İçeriğe atla

Pozzolana

Pozzolana, Vezüv Yanardağı İtalya.

Pozzolana ya da pozzuolana (/ˌpɒts(w)əˈlɑːnə/ İtalyanca: [potts(w)oˈlaːna]) ya da pozzolanik kül (Latince: pulvis puteolanus) oda sıcaklığında su ile birlikte kalsiyum hidroksit ile reaksiyona giren doğal silisyum veya silisyum-alüminyum oksit bir malzemedir. Bu reaksiyonda çözünmez kalsiyum silikat hidrat ve kalsiyum alüminat hidrat bileşikleri, çimentolu özelliklere sahip olarak oluşturulur.

Pozzolana ismi, İtalya Pozzuoli'de, Romalılar tarafından kullanılan birincil volkanik kül yataklarından birinden türetilmiştir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Silisyum</span> sembolü Si, atom numarası 14 olan element

Silisyum, yeryüzünde en çok bulunan elementlerden biridir. Atom numarası 14'tür. "Si" simgesi ile gösterilir. Oda sıcaklığında katı hâldedir. Yarı iletken özelliğe sahip oluşu ve doğada, ormanlarda, doğal yaşam alanlarında çok bulunması, transistör, diyot ve elektronik hafızalarda kullanılabilmesinin pratik ve hızlı oluşu, entegre devrelerin ve bilgisayarların silisyum teknolojisi ile inşa edilmesini sağlamıştır. "Silikon Vadisi" ismi, silisyumun bilgisayar teknolojilerindeki bu yaygın kullanımından gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İnci</span> canlı kabuklu yumuşakçanın yumuşak dokusunda üretilen sert nesne

İnci, istiridye gibi bazı kabuklu deniz hayvanlarının içinden çıkarılan, genellikle süs eşyası olarak kullanılan küçük tane. Bunlar, küçük, yuvarlak, yüksek değerli, sert, sedef rengindedirler. Hayvanın vücuduna bir kum tanesi, bir parazit veya yapay olarak bir sedef parçası girince etrafında bunu kaplayan sedefimsi bir madde oluşur. Böylece tabaka üst üste gelerek küresel inci meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Beton</span> kompozit yapı malzemesi

Beton, çakıl, kum gibi "agrega" denilen maddelerin bir bağlayıcı madde ve su ile birleştirilmesinden meydana gelen inşaat yapı taşıdır.

Termodinamikte, ısıalan (endotermik) kelimesi, ısı formunda enerji yutan reaksiyon veya işlem olarak tanımlanır. Endotermik kelimesinin köküne baktığımızda ‘’endo-‘’ “içine” anlamında önek, ‘’-termik’’ ise “ısıtmak” anlamına gelmektedir. Isıalan bir olayın zıddı, ısıveren yani ısı formunda enerji veren bir işlemdir. ”Endotermik” terimi ilk kez Marcellin Berthelot tarafından ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum karbonat</span> inorganik bileşik

Sodyum karbonat, (çamaşır sodası, kristal soda ve soda külü olarak da bilinir) Na2CO3 formülüne sahip değişik hidratları olan bir inorganik bileşiktir. Bütün formları beyaz, suda çözünür tuzlardır. Tüm formları güçlü bir alkali tada sahiptir ve suda orta derecede alkali çözeltiler verir. Tarihsel olarak sodyum bakımından zengin göl sularından veya sodyum bakımından zengin topraklarda yetişen bitkilerin küllerinden çıkarıldı. Bu sodyum açısından zengin bitkilerin külleri, potas üretmek için kullanılan odun küllerinden belirgin şekilde farklı olduğundan, "soda külü" olarak anıldı. Günümüzde ise, Solvay işlemi ile sodyum klorür ve kireç taşından büyük miktarlarda üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Zirkonyum</span>

Zirkonyum metali ilk olarak 1789 yılında Martin Heinrich Klaproth tarafından keşfedilmiştir. 1824 yılında ise Jons Jakob Berzelius tarafından izole edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tulyum</span> Atom numarası 69 olan element

Tulyum, atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element.

<span class="mw-page-title-main">Bileşik</span> Kimyasal olarak bağlanmış birden fazla elementten oluşan madde

Kimyasal bileşik, kimyasal bağlarla bir arada tutulan birden fazla kimyasal elementin atomlarını içeren birçok özdeş molekülden oluşan kimyasal maddedir. Dolayısıyla tek bir elementin atomlarından oluşan bir molekül bileşik değildir. Bir bileşik, diğer maddelerle etkileşimi içerebilen kimyasal reaksiyonla farklı bir maddeye dönüştürülebilir. Bu süreçte atomlar arasındaki bağlar kırılabilir ve/veya yeni bağlar oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kireç</span>

Kireç, kireç taşının çeşitli derecelerde (850-1450 °C) pişirilmesi sonucu elde edilen, suyla karıştırıldığında, tipine göre havada veya suda katılaşma özelliği gösteren, beyaz renkli, inorganik esaslı bir bağlayıcı madde türüdür.

