İçeriğe atla

Propaganda

Tarihin en büyük propagandalarından biri olan Sam Amca'nın parmağı ile izleyiciyi gösterdiği ve I want you for U.S. Army! ("Amerikan Ordusu için seni istiyorum!") dediği propaganda afişi ile Amerika Birleşik Devletleri Ordusu, on binlerce gönüllü asker başvurusu aldı

Propaganda ya da yaymaca[1], çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlamak yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Mesaj doğru olsa da yönlü olabilir ve olayın tümünü dengeli bir şekilde sunmayabilir. Genellikle politikada; eski ifadeyle "seçim propagandası" ya da günümüz ifadesiyle "seçim kampanyası" şeklinde kullanılır. Hükûmetler ve politik partiler tarafından da desteklenir.[2]

Bilginin benzer bir manipülasyonu örneğin reklamda kullanılır ama buna genellikle propaganda denilmez. Propaganda sözcüğü reklamın tersine kuvvetli bir olumsuz anlam taşır.

Propaganda ve halkla ilişkiler

Propaganda ve halkla ilişkiler, her ikisi de ikna etmeye yönelik çalışmalar yürüten disiplinler olması ve bunun yanında benzer kitle iletişim araçlarını kullanması nedeniyle gerek toplum gerekse bazı uzmanlar tarafından karıştırılan disiplinlerdendir. Oysa amaç ve ilkeler yönünden ayrışırlar. Halkla ilişkiler gerçeği abartarak farklılaştırarak doğru olmayanı yaymak değildir. Abartı ve gerçeği saklama propaganda teknikleri içinde yer alır, hatta etki bırakmak için oldukça fazla kullanılır. Propaganda ikna yoluyla kitleleri etkilemeye çalışırken, halkla ilişkiler açıklama yapıp doğruları söyler. Propaganda tek yönlü, halkla ilişkiler ise çift yönlü bir iletişim uygular.

Propaganda çeşitleri

Propaganda reklamla birçok benzer tekniği kullanır. Reklama, bir ticari ürün için yapılan propaganda denilebilir. Ancak, propaganda genellikle tüm tayftan politik, ideolojik veya örgütsel aidiyet temaları içerir. Propaganda broşürler, posterler, TV, gazete veya radyo yayınları ve bunların dışındaki her türlü bilgi taşıyan medya aracılığıyla yapılır.

Sözcüğün daha dar ve sık kullanılan anlamıyla propaganda politik bir amacı veya iktidarın çıkarlarını destekleyen bilerek çarpıtılmış veya saptırılmış bilgiye denir. Propagandacılar bir grubun istekleri yönünde halkın bir konu veya olayla ilgili görüşlerini değiştirmeyi amaçlarlar. Bu anlamda propaganda, aynı amacın insanlara istenen bilgilerin verilmesi yerine, istenmeyen bilgilerin kısıtlanmasını amaçlayan sansürün tersidir. Propagandayı diğer yöntemlerden ayıran, propagandacının halkın fikrini ikna etme ve anlatma yerine kandırma ve kafa karıştırmayla değiştirme isteğidir. Organizasyonun liderleri bilginin tek taraflı veya doğru olmadığını bilmelerine rağmen propagandayı yayan daha düşük rütbeli üyeler durumu bilmeyebilirler.

Sözcüğün dinî kökenlerine uygun olarak yeni dinî hareketler için de bu hareketlerin hem taraftarları hem de karşıtları tarafından kullanılır. Kült karşıtları kült liderlerini yeni üyeler kazanmak için propaganda kullanmakla suçlarlar.

