
Katyn Katliamı veya Katyn Ormanı Katliamı, 1940 yılında yaklaşık 22.000 Polonyalı subay, sivil ve aydınların başlarına birer kurşun sıkılarak gerçekleştirilen toplu infaz. Sovyetler Birliği hükûmeti uzun yıllar bu olayda kendisinin sorumlu olmadığını açıkladı, olayın Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirildiğini savundu. Ancak 1990 yılında Mihail Gorbaçov yaşananların Sovyetler tarafından gerçekleştirildiğini kabul etti. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1992 yılında Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Polonya Devlet Başkanı Lech Walesa'ya infaza dair Josef Stalin'in imzaladığı emrin orijinal belgelerini verdi. Ayrıca 2010 yılında, dönemin Rusya başbakanı Dmitri Medvedev, 22.000 bin kişinin infaz edildiği bu katliam hakkındaki Sovyet belgelerinin çevrimiçi olarak yayınlanmasını emretmiştir. Bunun üzerine Rusya, hükûmete ait bir web sitesinde Katyn'deki Polonyalı mahkûmların katliamına ilişkin belgeleri yayınladı.

Kremlin Duvarı Mezarlığı, Moskova'daki Kızıl Meydan'da Kremlin Duvarının yanında bulunan Sovyetler Birliği'nin eski ulusal mezarlığıdır. Buradaki mezarlar, Ekim Devrimi sırasında ölen 240 Bolşevik yanlısının toplu mezarlara gömüldüğü Kasım 1917'de başladı. Doğaçlama mezar yeri, İkinci Dünya Savaşı sırasında kademeli olarak askeri ve sivil onurun merkezine dönüştü. İlk olarak 1924'te ahşaptan inşa edilen ve 1929-30'da granitten yeniden inşa edilen Lenin'in Mozolesi'nin merkezinde yer almaktadır. 1921'de Kızıl Meydan'daki son toplu cenaze töreninden sonra, oradaki cenazeler genellikle devlet törenleri olarak yapıldı ve çok saygı duyulan politikacılar, askeri liderler, kozmonotlar ve bilim adamları için son onur olarak ayrıldı. 1925-1927'de toprağa gömüler durduruldu. Cenazeler artık yakılmış kül mezarları olarak yapılıyordu. Mikhail Kalinin'in 1946'daki cenazesi ile toprağa gömülmeler yeniden başladı.

Einsatzgruppen, SS'e bağlı, Heinrich Himmler'in kontrolünde ve Reinhard Heydrich'in yönetimi altındaki, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Ordusunun işgal ettiği bölgeleri ev ev arayarak Yahudileri, Romanları ve komünistleri öldüren seyyar infaz birlikleri. A B C ve D isminde 4 Einsatzgruppe timi vardı ve her birlik 600-1000 askerden oluşuyordu. Toplama kampları kurulmadan önce infazlarda etkin rol oynamışlardır. En önemli eylemleri Babi Yar Katliamı'dır. Gezici birliklerdir. Sürekli hareket halinde olup bir infazdan ötekine doğru eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Çukur kazıp öldürüp gömme işi oyalayıcı olduğundan ve öldürme sırasında çok fazla mermi harcandığından bunun yerine toplama kampları kurulmuştur.

Sovyet savaş suçları, 1919 ve 1991 arasında Kızıl Ordu ve NKVD tarafından işlenen savaş suçlarını ifade eder. Bazı durumlarda, bu suçlar, Sovyet lideri Josef Stalin'in emriyle işlendi. Diğer durumlarda ise, savaş esirlerine ve sivillere karşı partizan savaşı veya diğer ülkelerin SSCB ile silahlı çatışmaları sırasında Sovyet birlikleri tarafından herhangi bir emir alınmadan işlendi.

Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı, 14 Ağustos 1974 tarihinde EOKA-B tarafından Kıbrıs'ın Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliam. Katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere silahsız 126 Türk öldürülmüştür. 1960 nüfus sayımına göre üç köyün toplam nüfusu 248'di. Fakat halkın bir kısmı çeşitli nedenlerden göç etmişti. Katliamlara ilişkin anma günü tektir ve 14 Ağustos'tur. Bunun sebebi üç köyün birbiri ardına basılmasıdır. Muratağa ve Sandallar köylüleri aynı toplu mezara gömülmüştür ve mezardan toplam 89 kişi çıkarılmıştır. Muratağa ve Sandallar köyleri ile Atlılar köyünde yapılan katliamlar yine de bazen ayrı ayrı ele alınır. Katliamın Türk birlikleri tarafından keşfi ve cesetlerin bulunması 1/2 Eylül 1974 tarihinde gerçekleşmiştir.

