İçeriğe atla

Rıza Zelyut

Rıza Zelyüt[1] (d. 13 Nisan 1948,[1] Ormancık, Niksar), Türk gazeteci, araştırmacı yazar ve eski öğretmen.

Alevi kökenlidir. 1970 yılında Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nde yüksek tahsilini tamamladıktan sonra Van'da Türkçe öğretmenliği yaparak öğretmenlik hayatına başladı. 1980 öncesi Türkiye'nin öğretmen örgütü olan Töb-Der örgütlenmesinde aktif rol aldı, yöneticilik yaptı. Tokat, Niksar, Kızıldere Nahiyesi'nde 30 Mart 1972 yılında gerçekleştirilen Kızıldere Katliamı'nı yazdığı ilk kitabı "Sonsuz Yarım Gün" 1980 sonrası Cunta yönetimi tarafından yakıldı ve Zelyut tutuklandı.[] Cezaevinden çıktıktan sonra Hürriyet Gazetesi'nde gazeteciliğe başladı. Güneş Gazetesi'nde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı.

Gazeteciliği

Akşam Gazetesi ve Güneş Gazetesi yazarlığı. Medya Sokağı İnternet Sitesi, Aydınlık ve Toplumsal Haber'de köşe yazarlığı yapmaktadır.

Kitapları

Rıza Zelyut'un siyaset, edebiyat, tarih konulu muhtelif kitapları vardır. Kitaplarında Anadolu Aleviliğinin dünü-bugünü ve yarınını konu eder.[] Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Alevilerin sorunları olduğunu sıkça dile getirir.[]

Kitaplarında Aleviliğin tarihsel sürecini kaynaklara dayandırarak ele alır. Anadolu Aleviliğinin İslamın Batıni yorumu olduğunu kabul eder. Hatta İslam'ın Anadolu yorumu, Türk yorumu olarak Aleviliği işaret eder.

  • Öz Kaynaklarına Göre Alevilik
  • Halk Şiirinde Gerçekçilik
  • Osmanlı'da karşı Düşünce ve İdam Edilenler
  • Halk Şiirinde Başkaldırı
  • Aleviler Ne Yapmalı?
  • Alevilerde Mizah
  • Türk Aleviliği
  • Yabancı Kaynaklara Göre Türk Kimliği
  • Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği

Kaynakça

  1. ^ a b "Rıza ZELYÜT". 

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">Çetin Altan</span> Türk yazar, gazeteci, köşe yazarı, oyun yazarı, siyasetçi

Çetin Altan, Türk yazar, gazeteci, köşe yazarı, oyun yazarı, siyasetçidir.

Hayrettin Karaman, Türk ilâhiyatçı ve yazar.

Beşir Ayvazoğlu, edebiyatçı, şair, yazar, gazeteci.

Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.

Battal Pehlivan, Anadolu Aleviği ve Halkbilimi araştırmacısı olan Pehlivan, 23 Nisan 1947 yılında Adana'nın Ceyhan ilçesi Kızıldere (Kürtbayramlı) Köyü'nde dünyaya geldi. Ankara Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla ilişkiler Yüksek Okulu'nda mezun oldu. Uzun yıllar çeşitli gazetelerde gazetecilik yaptı. Halk kültürü ve Anadolu Aleviliği konusunda yaptığı araştırmaları gazetelerde yazı dizisi olarak yayımlandı. 1986'dan sonra Alevi örgütlülüğü alanında çalışmalar yaptı. 1990'lı yıllarda Hamburg Alevi Kültür Derneği'nin öncülüğünde Rıza Zelyut ve bazı aydınlarla "Alevi Bildirgesi"ni hazırladılar. 2 Temmuz 1993 günü Sivas Madımak Katliamı'ndan kurtulan 35 kişiden biriydi. Ancak yüreği o acıya dayanmadı ve 5 Mart 1994 yılında Hakk'a yürüdü. Yayınlanan 11 kitabı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Şaik Gökyay</span> Türk edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen (1902 - 1994)

Orhan Şaik Gökyay, Türk edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan'da İslam</span>

Bulgaristan'a İslam'ın girişi Anadolu'dan, henüz daha Osmanlı Devleti kurulmadan önce Sarı Saltuk Baba önderliğinde göç eden, göçebe Alevi-Türkmenlerin ülkeye girişiyle başlamıştır. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar Alevi inancı yoğundur, 2. Mahmud ile birlikte Bektaşilik ve diğer Alevi tarikatler yasaklanmış, Anadolu'da olduğu gibi Balkanlar'da da Sünni İslam ve Sünni tarikatlar yayılmaya başlamıştır, günümüzde Sünni Müslümanlar sayıca üstündür. Aleviler toplam Müslümanların yaklaşık %15'ini oluşturmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Yesevî</span> Türk mutasavvıf ve şair

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.

Nihad Sâmi Banarlı,, Türk edebiyat tarihçisi, yazar, şair ve edebiyat öğretmenidir.

