İçeriğe atla

Radyoloji

Dr. Macintyre's X-Ray Film (1896)

Radyoloji, x ışınları ve diğer görüntüleme yöntemlerinin tıpta tanı ve tedavi amacıyla kullanılmasıdır. Tanı ve tedavi amacıyla kullanılan yöntemlerden bazıları; radyografi, ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), nükleer tıp yöntemleri, pozitron emisyon tomografi (PET), mamografi, floroskopi ve X ışını kullanan diğer bazı yöntemler olarak sıralanabilir. Bu yöntemlerin tanı amacıyla kullanımı, tıbbi görüntüleme ile elde edilen görüntülerden hastalıkların tespitinde yararlanılması şeklinde olurken, tedavi amacıyla kullanımı ise bazı radyolojik belirti ve cerrahi işlemlerin görüntüleme yöntemleri sayesinde daha az zararla yapılmasını sağlamalarıdır. Radyoloji iki ana başlığa ayrılır. Bunlar, "Diagnostik Radyoloji" ve "Radyoterapi" dir. Bazı radyolojik yöntemler aşağıda verilmiştir.

Ultrason yöntemleri

  • Ultrasonografi: Bu yöntemde X Işını değil, ses dalgaları kullanılır. Karındaki iç organları (taşların varlığı, tümör ve kitlelerin varlığı, üriner ve jinekolojik sistem incelenmesinde vs.) görüntülemede kullanılır. Hiçbir yan etkisi yoktur.[1]
  • Doppler ultrasonografi: Damarları görüntülemede kullanılır.[2]

Radyofrekans dalgaları ve manyetik alan

  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Belirli bir manyetik alan vektörünün hakim olduğu durumda bu manyetik alan içerisindeci canlı vücut bölümlerinden RF (Radyofrekans) dalgaları ile gönderilen enerjinin yansımalarının görüntü haline dönüştürülmesidir.[3]

Anjiografi

Genel olarak vücuttaki damarların kontrast maddeler kulanılarak görüntülenmesidir.[4] Özellikle kalp ve beyin damarlarının görüntülemesinde kullanılır.

Teleradyoloji

Radyoloji Departmanındaki PACS server'ı

Teleradyoloji, radyoloji görüntülerinin dijital olarak bilgisayarlar arasında internet ya da başka bağlantılar aracılığıyla bir noktadan bir başka noktaya gönderilebilmesidir. Bu yolla çok uzaklarda, hatta başka bir kıtada çekilen bir radyoloji görüntüsü saniyeler içinde binlerce kilometre uzaktaki bir radyolog tarafından değerlendirilebilmekte ve raporlanabilmektedir. Radyolog açığı olan bölgeler için oldukça yararlı bir işlemdir. Daha da ileriki yıllarda Pacs(resim arşivleme ve iletim sistemi)oldukça yaygın kullanılır hale gelecektir.

Tomografi

Tomografi, Fransız hekim Boccage tarafından 1915 yılında icat edildi. Tomografi bir organın 1 mm ile 10 mm arasında kesitlerinin görüntülerini verebilen tıbbi görüntüleme cihazıdır. Tomografi vücudun veya organların önden arkaya, yukarıdan aşağıya ya da yatay sagital düzlemde incelenmesini sağlar. Tomografide de radyasyon mevcuttur. Radyolojik görüntülemeye nispeten hasta daha fazla x ışınına maruz kalır ve daha çok radyasyon alır. Tomografi denince akla Bilgisayarlı Tomografi (BT) gelir. Tomografi ile Bilgisayarlı Tomografi arasında bir fark yoktur aslında sadece isim farkıdır.

Gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde tomografi de sürekli gelişmektedir. Verilen radyasyon dozu azaltılmakta, görüntü kalitesi iyileştirilmektedir.[5]

