Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.
Streptopelia, Columbinae altfamilyasına bağlı bir hayvan cinsidir.
İskelet, çoğu hayvanın vücudunu destekleyen yapısal çerçevedir. Farklı iskelet türleri vardır: bir organizmanın vücut şekline yapısal destek sağlayan sert bir dış kabuk olan dış iskelet; organların ve yumuşak dokuların bağlı olduğu iç sert bir çerçeve olan iç iskelet; ve vücut sıvılarının basıncı ile desteklenen esnek bir iç yapı olan hidroskelet.
Su aygırı veya Hipopotam, çift toynaklılar (Artiodacyla) takımının su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasından, geviş getirmeyen, iri gövdeli otçul bir memeli. Bu familyanın diğer mevcut türü ormanda yaşayan cüce suaygırıdır.
Pars veya leopar kedigiller (Felidae) familyasından Panthera cinsinin 4 büyük kedi türünden biridir. Önceleri parsın, aslan ve panterin melezi olduğu düşünülüyordu. Leopar ismi de Latince Leo (aslan) ile panter manasında kullanılan Pard kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İlk doğa bilimciler leopar ve panterleri renkleriyle değil de panterin daha uzun olan kuyruğunu dikkate alarak kuyruk uzunluklarıyla ayırmışlardır.
Ayak, birçok omurgalıda bulunan anatomik bir yapıdır. Ağırlık taşıyan ve hareket etmeye olanak sağlayan bir uzvun terminal kısmıdır. Ayakları olan birçok hayvanda, ayak, bacağın terminal kısmında, genellikle pençeler veya tırnaklar da dahil olmak üzere bir veya daha fazla segment veya kemikten oluşan ayrı bir organdır.
Kazsılar, kuşlar sınıfına ait, ördekler, kazlar ve kuğuları kapsayan bir takımdır.
Terapsitler (Therapsida), memelileri ve soyu tükenmiş akrabalarını içeren, gelişmiş bir sinapsit kladıdır. Başka bir deyişle terapsitler, Sinapsida'nın hayatta kalan tek sınıfı olan memelilerin tümünü ve onların soyu tükenmiş akrabalarını içeren sphenacodont grubudur. Ancak bu isim, daha çok memeli olmayan terapsitler için kullanılır.
Balinaların evriminin, Hindistan alt kıtasında 50 milyon yıl önce çift toynaklılardan başladığı ve en az 15 milyon yıllık bir süre boyunca ilerleyip günümüz dişli ve dişsiz balina gruplarını oluşturduğu düşünülmektedir. Balinalar, çift toynaklılar takımına ait, tamamen suda yaşayan deniz memelileridir ve yaklaşık 50-55 milyon yıl önce diğer çift toynaklılardan kopmuşlardır. Birçok analiz, balinaların Eosen veya daha öncesinde evrimleştikleri ve su aygırları ile nispeten yakın – diğer çift toynaklılara göre – bir ortak ataya sahip olmaları gerektiğini göstermiştir. Memeli olarak, hava solumak için yüzeye çıkarlar; yüzgeçlerinde 5 parmak kemiği vardır; yavrularını emzirirler. Tamamen suda yaşamalarına rağmen, karasal atalarından gelen birçok iskelet özelliğini korumuşlardır. 1970'lerin sonlarında Pakistan'da yapılan araştırmalar, deniz memelilerinin karadan denize geçişindeki çeşitli aşamaları ortaya çıkardı.
Serbest Kolhis veya Lazuri stili, Gürcistan'a özgü bir yüzme stilinin adıdır.
Bir holotip, türlerin resmi olarak tanımlandığı zaman kullanıldığı bilinen bir organizmanın tek bir fiziksel örneğidir. Ya bu tür fiziksel bir örnek ya da bunlardan bir tanesidir; ancak açıkça holotip olarak belirtilmiştir. Uluslararası Zoolojik İsimlendirme Kanunu (ICZN) uyarınca, bir holotip çeşitli isim taşıyan türlerden biridir. Algler, mantarlar ve bitkiler (ICN) ve ICZN için Uluslararası İsimlendirme Kanunu'nda türlerin tanımları niyet bakımından benzerdir ancak terminoloji veya temel kavramda aynı değildir.
Archaeoceti veya arkaik balinalar, Erken Eosen ila Geç Oligosen dönemleri arasında yaşamış, parafiletik bir ilkel balina kladıdır. En erken balina radyasyonunu temsil eden bu balinalar, balina evrimindeki ilk ikiyaşamlı (amfibi) aşamaları içerir; bu nedenle Archeoceti, çağdaş balina grupları olan Mysticeti ve Odontoceti'nin de atalarıdır. Bu ilk evrimsel radyasyon, Hindistan ve Asya'yı ayıran sığ sularda meydana geldi (Eosen); su yaşamına iyi uyarlanmış türlerin çeşitlenmesi ve çağdaş balinaların en erken örneklerinin görülmeye başlanması ise Oligosen'e dayanır.
