
Serotonin, insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir nörotransmitterdir. Eksikliğinde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür. Yapısal olarak monoamin grubuna girer ve triptofan aminoasiti ile triptofan hidroksilaz enziminin tepkimesi sonucu sentezlenir.

Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

Dopamin, hücrelerde ve canlılarda önemli rol oynayan nöromodülatör bir moleküldür. Çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentezlenir. Katekolamin ve feniletilamin familyasından olan bir organik bileşiktir. Beyin ve böbreklerde sentezlenen L-DOPA molekülünden bir adet karboksil grubunun çıkarılmasıyla sentezlenen bir amindir. Dopamin, merkezi sinir sisteminde nörotransmiter olarak görev yapar. Nörotransmitterler beynin belirli bölgelerinde sentezlenir, ancak sistemsel olarak birçok bölgeyi etkilerler. Beyin, biri ödül sisteminde önemli bir rol oynayan birkaç farklı dopamin yolağı içerir. Hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali ve dikkat süresi dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Genellikle yapılması durumunda sonucunda ödül beklenen eylemler ve aktiviteler, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Birçok bağımlılık yapan ilaç dopamin seviyelerini arttırarak çalışır.

Omurilik soğanı veya medulla oblongata, ya da basitçe medulla beyin sapının ayrılmaz bir parçasıdır. Beyin sapının alt segmenti olarak konumlanmış olup, beyinciğin önünde ve biraz altında yer alır. Koni şeklindeki bu nöron kümesi, çeşitli otonom (istemsiz) bedensel işlevler için çok önemlidir. Bunlar kusma, hapşırma ve daha fazlası gibi refleks eylemleri içerir.

Bazal ganglion, beynin orta kısmında bulunan prefrontal korteks ve alt motor ve duyu bölgeleri arasındaki iletişim ve yönetimi sağlayan yapıların genel adıdır. Karmaşık motor hareketlerin uygulanması ve yönetilmesi bu yapılar aracılığıyla yürütülür. Aynı zamanda hareketlerin hızlarının kontrol edilmesi gibi yüksek motor denetim özelliğine de sahip bir bölgedir. Bazal gangliyon, kabuk, talamus ve diğer bazı yapılarla sıkı bir bağlantı gösterir. Güncel kuramlar bazal gangliyona eylem seçiciliği görevini yükler; olası seçeneklerden uygun olanı bulmak. Bazal gangliyonun birçok motor sistem üzerinde durdurucu etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu etkinin ortadan kalkması sistemin etkin hale geçmesiyle sonuçlanır. Bazal gangliyonun davranış belirleme fonksiyonu beynin birçok bölgesinden gelen iletilerle biçimlenir. Bu merkezlerden biri de yönetim özellikleri belirgin olan alın kabuğudur.

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

Talamus, diensefalonun bir parçasıdır. Koku duyusu hariç, tüm sistemlerden gelen afferent (duyusal) sinyaller için bir kapı olarak kabul edilir. Ayrıca amaca yönelik bilinçli davranışlardan sorumludur. Vücuda gelen çeşitli uyaranlara bir çeşit filtre görevi yapar. Bu sayede konsantrasyon sağlanabilir.

Striyatum, neostriyatum veya striyat çekirdek, telensefalonun bir parçası, bir bazal gangliyon çekirdeği. Anatomik olarak, kaudat çekirdek ve putamene birlikte striyatum; kaudat çekirdek, putamen ve globus pallidusa beraber korpus striyatum veya çizgili cisim denir.

Orta beyin ya da mesencephalon, merkezi sinir sisteminin; görme, işitme, motor kontrol, uyku/uyanma, uyarılm) ve sıcaklık regülasyonu ile ilgili bir parçasıdır.
Broca alanı veya Broca bölgesi insansı beynin ses üretimiyle bağlantılı işlevleri yürüten bir bölgesidir.
Görsel algı çevredeki objelerin görülebilir spektruma yansıttığı ışığı kullanarak çevreyi yorumlayabilme yeteneğidir. Bu, etrafı ne kadar net görmeyi ifade eden görsel keskinlikten farklıdır. Bir kişi 20/20 vizyonu olsa bile görsel algısal işleme ile ilgili problemler yaşayabilir.
Beyin-bilgisayar arayüzü veya zihin-makine arayüzü veya beyin-makine arayüzü, beyin ile dış bir cihaz arasındaki doğrudan iletişim yoludur. Beyin-bilgisayar arayüzü genellikle insanoğlunun bilişsel veya duyusal motor fonksiyonlarına yardımcı olmak veya onları tamir etmek için kullanılır.
Anatomide "gangliyon", biyolojik zar kütlesi, genel olarak sinir hücresi grupları olarak tanımlanabilir. Gangliyonda bulunan hücrelere gangliyon hücreleri denir. Bu terim aynı zamanda, özellikle retinal gangliyon hücreleri olarak da kullanılır. Daha az yaygın kullanımı ise gangliyon kistleridir
Limbik sistem, talamusun her iki yanında, serebrum'un sağ altında bulunan beyin yapılarının tümü. Nörologlar arasında 21.yüzyılda bu sistem pek benimsenmemesine rağmen "paleomammalian beyin" olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda telensefal (üstbeyin), diensefalon (arabeyin), mezensefalon (ortabeyin) bölümlerinin bütününü oluşturur. Bu bölümler; hipokampus, hipotalamus, amigdala, ön talamik nükleus, forniks, forniks kolonu, mammiller cisim, septum pellusidiyum, habenular komissür, singular girus, parahipokampal girüs, limbik korteks ve limbik orta beyin alanlarını içerir.

