
Karantina Adası, İzmir'in Urla ilçesinde bulunan bir adadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde bulaşıcı hastalıkla mücadelede kullanılan ada, adını Fransızların 1865'te yaptığı karantina tesislerinden almıştır. Kurulduğu döneme göre oldukça ileri bir teknoloji kullanarak oluşturulan bu tesisler, 1865-1869 yılları arasında karantina uygulamaları için yoğun olarak kullanılmış ve sonrasında Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar da faaliyet hâlinde olmuştur. Karantina Adası, dünyada ayakta kalmayı başarmış olan üç tahaffuzhane adasından biridir. Diğerleri; Amerika'daki Ellis Adası ve Hırvatistan Dubrovnik'teki Zupa Dubrovacka Adası'dır.

Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir.

Veba, Albert Camus'nün 1947 yılında yayınlanan romanıdır. Camus, romanda, Cezayir'deki Oran şehrinde yaşanan veba salgınını çeşitli satırarası okumaları ile anlamlandırılacak şekilde anlatmıştır. Kitapta yapılan analojilerin en önemlisi tüm Avrupa'ya adeta kara bir veba gibi yayılan Naziler'in Fransa'yı işgalidir. Fransa'nın İkinci Dünya Savaşı sırasında uğradığı Alman işgali ve Fransa'da işgale karşı oluşan Direniş (Résistance) hareketi romanda vebaya karşı alınan önlemler ile özdeşleştirilir. Kitabın sonuna kadar anlatıcının kimliği bilinmez.

Kara Veba olarak da bilinen Kara Ölüm, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da 75-200 milyon kadar insanın ölümüne yol açtığı düşünülmektedir. 1346-1353 yılları arasında Avrupa'da zirveye ulaşan salgın, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Hastalığın sebebi Yersinia pestis bakterisidir. Genellikle hıyarcıklı veba görülse bile, pnömonik veba ve septisemik veba da görülebilir.
Siprianus Vebası, M.S. 250'den 262'ye kadar Roma İmparatorluğu'nu etkilemiş bir veba salgını.
1813-1814 Malta veba salgını, Malta ve Gozo adalarındaki son büyük veba salgınıydı. Mart 1813 ile Ocak 1814 arasında Malta'da ve 1814 Şubat ile Mayıs arasında Gozo'da meydana geldi ve 1814 Eylül'ünde salgının resmen bittiği ilan edildi. Yaklaşık 4500 ölümle sonuçlandı, bu da adaların nüfusunun yaklaşık %5'iydi.

1924 Los Angeles pnömonik veba salgını Los Angeles, California'da 28 Eylül 1924'te başlayan ve 13 Kasım 1924'te tamamen sona erdiği ilan edilen bir veba salgınıdır. Veba ilk olarak Güney Kaliforniya'da, San Francisco ve Oakland'da patlak vermişti. Salgın toplamda 30 kişinin ölümüne ve birçok kişinin de hastalanmasına yol açtı. Toplum sağlığı uzmanları, bu salgında tüm temaslılarının hastaneye yatırılması, salgından etkilenen mahallelerin karantinaya alınması ve büyük ölçekli bir fare yok etme programı uygulanması gibi tedbirleri hızlı bir şekilde uygulanması ile hastalığı büyük ölçüde kontrol altına almış ve bu önlemlerden büyük ders çıkartmışlardır. Hastalığın en yoğun yaşandığı bölge, Meksikalı göçmenlerin yoğunluklu olarak yaşadığı Los Angeles şehrinin Chinatown mahallesiydi. Meksikalı göçmenlere karşı yapılan ırkçılık hareketi vebaya verilen tepkiyi lekelemiş ve salgın sonuna kadar konuyla ilgili olarak kamuoyuna açıklama yapılmamıştır. Bu salgın, vebanın bir hava yolu ile bulaştığı son vaka ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki son büyük veba vakası olarak kayıtlara geçmiştir.

664 veba salgını, MS 664'te ilk veba salgını sırasında Britanya ve İrlanda'yı etkileyen bir salgındır. İngiltere tarihinde kaydedilen ilk salgındır ve bir Güneş tutulması ile aynı zamana denk gelmiştir. Daha sonraki kaynaklar tarafından "664 Sarı Vebası" olarak kabul edilir ve yirmi veya yirmi beş yıl sürdüğü, yaygın ölümlere, sosyal bozulmaya ve dini inancın terk edilmesine neden olduğu söylenir. Sorumlu hastalık muhtemelen veba - Birinci Veba Pandemisinin bir parçası - ya da çiçek hastalığıydı.
Büyük Sevilla Vebası (1647-1652), İspanya'da Sevilla nüfusunun dörtte birini öldüren büyük bir hastalıktı.

Milano Büyük Vebası olarak da anılan 1629-1631 İtalya veba salgını, 1348'de Kara Ölüm ile başlayan ve 18. yüzyılda sona eren İkinci veba salgınının bir parçasıydı. 17. yüzyılda İtalya'daki iki büyük salgından biri, Kuzey ve Orta İtalya'yı etkiledi ve en az 280.000 ölümle sonuçlandı. Bir milyon ölümle nüfusun yaklaşık %35'inin öldüğü de tahminler arasındadır. 1629-1631 salgınının, İtalya ekonomisinin diğer Batı Avrupa ülkelerine göre geride kalmasına neden olduğu da iddia edilmiştir.