II. Dünya Savaşı'nda ABD'nin anti-Japon propagandası

Propaganda savaşta çok güçlü bir silahtır. Bu durumda amaç genellikle içerideki veya dışarıdaki düşmanı insanlık dışı olarak göstermek ve ona karşı nefret yaratmaktır. Bazı özel sözcükler kullanarak veya bazı özel sözcükleri kullanmaktan sakınarak düşman hiç yapmadığı şeyler için suçlanır ve bu sayede zihinlerde hatalı bir imaj oluşturulur. Çoğu propaganda düşmanın gerçek veya hayali bir haksızlığın sebebi olduğu hissini vermek ister. Aynı zamanda halkın kendi milletinin haklı olduğuna da inanması gerekir.

Propaganda psikolojik savaş yöntemlerinden biridir.

Politik propaganda örnekleri:

Sözcüğün daha da dar ve daha az kullanılan anlamıyla propaganda zaten inanan insanlara onlara inançlarını destekleyecek yanlış bilgi vermek anlamına gelir. Varsayıma göre insanlar doğru olmayan bir şeye inanırlarsa sürekli kuşkular yaşayacaklardır. Bu kuşkular rahatsız edici olduğundan onlardan kurtulmak isteyecekler ve dolayısıyla güç sahiplerinin onaylamalarına açık olacaklardır. Bu yüzden propaganda çoğunlukla amaca halihazırda inananlara yönelik yapılır.

ABD Deniz Kuvvetleri 13. bölgesi için kullanılan poster; arka planda Alaska haritası, üstünde "Ordu Donanma Sivil" yazılı bir fare kapanına yaklaşan ve fareye benzetilmiş Japonya.

Propaganda kaynağına göre sınıflandırılabilir. Beyaz propagandanın kaynağı bellidir. Kara propaganda dost bir kaynaktan geliyormuş gibi görünür ama gerçek tersidir. Gri propaganda nötr bir kaynaktan gelir gözükür ama aslında karşı taraftan gelmektedir.

Propaganda çok sinsi yollarla uygulanabilir. Örneğin yabancı ülkelerle ilgili yanlış enformasyon eğitim sisteminde desteklenebilir. Çok az insan okulda öğrendiklerini kontrol etme ihtiyacı duyacağından bu yanlış enformasyon gazeteciler ve aileler tarafından tekrar edilecek ve yanlış enformasyonun herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğu fikri medyaya direkt bir müdahale olmadan kimse gerçeği veya kaynağı fark etmeden yayılacaktır.

Bu tip yayılan propaganda politik amaçlar için kullanılabilir. Vatandaşa ülkelerinin politikaları hakkında yanlış bir görüntü verip aksi görüşleri reddetmeleri veya görmezden gelmeleri sağlanabilir.

Rus Devrimi

19. ve 20. yy. Rus devrimcileri propaganda sözcüğünün iki farklı yönünü birbirinden ayırmışlardır. Bu farklı yönler агитация (ajitatsiya) veya ajitasyon ve пропаганда veya propaganda olarak adlandırılmıştır.

Propaganda Marksizm'in öğretileri, kuramsal ve pratik temel ekonomik bilgiler gibi devrimci fikirlerin yayılması anlamına geliyordu. Bunun yanında ajitasyon kamuoyu oluşturma veya politik rahatsızlık yaratma anlamında kullanılıyordu.

Propagandanın tarihçesi

Sivilleri bilgi paylaşmaya karşı uyaran ABD propaganda posteri

Latincede propaganda "yayılacak şeyler" anlamına geliyordu. 1622 yılında, 30 yıl savaşlarının başlangıcından hemen sonra, Papa XV. Gregory Hristiyan olmayan ülkelere gönderilen misyonerler aracılığıyla Hristiyanlığın yayılmasını gözeten Congregatio de Propaganda Fide (İnancı Yayma Meclisi)'ni kurdu. Sözcüğün özgün anlamı yanıltıcı bilgi anlamına gelmiyordu. Modern politik anlamı I. Dünya Savaşına kadar gider ve orijinali alçaltıcı bir anlam içermemektedir.