Poznań Ayaklanması, 1956 Poznań ayaklanması yahut Poznań Haziranı, Polonya Halk Cumhuriyeti'nin totaliter yönetimine karşı vuku bulan ilk kitlesel protesto eylemi. Olaylar, Cegielski Fabrikaları işçilerinin 28 Haziran 1956 tarihinde, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları talep etmek için düzenledikleri gösterilerle başladı ve çok kısa sürede sert ve kanlı bir biçimde bastırıldı.
Beyaz Terör, Rusya'da 1917-1922 yılları arasında gerçekleşen Rus İç Savaşı sırasında Çarlık yanlısı Beyaz Orduların Kızıllara ve kendilerine destek vermeyen sivil halka yönelik şiddet ve katliam hareketlerine verilen isimdir.

Sovyet Askeri Mezarlığı, Varşova'nın Mokotów semtinde yer alan, Polonya'nın Nazi Almanyası işgalinden kurtuluşu sırasında ölen 21.468 Kızıl Ordu mensubu askeri anmak için inşa edilen anıt mezar.

Volhinya ve Doğu Galiçya'da Polonyalı Katliamları veya kısaca Volhinya Katliamı, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerle işbirliği yapan milliyetçi Ukrayna İsyan Ordusu'nun etnik Polonyalı sivil halka yönelik soykırım hareketi. Volin'deki katliam daha ziyade Polonya asıllılara yönelik olmasına karşın diğer etnik gruplar da bu katliamdan nasibini aldı. 1939 Mart ayında, önce Polonya kontrolü altındaki topraklarda Nazilerce başlatılan katliam, Nazilerin Ukrayna'ya girmesiyle buradaki milliyetçi isyan ordusu tarafından devam ettirildi. Katliamlar Sovyetler Birliği tarafından kurtarılan Polonya'nın 1943 Temmuz'unda karşı harekât yapmasıyla sona erdi. Polonya hükûmeti bu olayları soykırım olarak nitelemektedir.

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki çatışmalar sırasında 1941-1945 yılları arasında teslim olan veya zorla yakalanan Sovyet savaş tutsaklarına karşı kasıtlı olarak kötü muamele uygulamasıdır. Bu uygulamaların sonucunda esir alınan yaklaşık 5,7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3,1 ila 3,5 milyon arası kişi yaşamını yitirdi.

Stalag IB Hohenstein, Hohenstein'ın 2 km batısında Olsztynek'de yer alan II. Dünya Savaşı sırasında kullanılan Nazi esir kampı. Kamp kısmen Tannenberg Anıtı topraklarında inşa edildi ve başlangıçta Nazi şenlikleri sırasında I. Dünya Savaşı gazilerini barındırmaya yönelik bir dizi ahşap yapı içeriyordu. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında pek çok kişi burada öldürüldü.

Olsztynek, kuzey Polonya'da yer alanı Olsztyn ilçesindeki Varmiya-Mazurya Voyvodalığı'na bağlı bir kasaba. Mazurya'nın tarihi bölgesinin bir parçasıdır.

Nemmersdorf Katliamı veya Nemmersdorf Tecavüzü; 21 Ekim 1944'te, Kızıl Ordu işgali altında olan Doğu Prusya'daki bir Alman köyü Nemmersdorf'ta meydana gelen ve günümüzde mevcut olan verilere göre çoğu yaşlı, kadın veya çocuk olan en az 26 insanın öldürüldüğü ve iki kadının tecavüze uğradığı olaylardır. Olayların merkezinde, Wehrmacht ve Sovyet askerleri arasındaki çatışmaların ortasında kalan ve bir sığınaktayken Sovyet askerleri tarafından vurularak öldürülen 13 Nemmersdorflu vardı. Bunun yanında, köyün Kızıl Ordu tarafından ele geçirilmesi sırasında köy halkından olmayan bazı silahsız kişiler ve en az 6 Nemmersdorflu daha öldürüldü. Sivillerin ölümlerinin koşulları hâlâ tam olarak aydınlatılamamıştır ve olayların nasıl gerçekleştiği hakkında kesin bir görüş birliği yoktur, ancak 21. yüzyılda akademisyenlerin büyük çoğunluğu olayların bir Sovyet savaş suçu örneği olduğunu kabul etmektedir.

Dem'ianiv Laz, Stanisławów'da yer alan, Sovyetlerin Polonya'yı işgali sırasında Sovyetler tarafından öldürülen sivillerin topluca gömüldüğü yerdir. NKVD'nin silahla öldürdüğü en az 524 esir, diğer mahkûmlar tarafından şehrin dışındaki küçük bir geçitte kazılan birkaç toplu mezarın içine gömülmüştür.

