İçeriğe atla

Pulsar

PSR B1509−58. Chandra'dan gelen X-ışınları sarı renkte; WISE'den gelen kızılötesi ışınlar kızıl, yeşil ve mavi (en yüksek) renkte.
Dönen bir atarcanın canlandırması. Ortadaki küre nötron yıldızını, eğriler mıknatısal alan çizgilerini ve çıkıntılı koniler ışınım bölgelerini temsil ediyor.
Bir atarca aracılığıyla üretilen "deniz feneri" etkisinin çizimi.

Atarca ya da pulsar [İngilizcepulsating radio source'dan (atan radyo kaynağı)],[1][2] mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, oldukça mıknatıslanmış, dönen bir nötron yıldızıdır.[3] Bu ışınım, yalnızca bir ışın Dünya'ya doğrultulduğunda gözlemlenebilir (bir deniz fenerinin yalnızca ışığın bir gözlemcinin yönüne doğrultulmasıyla görülebilmesine benzer biçimde) ve bu, yayınımın titreşimli (atımlı) görünümünden sorumludur. Nötron yıldızları çok yoğundur ve kısa, düzenli döngülere sahiptir. Bu, tek bir atarca için milisaniyeden saniyeye kadar değişen atımlar arasında çok kesin bir aralık oluşturur. Atarcalar, yüksek enerjili evrensel ışınların olası kaynaklarından biridir.

Atarcaların döngüleri, onları gök bilimciler için çok yararlı araçlar durumuna getirir. Bir ikili nötron yıldız dizgesindeki bir atarcanın gözlemleri, kütleçekimsel dalgaların varlığını dolaylı olarak doğrulamak için kullanıldı. İlk ötegezegenler, 1992'de bir atarca olan PSR B1257+12'nin yörüngesinde keşfedildi. 1983'te, o zamanlar süreyi hesaplamada atom saatlerinin doğruluğunu aşan belirli türde atarcalar belirlendi.[4]

Yengeç Bulutsusu'nun, çevredeki atarca rüzgarı bulutsusundaki senkrotron ışınımını gösteren, mıknatısal alanların ve özekteki atarcadan gelen parçacıkların enjekte edilmesiyle çalışan birleşik optik/X-ışını görüntüsü.
Vela Atarcası ve onu çevreleyen atarca rüzgar bulutsusu.
Sanatçının PSR B1257+12'nin yörüngesindeki gezegenlere ilişkin betimlemesi. Öndeki, PSR B1257+12 C gezegenidir.

Oluşum, mekanizma ve kapanma

Bir atarcanın şematik görünümü. Ortadaki küre nötron yıldızını, eğriler mıknatısal alan çizgilerini, çıkıntılı koniler yayınım ışınlarını ve yeşil çizgi yıldızın döndüğü ekseni gösteriyor.

Bir atarcanın oluşumuna yol açan olaylar, büyük bir yıldızın çekirdeğinin bir nötron yıldızına çöktüğü bir süpernova sırasında sıkışmasıyla başlar. Nötron yıldızı açısal momentumunun çoğunu korur ve öncülünün yarıçapının yalnızca çok küçük bir bölümüne sahip olduğu için (bu nedenle eylemsizlik momenti keskin bir şekilde azalır), çok yüksek dönüş hızıyla oluşur (açısal momentumun korunumu). Nötron yıldızının dönüşü ile birlikte dönen atarcanın mıknatısal ekseni boyunca bir ışınım yayılır. Atarcanın mıknatısal ekseni, elektromıknatısal ışının yönünü belirler, mıknatısal eksenin dönme ekseni ile aynı olması gerekmez. Bu yanlış hizalama, ışının nötron yıldızının her dönüşü için bir kez görülmesine neden olur ve bu da görünüşünün "titreşimli" doğasına yol açar.

