
Pozitivizm veya olguculuk; Auguste Comte'un başını çektiği, doğru bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğu, doğru bilgiye ise yalnızca ampirizm (deneycilik) ile ulaşılabileceğini ve bu bilginin kendisinin deneysel olmadığını savunan düşünce akımıdır. Pozitivizm, sosyal bilimlerin fen bilimleri gibi kesin gerçeklikler içeren kurallara dayanması ve felsefi tartışmalardan uzaklaşmak hedefiyle, 19. yüzyıl içindeki toplumsal ilişkiler çerçevesinde şekillenmiştir.

Makroekonomi, ekonomi biliminin; toplam tüketim, toplam üretim, toplam tasarruf, toplam yatırım, toplam gelir ve istihdam gibi toplam büyüklüklerini inceleyen ve bunlar ile ilgili çözümleme ve çıkarımlar yapan alt dalı. Mikroekonomiden farklı olarak, ekonomiyi bir bütün olarak ele alarak, makro denge çözümlemeleri üzerinde çalışır. İşsizlik, enflasyon, toplam üretim ve tüketim, gelir dağılımı makroekonominin ana konuları olarak sayılabilir. Kurucusu John Maynard Keynes'dir. Keynes 1930 yılına kadar temel ekonomik karar birimleri seviyesinden bakılan ekonomi bilimine yeni bir boyut kazandırmış, toplam talep kavramını gündeme getirerek işsizlik ve toplam üretim konularını bununla açıklamaya çalışmıştır. Modern makroekonomideki düşünce okullarından bazıları şunlardır:
- Keynesyen Ekonomi
- Monetarizm (Parasalcılık)
- Yeni Klasik Ekonomi
- Yeni Keynesçi Ekonomi
- Arz Yanlı Ekonomi
Heterodoks sözcüğü, "farklı" anlamına gelen Yunanca heteros ve "öğreti, düşünce" anlamındaki doxa sözcüklerinden oluşur. Ana akımdan sapmış olan anlamına gelir. Bu kavram, dinî gruplar arasında kendilerini kutsal metne ve din kurucusunun gösterdiği yola en uygun davranan gruplar tarafından azınlıkta kalan gruplar için kullanılmıştır. Ancak heterodoks kabul edilen gruplar kendilerini heterodoks değil, aksine ortodoks (sahih) görürler.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş'ta bulunan devlet üniversitesidir. 11 Temmuz 1992 tarih ve 21281 sayılı Resmî Gazete' de yayımlanan 3837 sayılı yasa ile kurulmuştur.
Beklenen fayda, iktisat biliminde, kişiler ve benzeri aktif unsurların, olasılıklar barındıran bir duruma dair sahip oldukları nicel beklenti düzeyini anlatmak için kullanılan ifadedir.

Maurice Allais, Fransız bilim insanı. İktisat ve fizik alanında çalışmaları ile tanınır. 1988 yılında iktisat alanında Nobel Ödülü'ne layık görüldü.
Kurumsal iktisat, ekonomik davranışı şekillendirmede evrimsel sürecin ve kurumların rolünü anlamaya odaklanmaktadır. Asıl odak noktası Thorstein Veblen'in bir tarafta teknoloji, diğer tarafta toplumun "törensel" alanı arasındaki içgüdü odaklı dikotomisinde yatmaktadır. İsmi ve temel unsurları Walton Hale Hamilton'un 1919 tarihli American Economic Review makalesine dayanmaktadır. Kurumsal ekonomi, kurumların daha geniş bir şekilde incelenmesini vurgular ve piyasaları bu çeşitli kurumların karmaşık etkileşiminin bir sonucu olarak görür. Daha önceki gelenek, günümüzde ekonomiye önde gelen Heterodoks bir yaklaşım olarak devam etmektedir.

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.
İktisadi ve idari bilimler fakültesi (İİBF) toplumun yönetici ve vasıflı personel ihtiyacını karşılayacak şahıslar yetiştirmek üzere kurulmuş fakültedir. Türkiye'nin hemen her üniversitesinde bulunmaktadır. Bazı üniversitelerde ise yalnızca siyasal bilgiler fakültesi, işletme fakültesi veya iktisat fakültesi bulunmaktadır.

Şevket Süreyya Aydemir, Türk yazar, düşün insanı, iktisatçı ve tarihçi.
Medeni haklar, her ülkede yaşayan insanların yasalara dayanarak sahip olduğu haklar. Genellikle vatandaş olanlara tanınan siyasi haklardan daha kapsamlı olan medeni haklar, doğal hakların aksine hem felsefi, hem de yasal temellere dayanır.

