İçeriğe atla

Radar kesiti

Tipik RCS diyagramı (A-26 Invader)

Radar kesiti (RCS), bir nesnenin radarla ne kadar algılanabilir olduğunun bir ölçüsüdür. Daha büyük bir RCS, bir nesnenin daha kolay tespit edildiğini gösterir.

Bir nesne, kaynağa sınırlı miktarda radar enerjisi yansıtır. Bunu etkileyen faktörler şunlardır:

  • Hedefin yapıldığı malzeme;
  • Hedefin, hedefi aydınlatan radar sinyalinin dalga boyuna göre boyutu;
  • Hedefin mutlak büyüklüğü;
  • Olay açısı (radar ışınının hedefin şekline ve radar kaynağına yönlendirilmesine bağlı olarak hedefin belirli bir bölümüne çarptığı açı);
  • Yansıyan açı (yansıyan ışının hedefe vurduğu kısımdan ayrıldığı açı; olay açısına bağlıdır);
  • Hedefin yönüne göre iletilen ve alınan radyasyonun polarizasyonu.

Hedeflerin tespitinde önemli olmakla birlikte, vericinin gücü ve mesafe RCS hesaplamasını etkileyen faktörler değildir, çünkü RCS hedefin yansıtıcılığının bir özelliğidir.

Radar kesiti, çok çeşitli aralıklarda uçakları tespit etmek için kullanılır. Örneğin, bir hayalet uçak (düşük tespit edilebilirliğe sahip olacak şekilde tasarlanmış uçak), düşük bir radar kesiti veren tasarım özelliklerine (radar emici boya, düz yüzeyler, radarı özellikle kaynaktan farklı bir yere yansıtması için özel olarak açılı yüzeyler) sahip olacaktır. Bir yolcu uçağının radar kesiti ise çıplak metal, kaynağa geri bir sinyal yansıtması garantili yuvarlak yüzeyler, motorlar, antenler vb. yapısal özelliklerden ötürü daha büyük olacaktır. Radar kesiti, özellikle uçak ve balistik füzeleri içeren uygulamalarda radar hayalet uçak teknolojisinin ayrılmaz bir parçasıdır.[1] Mevcut askeri uçaklar için radar kesiti verileri en yüksek derecede gizli olarak sınıflandırılmıştır.

Bazı durumlarda radarla yerde, birçok nesne içeren bir alana bakmak gereklidir. Bu tür durumlarda, diferansiyel saçılma katsayısı olarak adlandırılan (aynı zamanda normalize radar kesiti ya da gen yayılma katsayısı olarak adlandırılır) σ0 ("Sigma sıfır") değeri kullanışlıdır; bu alan ortalaması başına bir dizi objenin ortalama radar kesitidir:

Burada:

  • RCS i, belirli bir nesnenin radar kesitidir,
  • Ai, zeminde bu nesne ile ilişkili alandır.[2]

Burada:

  • = vericinin giriş gücü (watt)
  • = radar iletim anteninin kazancı (boyutsuz)
  • = radardan hedefe olan mesafe (metre)
  • = hedefin radar kesiti (metre kare)
  • = radar alıcı antenin etkin alanı (metre kare)
  • = radar tarafından hedeften geri alınan güç (watt)
B-2 Spirit, radar için başarılı bir şekilde 'görünmez' hale gelen ilk uçaklardan biriydi.
Hayalet teknoloji içeren Visby sınıfı bir korvet