Dönme gücüyle çalışan atarcalarda, ışın, çok güçlü mıknatısal alanın deviniminden bir elektrik alanı oluşturan nötron yıldızının dönme erkesinin bir sonucudur, bu da yıldız yüzeyindeki yüklü parçacıkların (proton ve elektronlar) hızlanmasına neden olur, hızlanan parçacıklar mıknatısal alanın kutuplarından yayılan bir elektromanyetik ışınım oluşturur.[5][6] NICER tarafından yapılan J0030−0451 gözlemleri, her iki ışının da güney kutbunda bulunan sıcak noktalardan geldiğini ve o yıldızda bu tür ikiden çok sıcak nokta olabileceğini gösteriyor.[7][8] Elektromıknatısal güç yayıldıkça bu dönüş zamanla yavaşlar. Bir atarcanın dönme hızı yavaşladığında, radyo atarca mekanizmasının kapandığına inanılır ("ölüm çizgisi" denir). Bu kapanış, oluşumdan yaklaşık 10-100 milyon yıl sonra gerçekleşiyor gibi görünüyor, yani evrenin 13,6 milyar yıllık çağında doğan tüm nötron yıldızlarının yaklaşık %99'u artık atmıyor.[9]

Atarcaların hızla dönen nötron yıldızları olduğu genel kabul görse de, Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü'nden Werner Becker 2006'da şöyle demiştir: "Atarcaların ışınımlarını nasıl yaydıkları üzerine olan kuram, yaklaşık kırk yıllık bir çalışmadan sonra bile hâla emekleme aşamasındadır."[10]

Ulamlar

Gök bilimciler tarafından elektromanyetik ışınımın gücünün kaynağına göre ayrılmış üç ayrı atarca sınıfı bulunmaktadır:

  • yıldızın dönme enerjisinin kaybının gücü sağladığı dönme gücüyle çalışan atarcalar,
  • birikmiş maddenin kütleçekimi gizil enerjisinin güç kaynağı olduğu (Dünya'dan gözlemlenebilir X-ışınları üreten) birikimle çalışan atarcalar (X-ışını atarcalarının çoğunu hesaba içerir),
  • son derece güçlü bir manyetik alanın bozunmasının elektromanyetik güç sağladığı magnetarlar.

Her üç nesne sınıfı da nötron yıldızları olsa da, gözlemlenebilir davranışları ve altında yatan fizik oldukça farklıdır. Ancak bazı bağlantılar var. Örneğin, X-ışını atarcaları, sanılana göre güçlerinin çoğunu kaybetmiş ve ancak ikili yoldaşları genişleyip diğer nötron yıldızına madde aktarmaya başladıktan sonra yeniden görünür duruma gelen, dönme gücüyle çalışan eski atarcalardır.

Yığılma süreci, nötron yıldızına yeterli açısal momentumu, onu dönme gücüyle çalışan bir milisaniye atarcası olarak "geri dönüştürmek" için aktarabilir. Bu madde nötron yıldızına düştüğünde, nötron yıldızının manyetik alanını "gömdüğü" (ayrıntılar kesin olmasa da) ve ortalama atarcalardan 1000-10.000 kat daha güçsüz manyetik alanlı milisaniye atarcaları bıraktığı düşünülüyor. Bu düşük manyetik alan, atarcanın dönüşünü yavaşlatmada daha az etkilidir, bu nedenle milisaniyelik atarcalar milyarlarca yıl yaşarlar ve bu da onları bilinen en eski atarcalar yapar. Milisaniye atarcaları, milyarlarca yıl önce nötron yıldızları oluşturmayı bırakan küresel kümelerde görülür.[9]

Nötron yıldızının dönüş hızında gözlemlenen aksaklıklar, bir nötron yıldızındaki maddenin durumunun incelenmesi açısından ilgi çekicidir. Bu hız, ara sıra meydana gelen ansızın bir değişim, bir aksaklık dışında, yavaş ama kararlı bir biçimde azalır. Bu aksaklıkları açıklamak için öne sürülen bir varsayım, bunların nötron yıldızının kabuğunu ayarlayan "yıldız depremlerinin" sonucu olduğudur. Aksamanın, yıldızın umulana göre süper iletken olan iç kısmının ayrılmasından kaynaklandığı yönünde varsayımlar de geliştirilmiştir. Her iki durumda da yıldızın eylemsizlik momenti değişir, ancak açısal momentumu değişmez, bu da dönüş hızında bir değişikliğe neden olur.

Nötron yıldızı türleri (24 Haziran 2020)
Güneş'in gökadanın özeğine göreli konumu ve döngüleriyle birlikte 14 atarca, bir Pioneer plağında gösterilmiştir.

