun süre Türk kamuoyunu meşgul etmiştir.