İçeriğe atla

Puberfoni

Puberfoni ya da Mutasyonel Falsetto, preadolesan dönemde yüksek perdeli (ince) sesi, adolesan ve yetişkinlik döneminde alçak perdeli (kalın) sese çevirmede yetersizlik ile karakterize bir ses bozukluğudur.[1][2][3] Puberte (ergenlik) dönemindeki bireylerde ortaya çıkıp düzeltilmediği takdirde ileride de devam eden ses perdesinin normal olmayan düzeyde ince olması ile karakterizedir. Puberfoni genel olarak erkeklerde görülen bir ses bozukluktur. Kızlarda da görülebilmesine rağmen kadın sesinin yüksek perdeli olması sebebiyle fark edilmeyebilir.[3]

Erişkin erkekte yalnızca 125 Hz civarında olması gereken temel frekans (F0) ses falsetto fonasyonunda 200–220 Hz hatta daha da yüksektir. Bunun nedeni, vokal kordların yalnızca ön yarısının kullanılmasıdır.

Tanı

Puberfoni tanısı laringoskopi ile konulabilir. Videolarengostroboskopik incelemede vokal yapılar gergin ve ses tellerinin kapanışı tam değildir.[4] Puberfoni, bir perde kontrol bozukluğu olmakla birlikte, sesin gürlük düzeyinin ayarlanmasında da bozukluk vardır. Perde bozukluğunun üç özelliği vardır.

I. Ses perdesi istenmeyen düzeyde incedir.
II. Hastalar tek perdeden konuşurlar.
III. Perde kırılmaları görülür.[5]

Puberfoni tanısının başlıca basamağını hastanın şikayeti oluşturur. Hastalar, seslerinin kendilerine uygun olmadığının bilincindedir ve bundan şikayetçidir. Hastalar, sosyal ortamlarda sıkıntı duyduklarından pasif, olgunlaşmamış, asosyal tipte görülebilirler. İnce, zayıf, kırılgan, nefesli, sabit tonda bir konuşma vardır.

Tedavi

Puberfoni hastalığının tedavisi ses terapisidir. Ancak F0 bulunamayan veya ses terapisine cevap vermeyen durumlarda cerrahi tedavi de yapılabilir. Cerrahi tedavide vocal cord 16 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gerginliğini azaltmak için gevşetme laringoplasti (İsshiki tip 3 tiroplasti) yapılır.[3][6]

Kaynakça

  1. ^ "Puberfoni Tanısı". 17 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 
  2. ^ "Puberfoni". 28 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 
  3. ^ a b c "Puberfoni". 9 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 
  4. ^ "Puberfoni'de Laringoskopi". 7 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 
  5. ^ "Puberfoni Tanı". 9 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 
  6. ^ "Gevşetme Laringoplasti". 24 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tambur</span>

Tambur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır.

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji</span> beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp dalı

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

<span class="mw-page-title-main">Sarılık</span> İnsan hastalığı

Sarılık (ikter; icterus), bir hastalık değil, çoğu karaciğerle ilgili olan bazı hastalıkların belirtisidir. İkter tablosunda gözakı (sklera), deri, mukozalar ve organlar sarıya boyanır. En önemli nedeni kandaki bilirubin düzeyinin artmasıdır. Normalde periferik kanın 100 ml’sinde 1 mg kadar bilirubin bulunur. Kandaki bilirubin düzeyinin 2.5 mg’ın üzerine çıkmasına “hiperbilirubinemi”, bunun neden olduğu klinik tabloya "sarılık; ikter (icterus)” adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

Oktav, müzikte bir ses aralığıdır. Bir oktavın yüksek notasının ses dalgası frekansı (perdesi), aynı oktavın alçak notasının iki katıdır. Örneğin orta C üzerindeki A notasının uluslararası standart frekansı 440 hertz'dir.Bu A notasının üzerindeki oktav 880 hertz ile titreşirken, altındaki oktav 220 hertz ile titreşir.

<span class="mw-page-title-main">Kanun (çalgı)</span>

Kanun, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaygın olarak kullanılan bir telli çalgıdır. İsmi Arapça 'yasa ve yönetmek' manasındaki 'kanun' kelimesinden gelmektedir. Araplar ise kelimeyi Grekler'in 'κανών' (kanṓn) kelimesinden ödünç almışlardır. Kanun çalgısının bilinen tarihi MÖ. 19. yüzyıla dayanmaktadır. Bilinen en eski kanun Süryaniler'in Nimrud adlı şehrinde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Trompet</span>

Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.

Artrogripozis, genellikle çoğul kongenital kontraktürleri tarif etmek için kullanılmaktadir. Kelimenin kökeni Yunancadan gelmektedir ve "bükük veya çengelleşmiş eklemler" anlamındadır. Bu kompleks sendrom çoğul eklem kontraktürleri, az gelişmiş ve kontrakte kaslar, ekstremite deformiteleri ve bunun yanında duyunun sağlam olması ile karakterizedir.

