İçeriğe atla

Propolis

Propolis

Propolis (Yunanca: προπόλις "şehir için") bitkiler tarafından üretilen onları hem soğuktan hem de mikroorganizma saldırısından koruyan reçineli bileşiğin, bal arıları tarafından toplandıktan sonra transforme edilmesinden dolayı güçlü ve yapışkan bir özellik kazanmış su geçirmez, antimikrobiyal ve ısı yalıtan özellikteki özüdür.

Propolis, Apis mellifera L. olarak adlandırılan bal arısı türünün mandibulaları yardımıyla toplanarak mum ve tükürükle karıştırılıp pelet haline getirilir ve kovana taşınır. Burada bal arıları kolonisinin hastalıklardan korunması, kovan duvarları ve petek gözlerinin kaplanarak hijyenik bir yaşama ortamı sağlanması, kovan içerisinde ölen canlıların kokuşmasının önlenmesi için kaplanması ve kovan giriş deliğinin küçültülmesi gibi birçok amaçla kullanılmaktadır.

Giriş

Tarihi

Mısırlılar ölülerini mumyalarken, Yunan ve Romalı doktorlar antiseptik ve yara iyileştirici olarak propolis kullanmışlardır.[] İnkalar propolisi antipiretik bir ilaç olarak önerirken 17. yüzyılda Londra farmakopesinde propolis, resmi bir ilaç olarak listelenmiştir.[] Propolisin saf ya da başka doğal ürünlerle kombine bir şekilde kozmetik ve sağlık ürünlerinde kullanımı günümüze kadar devam etmiştir. Araştırmacılar son yıllarda daha çok propolisin kimyasal bileşimi ve biyolojik özellikleri ile ilgilenmişlerdir. []

Özellikleri

Rengi yeşilden kırmızı ve kahverengiye kadar değişebilen propolis, kendine özgü bir kokuya sahiptir. Soğukta kırılgan ve sert, sıcakta ise yapışkandır. Yapışkan özelliği nedeniyle ciltteki yağ ve proteinlerle etkileşime girer. Genel olarak doğal yapısında %30 mum, %50 reçine ve bitkisel balsam, %10 esansiyel ve aromatik yağlar, %5 polen ve diğer maddeler vardır. Propoliste 300'den fazla komponent tanımlanmıştır ve kompozisyonu bitki kaynağı ve lokal floraya göre değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte Avrupa kavak propolisi, Brezilya yeşil ve kırmızı propolisleri gibi bazı propolis tiplerinin kimyasal yapısı iyi aydınlatılmış ve standardizasyonu sağlanmıştır.

Propolisin Kimyasal Yapısı

Propolisin kimyasal yapısının aydınlatılmasında çok sayıda kromatografik alet kullanılmıştır. Bu yapı genellikle propolisin toplandığı bitki kaynağına göre değiştiğinden farklılık gösterebilmektedir. Yapılan araştırmalarda özellikle karasal iklim bölgelerinde Göknar, Akçaağaç, Kızılağaç, Huş, Kestane, Okaliptüs, Fındık, Çam, Kavak, Meşe, Erik, Söğüt, Ihlamur ve Karaağaç propolisin botanik kaynakları olarak gösterilmektedir. Türkiye'de üretilen propolisin kimyasal yapısının aydınlatılmaya çalışıldığı bir çalışmada toplanan propolis örneklerinin GC-MS ile kimyasal analizi yapılmış, örneklerde 24 farklı bileşik tespit edilmiştir.[1]

Kovandan toplanarak topak haline getirilmiş propolis.

Propolisin Besin Değerleri

Propolisin protein, karbonhidrat, lipid, vitamin-mineral içeriği oldukça düşüktür. Bu nedenle besinsel bir destek olarak düşünülmesi zordur. Propolisin faydalı biyolojik özellikleri daha çok flavonoidler ve hidroksisinnamik asit türevleri gibi fenolik maddelere atfedilmektedir. Propoliste bulunan en önemli bileşik grubu olarak flavonoidler görülmektedir. Flavonoidler fotosentez yapan hücrelerde bulunurlar. Sekonder bitki metabolitleri olarak bulundukları için insanlar tarafından sentezlenemezler ve bu nedenle insan beslenmesi için önemlidirler.[2]

