İçeriğe atla

Proletarya

Proletarya (Latince proles kelimesinden gelir) alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir. İlk olarak oğullarından başka malı olmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime iken, Karl Marx'tan sonra işçi sınıfını tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.[1]

Marksist teoride proletarya

Marksist teoride proletarya üretim araçlarına sahip olmayan sınıfın adıdır. Proleter ücret alan işçidir. Proletarya, Feodalizmin çözülmesiyle mülksüzleşen insanların, Emek gücünü belli bir ücret karşılığında satmaktan başka yaşam seçeneği kalmamasıyla ortaya çıkan, üretimdeki konumları itibarıyla belirli bir grup oluşturan kesimin sınıfsal olarak tanımlanmasıdır.

Marksizm proletarya ve burjuvaziyi (kapitalist sınıf) birbirinin zıddı iki pozisyona koyar, örnek olarak fabrika işçisi ücretini olabildiğince fazla almak isterken patron sayılan üretim araçlarına sahip insanlar da olabildiğince az vermeye çalışır.[2] Bunun da ötesinde, her iki sınıf, üretimdeki yerleri ve toplumsal yaşamdaki konumlarıyla tamamen çatışma halindedirler. Bu çatışma geçici ve aşılabilir değildir aksine, ancak sınıfsız topluma geçildiğinde bitecek bir çatışmadır. Proletaryanın sınıfsal çıkarları, Marksist teoriye göre, mevcut toplumsal sistemin tamamen aşılmasını ve bir sınıf olarak kendisinin de ortadan kalkmasını gerektirmektedir, oysa burjuvazi kendi varlığını bu sistemin devam ettirilmesinde bulur.

Marksizm'e göre kapitalizm işçi sınıfının burjuvazi ("kapitalistler", üretim araçlarına sahip olanlar) tarafından sömürülmesine dayanır. Bu sömürü şöyle gerçekleşir: işçiler, kendi başlarına üretim araçlarına sahip olmayanlar, hayatlarını sürdürmek için bir iş bulmak zorundadırlar. Bir kapitalist tarafından işe alınırlar ve onun adına çalışmaya başlayarak ortaya çeşitli ürünler koyarlar. Daha sonra bu mal/ürünler kapitalistin kendi malı olur ve kapitalist bunları pazarlayarak/satarak gelen paranın hepsine el koyar. Kazanılan paranın bir bölümü işçinin "yevmiye"sine ayrılırken, diğer kısım (artı değer) giderler çıktıktan sonra kapitaliste kar olarak kalır ve döngü böyle devam eder. Yani "kar" bütünüyle emekten kaynaklanmaktadır. Bu yüzden Marksizme göre, birileri ortaya konan ürünün karşılığını tam olarak alamamakta birileri de emek harcamadan ürünün karşılığını hak etmeden almaktadır. Sınıf mücadelesi de tam bu noktadan temellenip çelişik toplum yapısına zemin hazırlamaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Vidal, Matt (2019). The Oxford handbook of Karl Marx. New York, NY: Oxford University Press. ISBN 978-0190695545. 
  2. ^ Singer, Peter (2018). Marx: a very short introduction (2. bas.). Oxford, Birleşik Krallık: Oxford University Press. ISBN 978-0198821076. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Proleter enternasyonalizm</span>

Proleter enternasyonalizm, işçi sınıfına ait bütün dünyadaki insanların millete bakmaksızın dünya devrimini gerçekleştirmek için birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Marksist sosyal sınıf teorisidir. Komünist Manifesto'nun son dizesi "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!", proleter enternasyonalizmin sloganıdır.

<span class="mw-page-title-main">Georg Lukács</span> Macar siyasetçi, filozof ve edebiyat eleştirmeni (1885-1971)

Georg Lukács, Batı Marksizminin ünlü isimlerinden Macar Marksist filozof ve edebiyat bilimcisidir. Marksizmi Hegelci anlamda yeniden değerlendirmiş ve geliştirmiştir. Ernst Bloch, Antonio Gramsci, Karl Korsch ile birlikte Lukacs, 20. yüzyılın ilk yarısında, Marksist felsefe ve Marksist teorinin yeniden oluşturulmasında en önemli isimlerden biri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sınıf bilinci</span> aynı sınıfa mensup bireylerinin paylaştığı ortak çıkar ve hedeflerle ilgili olarak bilinç durumu

Sınıf bilinci, siyasal ve toplumsal bir öğreti olarak Marksizm'de kilit kavramlardan birisidir. Bunun ardında hem bir sınıf teorisi hem bir İdeoloji teorisi ve hem de bir Tarih perspektifi söz konusu edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Proletarya diktatörlüğü</span> Kapitalizmle Komünizm arasında uzanan geçiş döneminin siyasal biçimi

Proletarya diktatörlüğü, Marksizmdeki tarihsel ve siyasalproleter düşünceye göre, kapitalizmle komünizm arasında uzanan geçiş döneminin siyasal biçimini ifade eder. Sosyalizm dönemi, komünizme yani sınıfsız topluma geçiş dönemi olması itibarıyla proletarya diktatörlüğü dönemidir. Proletarya diktatörlüğü kavramı Marksist devlet anlayışına ve Marksist sınıf teorisine bağlı kesin bir önermedir. Marksizme göre, bu dönem zorunlu bir tarihsel dönemdir. Bu dönemde proletarya sınıf olarak iktidarı elinde bulundurur ve dünya sosyalizmine geçildiği durumda adım adım sönümlenerek sınıfsız topluma geçişi sağlar. Yani sanıldığının aksine proletarya diktatörlüğü sönümlenmez sosyalizm sönümlenerek komünizm yani sınıfsız sömürüsüz dünyaya geçiş yapılır.