Galeri

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ Nora Roberts; D. R. Lorimer; M. Kramer (2005). Handbook of Pulsar Astronomy (illustrated, herdruk bas.). Cambridge University Press. s. 249. ISBN 9780521828239.  Extract of page 249 16 Kasım 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Definition of PULSAR". www.merriam-webster.com. 25 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "NASA's NICER Delivers Best-ever Pulsar Measurements, 1st Surface Map". 11 Aralık 2019. 13 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Sullivan, Walter (9 Şubat 1983). "PULSAR TERMED MOST ACCURATE 'CLOCK' IN SKY". NY Times. The New York Times. 24 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2018. 
  5. ^ "Pulsar Beacon Animation". 1 Mayıs 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2010. 
  6. ^ "Pulsars". 24 Şubat 1998 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2010. 
  7. ^ Arzoumanian (December 2019). "Focus on NICER Constraints on the Dense Matter Equation of State". The Astrophysical Journal Letters (İngilizce). 14 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2019. 
  8. ^ "NASA's NICER Delivers Best-ever Pulsar Measurements, 1st Surface Map". NASA. 11 Aralık 2019. 13 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2019. 
  9. ^ a b "Pulsars". www.cv.nrao.edu. 12 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2018. 
  10. ^ "Old Pulsars Still Have New Tricks to Teach Us". Staff. ESA. 26 Temmuz 2006. 8 Ağustos 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 

Kaynaklar ve ek okuma

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nötron yıldızı</span> dev yıldızların ölümünden sonra arda kalan yoğun nötron topu

Nötron yıldızı, yıldızların yaşamlarının son bulabileceği biçimlerden biridir. Bir nötron yıldızı, dev bir yıldızın Tip II, Tip Ib veya Tip Ic süpernova olarak patladıktan sonra geri kalan kısmın kendi içine çökmesiyle oluşur. Bu yıldızlar neredeyse tamamen nötronlardan oluşsa da az miktarda proton ve elektron da içerir. Bu proton ve elektronlar olmadan, nötron yıldızları uzun süre var olmaya devam edemezdi. Çünkü nötronlar serbest haldeyken kararsızdır ve beta ışıması yaparak kısa süre içinde proton ve elektronlara ayrışır. Ancak yıldızın içindeki yüksek basınç sebebiyle proton ve elektronların birleşerek nötronlara dönüşmesi, nötron yıldızlarının daha kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlar.

Kuark yıldızı, son derece yüksek çekirdek sıcaklığı ve basıncının çekirdek parçacıklarını, başıboş kuarklardan oluşan sürekli bir madde hali olan kuark maddesini oluşturmaya zorladığı, varsayımsal bir sıkışık, egzotik yıldız türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Tork</span> bir kuvvetin nesnenin ekseninde, dayanak noktasında ya da çevresinde dönme eğilimi

Tork, kuvvet momenti ya da dönme momenti, bir cismin bir eksen etrafındaki dönme, bükülme veya burulma eğilimini dönme ekseni merkezine indirgeyerek ölçen fiziksel büyüklüktür. Torkun büyüklüğü moment kolu uzunluğuna, uygulanan kuvvete ve moment kolu ile kuvvet vektörü arasındaki açıya bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yengeç Bulutsusu</span>

Yengeç Bulutsusu Boğa takımyıldızı bölgesinde yer alan bir süpernova kalıntısı ve atarca rüzgarı bulutsusudur.

<span class="mw-page-title-main">PSR B1919+21</span>

PSR B1919+21 darbe periyodu 1.337 sn. olan bir pulsardır. Pulsarlar manyetik kutuplarından ışınım yapan ve bu ışınım dünya üzerindeki bizlerin görüş eksenimizi kestiğinde gözlemlenebilen nötron yıldızılarıdır.

Yörüngesel atarca, kendi etrafında yüksek hızda dönerken manyetik kutuplarından uzay boşluğuna doğru ışınım yapan atarcadır. Bu atarcaların diğer atarcalardan en büyük farkı ışıma güçlerini zamanla rotasyon hızlarında meydana gelen yavaşlama ile elde etmeleridir. Diğer bir deyişle atarca ışıyarak enerji harcadıkça dönüş enerjisi azalır.