Tıbbi Kullanımı

Amerikan Sağlık Enstitüsü propolisi soğuk algınlığı, genital herpes ve ağız/çene cerrahisi sonrasında oluşan ağrılarda "muhtemelen etkili" grubunda sınıflamaktadır.[3] Propolis öksürük ve boğaz iritasyonunda da kullanılmaktadır. Türk bilim insanı Sibel Silici ve Semiramis Kutluca'nın yapmış olduğu araştırmada Staphylococcus aureus, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa ve Candida albicans üzerinde antibakteriyel etkisi ispatlanmıştır.[4]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "Propolis Hakkında Bilimsel Bilgiler, Prof. Dr. Sibel Silici". 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2020. 
  2. ^ "Propolis nedir? Propolisin faydaları nelerdir? Propolis nasıl kullanılır?". 5 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2020. 
  3. ^ Example of Cough Drops: Casa de Apicultor C. 38 No. 220 B x 49 y 51 Col San Juan. C.P. 97780 Valladolid. Yucatan, Mexico
  4. ^ Chemical composition and antibacterial activity of propolis collected by three different races of honeybees in the same region

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Söğüt</span> Söğütgiller familyasından bir bitki türü

Söğüt (Salix), söğütgiller (Salicaceae) familyasından Salix cinsini oluşturan boylu ağaç veya bodur çalı halinde, çoğunluğu kışın yaprak döken, ender olarak da her dem yeşil kalan odunsu bitkiler. Söğüt ağacının kabuğundan elde edilen salisin vücutta metabolize olarak Aspirin ilacının aktif maddesi olan salisilik asit'e dönüştürülür.

<span class="mw-page-title-main">Farmakoloji</span> İlaçlarla ilgili biyoloji dalı

Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.

<span class="mw-page-title-main">Bal</span> bir arı ürünü

Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak fruktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir. Halen dünyada üretilen bal türleri kestane balı, köknar balı, monofloral bal, çiçek balı, petek balı, armut balı, dağ balı, akasya balı, çam balı, kremalı bal, okaliptüs balı ve meşe balıdır.

<span class="mw-page-title-main">Polen</span>

Polen, bitkinin erkek gametini dişi gamete taşıyan bir yapıdır. Polen, bu taşınma sırasında erkek gametini çok iyi korumak zorundadır. Polenin dış duvarı eksin olarak adlandırılır. Bu tabaka çok nadir olarak bulunan ve çok dayanıklı olan sporopollenin denilen bir yapıdan oluşmaktadır. İç tabaka ise selülozdan yapılmış olup tipik bitki hücre duvarının yapısındadır. Polen tanelerinin boyu 15-100 µm arasındadır. Sıkıştırılmış polen tozu binlerce polen tanesi içermektedir.Taç yaprakların iç kısmında bir veya iki daire üzerine dizilidirlerdir

<span class="mw-page-title-main">Lipit</span> Katı ve sıvı yağ

Lipit, tüm canlıların yapısında bulunan temel organik bileşiklerden biridir. Lipitler, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılır. Doymamış yağlar, oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunan lipitler; doymuş yağlar ise oda sıcaklığında katı hâlde bulunan lipitlerdir. Biyolojik önemi olan lipitler için yağ asitleri, nötr lipitler (trigliserit), fosfolipitler ve steroitler örnek gösterilebilir. Lipitler, insan ve hayvanların temel besinleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Farmakognozi</span> Doğal kaynakları olası bir ilaç ham maddesi olarak inceleyen bilim dalı

Farmakognozi, tıbbi bitkilerin ve diğer doğal maddelerin olası bir ilaç kaynağı olarak incelenmesidir. Amerikan Farmakognozi Derneği, farmakognoziyi "doğal kaynaklı ilaçların, etkin maddelerin veya potansiyel ilaçların ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel, kimyasal, biyokimyasal ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi ve bunun yanı sıra doğal kaynaklardan yeni ilaçların araştırılması" olarak tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Arı</span> zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan bir böcek

Arı, zar kanatlılar takımına ait Apoidea familyasını oluşturan tüm böcek türlerine verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Albümin</span> İnsan ve diğer memeli hayvanların kan plazmasında bulunan en yaygın proteindir.

Kısaca albümin diye de bilinen serum albümini, insan ve diğer memeli hayvanların kan plazmasında bulunan en yaygın proteindir. Kanda bulunan proteinlerin %60'ını oluşturur. Ayrıca, doku sıvılarında, özellikle kas ve deride, az miktarda gözyaşı, ter, mide suları ve safrada da bulunur. Vücuttaki toplam albüminin %30-40'ı kandadır. Yağ asitleri ve çeşitli başka maddeleri kanda taşımasının yanı sıra en önemli işlevi, kan ile doku sıvıları arasında suyun dengelenmesini sağlamaktır.