Nörofizyoloji sinir sisteminin işleyişi ile ilgilenen bir fizyoloji ve sinirbilim dalıdır. Temel nörofizyolojik araştırmanın birincil araçları arasında yama kelepçesi, voltaj kelepçesi, hücre dışı tek birimli kayıt ve yerel alan potansiyellerinin kaydedilmesi ve ayrıca kalsiyum görüntüleme, optogenetik ve moleküler biyoloji gibi elektrofizyolojik kayıtlar bulunur.
Nörodejenerasyon, nöronların ölümü de dahil olmak üzere nöronların ilerleyen yapı veya fonksiyon kaybıdır. Nörodejeneratif süreçlerin bir sonucu olarak amiyotrofik lateral skleroz, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, ölümcül ailesel uykusuzluk ve Huntington hastalığı gibi birçok nörodejeneratif hastalık ortaya çıkar. Bu tür hastalıklar tedavi edilemez ve nöron hücrelerinin ilerleyici dejenerasyonu ve / veya ölümüyle sonuçlanır. Araştırmalar ilerledikçe, bu hastalıkları hücre altı düzeyde birbirleriyle ilişkilendiren birçok benzerlik ortaya çıkmaktadır. Bu benzerliklerin keşfedilmesi, birçok hastalığı aynı anda iyileştirebilecek terapötik ilerlemeler için umut vermektedir. Atipik protein düzenekleri ve uyarılmış hücre ölümü dahil olmak üzere farklı nörodejeneratif bozukluklar arasında birçok paralellik vardır. Nörodejenerasyon, molekülerden sistemik olana kadar birçok farklı nöronal devre seviyesinde bulunabilir.
Kırmızı çekirdek, rostral mezensefalon'da bulunan motor koordinasyon ile ilişkili bir yapıdır. Taze kesitlerinde görülen kırmızımsı renk, içindeki damarlardan ve nöronların çoğunun sitoplazmasında bulunan demir içeren pigmentlerden dolayıdır. Bu yapı mezensefalonun tegmentumunda substantia nigra ve aquaductus cerebri arasında lokalizedir. Formatio retikülarisin bir parçası olarak kabul edilir. Colliculus superior'un kaudal seviyelerinden diensefalonun kaudal seviyelerine kadar uzanan nucleus ruber'in rostralde yer alan pars parvocelularis ve kaudalde yer alan pars magnocelularis olmak üzere iki bölümü vardır. Kırmızı çekirdek ve substantia nigra ekstrapiramidal motor sistemin subkortikal merkezleridir.

Substantia nigra (SN) ya da Kara madde, orta beyinde yer alan ve ödül ve harekette önemli rol oynayan bir nucleus yapısıdır. Substantia nigra Latince "siyah madde" anlamına gelir ve dopaminerjik nöronlardaki yüksek nöromelanin seviyeleri nedeniyle substantia nigra bölgesi komşu alanlardan daha koyu görünür. Substantia nigra'dan putamen'e uzanan bağlantılara nigrostriatal yolak adı verilir. Bu yolak Parkinson hastalığı'nda görülen hareket bozukluklarında önemli rol oynar. Ayrıca pars kompakta denilen bölümündeki dopaminerjik nöron kaybı da Parkinson hastalığına önder olur. Dopaminerjik yolaklar teşkil etmesi açısından önemli bir ruhsal ve bilişsel kontrol yapısıdır.

Epitalamus, diensefalonun (dorsal) arka bölümüdür. Diensefalon epitalamus, talamus, hipotalamus ve hipofiz bezini de içeren ön beynin bir parçasıdır. Epitalamus, habenüler çekirdekleri ve bunların birbirine bağlanan liflerini, habenüler komissürü, stria medullarisi ve epifiz bezini içerir.
Ödül sistemi ; teşvik edicilik özelliği, çağrışımsal öğrenme ve pozitif değere sahip duygulardan sorumlu bir grup nöral yapıdır. Ödül, bir uyaranın iştah (yaklaşma) ve tüketme davranışlarına yol açan çekici ve güdüsel özellikleridir. Ödüllendirici bir uyaran şu şekilde tanımlanmaktadır: "Bizi ona yaklaşmaya ve onu tüketmeye yöneltme potansiyeli olan her uyaran, nesne, olay, aktivite veya durum; tanımı gereği bir ödüldür". Edimsel koşullamada ödüllendirici uyaranlar, olumlu pekiştireç olarak işlev görürler fakat bu ifadenin tersi de doğrudur; olumlu pekiştireçler ödüllendiricidir.