Kaynakça

  1. ^ Knott, Eugene; Shaeffer, John; Tuley, Michael (1993). Radar Cross Section, 2nd ed. Artech House, Inc. ss. 231. ISBN 978-0-89006-618-8. 
  2. ^ Ulaby, Fawwaz (1986). Microwave Remote Sensing: Active and Passive, Volume 2. Artech House, Inc. s. 463. ISBN 978-0-89006-191-6. 
  • Shaeffer, Tuley and Knott. Radar Cross Section. SciTech Publishing, 2004. 1-891121-25-1.
  • Harrington, Roger F. Time-Harmonic Electromagnetic Fields. McGraw-Hill, Inc., 1961. 0-471-20806-X
  • Balanis, Constantine A. Advanced Engineering Electromagnetics. Wiley, 1989. 0-471-62194-3.
  • “A Hybrid Method Based on Reciprocity for the Computation of Diffraction by Trailing Edges”David R. Ingham, IEEE Trans. Antennas Propagat., 43 No. 11, November 1995, pp. 1173–82.
  • “Revised Integration Methods in a Galerkin BoR Procedure” David R. Ingham, Applied Computational Electromagnetics Society (ACES ) Journal 10 No. 2, July, 1995, pp. 5–16.
  • “A Hybrid Approach to Trailing Edges and Trailing Ends” David R. Ingham, proceedings of the ACES Symposium, 1993, Monterey.
  • “Time-Domain Extrapolation to the Far Field Based on FDTD Calculations” Kane Yee, David Ingham and Kurt Shlager, IEEE Trans. Antennas Propagat., 39 No. 3, March 1991, pp. 410–413.
  • “Numerical Calculation of Edge Diffraction, using Reciprocity” David Ingham, Proc. Int. Conf. Antennas Propagat., IV, May 1990, Dallas, pp. 1574–1577.
  • “Time-Domain Extrapolation to the Far Field Based on FDTD Calculations”Kane Yee, David Ingham and Kurt Shlager, invited paper, Proc. URSI Conf., 1989, San José .

İlgili Araştırma Makaleleri

Klasik mekanikte momentum ya da devinirlik, bir nesnenin kütlesi ve hızının çarpımıdır; (p = mv). Hız gibi, momentum da vektörel bir niceliktir, yani büyüklüğünün yanı sıra bir yöne de sahiptir. Momentum korunumlu bir niceliktir ; yani bu, eğer kapalı bir sistem herhangi bir dış kuvvetin etkisi altında değilse, o kapalı sistemin toplam momentumunun değişemeyeceği anlamına gelir. Momentum benzer bir konu olan açısal momentum ile karışmasın diye, bazen çizgisel momentum olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Ohm kanunu</span> iki nokta arasındaki iletken üzerinden geçen akımın, potansiyel farkla doğru; iki nokta arasındaki dirençle ters orantılı olması

Ohm yasası, bir elektrik devresinde iki nokta arasındaki iletken üzerinden geçen akım, potansiyel farkla doğru; iki nokta arasındaki dirençle ters orantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Normal dağılım</span> sürekli olasılık dağılım ailesi

Normal dağılım, aynı zamanda Gauss dağılımı veya Gauss tipi dağılım olarak isimlendirilen, birçok alanda pratik uygulaması olan, çok önemli bir sürekli olasılık dağılım ailesidir.

<span class="mw-page-title-main">Otoregresif koşullu değişen varyans</span>

Otoregresif koşullu değişen varyans, ekonometri'de otoregresif koşullu değişen varyans modeli;r cari dönemdeki hata teriminin varyansının, önceki dönemdeki hata terimlerinin varyansının bir fonksiyonu olduğunu varsayar. Model, Robert F. Engle tarafından geliştirilmiştir.

Alman matematikçi David Hilbert'in 1871'deki bir makalesinde incelemiş olduğu hiperbolik geometri'nin Poincaré modeli için verdiği cebirsel geometrik yapı. Doğruların uçlarının oluşturduğu bir cisim ve bu cisim üzerinde tanımlı bir çarpımsal uzaklık fonksiyonu içeriyor. Öklit geometrisine ters olarak, doğruların koordinatları ve noktaların denklemleri bulunuyor.

Lorentz kuvveti, fizikte, özellikle elektromanyetizmada, elektromanyetik alanların noktasal yük üzerinde oluşturduğu elektrik ve manyetik kuvvetlerin bileşkesidir. Eğer q yük içeren bir parçacık bir elektriksel E ve B manyetik alanın var olduğu bir ortamda v hızında ilerliyor ise bir kuvvet hissedecektir. Oluşturulan herhangi bir kuvvet için, bir de reaktif kuvvet vardır. Manyetik alan için reaktif kuvvet anlamlı olmayabilir, fakat her durumda dikkate alınmalıdır.