Davranışsal iktisat, zihindeki ekonomik karar alma mekanizmalarının sosyal, zihni ve duygusal önyargılardan nasıl etkilendiği üzerine çalışır. Bu çerçevede pazar fiyatlarının ve kaynak kullanımının neden değiştiği sorusu önemlidir. Ekonomik modellerdeki bireyin nedenselliği ne ölçüde kullanıp kullanmadığı, bu bilim dalının araştırma konuları içerisindedir. Psikoloji ve neo-klasik ekonomi yaklaşımları ile çok yakından ilgili olan bu dal, pazar kararları kadar, toplum seçimleri ve bu kararların kaynakları üzerine de araştırmalar içerir. En önemli olan dalı finans kararlarının ele alınmasındadır. Günümüzde hakim iktisadi görüş olan neoklasik ekol iktisat bilimine matematiksel modelleri fazlasıyla dahil etmiştir. İnsan psikolojisi dışsallandırılmış ve tüketici davranışlarının yalnızca matematik formülleriyle açıklanamayacağı gözden kaçırılmıştır.

Kamu ekonomisi, kamusal malların üretimi ve finansmanı anlamına gelmekte olup, İktisat biliminin spesifik bir alt dalıdır. Kamu ekonomisi, Pigou'nun (1920) yılında kaleme aldığı Refah Ekonomisi adlı eserinden sonra ortaya çıkmış bir daldır. Bu dalın ülkemizdeki karşılığı Maliye bilimidir. Kamu ekonomisinde üç temel akım vardır. Neoklasik paradigma, Kamu Tercihi Teorisi ve Keynesyen İktisat. Neoklasik paradigma ve Kamu Tercihi Teorisi mikro konularla ilgilenirken, Keynesyen iktisat makro kamu ekonomisi konularıyla ilgilenir. Neoklasik paradigma, anaakım ekoldür. Kamu ekonomisinin ilgi alanı:
- 1. Kamu finansman kaynakları
- 2. Kamusal harcamalar
- 3. Kamusal mal üretimi
- 4. Kamusal bütçe dengesi
- 5. Kamusal karar alma mekanizmaları

İktisadi düşünce okulları, bir "düşünce okulu" olarak tanımlanabilecek kadar önemli iktisat teorilerini kapsamaktadır. Buradaki sınıflandırmada iktisadi düşünce okullarının ve temsilcilerinin bir sınıflandırması yapılmasıyla birlikte günümüzdeki çoğu ekonomistin bir düşünce okulundan bağımsız olarak teoriler öne sürdüğü bilinmektedir. İktisadi düşünce kabaca üç evreye ayrılabilir: Modern dönem öncesi, Erken modern ve Modern dönem Ekonomi sistematik olarak modern dönemde gelişmiştir.
Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

Ekonomik düşünce tarihi ilk çağdan günümüze kadar siyasi iktisat ve iktisat konusundaki farklı düşünürlerle ve teorilerle ilgilenir. İktisadi düşünce tarihi farklı birçok İktisadi düşünce okullarını kapsar. Yunan düşünür Aristoteles para kazanma sanatını ve mülkiyetin devlet tarafından mı yoksa özel yoldan mı olması gerektiğini sorgulamıştır. Orta Çağ zamanlarında ise Thomas Aquinas ürünlerin adil bir fiyata satılmasının ahlaki bir zorunluluk olduğunu söylemiştir.

Christopher Albert "Chris" Sims, Amerikalı iktisatçı. Uğraştığı alanlar arasında ekonometri, zaman serileri ve yeni neoklasik makroekonomi yer almaktadır. Hâlen, Princeton Universitynde "Harold B. Helms Ekonomi ve Bankacılık Profesörü"'dür.

Neoklasik mimari 18. yüzyıl ortalarından itibaren İtalya ve Fransa'daki Neoklasik hareket ile birlikte oluşmuş mimarî akım. Avrupa'da önceki iki yüzyılın en yaygın akımları olan Rönesans ve Barok halihazırda antik Roma ve Yunan mimarisine yönelik bazı öğelerin tekrar canlandırılmasına önayak olmuşsa da Neoklasik mimari bu dönemlerin fazla mimari unsurlarını eleyip modern amaçlara hizmet eden ancak daha saf ve otantik bir klasik tür yaratmış ve batı dünyasında en yaygın akımlardan birine dönüşmüştür.

Ana akım iktisat, halihazırda üniversitelerde öğretilmekte olan ekonomi yaklaşımını ifade eder. Genel olarak üniversitelerde Heteredoks yaklaşıma yönelik değil ana akım iktisata yönelik eğitim verilmektedir. Neoklasik iktisat ile neoklasik sentez, neoklasik yöntemler ile makro ekonomik keynesyen yaklaşımla ilişkilendirilmiştir.

Heterodoks iktisat, ortodoks iktisadi düşünce okullarıyla çelişen veya neoklasik iktisadın ötesinde olabilecek herhangi bir iktisadi düşünce veya teoridir. Bunlar arasında kurumsal, evrimci, feminist, sosyal, post-Keynesyen, ekolojik, Avusturyacı, Marksist, sosyalist ve anarşist iktisat sayılabilir.