Rücû (edebiyat)
Rücû (geri dönüş), anlatımı güçlendirmek için, söylenilen sözden vazgeçip daha güçlü bir söz söyleme sanatıdır. Edebiyatta ve hitabet sanatında kullanılır.
Örneğin;
Alnın bir sitare-i nev, yok bir âfitâb (Tevfik Fikret)
Rücû (geri dönüş), anlatımı güçlendirmek için, söylenilen sözden vazgeçip daha güçlü bir söz söyleme sanatıdır. Edebiyatta ve hitabet sanatında kullanılır.
Örneğin;
Alnın bir sitare-i nev, yok bir âfitâb (Tevfik Fikret)
Teşbih · İstiare · Mecâz-ı mürsel · Tenasüp · Telmih · Hüsn-i ta'lil · İstifham · Tecâhül-i ârif · Kinaye · Tevriye · Abartıcılık · Tariz · Tezat · Cinas · Teşhis · İntak · İrsal-ı mesel · Rücû · Terdit · Leff ü neşr · Aks-i müfred · Akis |
Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.
Sinema veya Sinema sanatı, kamera aracılığı ile elde edilmiş görüntülerin bir ışık aracılığı ile beyaz renkte bir perdeye yansıtılarak film adı verilen sesli veya sessiz hareketli videolar elde edilmesi işidir. Üretilen bu filmler, sinema salonu adı verilen özel binalarda gösterilmektedir. Sinema sanatı genel olarak diyalog, kurgu, sahnenin düzeni, ışık, ses ve dekor gibi şeyleri yapılan filme uygun sekilde dizayn edilir. Bu işlemlerin tamamına ise sinema endüstrisi adı verilmektedir. İtalyan asıllı Fransız film kuramcısı Ricciotto Canudo sinemayı, "yedinci sanat" olarak tanımlamış ve ilk sinema 1895 yılında çekilmiştir.
Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.
Opera, genellikle konusunu tarihten, mitolojiden, efsanelerden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya birçoğu müzikle bestelenmiş, içinde güzel sanatların tümünü barındırabilen, teatral formda bir sahne eseridir.
Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan sözlere veya kavramlara Türkçe eğretileme; Arapça mecaz, istiare; Fransızca trope denir.
Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.
Kübizm, 20. yüzyıl başındaki temsile dayalı sanat anlayışından saparak devrim yapan Fransız sanat akımıdır. Pablo Picasso ve Georges Braque, nesne yüzeylerinin ardına bakarak konuyu aynı anda değişik açılardan sunabilecek geometrik şekilleri vurgulamışlardır.
Cihat Burak, Türk ressam, mimar, yazar ve seramikçi.
Nesir ya da düzyazı, edebiyatta bulunan bir sanattır. Dil kurallarından başka hiçbir ölçüye bağlı olmayan düz ve tabu anlatma yolu.
Hip hop, 1970'li yılların sonunda Amerika'da kötü koşullarda ve azınlık olarak yaşayan siyahilerin gündemden uzaklaşmak ve eğlenmek için oluşturduğu bir kültür, yaşam tarzı ve sanat akımıdır. Bu kültür Rap müziği, Graffiti sanatı, Breakdance'ı ve DJ'liği içerir. Hip hop kültürünün doğmasında Blues, Funk, Soul ve Caz müziğinin etkisi büyüktür.
Müzisyen, çalgı çalabilen veya müzikal yetenek sergileyen sanatçıdır. Müzik besteleyen, icra eden veya orkestra yöneten kişiler müzisyen olarak kabul edilir. Çalgı çalabilen müzisyenlere çalgıcı da denir. Müzisyenler tek başlarına (solo) çalışabilecekleri gibi grup veya orkestra üyesi de olabilirler.
Klasik Türk müziği, klasik Türk mûsıkîsi, Osmanlı'daki adıyla mûsıkî veya günümüzde kullanılan adıyla Türk sanat müziği; Türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. Klasik batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.
Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Alman filozof.
Avni Arbaş, Türk ressamdır.
Bilgicilik veya sofizm, Antik çağ Yunan felsefesinde önemli bir felsefi düşünce akımı.
Balkan Naci İslimyeli, Türk ressam ve öğretim üyesi.
Nuri İyem,, Türk ressam ve toplumsal-gerçekçi sanat akımının önde gelen isimlerindendir.
Hiciv, hicviye ya da yergi, edebiyat ve sanatta, bir kişi, bir olay ya da durumun, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirildiği bir türdür..
Sabiha Ziya Hanım, Türk ressam ve heykeltıraş. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin heykel bölümünden mezun olan ilk kadın sanatçıdır.
"Sanat ve Dil", 1960 ların sonlarında yaratıldığından bu yana birçok değişikliğe uğramış kavramsal sanatçıların işbirliğidir. Grup, entelektüel fikirleri ve kaygıları sanat yaratma ile birleştirmek için ortak bir arzu paylaşan sanatçılar tarafından kuruldu. Sanat Dilinin ilk sayısı Kasım 1969'da İngiltere'deki Chipping Norton'da yayımlandı ve Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'ta kavramsal sanat ve Çağdaş sanat üzerinde önemli bir etki yaptı.