Propaganda bilinen çok eskiden beri kullanılan bir yöntemdir. Livy gibi Roma İmparatorluğu yazıları Roma yandaşı propagandanın baş eserleri olarak kabul edilir. Terimin kendisi Katolik inancının yayılması ve Katolik olmayan ülkelerde kiliseye ait işlerin düzenlenmesiyle görevli papalık makamı olan, İnancın Yayılması için Roma Katolik Kutsal Meclisinden (sacra congregatio christiano nomini propagando veya kısaca, propaganda fide) gelmektedir. Terimin kendisi "yayılması gereken" anlamına gelen propagand- Latince kökünden gelmektedir.

Propaganda teknikleri ilk kez 20. yy'ın başında gazeteci Walter Lippmann ve halkla ilişkilerin babası kabul edilen Edward Bernays (Sigmund Freud'un yeğeni) tarafından tanımlanmış ve bilimsel bir şekilde uygulanmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında, Lippman ve Bernays ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından görevi İngiltere yanında savaşa girmek için kamuoyunun fikrini etkilemeyi amaçlayan Creel Komisyonu'na katılmak üzere tutulmuşlardır.

Lippman ve Bernays'ın propaganda kampanyası altı ay içinde o kadar büyük anti-Alman histerisi yaratmıştı ki, Amerikan iş alemini (ve diğerlerinin yanında Adolf Hitler'i de) kamu oyunu geniş boyutlu propaganda ile kontrol etme potansiyeli ile etkilemiştir. Bernays "grup zihni" ve "niyetin tasarlanması" gibi pratik propaganda çalışmalarında kullanılan tanımları ortaya atmıştır.

Mevcut Halkla ilişkiler endüstrisi Lippman ve Bernays'ın çalışmalarının direkt sonucudur ve hâlâ ABD hükûmeti tarafından kullanılmaktadır. 20. yy'ın ilk yarısından sonra Bernays ve Lippman çok başarılı bir halkla ilişkiler şirketi işletmişlerdir.

II. Dünya Savaşı propagandanın bir silah olarak hem Hitler'in propagandacısı Joseph Goebbels hem de İngiliz Politik Savaş İdarecisi tarafından sürekli kullanıldığı bir savaş olmuştur.

Nazi Almanyası

Almanya'daki çoğu propaganda Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı (Almancadaki kısaltmasıyla "Promi") tarafından yapılmıştır. Joseph Goebbels, Hitler 1933 senesinde göreve geldikten kısa bir süre sonra bu bakanlıktan sorumlu olmuştur. Tüm gazeteciler, yazarlar ve sanatçılar bakanlığın basın, güzel sanatlar, müzik, tiyatro, film, edebiyat veya radyo alt odalarından birine kayıt olmak zorundaydı.

ABD'nin Hitler karşıtı propaganda posterlerinden biri

Naziler amaçlarına ulaşmak için propagandayı hayati bir araç olarak görmüşlerdir. Almanya'nın Führer'i Adolf Hitler, I. Dünya Savaşı'ında Müttefiklerin yaptığı propagandanın gücünden çok etkilenmiş ve moralin çökmesi ve 1918 senesinde deniz kuvvetleri ile cephede çıkan isyanların ana sebebinin bu olduğuna inanmıştı. Hitler hemen her gün Goebbels ile buluşup haberleri tartışmak için bir araya gelir ve Goebbels konuyla ilgili Hitler'in fikirlerini alırdı. Goebbels daha sonra üst düzey bakanlık yetkilileriyle görüşüp dünyada gelişen olaylarla ilgili resmi parti görüşlerini iletirdi. Yayıncılar ve gazeteciler çalışmalarını yayınlamadan önce onay almak zorundaydılar. Buna ek olarak Adolf Hitler ve Reinhard Heydrich gibi üst düzey Naziler yanlış olduğunu bildikleri bilgileri yaymakta ahlaki bir problem görmezlerdi. Gerçekten de bilerek yanlış bilgi vermek Büyük Yalan denilen doktrinin bir parçasıydı.