Diğer radyoloji yöntemleri

  • 4DCT
  • Akut radyasyon sendromu
  • Dağılım önleyici ızgara
  • Aortopulmoner pencere
  • Kemik sintigrafisi
  • Kolimatör
  • Bilgisayarlı tomografi enterografisi
  • Bilgisayar destekli teşhis
  • Bilgisayar destekli basit triyaj
  • Kontrast kaynaklı nefropati
  • Dijital X-ışını radyogrametrisi
  • Çift X-ışını absorpsiyometrisi ve lazer
  • Çift enerjili X-ışını absorpsiyometrisi
  • Ekokardiyografi
  • Elektron rezonans görüntüleme
  • EOS görüntüleme
  • Adli radyoloji
  • G-kollu tıbbi görüntüleme
  • Küresel radyoloji
  • GXMO
  • Nörogörüntüleme
  • Pediatrik radyoloji
  • Paleoradyoloji
  • PI-RADS
  • Plezyoterapi
  • Radyoaktif izleme
  • Radyoyoğunluk
  • Radyogenomik
  • Radyograf
  • Radyolojik bilgi sistemi
  • Radyoskop
  • Doğrusal tarayıcı
  • Teleradyoloji
  • Tomografik rekonstrüksiyon
  • Vajinogram
  • Bilgisayarlı tomografi anjiyografi
  • Karın ve pelvisin bilgisayarlı tomografisi
  • Göğüs bilgisayarlı tomografisi
  • Kafanın bilgisayarlı tomografisi
  • Tiroidin bilgisayarlı tomografisi
  • Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi
  • Koroner BT anjiyografi
  • CT pulmoner anjiyogram
  • Dijital radyografi
  • Odak düzlemi tomografisi
  • Tam vücut CT taraması
  • Jinoröntgenoloji
  • Lenfogram
  • Mamografi
  • Nöroradyoloji
  • Panoramik radyografi
  • Perfüzyon BT
  • Faz kontrastlı X-ışını görüntüleme
  • Tomosentez
  • Girişimsel nöroradyoloji
  • Girişimsel onkoloji
  • Girişimsel göğüs hastalıkları
  • Girişimsel radyoloji
  • Anjiyoplasti
  • Anjiyom
  • Aterektomi
  • Biyopsi
  • Bronşiyal arter embolizasyonu
  • Kolesistostomi
  • Kriyoablasyon
  • Elektromanyetik navigasyon bronkoskopi
  • Embolektomi
  • Embolizasyon
  • Endovasküler anevrizma onarımı
  • Endovasküler koil uygulaması
  • Hepatik arter embolizasyonu
  • Nefrostomi
  • Oniks
  • Parasentez
  • Perkütan kasıtlı ekstraluminal revaskülarizasyon
  • Radyasyon lobektomisi
  • Radyofrekans ablasyonu
  • Renal sempatik denervasyon
  • Seçici aortik ark perfüzyonu
  • Seçici dahili radyasyon tedavisi
  • Stent
  • Yüzey kılavuzlu radyasyon tedavisi
  • Torasentez
  • Transkateter arteriyel kemoembolizasyon
  • Transjuguler intrahepatik portosistemik şant
  • Uterin arter embolizasyonu
  • Damar kapatma cihazı
  • Damar kapanı
  • Vertebral büyütme

Kaynakça

  1. ^ "Türk Radyoloji Derneği, USG". 2 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2012. 
  2. ^ "Türk Radyoloji Derneği, Doppler USG". 2 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2012. 
  3. ^ "Türk Radyoloji Derneği, MR". 2 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2012. 
  4. ^ "Türk Radyoloji Derneği". 2 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2012. 
  5. ^ "Türk Radyoloji Derneği, CT". 2 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2012. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

W.C. Röntgen'in x-ışınlarını buluşundan sonra, görüntüleme yöntemleri hızla geliştirilmiş ve yüz yıllık bir süre içresinde, Röntgen'in bilimsel atılımı, günümüz teknolojisiyle birleşmiş, yeni görüntüleme yöntemleri ve akıllara durgunluk verecek teknikler geliştirilmiştir. Geliştirilen yeni yöntemlerin farklı farklı fiziksel prensipleri vardır. Görüntüleme yöntemlerinde, başlıca üç ana prensip kullanılmaktadır.

  1. Emisyon (yayma)
  2. Transmisyon (geçme)
  3. Refleksiyon (yansıma)
<span class="mw-page-title-main">Ultrasonografi</span> ultrason kullanılarak elde edilen görüntüler

Ultrasonografi veya ekografi, ultrason kullanımına dayanan tıbbi görüntüleme ve tıbbi prosedür yöntemidir. Perfloropentan ve kükürt hekzaflorür gibi kontrast maddeler kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayarlı tomografi</span> kesitsel görüntü üretmek için X ışınlarını kullanan tıbbi görüntüleme tekniği

Bilgisayarlı tomografi, 1963 yılında Allan McLeod Cormack ve Godfrey Hounsfield tarafından teorize edilmiş ve radyolojide yeni bir çığır açmış kesitsel görüntüleme yöntemidir. Temeli Röntgen aygıtına dayanmaktadır. Bir cismin değişik açılardan çok sayıda iki boyutlu X ışını görüntüleri alınarak o cismin iç yapısının üç boyutlu görüntüsü elde edilmeye çalışılır.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer tıp</span> Tıbbi uzmanlık

Nükleer tıp, canlılara verilen ışın etkin (radyoaktif) maddelerin yaydıkları ışınların özel yöntemler veya aygıtlarla dışarıdan sayımı ya da görüntü olarak izlenmesi ya da tanımlanması ile tanı konulmasını sağlayan tıp dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tomografi</span> Penetran dalga kullanarak kesit veya kesit alma yoluyla görüntüleme

Tomografi, radyolojik teşhis yöntemidir. 1915 yılında Fransız hekim Boccage tarafından icat edilmiştir. Fakat kullanıma geçilmesi 1930'ları bulur.

