
Grekçe veya Antik Yunan dili, Antik Yunanistan'da ve Doğu Akdeniz havzasında MÖ 9. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar konuşulmuş olan ölü bir dildir. Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemleri vardır. Antik Yunanca olarak da bilinir.

Kök, kara hayatına uymuş olan gelişmiş bitkilerde, genel olarak toprak içerisine doğru büyüyen ama nadiren toprak üstünde de bulunan bir organdır.

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre'nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 61 milyon kişi tarafından konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Latin dilidir. İtalyan asıllı göçmenlerce Amerika Birleşik Devletleri'nde, Arjantin'de, Brezilya'da, Kanada'da ve Avustralya'da da sıkça konuşulur.

Fince (
Kip, dilbilgisinde bir fiilin kök veya gövdesinin zaman, yargı veya niyete göre girdiği geçici kalıptır. Kip, bir fiilin haber veya dilek kipi eklerinden birini almış hâlidir.
Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.
Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.

Abhazca, Kuzeybatı Kafkas dillerinden biridir. Esas olarak Abhazya, Türkiye’de, Suriye, Almanya, Hollanda, Rusya ve Acaristan 'da konuşulur. Abhazya Cumhuriyeti’nin Rusça ile birlikte resmi dilidir. Abhazca, Abhazya’da yaklaşık 150 bin kişi tarafından konuşulur.
Vicdan ya da duyunç, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. Vicdan, birçok dinde, birçok felsefi akımda, mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır. Günümüzde kimileri "kamusal vicdan" ifadesini kullanmaktaysa da, dinsel, mistik vb. alanlarda böyle bir kavram bulunmaz, vicdan kavramı bu alanlarda hep bireysel vicdan anlamında kullanılmıştır. Felsefeye göre, iç huzuru veya iç sıkıntısı vererek kişiyi uyaran vicdan bir kavram değil, kişinin bir yeteneğidir. Felsefede metafizik anlayış, bu yeteneğin doğuştan var olduğunu ileri sürer, seküler anlayış ise insanın içinde bulunduğu toplumsal koşullarla belirlenmiş görgü ve bilgisinin sonucunda oluştuğunu ileri sürer. Friedrich Nietzsche'ye göre vicdan, borçlanma ahlakına bağlı olarak gelişmiş, "söz verebilen bir hayvan yetiştirme" amacıyla icat edilmiş bir kavramdır.
Etnik grup veya etnisite, kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir.

Dravid dil ailesi, yoğunlukla Güney Hindistan'da ve Sri Lanka'da konuşulan 73 dili içerir. Pakistan, Nepal ve Bangladeş'teki bölgelerde, bunlardan daha az olarak da Afganistan ve İran'da konuşulur. Ayrıca, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Malezya ve Singapur'da Dravid'li göçmenler tarafından konuşulur.
Türemiş kelime veya türemiş sözcük, isim ve fiil köklerine veya diğer türemiş sözcüklere yapım ekleri getirilerek türetilen sözcüktür. Yalın hâldeki türemiş sözcükler gövde olarak da bilinir. Türetilen sözcük, genellikle türediği sözcükle ilişkili olmakla birlikte, tamamen yeni bir anlama sahiptir: su (madde) ve suluk (kap) gibi.
Yapım eki, isim ya da fiil kök veya gövdelerine eklenerek onlardan yeni isimler ya da fiiller türeten ektir. Ayrıca yapım ekleri tema dışına çıkmadan yeni bir kelime oluşturur. Onu çekim ekinden ayıran özelliği budur. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını ya da türünü de değiştirir ve -bazı istisnalar dışında- her zaman çekim eklerinden önce gelir. Yapım eki almış bir sözcüğe türemiş sözcük denir. Yalın hâldeki türemiş sözcükler gövde olarak da bilinir.
Fiilimsi ya da eylemsi, fiillerden türemelerine karşın fiilin bütün özelliklerini göstermeyen; cümle içerisinde isim soylu sözcükler gibi kullanılan fiil soylu kelimelerdir. Türkçede fiilimsiler, fiillere yapım ekleri ekleyerek oluşturulur. Fiilimsi aldığı yapım ekine göre cümlede isim, sıfat ya da zarf olarak kullanılabilir.
Fiil soylu kelime; fiil kökünden oluşturulmuş, cümlede bir iş veya oluş bildiren sözcük. Türkçedeki fiil soylu sözcükler, fiiller ve fiilimsilerdir.
Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium bir fiilin cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde, -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Mısır Arapçası, Mısır'da konuşulan Arapçanın adlandırılmasıdır. Modern standart Arapçadan ses ve gramer yönüyle farklılıkları vardır. Arapçanın en yaygın, en çok konuşulan ve en çok öğrenilen lehçesidir.
İngilizce dilbilgisinde zaman yapıları; simple (basit), perfect ve progressive/continuous (sürekli) olmak üzere başlıca üç grupta toplanır. Bunun yanı sıra İngilizcede zamanlar, anlamlarına göre "geçmiş zamanlar", "şimdiki zamanlar" ve "gelecek zamanlar" şeklinde farklı gruplara ayrılabilir; zira İngilizcede cümleye belirli bir zaman anlamı kazandırmak için farklı zaman yapıları kullanılabilir.
Past participle, İngilizce dilbilgisinde fiillerin üçüncü hâli. Perfect zaman yapılarının, edilgen yapıların ve bazen de sıfatların kurulmasında kullanılır. Düzenli fiillerde fiilin ikinci hâli ile aynıdır ve fiil sonuna "-ed" eki eklenerek oluşturulur:
- I have visited my parents today.
- I was warned by the warden.
- limited seating (adjective)
Ek, dilbilimde bir köke veya gövdeye eklenerek yeni bir kelime veya kelime biçimi oluşturmak için kullanılan biçimbirimdir. Ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılabilir. Konumları göz önünde bulundurulduğunda ön ek, son ek, sirkumfiks ve iç ek başlıca ek türlerini oluşturur.