II. Dünya Savaşı'nın başlamasından önce nazi propagandasının hitap ettiği birkaç ayrı grup vardı:

  • Alman halkına, Nazi Partisi'nin ve Almanya'nın yabancı ve iç düşmanlara (özellikle Yahudiler) karşı yaptığı mücadele hatırlatılırdı.
  • Çekoslovakya, Polonya, Sovyetler Birliği ve Baltık devletleri gibi ülkelerdeki etnik Almanlara, Almanya ile kan bağlarının yeni ülkelerine olan bağlılıklarından daha güçlü olduğunu söylenirdi.
  • Fransa ve Birleşik Krallık gibi potansiyel düşmanlara, Almanya'nın o ülkelerin halkları bir sorunu olmadığını ama hükûmetlerinin Almanya ile savaş başlatmak istediği söylenirdi.
  • Tüm halklara Almanya'nın kültürel, bilimsel ve askeri başarıları hatırlatılırdı.

4 Şubat 1941'de Stalingrad Muharebesi'nin bitimine kadar Alman propagandası Alman güçlerinin kabiliyetleri ve Alman askerlerinin sözde insaniyetlerine vurgu yapıyordu (Toplama kamplarında Yahudilerin toplu katliamları bu noktaya kadar hemen hemen hiç bilinmiyordu). Bunun karşısında İngiliz ve Müttefik güçleri korkak katiller ve Amerikalılar ise özellikle Al Capone benzeri gangsterler olarak gösteriliyordu. Alman propagandası aynı zamanda Amerikalılar ve İngilizleri birbirine ve her iki batılı gücü Sovyetler Birliği'ne yabancılaştırmaya çalışıyordu.

Stalingrad'dan sonra ana tema Almanya'nın "Batı Avrupa kültürü"'nü "Bolşevik çeteler"'den koruyan yegane güç olmasına dönüştü. V-1 ve V-2 "intikam silahları" İngilizleri çaresizliğe ikna etmek için kullanıldı.

Soğuk Savaş propagandası

ABD ve Sovyetler Birliği Soğuk Savaş sırasında propagandayı yoğun olarak kullanmıştır. Her iki taraf da film, televizyon ve radyo programlarıyla kendi halklarını, karşı tarafı ve Üçüncü Dünya milletlerini etkilemeye çalışmışlardır. ABD Enformasyon Ajansı, resmi hükûmet istasyonu olarak Amerikanın Sesi radyosunu işletmiştir. Radio Free Europe (Özgür Avrupa Radyosu) ve Radio Liberty (Özgürlük Radyosu) kısmi olarak Central Intelligence Agency (Merkezi Haberalma Ajansı) tarafından desteklenmiş, Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'ne haberler ve eğlence programlarında gri propaganda yapılmıştır. Sovyetler Birliği'nin resmi istasyonu, Radyo Moskova, beyaz propaganda yaparken, Radio Peace and Freedom (Barış ve Özgürlük Radyosu) gri propaganda yapmıştır. Her iki taraf da kriz dönemlerinde kara propaganda da yapmıştır.

Amerika kıtasında Küba hem kara hem de beyaz propagandanın hem kaynağı hem de hedefi olmuştur. Radio Habana Cuba (Radyo Havana Küba), CIA ve Kübalı gruplara karşı orijinal programlar, Moskova Radyosu'nun yayınları ve Vietnam'ın sesi yayınlarını yapıyordu.

Soğuk Savaş'ın işgörüsü en fazla olan yazarlarından biri George Orwell'dır. Onun Animal Farm ve 1984 romanları propaganda kullanımı ile ilgili bir tür ders kitabıdır. Sovyetler Birliği'nde geçmese de, roman karakterleri dilin sürekli politik amaçlar için çarpıtıldığı totaliter bir rejimde yaşarlar.