<span class="mw-page-title-main">X ışını pulsarı</span>

X-ışını atarcaları, birbirinden çok farklı dönme periyoduna sahip olabilen X-ışını kaynaklarıdır. Yörüngesel atarcaların periyotları milisaniyeler mertebesindedir ve açısal momentumları zaman içinde yavaş yavaş azaldığı için dönme hızları düşmektedir. Ancak x-ışını atarcalarının büyük çoğunluğunun dönme hızı artmakta, bazılarının dönme hızı çok az değişikliğe uğramakta, bazılarıysa kararsız bir şekilde hızlanıp yavaşlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Magnetar</span> bir yıldız çeşidi

Magnetar, ışıma enerjisini sahip olduğu muazzam manyetik alanından sağlayan bir çeşit nötron yıldızıdır. Bu tip atarcalar çok yüksek enerjili x-ışını ve gama ışını yayınımı yapmaktadırlar. Magnetarlar “tekrarlayan yumuşak gama ışın kaynakları”-SGR-(soft gamma repeaters) ve “Anormal x-ışını atarcaları”-AXP- olmak üzere iki grupta sınıflandırılmaktadır.

Kutup , manyetik alanı çok güçlü çift yıldız sisteminin Kataklizmik değişen tipidir.

<span class="mw-page-title-main">Kütleçekimsel dalga</span>

Kütleçekimsel dalga veya kütleçekim dalgası (KÇD), fizikte uzayzaman eğriliğinde oluşan kırışıklık olup kaynağından dışarıya doğru bir dalga olarak yayılır. Albert Einstein tarafından 1915'te varlığı öngörülen bu dalgalar, Genel Relativite Teorisi'ne dayanarak kütleçekimsel ışıma şeklinde enerji naklederler. Tespit edilebilir kütleçekimsel dalga kaynakları, beyaz cüce, nötron yıldızı veya kara delik içeren çift yıldız sistemleri olabilir. Kütleçekimsel dalgaların varlığı, kendisiyle fiziksel etkileşimlerin yayılma hızını sınırlama kavramını getiren ve genel relativite ile ilgili Lorentz değişmezliğinin muhtemel bir sonucudur. Bu dalgaların, etkileşim hızını sonsuz olarak kabul eden Newton'un Çekim Teorisi'nde varlığı mümkün değildir.

Geçici dönen radyo dalgaları (RRAT’ler), ilk olarak 2006’da keşfedilen kısa ve kısmen parlak radyo nabızlarıdır. RRAT’lerin pulsar oldukları düşünülmektedir, örneğin: bilinen pulsarların büyüklüklerine kıyasla düzensiz bir şekilde/veya yüksek nabızdan nabıza yayılımda değişiklik gösterebilen ve dönen manyetize olmuş nötron yıldızları. RRAT’nin geçerli olan tanımı: RRAT, Fourier domain araştırmaları içindekine karşın, tek parlak nabız aramalarında çok daha rahat keşfedilebilen bir pulsardır ve bu sayede ‘RRAT’ bir etiketten başka bir şey değildir ve pulsarlardan olan soyu tükenmiş bir sınıfı temsil etmez.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız kaynaklı kara delik</span>

Yıldız kaynaklı kara delik, bir yıldızın kütleçekimsel çöküşüyle oluşan bir kara deliktir. Kütleleri yaklaşık 5 ila birkaç on güneş kütlesi arasında değişir. Bunlar süpernova patlamalarının kalıntılarıdır ve bir tür gama ışını patlaması olarak gözlemlenebilirler. Bu kara deliklere ayrıca çökmüş yıldız (collapsar) olarak da atıfta bulunulur.

<span class="mw-page-title-main">Yığılma diski</span> büyük bir merkezi cisim etrafında yörüngesel hareket halinde dağılmış olan malzeme tarafından oluşturulmuş bir yapı

Yığılma diski, büyük bir merkezi cisim etrafında yörüngesel hareket halinde dağılmış olan malzeme tarafından oluşturulmuş bir yapıdır. Bu merkezi cisim sıklıkla bir yıldızdır. Sürtünme kuvveti, dengesiz ışınım, manyetik hidrodinamik etkiler ve diğer kuvvetler, diskteki yörüngede bulunan malzemenin merkezi cisme doğru sarmal bir yapı oluşturmasına yol açan kararsızlıklara neden olur. Kütle çekimi ve sürtünme kuvvetleri malzemeyi sıkıştırarak sıcaklığını yükseltir ve elektromanyetik radyasyon yayılmasına neden olur. Bu radyasyonun frekans aralığı, merkezi cismin kütlesine bağlıdır. Spektrumun X ışını kısmındaki nötron yıldızları ve kara delikler etrafında bulunan genç yıldızlar ve önyıldızların yığılma diskleri, kızılötesinde ışık saçar. Yığılma disklerindeki salınım modlarının incelenmesi diskosismoloji olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Milisaniye pulsarı</span>