<span class="mw-page-title-main">Anevrizma</span> kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeler

Anevrizma, kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeleri tarif eden genel tıbbi tanımlamadır. Beyin atardamarları ve aort, anevrizmaların en sık yerleştiği bölgelerdir. Anevrizmalar biçimlerine, bulundukları bölgelere, duvar yapılarına veya boyutlarına göre sınıflandırılabilirler. Anevrizmalar, toplardamarlara kıyasla atardamarlarda çok daha sık görülür.

Pozitron emisyon tomografisi adı verilen ve damar yolu ile enjekte edilen metabolik radyoaktif ajanların biriktiği normal veya patolojik dokuları görüntüleyen bir sintigrafi ve tomografi tekniği. Genel anlamda metabolik veya fonksiyonel görüntüleme için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Manyetik rezonans görüntüleme</span> tıbbi görüntüleme tekniği

Manyetik rezonans görüntüleme , nükleer manyetik rezonans görüntüleme veya manyetik rezonans tomografi, canlıların iç yapısını görüntüleme amacıyla daha çok tıpta kullanılan bir yöntemdir. Yüksek düzeyde manyetizmayla canlı doku, yansıtma yöntemiyle görüntülenir. Farklı özelliklerinden dolayı hastalıkların tespitinde bilgisayarlı tomografiden de destek alınabilir.

Epidural hematom, oluşan bir kanamanın beyin dokusunun üzerinde yer alan dura mater ile kafatası kemiği arasında birikmesine verilen isimdir. Epidural hematom, ekstradural hematom olarak da isimlendirilir. Biriken kanın yaratttığı intrakranial basınç artışı sonucu ölüm gerçekleşebilir. Epidural hematom hassas beyin alanlarını baskılayıp shifte( beynin orta hattının kayması)sebep olur. Oluşan hematomlarda değişik yayınlarda değişik rakamlar telaffuz edilmekle beraber ortalama %15-20 civarı ölüm oranından bahsedilmektedir. Dura mater aynı zamanda spinal kordu da sarar; bu sebeple spinal kordda da epidural kanamalar olabilir.

<span class="mw-page-title-main">X ışını</span> Elektromanyetik radyasyon

X ışınları veya Röntgen ışınları, 0,125 ile 125 keV enerji aralığında veya buna karşılık, dalgaboyu 10 ile 0,01 nm aralığında olan elektromanyetik dalgalar veya foton demetidir. 30 ile 30.000 PHz (1015 hertz) aralığındaki titreşim sayısı aralığına eşdeğerdir. X ışınları özellikle tıpta tanısal amaçlarla kullanılmaktadırlar. İyonlaştırıcı radyasyon sınıfına dahil olduklarından zararlı olabilirler. X ışınları 1895'te Wilhelm Conrad Röntgen tarafından Crookes tüpü (Hittorf veya Lenard tüpleri ile de) ile yaptığı deneyler sonucunda keşfedilmiştir. Klasik fizik sınırları içinde, X-ışınları aynı görünür ışık gibi bir elektromanyetik dalga olup, görünür ışıktan farkı düşük dalga boyu, dolayısıyla yüksek frekansları ve enerjileridir. Morötesi'nin ötesidir. X Işınlarının ötesi ise Gama ışınları'dır.

<span class="mw-page-title-main">İşlevsel sinir sistemi görüntüleme</span>

İşlevsel sinir sitemi görüntüleme genellikle belirli beyin bölgeleri ve belirli zihinsel fonksiyonların aktivitesi arasındaki ilişkiyi anlamak için ve bu amaçla beyin fonksiyonlarını ölçmek için nörogörüntüleme teknolojisinin kullanılmasıdır. Öncelikle bilişsel sinirbilim, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji ve toplumsal nörobilim dallarında araştırma aracı olarak kullanılır.

Medikal fizik genellikle fizik konularının, teorilerinin ve metodlarının sağlık ve ilaç sektöründe kullanılmasına dayanır.Hastanelerde çalışan fizikçilere medikal fizikçi denmektedir. Medikal fizikçiler genellikle özel sağlık görevlerinde doktorların yeterli bilgisinin olmadığı, radyoloji, nükleer medikal, radrasyon onkolojisi alanlarında çalışırlar. Bu alanlarda doktor fizikçi ilişkisi esastır. Medikal fizikçilerin diğer çalıştıkları alan ise psikolojidir ve psikiyatri alanıdır. Bu alanda hastaların psikolojik verilerinin toplanması ve analizinin yapılmasından sorumludur. Birçok ülkede medikal fizikçiler sağlık sektöründe etkin bir rol oynamaktadırlar. Örneğin, Finlandiya'da nürolojik bilimlerde ve Hollanda'da odyoloji alanında bile çalışmaktadırlar.