Rusya ve Çin arasındaki ideolojik tartışmalar ve sınır sorunları bazı sınır ötesi operasyonlara yol açmıştır. Bu dönemde geliştirilen tekniklerden birinde radyo programları kayıt ediliyor ve daha sonra sondan başa, yani tersine yayınlanıyordu.

Küba CIA ve sürgündeki Kübalı gruplar tarafından hem siyah hem de beyaz propagandanın kaynağı ve hedefi olmuştur. Radio Havana Cuba, bunun karşısında, Radyo Moskova'nın orijinal programlarını aktarmış ve Vietnam'ın Sesi ile ABD gemisi USS Pueblo'nun mürettebatına ait olduğunu iddia ettiği itirafları yayınlamıştır.

Propaganda oluşturma teknikleri

Sosyal psikoloji araştırmalarına dayanan bazı teknikler propaganda oluşturmak için kullanılır.

Propaganda mesajlarının hangi yollarla ulaştırılacağı önemlidir ama bilgi yayılımı stratejileri sadece propaganda mesajı ile birleştikleri zaman propaganda strateji halini alırlar. Bu mesajları tanımlamak, mesajların hangi yollardan yayıldığını çalışabilmek için şarttır. Bu yüzden propaganda oluşturmak için aşağıdaki teknikleri bilmek gereklidir:

  • Korkuya başvurma: Korkuya başvurma genel nüfusta korku yaratarak bir konuya destek sağlamayı amaçlar. Örneğin, Joseph Goebbels Teodore Kaufman'ın "Almanya yok olmalı" sözlerini kullanarak Müttefiklerin Alman halkını yok etmeyi amaçladığını iddia etmiştir.
  • Bir otoriteye referans: Bir fikri, görüşü veya hareket planını desteklemek için bir otorite veya makam sahibini referans vermek.
  • Tren etkisi: Hedef kitleye "herkes bunu yapıyor" diyerek bir hareket tarzını kabul ettirmek.
    • Kalabalığa katıl: Bu teknik insanların kazanan tarafta olma dürtüsünü kullanır. Bu teknik hedef gruba bunun bir kitle hareketine döndüğü ve onların da katılmasının kendi çıkarlarına olduğunu söylemeyi içerir.
    • Kaçınılmaz zafer: Trene henüz katılmamış olanlar, kesin zafere giden yolda gidenlere katılmaya çağrılır. Halihazırda trende olan veya kısmen trende olanlara da kalmalarının en iyi hareket olduğu fikri verilmiş olur.
  • Direkt emir: Bu teknik karar verme sürecini basitleştirmeyi amaçlar. Propagandacı resimler ve sözcükler kullanarak dinleyicilere tam olarak ne yapmaları gerektiğini söyler. Diğer olası seçenekleri ortadan kaldırır. Emri vermek için otorite figürleri kullanılabilir ama şart değildir. Sam amcanın "seni istiyorum" resmi bu tekniği örnektir.
  • Reddin elde edilmesi: Bu teknik, bir fikrin nefret edilen, korkulan veya küçük görülen bir grupta popüler olduğu imajının verilmesiyle bu fikrin reddinin temin edilmesinin içerir. Dolayısıyla eğer, nefret edilen veya küçük görülen bir grup insanın da aynı fikri savunduğu inandırılırsa hedef kitle bu görüşü terk eder.
  • Parıltılı genellemeler: Parıltılı genellemeler bilgi veya akıl yürütme gerektirmeden kabul edilmesini sağlamak için yüksek değer taşıyan olgular ve inançlarla alakalandırılmış, yoğun, duygusal olarak çekici sözlerdir. Yurt sevgisi, memleket; barış, özgürlük, onur gibi duygulara alakalandırılır. Sözler muğlak ve herkes için başka bir anlama gelebilecek olsa da anlamları hep olumludur: "Propagandacının olguları ve programları her zaman iyidir, tercih edilir, erdemlidir."
  • Rasyonalizasyon: Bireyler veya gruplar tartışılır davranış veya inançları bazı genellemelerle akılcı yapmaya çalışabilirler. Muğlak ve hoş sözler genellikle böyle hareket ve inançları haklı göstermek için kullanılır.
  • Kasıtlı muğlaklık: Genellemeler kasıtlı olarak muğlaktır ki, hedef kitle kendi yorumlarını katabilsin. Amaç kitleyi gerçekliğini analiz etmeden veya uygulanabilirliğini veya mantıklılığını incelemeden bazı belirsiz sözlerle harekete geçirmektir.
  • Transfer: Aynı zamanda ilintilendirme olarak da bilinen bu teknik, bir birey, grup veya bir değerin iyi veya kötü özelliklerini bir diğerine hedef kitleye kabul ettirmek veya reddettirmek için aktarmaktır. Bu teknik genellikle suçu problemin bir üyesinden diğerine transfer etmek için kullanılır.
  • Nedeni aşırı basitleştirmek: Karmaşık sosyal, politik, ekonomik veya askerî sorunlara popüler genellemelerle cevap vermek.
  • Sokaktaki adam: Sokaktaki adam yaklaşımı propagandacının görüşünün sokaktaki adamın sağ duyusu tarafından da desteklendiğini göstermektir. Hedef kitlenin güvenini kazanmak için gayri resmi bir havada ve tarzda sunulur. Propagandacılar sokak dili ve davranışı kullanarak kendi görüşlerinin ortalama bir kişinin de görüşü olduğu izlenimi verir.
  • Tanıklık: Tanıklıklar alakalı veya alakasız alıntılardır. Özellikle bir kişiyi, politikayı, hareketi veya programı desteklemek veya yermek için söylenmiş sözlerden yapılan alıntılardır. Alıntı yapılan kişinin (uzman, halk tarafından saygı duyulan bir kişi vb.) şöhreti sömürülür. Tanıklık saygı duyulan bir kişinin propaganda mesajına resmi desteğini içerir. Bu hedef kitlenin kendini bu saygı duyulan kişi ile özdeşleştirmesi ve onun fikirlerini kabullenmesi amacıyla yapılır.
  • Damgalama: Bu teknik propagandanın hedefini nefret edilen veya istenmeyen bir şeyle damgalayarak onun hakkında bir önyargı oluşmasını sağlamayı içerir.
  • Günah keçisi: Suçu aslında suçlu olmayan bir kişiye veya gruba atmak. Böylece gerçekten suçlu olanlar korunur veya sorunun çözümüne harcanacak çabalardan dikkat başka yere çekilir.
  • Erdem sözleri: Bunlar bir kişi veya konuya başlandığı zaman hedef kitlede olumlu bir imaj sağlayacak sözlerdir. Barış, mutluluk, güvenlik, akıllı liderlik, özgürlük vb.
  • Sloganlar: Slogan kısa, çarpıcı bir söz veya cümledir. Damgalama içerebilir. Slogan haline getirilmiş fikirler ikna edicidirler.
  • İfade edilmemiş kabuller: Bu teknik propaganda mesajınız açıkça ifade edildiği takdirde kabul görmeyecekse kullanılır. Bunun yerine mesaj sürekli farz edilir veya kabul edilir. Pazar popülizmi bu şekilde yayılmıştır. Çok az insan çıkıp pazarın demokrasinin yerine almasını söylemiştir ama birçoğu pazarın ne kadar etkin olduğunu ve nasıl eski düzeni ortadan kaldığından söz etmiştir.

Propagandanın yayılması için teknikler

Propagandayı yaymak için kullanılan yaygın yöntemler arasında haberler, hükûmet raporları, tarihin tekrar yazılması, uydurma bilim, kitaplar, broşürler, propaganda filmleri, radyo, televizyon ve posterleri sayabiliriz. Radyo ve televizyonda propaganda haberlerde, güncel olaylarda, konuşma programlarının içinde veya reklam olarak yer alabilir.