Black-Scholes denklemi, 1973 yılında Fischer Black ve Myron Scholes tarafından yazılan makalede elde edilen Black-Scholes formülünün kanıtında ilk defa elde edilmiş ve daha genel türev ürünleri için de uyarlanabilen bir kısmi diferensiyel denklemdir. Black-Scholes formülünün orijinal kanıtındaki esas fikir, opsiyon ve opsiyon dayanak varlığından oluşan bir portföy yaratmak ve bu portföyü küçük zaman aralıklarında dayanak varlığın piyasa fiyatına duyarsız hale getirmektir. Sonucunda, Black-Scholes denklemi elde edilir ve elde edilen diferansiyel denklem, değişik dönüşümler ve yerine koymalar vasıtasıyla ısı denklemine dönüştürülür.

Black-Scholes modeli, finansal matematikte bir opsiyon fiyatlama modelidir. İsmini, bu modeli 1973 yılında yayınlayan Fischer Black ve Myron Scholes'tan almıştır. Bu opsiyon modelinin sonucunda, halen opsiyon fiyatlamada piyasa katılımcılarınca yoğun olarak kullanılmakta olan Black-Scholes formülü elde edilmiştir. Black-Scholes modeli, aslında rassal hareketler izleyen sıvı moleküllerini ortaya koyan Brown hareketinin hisse fiyatlarına ve finansal hareketlere uyarlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Daha önce bu uyarlamanın öncüsü sayılabilecek varsayımı Louis Bachelier 1900'de "Théorie de la spéculation" başlığıyla yazdığı doktora tezinde yapmıştır. Yine, benzer uyarlamalar Paul Samuelson, Sheen Kassouf, Edward O. Thorp and Case Sprenkle tarafından da yapılmıştır. Ancak, Black ve Scholes'un zamandaşlarının önüne geçtiği nokta opsiyon fiyatlarına ihtiyaç duyan opsiyon piyasa katılımcılarına piyasada gözlemlenen veri ve değişkenlerle pratik bir şekilde hesaplanabilen analitik bir formül ortaya koymalarıdır.

Olasılık kuramı ve istatistik bilim kollarında, çokdeğişirli normal dağılım veya çokdeğişirli Gauss-tipi dağılım, tek değişirli bir dağılım olan normal dağılımın çoklu değişirli hallere genelleştirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Log-normal dağılım</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında log-normal dağılım logaritması normal dağılım gösteren herhangi bir rassal değişken için tek-kuyruklu bir olasılık dağılımdır. Eğer Y normal dağılım gösteren bir rassal değişken ise, bu halde X= exp(Y) için olasılık dağılımı bir log-normal dağılımdır; aynı şekilde eğer X log-normal dağılım gösterirse o halde log(X) normal dağılım gösterir. Logaritma fonksiyonu için bazın ne olduğu önemli değildir: Herhangi iki pozitif sayı olan ab ≠ 1 için eğer loga(X) normal dağılım gösterirse, logb(X) fonksiyonu da normaldir.

<span class="mw-page-title-main">Özdirenç</span>

Özdirenç (resistivity) birim uzunluk ve kesit alana sahip bir iletkenin elektrik akımına karşı ne ölçüde direnç gösterdiğinin bir ölçüsüdür. Özdirenç iletkenin geometrik ölçülerinden bağımsız bir büyüklük olup, sadece iletkenin yapıldığı maddenin özellikleriyle ilgilidir.

Delta metodu istatistikte, bir asimtotik normal istatistiki tahmin edicinin fonksiyonu için bu tahmin edicinin sınırlayıcı varyans bilgisi kullanılarak yaklaşık bir olasılık dağılımı türetme metodudur. Delta metodu merkezi limit teoreminin genelleştirilmiş hali olarak ele alınabilir.

