Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.
Tevrat, İbrani Kutsal Kitabı'nın ilk beş kitabının, yani Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye kitaplarının derlemesidir.
Haber ya da sava, güncel ve ilginç bir olayın olduğunca nesnel ve gerçeğe uygun bir biçimde sunulmasıdır. Haber metninde her türlü taraflı değerlendirmelerden ve söz oyunlarından uzak durulur. Metin kısa, haber dili de yalındır.
Dante Alighieri, İtalyan şair ve siyasetçi.
Çeviri ya da tercüme, bir dildeki bir metnin başka bir dile aktarılması işlemini ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünü anlatmak amacıyla kullanılır.
İlahi Komedya, Dante tarafından 1308 civarında yazılmaya başlanan ve 1321 civarında, yazarın ölümünden kısa bir süre önce tamamlanan epik şiir. İtalyan edebiyatının en önemli örneği ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. İlahi Komedya'da Dante, ölüm sonrası sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennet'te geçen seyahati, hikâyenin kahramanı da olan kendisinin ağzından anlatır. Orta Çağ'da "komedya", "tragedya"nın aksine, sonu iyi biten hikâye anlamına gelirdi. Burada eserin adındaki "komedya" kelimesi, öyküsünün güldürü unsurları taşıdığı anlamına gelmez.
Tarih, geçmiş zamanın incelenmesi bilimidir. "Tarih", geçmişte yaşanan olayların incelenmesinin yanı sıra, bu olaylarla ilgili bilgilerin keşfi, toplanması, organizasyonu, sunumu ve yorumlanması ile ilgilenen disiplindir.
Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükûmeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükûmet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.
Bernard de Clairvaux, Fransız bir Keşiş ve Mistik.
Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.
Yazı, belirli işaretler kullanılarak kişiler arasında görsel tabanlı iletişim kurulmasını sağlayan bir araçtır. Yazı sistemi, dilbilgisi ve anlambilimde olduğu gibi konuşma ile aynı yapılara dayanan, ancak her kültüre özgü yazım sistemine bağlı ek kısıtlamalara ve kurallara sahip bir teknoloji biçimidir. Yazma faaliyetinin sonucu çıkan ürün metin, bu metnin yorumlayıcısı veya gözlemleyicisi ise okur veya okuyucu olarak adlandırılır.
Hermetika ya da diğer adıyla Zümrüt Tabletler, eski Yunanlarca Hermes Trismegistus olarak adlandırılan Hermes Trismegistus’un öğretisine ait kimi metinlerin eski Yunanca ve Latince yazılmış eldeki parçaları bütününe verilen addır.
Tanrı'nın Şehri, özgün Latince adıyla De Civitate Dei Augustinus tarafından 5. yüzyılın başlarında Latince yazılmış bir kitaptır.
Sic, "böyle" veya "bu şekilde" ve uzun hali ile "böylece yazılmış" anlamına gelen Latince bir sözcük. Yazımda genellikle köşeli parantez içinde eğik yazı ile [sic] şeklinde gösterilir ve kendisinden önce gelen kelimenin, deyimin ya da imlâ işaretinin okunan metinde hatalı yazılmadığını; orijinal metne sadık kalındığını belirtir.
Monarchia (Monarşi) ya da De Monarchia, Dante Alighieri'nin laik iktidar ile dini iktidarı ele aldığı bir incelemedir. Dante bu Latince metniyle, dönemin en ihtilaflı konularından biri hakkında görüşünü dile getirmiş oluyordu: Kutsal Roma İmparatoru'nun temsil ettiği laik otorite ile papanın temsil ettiği dini otorite. Dante'nin bu sorunla ilgili bakış açısı bilinir, çünkü şair siyasal etkinliği boyunca papa VIII. Bonifatius'un dünyevi taleplerine karşı Floransa şehir hükûmetinin özerkliğini savunmak için mücadele vermişti.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.
LaTeX, TEX dizgi programı için belge düzenleme biçimidir.
Arnavutça, ait olduğu Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait özellikler barındırmasına rağmen bulunduğu grup içinde yalıtılmış bir haldedir. Arnavutçanın dahil olduğu bu grupta konuşulmaya devam eden diğer diller Ermenice ve Yunancadır. Dilin kökeni hakkındaki ilk çalışmaları yapan ve Arnavutçanın Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne mensup olduğunu kanıtlayan kişi Alman filolog Franz Bopp'dur. Arnavutçanın, eski zamanlarda Balkanlar'da konuşulan bir dil olan İlir diliyle bağlantısı olup olmadığı sıklıkla tartışılan bir konudur.
Zümrüt Levha, Levhu'z-zümürrüd ya da Tabula Smaragdina, Hermetica'nın, prima materianın yani ilk maddenin ve dönüşümünün sırrını içerdiği söylenen kompakt ve şifreli bir parçasıdır. Avrupalı simyacılar tarafından sanatlarının ve Hermetik geleneğinin temeli olarak kabul edildi. Zümrüt Levha'nın orijinal kaynağı bilinmemektedir. Her ne kadar Hermes Trismegistus metinde adı geçen yazar olsa da, bilinen ilk görünümü altıncı ve sekizinci yüzyıllar arasında yazılmış Arapça bir kitapta. Metin ilk olarak onikinci yüzyılda Latince'ye çevrildi. Bunu çok sayıda çeviri ve yorum izledi.
Petrus Bonus bir geç ortaçağ simyacısıydı. En çok Kıymetli İncisi veya Değerli Yeni İnci, 1330 ile 1339 yılları arasında yazılmış etkili bir simya metni İtalya'da Ferrara'da doktor olduğu söylenmekteydi, bu da onun çevrelerce bazen Ferrara'lı Petrus Bonus veya Lombard Petrus Bonus olarak bilinmesine neden oluyordu. İlahi Sanata Giriş da ona atfedilir, ancak çok uzun zaman sonra 1572'de basılmıştır.