Ambulocetus, Erken Eosen'de Kuzey Pakistan'da yaşamış bir arkaik balina cinsi. Cins, 1994 yılında tanımlanan, kalıntıları yaklaşık 47.5 milyon yıllık olan Ambulocetus natans tip türü ile bilinir. Ambulocetus, Pakicetus ve Himalayacetus'dan sonra, bilinen en eski balinalardandır.
Kutchicetus, Orta Eosen'de Batı Hindistan'da yaşamış bir arkaik balina cinsidir.
Sinodontlar veya Cynodontia, ilk olarak Geç Permiyen'de ortaya çıkan ve Permiyen-Triyas yok oluşu olayından sonra geniş ölçüde çeşitlenen bir terapsit grubudur. Sinodontlar, etoburluk ve otçulluk dahil olmak üzere çok çeşitli yaşam tarzlarına sahipti. Geç Triyas sırasında ortaya çıkmış olan probainognatiyen sinodontlar (Probainognathia), oldukça gelişmişlerdir ve hâla yaşayan sinodontlar olan memelileri içerirler. Diğer tüm sinodont soyları yok olmuştur. Bilinen son memeli olmayan sinodont grubu olan Tritylodontidae'nin son kalıntılarına Erken Kretase'de rastlanmıştır.
Anomodontlar (Anomodontia), çeşitli kriterlere göre therapsidlerin en başarılı grubu, Permiyen döneminin son derece uzmanlaşmış otçul canlılarıydı. 40'tan fazla cins ile oldukça fazla takson içerirler ve bu sayı özellikle Rus ve Çin materyallerinin tanımlarından dolayı düzenli olarak artmaktadır. Geç Permiyen döneminde, bunlar, meydana geldikleri tüm fosil taşıyan bölgelerde en çok sayıda bireysel therapsid örneğiydiler ve karasal ekosistemde bol, genellikle sürüler halinde yaşayan birincil tüketiciler olarak, günümüzün toynaklı memelileriyle karşılaştırılabilir bir ekolojik rol işgal etmiş olmalılar. Antarktika ve Avustralya da dahil olmak üzere tüm kıtalarda henüz bulunan tek therapsidler – soylarının devamı olanlar hariç – olarak dünya çapında bir dağılıma sahiptiler.
Basilosaurus, küçük arka ayaklara sahip bir Orta Eosen arkaik balinasıdır. Modern balinalarınki gibi küçük pelvis, omur sütununa olan bağlantısını kaybetmiştir. Ön ayakları da küçüktür ve sadece dalgalı yüzmenin kontrolünde işlev görebilirdi. Bu yüzden, Basilosaurus, bir balina kuyruğuna sahip olmalıdır ve kendisi ile birlikte modern deniz memelilerinin hareket tarzı nihayet evrimleşmişti. Basilosaurus fosilleri; ABD, Fas, Pakistan, Ürdün, Tunus ve Mısır'da bulundu.
Dimetrodon, Permiyen döneminde yaşamış bir bazal sinapsid. Dimetrodon yeryüzünün ilk kara yırtıcılarından biriydi ve güçlü bir çenesi, hançer gibi dişleri olan uzun ve dar bir kafatasına sahipti.
Tulerpeton, Rusya'nın Tula Bölgesi'nde Andreyevka adlı bir bölgede bulunan bir fosilden bilinen, Devoniyen dört uzuvlu omurgalıların soyu tükenmiş bir cinsidir. Bu cins ve yakından ilişkili Acanthostega ile Ichthyostega, en eski tetrapodları temsil eder.
Mini scule, Madagaskar'a özgü olan ve 2019'da tanımlanan bir mikrohylid kurbağa türüdür. Türün bilimsel adı, boyutuna atıfta bulunarak "miniscule" kelimesine yapılan bir kelime oyunudur. Çok küçük olup burun-kıç mesafesi 8,4 ila 10,8 mm ölçülerine sahiptir. Türün alt kısmında uyluğunun arkası ile kasığı kahverengi bir renge sahipken kahverengi beneklerin yer aldığı gövdesinin üst kısmındaki kafanın bir kısmı koyu kahve olup tür, kırmızı bir irise sahiptir. Sainte Luce Koruma Alanında bulunan Yarı kalıcı su kütlelerinin yakınlarındaki derin yaprak döküntülerinde yaşadıkları bilinmektedir. Mandena, Vohimena dağları, Güney Anosy Dağları ve Tsitongambarika'daki kurbağa örnekleri de bu türden olabilir. Mini cinsindeki diğer türler gibi, bilimsel adındaki kelime oyunu nedeniyle ilk tanımlandığında medyanın ilgisini çekmiştir.