Yağ, oda sıcaklığında yüksek viskoziteye sahip, yüksek miktarda karbon ve hidrojen içeren, suyla karışmayan ancak diğer yağlarla kolayca karışabilen maddelerdir. Yağlar yiyecek, yakıt, boya, makine sanayii dâhil birçok değişik amaçla kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Farmasötik kimya</span>

Medisinal ya da farmasötik kimya kimya ile eczacılığın kesiştiği noktadaki etkin madde dizaynı, organik sentez ve ilaçlar geliştirmek ile ilgili bilimsel daldır. Medisinal kimya yeni terapötik kullanım için uygun olan kimyasal oluşumların tanımlanması, sentezi ve geliştirilmesini içerir. Ayrıca halihazırdaki ilaçların biyolojik özellikleri, kantitatif yapı-etki ilişkileri üzerinde çalışır. Farmasötik kimya ilaçların kalite durumu üzerine odaklanarak ilaçların amacına uygunluğunun sağlanmasını amaçlar.

<span class="mw-page-title-main">Organik kimya</span> karbon temelli bileşiklerin yapılarını, özelliklerini, tepkimelerini ve sentez yollarını inceleyen kimya dalı

Organik kimya, organik bileşiklerin ve organik maddelerin yani karbon atomlarını içeren çeşitli formlardaki maddelerin yapısını, özelliklerini ve reaksiyonların bilimsel çalışmasını içeren, kimyanın bir alt dalıdır. Yapının incelenmesi yapısal formüllerini belirler. Özelliklerin incelenmesi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ve davranışlarını anlamak için kimyasal reaktivitenin değerlendirilmesidir. Organik reaksiyonların incelenmesi doğal ürünlerin, ilaçların ve polimerlerin kimyasal sentezini ve bireysel organik moleküllerin laboratuvarda ve teorik çalışma yoluyla incelenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Tereyağı</span>

Tereyağı, ana maddesi süt yağı olan bir mandıra ürünüdür. Tereyağının bileşiminde yaklaşık %80 oranında süt yağı, su, süt şekeri, mineraller, kolesterin, suda çözülmüş vitaminler, protein, asitler ve aroma veren maddeler yer alır. Tereyağı, gıda ve kozmetik sanayisinde kullanılan bir hammaddedir.

<span class="mw-page-title-main">Arıcılık</span>

Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri de arıcılık ile elde edilebilir.

Tozlaşma ya da polenleşme, bitkinin erkek organında üretilen polenlerin çeşitli nedenlerle dişi organın tepecik bölümüne yapışması olayına denir. Böylece tepeciğe yapışan polenler, dişicik borusundan yumurtalığa iner döllenme meydana gelir. Döllenmiş yumurtaya zigot denir. Zigot gelişerek embriyoyu oluşturur. Bu polenlerin dişicik borusuna taşınması hava, su ve böceklerle olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Partenogenez</span>

Partenogenez ya da döllenmesiz üreme, gerek bitkilerde gerek hayvanlarda döllenmemiş bir dişi gametin gelişip yeni bir birey oluşturmasıdır. Partenogenezde döllenme yoktur, dolayısıyla bir eşeysiz üreme türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Fosforik asit</span>

Fosforik asit, kimyasal formülü H3PO4 olan bir mineral asididir. İlaç endüstrisi, yağ sanayi, sinek ilacı üretimi ve çeşitli temizleme amaçlarıyla kullanılır. Gıda sektöründe ise kola ve kabartma tozları içerisinde kullanılan bu asit DNA ve RNA'nın yapısına da katılır. Aynı zamanda tüm nükleotitlerin yapısında bulunur. İnorganik bir bileşik olan fosforik asit, nükleik asitlere asidik özelliğini kazandıran gruptur.

Citronella yağı, farklı Cymbopogon türlerinin yaprak ve saplarından elde edilen uçucu yağlardan biridir. Bu yağ genellikle sitronellal, sitronelol ve geraniol gibi bir parfüm kimyasalı kaynağı olarak kullanılır. Bu kimyasallar, dünya genelinde sabun, mum ve tütsü, parfüm, kozmetik ürün ve tatlandırıcı sektörlerinde geniş bir yere sahiptir. Citronella yağı aynı zamanda bitki kökenli bir böceksavar olup 1948 yılından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nde bu kullanım kapsamında tescillidir. Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (EPA), citronella yağını toksik olmayan bir etkiye sahip bir biyolojik böcek ilacı olarak addeder.

<span class="mw-page-title-main">Manuka balı</span>

Manuka balı, bal arıları tarafından Manuka bitkisi nektarından yapılan ve geleneksel olarak doğal şifa ilacı olarak görülen, Yeni Zelanda ve güney doğu Avustralya'nın dağlık arazilerine özgü bir bal çeşididir. Manuka balı laboratuvar ortamında incelendiğinde antibiyotik özellikleri göstermektedir.

Apiterapi, bal, polen, propolis, arı sütü, arı ekmeği, arı zehri, apilarnil ve balmumu gibi arı ürünleriyle yapılan tedavi yöntemidir. Kelime anlamı olarak bal arısı anlamına gelen apis mellifera ile tedavi anlamına gelen therapia kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir.

Macroglossum stellatarum bir güve türü.