Vikipedi'deki içeriklerin kolayca değiştirilebilir oluşu, taraflı kaynaklara ve yayınlara yer verilmesi ve bu yüzden doğru olmayan bilgilerin yayılması Vikipedi'nin de bir propaganda aracı haline gelmesine sebep olmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2023. 
  2. ^ https://m.neoldu.com/secimle-ilgili-bilinmesi-gereken-bilgiler-8273h.htm []
  • Dimitri Kitsikis, Yunan propagandası – İstanbul, Meydan Neşriyat, 1964. (ve İstanbul, Kaynak Kitaplar, 1974)
  • Thymian Bussemer: Propaganda. Konzepte und Theorien. Wiesbaden: Verlag für Sozialwissenschaften, 2005. ISBN 3-8100-4201-3
  • Noam Chomsky and Edward Herman: Manufacturing Consent. The Political Economy of the Mass Media. New York: Pantheon Books, 1988. ISBN 0-679-72034-0
  • Patrick Conley: Der parteiliche Journalist. Berlin: Metropol, 2012. ISBN 978-3-86331-050-9
  • Stuart Ewen: PR! A Social History of Spin. New York: Basic Books, 1996. ISBN 0-465-06168-0
  • Harold Lasswell: Propaganda Technique in World War I. London 1927. (Yeni baskı: Cambridge, Mass: M.I. T. Press, 1971.)

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Propaganda ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

İlgili Araştırma Makaleleri

Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi</span> Almanyada 1920 ila 1945 arasında var olmuş aşırı sağ siyasi parti

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya yaygın kısa adıyla Nazi Partisi, Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş ve Weimar Cumhuriyeti'ni Nazi Almanyası'na dönüştürüp 1933-1945 yılları arasında yönetmiş olan bir Alman siyasi partisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi olan nasyonal sosyalizm, radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan antiliberal ve antikomünist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar nasyonal sosyalizm döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Goebbels</span> Alman siyasetçi

Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanyası'nın ikinci şansölyesi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, topluluk önünde konuşma becerisi, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne III. Reich'in başına geçmiştir.

Halkla ilişkiler bir işletmenin, kurumun ya da örgütün bağlantı kurduğu ya da kurabileceği kimselerin anlayış, sempati ve desteğini elde etmek ve bunu devam ettirmek için yaptığı sürekli ve örgütlenmiş bir yönetim fonksiyonudur. Temelinde ikna, retorik, algı kavramları yatmaktadır. Kısa tanımıyla, kurumların kitlelerle iletişim kurmak amacıyla yürüttükleri, pro-aktif ve re-aktif olarak sürdürülebilen, kamu yararı esas alınarak devam ettirilen düzenli faaliyetlerdir. İngilizcedeki karşılığının "Public Relations" olması nedeniyle yaygın kullanımı "PR" olarak Türkçeye de yerleşmiştir. Public relations kısaltılarak PR şeklinde Türkçede kullanılmaya başlanınca bu PR'nin birleşik olarak ifadesi gerektiğinde de Piar ya da piyar şeklinde kullanılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Magda Goebbels</span>

Johanna Maria Magdalena Goebbels, Nazi Almanyası'nda Propaganda Bakanı olarak görev yapan Joseph Goebbels'in eşi. Magda Goebbels Adolf Hitler'e olan hayranlığıyla da bilinir.

II. Dünya Savaşı'nda Sovyet propagandası, Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası'na karşı oluşturduğu antifaşist propagandadır.

<i>İradenin Zaferi</i> Nazilerin 1934 tarihli propaganda filmi

İradenin Zaferi, 1935 Almanya yapımı propaganda amacıyla çekilmiş bir belgesel filmdir. Özgün adı Triumph des Willens'dir. ABD'de Triumph of the Will adı ile gösterilmiştir. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) 1934 tarihinde Nürnberg şehrinde yaptığı gösterişli 6. kongresini belgelemek üzere ısmarlama yaptırılmış bir propaganda filmidir.