1771 Vebası olarak da bilinen 1770-1772 Rus veba salgını, Rusya'nın merkezindeki son büyük veba salgınıydı. Yalnızca Moskova'da 52.000 ila 100.000 kişinin hayatını kaybettiği iddia edilmektedir. 1768-1774 Rus-Türk savaşı esnasında Moldova bölgesinde ortaya çıkan hıyarcıklı veba salgını Ocak 1770'te Ukrayna üzerinden kuzeye doğru orta Rusya'ya yayıldı. Eylül 1771'de Moskova'da zirve yaptı ve Veba İsyanı'na neden oldu. 18. yüzyılda şehir sınırlarının ötesinde yeni mezarlık alanları kurulduğundan, salgın Moskova haritasını yeniden şekillendirdi.

İkinci Veba salgını, 1348'de Avrupa'ya ulaşan ve sonraki dört yıl içinde Avrasya nüfusunun yarısını öldüren Kara Veba ile başlayan büyük bir veba salgınları dizisidir. Veba çoğu yerde yok olmasına rağmen, endemik hale geldi ve düzenli olarak tekrarladı. 17. yüzyılın sonlarında bir dizi büyük salgın meydana geldi ve hastalık 18. yüzyılın sonlarına veya 19. yüzyılın başlarına kadar bazı yerlerde tekrarladı. Bundan sonra, bakterinin yeni bir türü, 19. yüzyılın ortalarında Asya'da başlayan üçüncü veba salgınına yol açtı.

Üçüncü veba salgını, Çing hanedanlığının Xianfeng İmparatorunun beşinci yılında 1855'te Çin'in Yunnan kentinde başlayan büyük bir bubonik veba salgınıydı. Bubonik (hıyarcıklı) vebanın bu bölümü, tüm yerleşik kıtalara yayıldı ve nihayetinde Hindistan ve Çin'de 12 milyondan fazla ölüme yol açtı. Ölümlerin en az 10 milyonu yalnızca Hindistan'da meydana geldi. Bu salgın tarihin en ölümcül salgınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi dünya çapındaki kayıpların yılda 200'e düştüğü 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edildi. Veba ölümleri o zamandan beri her yıl daha düşük bir seviyede devam etmektedir.

Geç Dönem Ming Hanedanlığı'ndaki Büyük Veba, Çin'deki Ming Hanedanlığı'nın son dönemi olan 1633 ve 1644 yılları arasında yaşanan büyük bir veba salgınıdır. Salgın 1633'te Şansi Eyaletinde başladı ve 1641'de Pekin'e ulaştı. Veba 1643'te 200.000'den fazla insanın ölümüne neden oldu ve 1644'te Ming Hanedanlığı'nın çöküşüne katkıda bulundu.
Büyük 1738 Vebası, 1738 ve 1740 yılları arasında Orta ve Doğu Avrupa topraklarını etkileyen hıyarcıklı veba salgınıydı.
1900–1904 San Francisco vebası, San Francisco'da Chinatown merkezli bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Bu salgın, kıtasal Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk veba salgınıydı. Salgın, tıbbi yetkililer tarafından Mart 1900'de tanındı, ancak varlığı iki yıldan fazla bir süre Kaliforniya Valisi Henry Gage tarafından reddedildi. Amacı San Francisco ve California'nın itibarını korumak ve karantina nedeniyle gelir kaybını önlemekti. Hızlı harekete geçmedeki başarısızlık, hastalığın yerel hayvan popülasyonları arasında kendini göstermesine izin vermiş olabilirdi. Federal yetkililer büyük bir sağlık sorunu olduğunu kanıtlamak için çalıştılar ve etkilenen bölgeyi izole ettiler; bu Gage'in güvenilirliğini sarstı ve 1902 seçimlerinde valiliği kaybetti. Yeni vali George Pardee halk sağlığı önlemleri aldı ve salgın 1904'te durduruldu. 121 vaka tespit edildi ve 119 ölümle sonuçlandı.

Büyük Viyana Vebası 1679'da Avusturyalı Habsburg hükümdarlarının imparatorluk ikametgâhı olan Viyana, Avusturya'da meydana gelmiştir. Dönemin açıklamalardan, hastalığın kara sıçan ve diğer kemirgenlerle ilişkili pireler tarafından taşınan Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu hıyarcıklı veba olduğuna inanılmaktadır. Şehir, 1680'lerin başlarında düzensiz bir şekilde tekrarlayan ve tahmini 76.000 kişinin yaşadığını iddia eden salgın yüzünden zarar gördü.

1563 Londra veba salgını, Londra'da on altıncı yüzyılda görülen en büyük veba salgınıdır. Londra ve çevresindeki mahallelerde en az 20.136 kişinin vebadan öldüğü kaydedilmiştir. Londra nüfusunun yaklaşık %24'ünün ölümüne sebep olan salgın özellikle Londra'nın hijyenik olmayan mahallelerini etkilemiştir.

Mançurya vebası, 1910-1911 yıllarında Mançurya bölgesinde etkili olan bir pnömonik veba salgınıdır. 60.000 kişinin ölümüne yol açan salgın, ilk defa salgınlara lokal yanıttan ziyade uluslararası müdahalenin gerekliliğini göstermiştir. Tarihte ilk defa salgın kontrolü için yaygın olarak kişisel koruyucu ekipmanların giyilmesi bu salgında teşvik edilmiştir.
Üçüncü veba salgınının bir parçası olan 1894 Hong Kong vebası, Hong Kong'da yaşanan bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Salgın, en şiddetli zamanını 1894 yılında yaşatırken, 1895-1929 yılları arasında her yıl tekrarladı ve %93'ün üzerindeki ölüm oranıyla toplamda 20.000'den fazla kişiyi öldürdü. Bu salgın, Hong Kong'un sömürge tarihinde, sömürge hükûmetini Çin topluluğuna yönelik politikasını yeniden gözden geçirmeye ve Çinlilerin refahına yatırım yapmaya zorladığı için önemli bir dönüm noktasıydı.