Etkin sıcaklık genel olarak bir cismin emisyon eğrisi ya da dalga boyu fonksiyonu, bilinmediği zaman, o cismin sıcaklık değerini tahmin etmek amacıyla kullanılır. Yıldız ya da gezegen gibi bir cismin etkin sıcaklığı, bir kara cismin yaydığı toplam radyasyon enerjisinin bu cismin yaydığı enerjiye eşit olduğu zamanki sıcaklık değeridir.

Doğrusal cebirde veya daha genel ifade ile matematikte matris çarpımı, bir matris çiftinde yapılan ve başka bir matris üreten ikili işlemdir. Reel veya karmaşık sayılar gibi sayılarda temel aritmetiğe uygun olarak çarpma yapılabilir. Başka bir ifade ile matrisler, sayı dizileridir. Bu yüzden, matris çarpımını ifade eden tek bir yöntem yoktur. "Matris çarpımı" terimi çoğunlukla, matris çarpımının farklı yöntemlerini ifade eder. Matris çarpımının anahtar özellikleri şunlardır: Asıl matrislerin satır ve sütun sayıları, ve matrislerin girişlerinin nasıl yeni bir matris oluşturacağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Van Stockum tozu</span>

Genel görelilikte, Van Stockum tozu Einstein alan denklemlerinin silindirik simetri ekseni etrafında dönen tozun oluşturduğu yer çekimi alanı için kesin sonucudur. Tozun yoğunluğu eksenin uzaklığıyla beraber arttığı için çözüm oldukça yapay olmakla kalmaz, aynı zamanda genel görelilikteki bilinen en basit çözümlerden olmakla beraber aynı zamanda Pedagojik olarak önemli örneklerden biri olarak gösterilir.

Hesaplamalı elektromanyetik, hesaplamalı elektrodinamik veya elektromanyetik modelleme elektromanyetik alan ile fiziksel nesnelerin ve çevrenin etkileşimini modelleme işlemidir.

Stefan Boltzmann yasası bir nesnenin sıcaklığı ile yaptığı ışınım arasındaki ilişkiyi veren bir fizik yasasıdır. Josef Stefan (1835-1893) bu ilişkiyi ortaya koymuş, öğrencisi Ludwig Boltzmann (1844-1906) ise ilişkinin kuramsal temelini oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Zamanda sonlu farklar yöntemi</span> elektromanyetizmada kullanılan bir yöntem

Zamanda sonlu farklar yöntemi, kısaca FDTD ya da Yee yöntemi, hesaplamalı elektromanyetizmada kullanılan bir sonlu farklar tekniğidir. Zaman düzleminde çalışan bir yöntem olduğundan ötürü, elektromanyetik spektrumun mikrodalga veya görünür ışık gibi farklı bölgelerinde anten veya fotonik aygıt tasarımı gibi çeşitli problemlerin çözümünde kullanılır. Aynı zamanda bu özellik, simülasyonu yapılan sistemin geniş bir frekans yelpazesine tepkisinin gözlenebilmesini sağlamaktadır. Matris tersinmesi gerektirmeyen bu FDTD, en yaygın elektromanyetik simülasyon yöntemlerinden biri olarak kabul edilir.

Kane Shee-Gong Yee is a Çin asıllı Amerikalı elektrik mühendisi, matematikçi ve akademisyen. 1966 yılında zamanda sonlu farklar yöntemini (FDTD) icat etmesi ile tanınmaktadır.

Matematikte, Artin Örgü Grubu olarak da bilinen n iplik üzerindeki örgü grubu, elemanları n-örgülerin denklik sınıfları olan gruptur. Örgü gruplarının örnek uygulamaları arasında düğüm teorisi, matematiksel fizikte; Artin'in örgü grubunun Yang-Baxter denklemine karşılık geldiği kanonik sunumu ve cebirsel geometrinin monodromy değişmezleri yer alırlar.