Psikoterapi
Psikoterapi, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adı.[1] Psikoterapi her zaman sadece tek tek bireyleri konu almaz, zaman zaman incelenen tüm bir ailenin etkileşimsel meseleleri zaman zamansa incelenen bir çiftin birbiriyle olan ilişkisindeki bazı sorunların ruh sağlığı temelindeki kökleri olabilir.[2] Ruh-zihin sağlığına dair sorunların psikolojik, sosyolojik veya somatik boyutları olabilir.
Kelime anlamı
Psikoterapi, psiko (Yunanca: ψυχή, romanize: psukhē) ve terapi (Yunanca: Θεραπεία, romanize: therapeia) sözcüklerinden oluşur. Psukhē, ruh ve zihin; therapeia ise iyileştirme anlamına gelmektedir.
Tedavi ve süreç hakkında
Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge sağlamak amacı doğrultusunda zihinsel ve duygusal bozukluk gösteren hastalarla düşünce ve duygu alışverişi kurularak yürütülen bir tedavi bilim ve sanatıdır. Türkiye'de Psikiyatristler ve Klinik Psikologlar psikoterapi yaparlar. Genel bir başlık altında söylemek gerekirse, duygusal çatışmaları çözümleyen, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan, ruhsal uyum düzeyini artıran, kişilerarası ilişkileri daha olgunlaştıran tüm teknik ve yöntemlere psikoterapi denebilir.
Psikoterapi sürecinde terapist ile danışan arasında kurulan ilişki temel alınarak danışanın yaşadığı sorunlar üzerinde çalışılır. Sadece psikolojik rahatsızlık yaşayan kişiler değil, hayatının herhangi bir alanında tıkanıklık yaşadığını hisseden ve yaşamını daha anlamlı bir şekilde sürdürmek isteyen herkes psikoterapi sürecine girebilir. Psikoterapi, terapistin danışan adına neyin doğru olduğuna karar vermesi ya da nasıl değişeceğini söylemesi değildir. Psikoterapist, kendi kuramsal bilgilerini ve uygulama becerilerini kullanarak; danışanın kendisini tanıması, hayatına dair farkındalıklar yaşaması, daha sağlıklı ilişkiler kurması ve yeni çözüm yolları geliştirebilmesi için danışana ışık tutar.
Psikoterapi türleri
Bütüncül Psikoterapi
Tüm psikoterapi tekniklerinin hangi hastaya ne zaman uygulanacağını ve bütünü izah etmeye yönelik bu terapi yöntemi farklı teknikleri entegre etmeyi sağlar. Esneklik sağlayan bu model evrensel uygulamalar için de uygundur ve pratiktir.
Psikodinamik Psikoterapiler
Psikodinamik psikoterapiler, yapıtaşı olarak Freud'un klasik Dürtü Kuramı ve sonrasında da, Ego Psikolojisi, Nesne İlişkileri Kuramı, Kendilik Psikolojisi, Masterson Yaklaşımı gibi diğer psikodinamik yaklaşımlarla devam etmiştir. Bu yaklaşımlar; psikopatolojilerin temelinde kişinin 0-6 yaş arasındaki dönemde yaşadıklarının olduğunu savunur ve serbest çağrışım ve rüyaların yorumlanması başta olmak üzere bunları irdeler ve temelde hepsi bilinçdışı kavramına uygulamalarının teorik temelinde yer verir.
0-6 yaş döneminde odaklandıkları alt dönem yaklaşımlara ve temel aldıkları psikodinamik kuramına göre değişmektedir.
Bilişsel Psikoterapi
Bilginin işlenmesi sürecinde; temel kabullerdeki hatalardan kaynaklanan işlevi olmayan şematik kavramlar, zamanla olumsuz otomatik düşüncelere dönüşür. Sonuçta ortaya çıkan düşünsel, duygulanım ve davranış bozukluklarının sağıtımı bilişsel psikoterapinin alanına girmektedir. Bilişsel (Kognitif) terapi olarak da adlandırılmaktadır. Şema terapisi, düşünsel duygulanımcı davranış terapisi de bilişsel terapiden kaynaklanmıştır
Davranışçı Psikoterapi
Davranışta otomatik modelleme gibi öğrenmeler sonucunda ortaya çıkan bozukluklarda; duyarsızlaştırma, ödüllendirme gibi çeşitli teknikler yoluyla davranış değişikliği ya da davranışın frekansında azalma gibi sonuçlar sağlamaya yönelik terapilerdir.
Bilişsel - Davranışçı Psikoterapiler
Klinik uygulamalar ve gözlemler psikoterapi süreci içinde, bilişsel-davranışçı yöntemlerin bir arada kullanılmasının etkin sonuçlar ortaya çıkarttığını görgül olarak göstermektedir. Günümüzde sıklıkla bu iki yöntem bir arada kullanılmaktadır.
Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu Psikoterapi de önemli olan şimdi ve burada kavramlarıdır. Varoluşçular varolma yolunda kişinin en çok üzerinde durduğu 5 soruyu temel alarak bunlar yoluyla psikoterapiyi yapılandırmışlardır. Yaklaşımın öncüsü Viktor E. Frankldır ve bu yaklaşımın temellerinden yola çıkarak logoterapiyi geliştirmiştir.
Sistemik Psikoterapi
Sistemik Psikoterapi Palo Alto'dan Paul Watzlawick ve arkadaşlarının 1970'lerde geliştirdiği, matematik sistem kuramları, iletişim kuramları ve aile dizin çalışmalarının temelini olşturduğu, 10-15 seans süreli ve bir ekip tarafından uygulanan psikoterapi yöntemidir.
Gestalt Psikoterapi Yaklaşımı
1940'lı yıllarda Fritz Perls, Laura Perls ve Paul Goodman tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi yaklaşımıdır. Geştalt kelimesi Almancada kendine özgü bir bütünlüğü olan şekil, örüntü anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım, her bireyin, doğuştan var olan potansiyellerini açığa çıkarabilme dürtüsüne sahip olduğu görüşünü benimser. Bireyin kendi özelliklerini ve potansiyelini fark edip, buna sahip çıkabilmesini ve kendisini gerçekleştirmesini amaçlar.
Narrative Terapi
Narrative Terapi Avustralyalı aile terapisti Michael White ve Yeni Zelandalı aile terapisti David Epson tarafından geliştirilmiş bir post-modern psikoterapi yaklaşımıdır. Odak noktası, bireylerin yapısal özelliklerine değil yaşamlarını nasıl anlamlandırıp, yorumladıklarıdır.
Oyun Terapisi
Oyun Terapisi, çocukların psikolojik ihtiyaçlarına ve psikolojik sorunlarına yönelik bir psikoterapi yöntemidir. Çocukların oyun üzerinden daha güvenli ve daha işlevsel iletişim kurabildikleri ve bu yolla kaygı, okul fobisi, travma, hiperaktivite, dikkat eksikliği, alt ıslatma, kaka tutma, gece terörü gibi birçok sorun için sağaltıcı olduğu hipotezi üzerine kuruludur.
Sanal Gerçeklik Terapisi
Sanal gerçeklik cihazları psikoterapide, başlıca özgül fobiler olmak üzere pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Sanal Gerçeklik Terapisi (SGT) ile danışanların uyarıcıya duyarsızlaşması hedeflenir. Bilgisayar ortamında hazırlanan yapay bir ortam aracılığıyla, denetimli bir yüzleşme sağlayan sanal gerçeklik terapileri, birçok rahatsızlığın ve fobilerin tedavisinde başarı sağlamıştır. SGT, bir terapist eşliğinde sistematik bir şekilde ilerler.[3]
Psikoterapi için önerilen farklı tanımlar
Sigmund Freud ve Josef Breuer'in hastalarından biri olan Bertha Pappenheim (Anna O. anonim adıyla da anılır), kendisine uygulanan tedaviye "talking cure" yani konuşma terapisi demiştir. Bu tanım daha sonraları Freud tarafından da kullanılmıştır.
Avrupa Psikoterapi Derneği ve Dünya Psikoterapi Derneklerinin ortak psikoterapi tanımının Türkçe çevirisi şöyledir:
"Psikoterapi uygulaması, davranış bozuklukları ve rahatsızlık durumlarının, ya da psikososyal, ayrıca psikosomatik etkenler ve nedenlerle ilişkili geniş kişilik gelişimi gereksinimlerinin, bilimsel psikoterapik yöntemler ile, bir veya daha fazla tedavi olan kişilere, bir ya da daha fazla terapist ile, var olan bulguların hafifletilmesi ya da ortadan kaldırılması, bozuk davranış şekilleri ve tutumlarının değiştirilmesi ve tedavi edilen bireyin olgunlaşma, büyüme, aklıselimlik ve iyilik süreçlerinin desteklemek gayesi ile, genel ve özel eğitimlerine dayanarak geniş kapsamlı, amaçlı ve planlı tedavi ya da terepâtik müdahalesidir."
Kaynakça
- ^ McWilliams, Nancy (2020). Psychoanalytic diagnosis: understanding personality structure in the clinical process (2. bas.). New York, NY: The Guilford Press. ISBN 978-1462543694.
- ^ Snyder, C.R. (2016). The Oxford handbook of positive psychology (3. bas.). New York, N.Y.: Oxford University Press. ISBN 978-0199396511.
- ^ "SANAL GERÇEKLİK VE PSİKOTERAPİDE KULLANIMI". AKDENİZ Seher, AHÇI Zeynep, YUMUŞAK Semih. 2020. 19 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2022.