<i>Devlet ve Devrim</i> Leninin 1917 yılının Ağustos ve Eylül ayları arasında yazdığı kitap

Devlet ve Devrim, Vladimir İlyiç Lenin'in 1917 yılının Ağustos ve Eylül ayları arasında yazdığı kitaptır. Lenin bu kitabında Devlet organının varlık nedenlerini ve sosyalist devrim sonrası kurulacak bir proletarya diktatörlüğünde devlet organının nasıl ve neden sönümleneceği üzerine var olan marksist teorileri geliştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">1844 Elyazmaları</span>

1844 Ekonomik ve Felsefi Elyazmaları Karl Marx tarafından 1844 yılı Nisan ve Ağustos ayları arasında yazılmış bir dizi nottur. Hayatta olduğu süre içerisinde yayımlanmayan bu notlar ilk kez 1932 yılında Sovyetler Birliği'ndeki araştırmacılar tarafından yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sınıf mücadelesi</span>

Sınıf mücadelesi kavramını ilk olarak Karl Marx ele almış ve 1848 yılında Friedrich Engels'le birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto adlı eserde "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir" demiştir. Marx'a göre, kapitalizmde üretici pozisyonda bulunan ama bu pozisyonuna karşın üretim araçlarının burjuvazinin özel mülkiyetinde olmasından dolayı sömürülen işçi sınıfının, bu sömürüden kurtulması için burjuvazinin iktidarına son vermesi ve üretim araçlarını kamulaştırması gerekmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kapitalist üretim biçimi</span> Marksist teori

Kapitalist üretim biçimi, Marksist ekonomik söylemde 18. yüzyılın sonunda Batı Avrupa'da hızlıca büyüyen kapitalist toplumların sosyoekonomik temelini ifade eder, bu üretim tarzı daha sonra Batı Avrupa'yı da aşarak dünyaya yayılmıştır. Karakteristik özelliği özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olması; dağılımın ve değişiminin ana olarak piyasa ekonomisine dayanmasıdır. Sermaye sahibi hakim sınıf burjuva olarak ifade edilirken belirli bir ücret için emek gücünü satan sayıca çok, fakat hakimiyet kuramamış sınıfa da geniş anlamda proletarya denir.

<span class="mw-page-title-main">İşçi sınıfı</span> alt kademe işlerde istihdam edilen toplum üyelerinden oluşan sosyal sınıf

İşçi sınıfı, sosyolojide ve gündelik konuşma dilinde kullanılan terim. Marksist terminolojide proletarya kavramıyla karşılık bulur.

Devletçilik, devletin ekonomiyi veya sosyal hayatı ya da her ikisini de belirli bir dereceye kadar kontrol etmesi gerektiği inancıdır. Bu anlamıyla devletçilik, anarşizmin tersidir. Devletçilik totalitarist, refah devleti, minarşizm, büyük devlet gibi çeşitli şekillerde olabilir.

Sol milliyetçilik, eşitliğe, halk egemenliğine ve self determinasyona dayalı bir milliyetçilik akımıdır. Kökleri Fransız Devrimi'ndeki jakobenizme dayanır. Sol milliyetçilik anti emperyalizmi benimser. Sol milliyetçilik, etnik milliyetçiliği ve faşizmi reddeder; buna rağmen sol milliyetçiliğin bazı minör formları tahammülsüzlük ve ırksal önyargıyı içerisinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Özgür üreticiler birliği</span>

Özgürler birliği veya Üreticilerin özgür birliği veya, sıklıkla Marx'ın ifade ettiği gibi, Özgürce bir araya gelmiş bireyler birliği), bir devletin, toplumsal sınıfın veya otoritenin ve üretim biçimlerinden kaynaklanan özel mülkiyetin olmadığı bir yerde bireyler arası ilişki.

Öncü parti ya da öncücülük, klasik Marksizm'de yer alan sınıf mücadelesi teorisine, Lenin tarafından "Proletarya Partisi" kapsamında yaptığı katkıyı ifade eden terim. Bu kavram Lenin tarafından Ne Yapmalı? adlı eserinde detaylı olarak açıklanır. Sovyet Anayasası 6. maddesi bu teoriye göre hazırlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Küçük burjuvazi</span>

Küçük burjuvazi ya da kentsoylu yarı özerk köylüler ve küçük ölçekli tüccarlardan oluşan bir sosyal sınıfı ifade eden Fransızca bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

Kaynakça/Ayrıntılı bilgi için:

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

Marksist sınıf teorisi, bireyin sınıf hiyerarşisi içindeki konumunun üretim sürecindeki rolü tarafından belirlendiğini ileri sürer ve siyasi ideolojik bilincin sınıf konumu tarafından belirlendiğini savunur. Bir sınıf, otak ekonomik çıkarları paylaşan, bu çıkarların bilincinde olan ve bu çıkarları ilerletmek için kolektif eylemde bulunan kişilerdir. Marksist sınıf teorisi içinde, üretim sürecinin yapısı sınıf inşasının temelini oluşturur.