Naliboki Katliamı, günümüz Belarus'undaki küçük Naliboki kasabasında kadınlar ve çocukların da arasında bulunduğu 129 Polonyalı sivilin 8 Mayıs 1943'te Sovyet partizanları tarafından katledilmesi olayı.

Fântâna Albă Katliamı; 1 Nisan 1941'de, Kuzey Bukovina'da günümüzde Çernivtsi Oblastı, Ukrayna'daki Fântâna Albă köyünde Sovyetler Birliği'nden Romanya'ya geçmeye çalışan, üzerlerinde dini semboller bulunan ve beyaz bayrak sallayan bir sivil kafilesinin üzerine Sovyet Sınır Muhafızları tarafından ateş açılması ve 44 ila 4,000 sivilin öldürülmesi olayı. Resmi Sovyet raporuna göre olayda sadece 44 sivilin ölmesine rağmen olayın görgü tanıkları ve diğer kaynaklar katliamın çok daha yüksek bir ölüm sayısı olduğunu ve katliamdan hayatta kalanların işkenceyle öldürüldüğünü ve diri diri toplu mezarlara gömüldüğünü söylerler. Diğer hayatta kalanlar ise NKVD tarafından götürülmüş ve işkenceye maruz kalmıştır. Bazı kaynaklar katliamı "Romanya'nın Katyn'i" olarak adlandırır.

1935 ile 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nın silahlı kuvvetleri olan Wehrmacht, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Yunanistan, Sırbistan ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere işgali altındaki bölgelerde çeşitli savaş suçları işledi. Wehrmacht'ın dahil olduğu ilk önemli çarpışma, 1 Eylül 1939'da başlayan Polonya Seferi'ydi. Nihai Çözüm'ün mimarı olan Reinhard Heydrich, Nisan 1939'da Wehrmacht ve Einsatzgruppen'in istihbarat bölümleri arasında işbirliği gerçekleşmesini çoktan sağlamıştı. Ordunun Polonya'daki eylemleri daha sonra gerçekleşecek olan imha savaşının başlangıcıydı, Wehrmacht sivillerin ve potansiyel partizanların toplu olarak katledilmesinde yer almaya ilk kez Polonya'da başladı.

Belarus'taki Polonyalılar, 2019 nüfus sayımına göre resmi olarak 288.000 kişidir. Ancak Polonya Dışişleri Bakanlığı'na göre bu sayı 1.100.000 kadar yüksektir. Toplam nüfusun yaklaşık %3,1'i ile Ruslardan sonra ülkedeki en büyük ikinci etnik azınlığı oluşturuyor. Tahminen 205.200 Belarus Polonyalısı büyük yerleşim yerlerinde ve 82.493'ü daha küçük yerleşim yerlerinde yaşıyor ve kadınların sayısı erkeklerin sayısını 33.905 kişi kadar aşıyor. ABD'deki Polonyalı sivil toplum kaynakları tarafından yapılan bazı tahminler, 1989'da Sovyet yetkilileri altında 413.000 Polonyalı ile yapılan bir önceki ankete atıfta bulunarak daha yüksek sayıda olduklarını belirtiyor.

Sochy Katliamı, 1 Haziran 1943'te Lublin Voyvodalığı, Zamość ilçesindeki Sochy köyünde, Almanya'nın Polonya'yı işgali sırasında, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere yaklaşık 181-200 kişinin Alman Ordnungspolizei ve SS tarafından köyün Polonya direniş hareketine verdiği desteğe misilleme olarak katledildiği sırada meydana geldi.

Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Polonya'nın Sovyet işgali sırasında tecavüz konusu, Sovyetler Birliği'nin dağılmasına kadar savaş sonrası tarih yazımında yer almıyordu, ancak dönemin belgeleri sorunun hem savaş sırasında hem de sonrasında ciddi olduğunu gösteriyor. 1944-1945'te Sovyet kuvvetlerinin Nazi Almanya'sına karşı ilerleyişi. Katherine Jolluck'a göre, Sovyet erkekleri tarafından uygulanan cinsel şiddetin kapsamına ilişkin neredeyse yarım yüzyıldır araştırma yapılmaması, kurbanları arasındaki geleneksel tabuların kendilerine yardımcı olacak bir ses bulma ve onurlarını koruyarak savaş zamanı deneyimleri hakkında açıkça konuşma yeteneğinden yoksun olması nedeniyle daha da büyümüştü. Polonya Bilimler Akademisi'nden Joanna Ostrowska ve Marcin Zaremba, Kızıl Ordu'nun 1945 Kış Taarruzu sırasında Polonyalı kadınlara yönelik tecavüzlerin kitlesel bir ölçeğe ulaştığını yazdı.