Milisaniye pulsarları, yaklaşık 1-10 milisaniye aralığında dönel periyotları olan pulsarlardır. Milisaniye Pulsarları elektromanyetik spektrumun radyo, X-ışını ve gama ışınları kısımlarında saptanmıştır. Milisaniye Pulsarlarının kökeni hakkındaki en baskın teori yaşlı olmaları ve çok hızlı dönen, ikili sayı sistemine yakın çift yıldızlardan gelen maddelerin toplanması aracılığıyla “geri dönüşümlü” veya hızlanmış nötron yıldızları olmalarıdır. Bu yüzden, Milisaniye pulsarlarına bazen Geridönüşmüş Pulsarlar denebilir.

<span class="mw-page-title-main">PSR J0108-1431</span>

PSR J0108-1431, Balina takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 424 ışık yılı (130 pc) uzaklıkta bulunan bir atarcadır. 1994 yılında Avustralya'daki Parkes Gözlemevi'ndeki araştırmada (The Parkes Southern Pulsar Survey) keşfedildi. Tahmini yaşı 166 milyon yıl ve dönme süresi 0,8 saniye olan çok yaşlı bir atarca olarak kabul edilir. Bu atarcanın dönüşündeki yavaşlamayla üretilen dönme enerjisi 5,8 × 1023 W ve yüzey manyetik alanı 2,5 × 107 T'dir. 2008 yılı itibarıyla bilinen en zayıf atarcadır.

<span class="mw-page-title-main">Yengeç Atarcası</span>

Yengeç Atarcası, nispeten genç bir nötron yıldızıdır. Bu yıldız, 1054 yılında Dünya'da yaygın olarak gözlemlenen SN 1054 süpernovasının kalıntısı olan Yengeç Bulutsusu'nun merkezinde yer alır. 1968 yılında keşfedilen atarca, bir süpernova kalıntısıyla ilişkilendirilmiş ilk yıldızdır.

<span class="mw-page-title-main">Atarca rüzgarı bulutsusu</span> atarca tarafından üretilen rüzgarlarla güçlendirilmiş süpernova kalıntısı kabuğunun içinde bulunan bir bulutsu

Atarca rüzgarı bulutsusu, bazen merkezindeki bir atarca tarafından üretilen rüzgarlarla güçlendirilmiş süpernova kalıntısı (SNR) kabuğunun içinde bulunan bir bulutsu türüdür. Yunanca "πλήρης", "pleres", yani "tamamlamak" anlamına gelen kelimeden türetilen pleryon olarak da adlandırılır. Bu bulutsular, 1976 yılında süpernova kalıntılarının içinde radyo dalga boylarında artışlar gösteren bir sınıf olarak önerildi. O zamandan beri bunların, kızılötesi, optik, milimetre, X-ışını ve gama ışını kaynakları olduğu bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Nötron yıldızı sistemlerinin yaşanabilirliği</span>

Nötron yıldızı sistemlerinin yaşanabilirliği, bir nötron yıldızının etrafında dönen gezegenlerin veya uyduların yaşam için uygun yaşam alanları sağlama potansiyelidir.

<span class="mw-page-title-main">PSR B1257+12 A</span> ötegezegen

PSR B1257+12 b, Başak takımyıldızında yaklaşık olarak 2.300 ışık yılı (710 pc) uzaklıkta bulunan bir ötegezegendir. Gezegen, Lich atarcası etrafında dönen en içteki cisimdir ve bu nedenle ölü bir yıldız sisteminde bulunan atarca gezegeni olarak sınıflandırılır. Ay'ın yaklaşık iki katı kütleye sahip olan Draugr, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler de dahil olmak üzere bilinen en düşük kütleli gezegen olarak listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Astrofiziksel jet</span> Dönen bir astronomik cismin ekseni boyunca akan iyonize madde ışını

Astrofiziksel jet, iyonize olmuş maddenin dönüş ekseni boyunca uzamış ışınlar şeklinde dışarı atıldığı astronomik bir olgudur. Işındaki büyük ölçüde hızlandırılmış madde ışık hızına yaklaştığında, astrofiziksel jetler özel görelilik etkileri gösterdiği için relativistik jetler haline gelir.