Dezenformasyon, yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi; bilgi çarpıtma anlamına gelir.

Siyasal iletişim, temelde bir ikna sürecidir. Siyaset bilimindeki birçok terim için olduğu gibi, siyasal iletişimi tanımlamak da zor olmuştur. Cevaplarla ortaya konan tanımların fazlalığı, gerçekte kavramın karmaşık olmasından ya da belirsizliğinden değil, "siyasal iletişim" kavramının geniş kapsamlı olmasından kaynaklanmaktadır. sözcük olarak tek başına "siyasal" kavramını tanımlamak ne kadar güç ise, bir de buna " iletişim" gibi çok geniş kapsamlı ve tek bir tanımı yapılamayan ikinci bir kavramın eklenmesiyle ortaya çıkan "siyasal iletişim" kavramını tek bir tanıma sığdırılması da o denli güçtür.

<span class="mw-page-title-main">Hans Fritzsche</span>

Hans Fritzsche, Alman gazeteci. Nazi Almanyası döneminde Propaganda Bakanlığı üst düzey görevlisi.

<i>Ein Volk, ein Reich, ein Führer</i>

"Ein Volk, ein Reich, ein Führer", nasyonal sosyalistlerin propaganda sözcüğü ve ilkesidir.

<span class="mw-page-title-main">Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı</span>

Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı, Nazi Almanyası'nda nasyonal sosyalist ideolojiye göre hareket eden bakanlıktı. Kurulduğu günden kapandığı güne kadar bakanlığını Joseph Goebbels yapmıştır. O zamanki Alman halkı bu bakanlığı sadece "Halkı Aydınlatma Bakanlığı" olarak biliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası'nda propaganda</span>

Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Yalan (teknik)</span>

Büyük Yalan, özellikle bir propaganda tekniği olarak kullanılan, gerçeğin büyük ölçüde çarpıtılması veya yanlış sunulmasıdır. Almanca ifade, Adolf Hitler tarafından, 1925 yılında Mein Kampf adlı kitabını yazarken, hiç kimsenin inanamayacağı kadar büyük bir yalanın kullanımını tanımlamak için ortaya atılmıştır. Hitler bu tekniğin Yahudiler tarafından Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndaki mağlubiyetini Weimar Cumhuriyeti'nin önde gelen milliyetçi siyasi liderlerinden Alman general Erich Ludendorff'a yüklemek için kullanıldığını iddia etti.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi kampanya</span>

Bir siyasi kampanya belirli bir grup içindeki siyasi görüşü etkilemeyi amaçlayan organize bir çabadır. Modern siyasette, en yüksek profilli siyasi kampanyalar, genel seçimlere ve devlet başkanı veya hükûmet başkanı adaylarına, genellikle cumhurbaşkanı veya başbakana odaklanır.

Propaganda üretmek için sosyal psikoloji araştırmalara dayanan bir dizi propaganda tekniği kullanılmaktadır. Propagandacılar, bazen ikna edici olmakla birlikte genelde geçerli olmayan argümanlar kullandıklarından, bu tekniklerin çoğu mantıksal yanılgılar olarak sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vahşet propagandası</span>

Vahşet propagandası, bir düşman tarafından işlenen suçlar hakkında bazen gerçek olabilen, ancak çoğu zaman kasıtlı olarak uydurma veya abartma içeren bilgilerin yayılmasıdır. Bu tür propaganda fotoğraflar, videolar, illüstrasyonlar, röportajlar ve diğer bilgi sunumu veya raporlama biçimleri kullanılarak yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">II. Dünya Savaşı'nda propaganda</span>

II. Dünya Savaşı'ndaki propagandaların amacı, morali yükseltmek, askerleri ve askerî personeli aşılamak ve düşman ülkelerin sivillerini etkilemekti.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in kişilik kültü</span>

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.