Cushing sendromu, 1932 yılında Harvey Williams Cushing tarafından tanısı ilk kez konmuş olan kortizol hormonunun olağanın üstünde bir düzeyde olduğu durumlarda ortaya çıkan belirtiler bütünüdür. Diğer isimleri Itsenko-Cushing sendromu, hiperadrenokortisizm veya hiperkortisizm. Cushing sendromunun alışılmış nitelikleri kilo artması, obezite, kan basıncının artması (hipertansiyon) ve derinin zayıflaması sonucu oluşan çizgilerdir. Her hastada belirtilerin tümü gözlenmeyebilir. Belirtilerin ağırlığı ve niceliği hastanın ne denli uzun bir süredir kortizol etkisinde kalmasına bağlıdır. Ancak kimi belirtiler bu durumdan bağımsız, iveğen olarak da gelişebilir. Örneğin, özellikle uyluk kemiğinin baş bölgesinin iveğen doku ölümüne uğraması çok kısa bir süredir hafif izleyen ya da yıllardır ağır izleyen Cushing sendromlu hastalarda da rastlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Gırtlak kanseri</span> gırtlakta bulunan solunum sistemi kanseri

Gırtlak veya larinks kanserleri çoğunlukla skuamöz hücreli karsinomlardır ve gırtlak epitelinden kaynaklandıklarını gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Diyabet</span> Kandaki glikoz seviyesinin aşırı artmasından kaynaklanan metabolik bozukluk

Diabet ya da Diabetes mellitus, sıklıkla yalnızca diabet ya da diyabet veya halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan, genellikle kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimi ile oluşan ve kandaki glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle (hiperglisemi) sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Vücutta kan şekerinin düzenlenmesi pek çok sayıda kimyasal madde ve hormonun karmaşık etkileşimi sonucunda sağlanır. Şeker metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan hormonlardan en önemlisi pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonudur. Diyabetes Mellitus ya insülin salgılanmasındaki yetersizlik ya da insülinin etkisindeki veya insülin cevabındaki bir bozukluk sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekerinin yol açtığı birkaç grup hastalığı tanımlamak için kullanılan ortak bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Katatoni</span> Psikoloji

Katatoni, psikomotor belirtilerle karakterize bir klinik tablo. İlk kez 1874 yılında, Karl Ludwig Kahlbaum tarafından tanımlanmıştır. Psikiyatrik bozukluklar dışında başka çeşitli tıbbi nedenlerle de ortaya çıkabilir.

Perde, bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Perde, bir notanın frekans değeriyle ilişkilidir. Bu nedenle zaman zaman perde ve nota sözcükleri eşanlamlı olarak kullanılır. Perde sözcüğü aynı zamanda telli çalgılardaki fret kısmını belirtmek için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Astigmatizma</span>

Astigmatizma, gözün kırma gücündeki dönme asimetrisinden kaynaklanan bir tür kırma hatasıdır. Bu, herhangi bir mesafede görmenin bozulmasına veya bulanıklaşmasına neden olur. Diğer semptomlar arasında göz yorgunluğu, baş ağrısı ve gece araba kullanma zorluğu sayılabilir. Astigmatizma sıklıkla doğumda ortaya çıkar ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde değişebilir veya gelişebilir. Yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar ve tedavi edilmezse ambliyopiye neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Larenjit</span> Üst solunum yolu enfeksiyonu (Gırtlak iltihabı)

Larenjit, gırtlak iltihabıdır. Belirtiler genellikle kısık bir ses içerir ve ateş, öksürük, boynun önündeki ağrı ve yutma rahatsızlığını içerebilir. Tipik olarak, bunlar iki hafta sürer.

Vokal aralığı, bir insanın çıkarabileceği seslerin perde aralığıdır. Şarkı söylerken çıkan sesleri, ses türlerine göre sınıflandırmak için kullanılır. Aynı zamanda dilbilim, fonetik ve konuşma dili patolojisi dahilinde, özellikle ton dilleri ve belirli tür ses bozukluklarının incelenmesi ile ilgili bir çalışma konusudur, ancak konuşma açısından çok az pratik uygulaması vardır.

Islık rejisteri modal ve falsetto rejisterlerinden daha ince olan, insan sesinin çıkaracağı en ince rejister. Bu rejister, diğer rejisterlerden özel bir fizyolojik üretime sahip olmasıyla ayrılır. Bu ses rengi ile üretilen ses düdük sesiyle benzerlik gösterir.

Kanser tanısı , günümüz sağlık sorunlarının en önemlilerinden biridir. Kanserde "erken tanı" ilkesi, tanı tekniklerinin oldukça iyi bir düzeye gelmesini sağlamıştır.

İşitsel halüsinasyon veya paracusia, işitsel stimulus (uyartı) olmadan gerçek olmayan seslerin birey tarafından algılanması olarak karakterize edilen bir halüsinasyon türüdür.