Therapy ve Diagnostics/Diagnosis kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulan Theranostics, Theragnostics veya Theranosis olarak tanımlanan terimdir. Tedavi edici ajanların ve tanısal ajanların tek bir platformda toplanmasıdır. Teranostik kavramı ilk kez 2002 yılında John Funkhouser tarafından tanımlanmıştır. Teranostik yöntem ile hastalıklar moleküler fenotiplere göre sınıflandırılabilir, molekülün biyodağılımı gözlenebilir, tedaviye cevap izlenebilir ve kişiselleştirilmiş tıp tedavilerine katkı sağlanabilir. Teranostik nanoparçacıklar; biyolojik bariyerleri kolayca geçebilen, hastalıkların tanı, tedavi ve tedaviye yanıt süreçlerinin gözlemlenmesinde kolaylık sağlayan nanosistemlerdir. Nanoparçacık; taşıyıcı bölüm ve ona yüklenen ilaçtan oluşur. Taşıyıcı bölüm sentetik polimer veya doğal makromoleküllerden hazırlanır.

<span class="mw-page-title-main">Radyografi</span>

Radyografi, bir nesnenin iç formunu görüntülemek için X ışınları, gama ışınları veya benzer radyasyon türleri kullanan bir görüntüleme tekniğidir.

<span class="mw-page-title-main">Tıbbi görüntüleme</span> bir bedenin iç kısmının görsel temsillerini oluşturma tekniği ve süreci

Tıbbi görüntüleme, tıbbi analiz ve müdahale için vücudun iç kısımlarının görsel temsillerini oluşturmak veya bazı organ veya dokuların işlevinin (fizyoloji) görsel tasvirlerini yaratmak için kullanılan teknikler ve işlemlerdir. Tıbbi görüntüleme, cilt ve kemiklerin görüntülenmesine engel olduğu iç yapıları ortaya çıkarmanın yanı sıra, hastalıkları teşhis, muayene ve tedavi etmeyi amaçlar. Tıbbi görüntüleme aynı zamanda anormallikleri tespit etmeyi mümkün kılan normal anatomi ve fizyoloji veritabanını da oluşturur. Vücuttan çıkartılmış organ ve dokuların incelenmesi tıbbi nedenlerle gerçekleştirilse de, bu tür işlemler genellikle tıbbi görüntüleme yerine patolojinin bir parçası olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kontrast madde</span> Tıbbi alet

Kontrast madde, tıbbi görüntülemede vücuttaki yapıların veya sıvıların kontrastını artırmak için kullanılan maddedir. Kontrast maddeler, kendi başlarına radyasyon yayan radyoaktif izleyicilerden farklı olarak, dışarıdan gelen elektromanyetizma veya ultrasonu emer veya değiştirirler. X ışınlarında, kontrast ajanları hedef doku veya yapıdaki radyo yoğunluğunu arttırır.

<span class="mw-page-title-main">Menenjiom</span> Meninkslerden kaynaklanan bir tümör

Menenjiom, beyin ve omuriliği kaplayan zarlardan (meninksler) gelişen beyin tümörüdür. Yetişkinlerde en sık görülen birincil beyin tümörüdür. Çoğu meninjiom iyi huylu tümörler olarak sınıflandırılır, geri kalan yüzde 10-15 atipik veya malign (kanserli) tümörlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Nörogörüntüleme</span> Sinir sisteminin yönlerini ölçmek ve görselleştirmek için bir dizi teknik

Nörogörüntüleme veya beyin görüntüleme; sinir sisteminin yapısını, işlevini veya farmakolojisini doğrudan veya dolaylı yollarla görüntülemek için çeşitli tekniklerin kullanımıdır. Tıp, sinirbilim ve psikolojide kullanımına görece yeni başlanan bir disiplindir. Klinik ortamda nörogörüntülemenin yapılmasında ve yorumlanmasında görevli hekimler de nöroradyolog olarak adlandırılır.

Tıbbi prosedür, sağlık hizmetlerinin sunumunda bir sonuca ulaşmayı amaçlayan eylem planıdır.

<span class="mw-page-title-main">Girişimsel kardiyoloji</span>

Girişimsel kardiyoloji, özellikle yapısal kalp hastalıklarının kateter esaslı tedavisiyle ilgilenen kardiyoloji dalıdır. Andreas Gruentzig, girişimsel radyolog Charles Dotter tarafından anjiyoplastinin geliştirilmesinden sonra girişimsel kardiyolojinin babası olarak kabul edilir.