Dede, Alevilikte Ehl-i Beyt soyundan geldiğine inanılan şerif ve seyyidlere, içtimai ve dinî liderlere, yani önderlere verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">İmamet (İsnâaşeriyye öğretisi)</span>

Onikicilik / On ikiciler İlâhiyatı ya da On İki İmamcılık; Şiîliğin "İsnâaşeriyye" meşrebi içerisinde mevcûd olan On İki İmamcı tüm tarikat ve mezheplerin ortak itikadını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Ca'feriyye, Alevîlik, Bektaşîlik ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına almaktadır. Şiîliğin "İsnâaşerîyye" ya da "On ikiciler" şubesine göre "On İki İmam", Muhammed bin Abdullah'ın ruhani ve siyâsi takipçileri olarak kabul edilmektedirler. Onikiciler'in İlâhiyâtı'na göre, Muhammed ile tâkipçilerinden oluşan toplam "On Dört Masum" insan (Muhammed, Fâtıma ve On İki İmâm) sadece toplumu adaletle yönetmekle kalmayıp, ayni zamanda şeriatın tefsiri ve Kur'an-ı Kerîm'in bâtınî te'vilini yapmakla selâhiyetlendirilmişlerdir. Toplum için birer rehber ve model olma husûsiyeti taşıyan peygamber ve imâmlar hatadan ve günahtan arındırılmış şahsiyetler olup, Allah tarafından ilâhî bir hüküm yani nass neticesinde seçilerek tâyin edilmişlerdir. On ikiciler'in itikadına göre, müslümanları ilgilendiren itikadî ve fıkhî konuların hepsi üzerinde tam bir mutlak otorite sahibi olan ve Cenâb-ı Hak tarafından ilâhî olarak atanmış olan bir "Mehdî" her çağda mevcûttur. Bu sıra içerisinde Ali birinci sırada yer almakta ve arkasından on bir tane imâm daha gelmektedir. (Bu kural Ehl-i Sünnet tarikat için de geçerli olup, orada yalnızca imâma, "Hazreti Üstâd", "Efendi", ya da "Pîr" gibi ünvânlar verilmekte olup, fıkhî ve diğer hususlarda bu hazreti üstâd efendiler tam bir mutlak otoriteye sahip bulunmaktadırlar.) Bunlar Muhammed bin Abdullah'ın neslinden olup, onun kızı olan Fâtıma'nın erkek çocuklarının soyundan gelmektedirler. Her bir "İmâm-ı Zamân" evvelkinin erkek çocuğu olmak zorundadır ve silsile bu şekilde devam etmektedir. Burada istisnâi kural sadece Hasan el-Mûctebâ'nın erkek kardeşi olan Hüseyin için geçerlidir. On İkinci ve son imâm olan Mehdî'nin ise hâlâ sağ olduğuna ve gayba halinde gizlendiğine inanılmaktadır.

Işıkçılık / Işık Alevîliği son dönemlerde Alevîler arasında yaygınlaşan, Alevî inanç ve tarihini alternatif bir şekilde algılayan bir hareketi imâ etmek amacıyla kullanılan bir terimdir.

İmamîye Şiası, Şiîlik meşrebi içerisinde mevcut olan tüm tarikât ve mezheplerin ortak i'tikatlarını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Aşırı Ghulât (Radikal dinci fırkalar), Keysanîlik (Dörtçüler), Zeydîlik (Beşçiler), İsmailîlik (Yedicilik/Yedi İmamcılık) (Mustâlîlik ve Nizarîlik) ve İsnâaşerîyye (Onikicilik/On İki İmamcılık) (Câferiyye Şiîliği ve Anadolu Alevîliği) ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına alan bir şekilde tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kürtleştirme</span> Kürt kültürünün veya dilinin benimsenmesi

Kürtleştirme veya Kürtleşme, Kürt olmayan bir kişi veya topluluğa Kürt kimliği kazandırma. Saddam Hüseyin döneminde yürütülen Araplaştırmaya karşı ortaya çıkmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Alevilere yapılan haksızlıklar, Osmanlı Sultanı I. Selim'in hükümranlığıyla (1512–1520) ve 1514'te Safevîlere karşı savaşıyla bağlantısı olan bir durumdur. Ancak 14. yüzyıldan beri Osmanlı İmparatorluğu ve Alevi vb. toplumları arasında önceden bulunan problemleri işaret eden örnekler vardır.

Alevîler'in dinî i'tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibarıyla Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.

Alevî nüfusu, Türkiye'de üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevîler’in daha sonra en yoğun olarak bulundukları yöreler arasında Ankara, Adana, Bursa, Antalya, Aydın Damal ve Zile şehirleriyle, Orta ve Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan, Sivas, Malatya, Tunceli illeri gelmektedir. Türkiye'de en çok Alevî köyü ise 60'ı karışık olmak üzere toplam yaklaşık 460 adet köy olup Sivas ilinde yer almaktadır. Bunların ardından sırasıyla, Tunceli, Erzincan, Tokat, Çorum, Kahramanmaraş, Bingöl, Amasya, Erzurum, Malatya, Adıyaman, Yozgat, Hatay, Elazığ, Muş, Balıkesir, Mersin, Kars, Adana, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kırıkkale, Kütahya ve Ordu illeri gelmektedir.

Gülsüm Cengiz, Şair ve yazar.

Baki Öz, Türk tarih araştırmacısı ve yazar. Alevilik-Bektaşilik, Milli Mücadele tarihi ve Atatürk ile ilgili araştırmalar yapmıştır.