Tarihi horasan harç ve sıvaları agrega olarak tuğla, kiremit ve benzeri malzemelerin bağlayıcı olarak ise kireç ile karıştırılması ile elde edilir. Bu harç ve sıvalar tuğla kırıklarının puzolanik özelliğe sahip olmasından dolayı hidrolik olup, horasan harç ve sıvaları olarak da bilinmektedir. Bu harçlar Roma döneminde “Cocciopesto”, Hindistan'da “Surkhi”, Arap ülkelerinde “Homra” olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum oksit</span>

Kalsiyum oksit (CaO) ya da sönmemiş kireç geniş bir kullanım alanı bulunan bir çeşit kimyasal bileşiktir. Beyaz renkli, aşındırıcı ve alkalik bir katıdır. Sanayide kireç taşlarını yüksek sıcaklıklarda eriterek karbondioksidin uzaklaştırılmasıyla elde edilir. Suyla reaksiyona girerse oksitlenir ve kalsiyum hidroksidi oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Henri Moissan</span> Fransız kimyager (1852 – 1907)

Henri Moissan, Yahudi kökenli Fransız eczacı ve kimyagerdir.

Klatrat hidratlar (veya gaz klatratlar, gaz hidratlar), su içeren, kristal yapılı katılardır; birbirine hidrojen bağları kurarak "kafes" yapı oluşturmuş su molekülleri içine hapsolmuş küçük apolar moleküllerdir (tipik olarak gaz molekülleri). Bir diğer deyimle, klatrat hidratlar, kafes bileşiklerdir, konak molekül sudur, konuk molekül de tipik olarak bir gazdır. Hapsolmuş molekülün desteği olmaksızın klatrat hidratların kafes yapısı göçer ve buzun kristal yapısı veya sıvı su meydana gelir. Çoğu düşük moleküler ağırlıklı gazlar (O2, H2, N2, CO2, CH4, H2S, Ar, Kr ve Xe) ayrıca bazı hidrokarbonlar ve freonlar uygun basınç ve sıcaklıkta hidratlar oluştururular. Klatrat hidratlar kimyasal bileşik değildirler çünkü hapsolmuş moleküller kafese bağlı değildirler. Klatrat hidratların oluşumu ve bozunumu birinci dereceden bir faz geçişidir, bir kimyasal tepkime değildir. Moleküler düzeyde bunların oluşum ve bozunum mekanizması henüz iyi anlaşılmamıştır. Klatrat hidratlar ilk 1810'da Sir Humphry Davy tarafından belgelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrotermal baca</span> Bir gezegenin yüzeyinde jeotermal olarak ısınmış suyun çıktığı bir yarık

Hidrotermal baca, jeotermal ısıya sahip suyun salındığı bir deniz tabağı yarığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum kromat</span>

Kalsiyum kromat (CaCrO4) parlak sarı renkli bir katıdır. Genellikle dihidrat halinde olur. Ancak kromatit olarak bilinen çok nadir bulunan doğal (mineral) formu, susuzdur. Çok zehirlidir.

Kireç çamuru, büyüklüğü 62 μm'ye kadar olan parçacıklardan oluşan karbonat tortusu için kullanılan genel bir terimdir. Kireç çamurları, pelajik kısımdan intertidal kısma kadar geniş bir yelpazede çökelme ortamlarında bulunur. Bu çamur, çeşitli kaynaklardan çıkmaktadır. Mikrofauna, kireçli yosunlardan ve kaba parçacıkların mekanik veya biyolojik çökeltilerden türetilebileceği gibi kimyasal / biyokimyasal çökelme yoluyla da oluşabilir, fakat bu durum deniz ortamlarında henüz gözlenmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum karbonat</span>

Potasyum karbonat, K2CO3 formülüne sahip inorganik bileşiktir. Suda çözünen beyaz bir tuzdur. Nem çekerek sıvılaşan ve genellikle nemli veya ıslak bir katı olarak görülür. Potasyum karbonat esas olarak sabun ve cam üretiminde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Uçucu kül</span>

Uçucu kül, termik santrallerde kömürün tek başına kazanlarında yakılması sırasında baca gazlarındaki taneciklerin elektro filtrelerde tutulmasıyla oluşan bir küldür. Yakılan kömürün kaynağına ve bileşimine bağlı olarak, uçucu kül bileşenleri önemli ölçüde değişir, ancak tüm uçucu küller, önemli miktarlarda silisyum dioksit (SiO2), alüminyum oksit (Al2O3) ve kalsiyum oksit (CaO) içerir.

<span class="mw-page-title-main">Mineral hidrasyon</span>

Mineral hidrasyon, suyun bir mineralin kristal yapısına eklendiği, genellikle hidrat olarak adlandırılan yeni bir mineral oluşturduğu inorganik bir kimyasal reaksiyondur. Jeolojik açıdan, mineral hidrasyon süreci retrograd alterasyon olarak bilinir ve retrograd metamorfizmada meydana gelen bir süreçtir. Genellikle metasomatizme eşlik eder ve genellikle cevher gövdeleri etrafındaki duvar kayalarının değişiminin bir özelliğidir. Minerallerin hidrasyonu genellikle tektonik veya magmatik aktivite tarafından yönlendirilebilen hidrotermal dolaşım ile uyum içinde gerçekleşir.

Leblanc yöntemi, 19. yüzyıl boyunca kullanılan ve mucidi Nicolas Leblanc'ın adını taşıyan soda külü üretimi için erken bir endüstriyel yöntemdi. İki aşamayı içeriyordu: sodyum klorürden sodyum sülfat üretimi, ardından sodyum sülfatın kömür ve kalsiyum karbonat ile reaksiyona sokulmasıyla sodyum karbonat üretilmesi. Solvay işlemi geliştirilmesinden sonra yöntem yavaş yavaş geçersiz hale geldi.