İçeriğe atla

Post-Siyonizm

Post-Siyonizm, bazı İsrailliler, diaspora Yahudileri ve diğerlerinin, özellikle akademide, Siyonizm'in 1948'de modern İsrail Devleti'nin kurulmasıyla ideolojik misyonunu yerine getirdiği ve bu nedenle Siyonist ideolojinin sonuna gelindiği yönündeki görüşlerini ifade eder. Sağcı Yahudiler bu terimi aynı zamanda 1993 ve 1995 Oslo Anlaşmaları ışığında İsrail siyasetinin sol kanadına atıfta bulunmak için de kullanmaktadır.

Post-Siyonizmin bazı eleştirmenleri onu Antisiyonizm ile bağdaştırmaktadır; ancak post-Siyonizm taraftarları bu ilişkiyi reddetmektedir.[1]

Post-Siyonist algıların karakteristiği

Çeşitli görüşler ve farklı duruşlarla ilişkilendiren post-Siyonizmin temelinde Siyonist grupların temel inançlarının eleştirisi vardır. Post-Siyonistler, Siyonizm ve İsrail devleti hakkında birçok soru sormaktadırlar, onlardan bazıları şunlardır:

  • İsrail Devleti gerçekten de Yahudi ulusu için güvenli bir sığınak mıdır? Dünyada Yahudilerin koşullarının tarihsel açıdan daha iyi olduğu başka yerler var mı? (Örneğin, Kuzey Amerika)
  • Hem bir Yahudi devletine hem de bir demokrasiye sahip olmak gerçekten mümkün müdür? İsrail tüm vatandaşlarının bir devleti mi olmalıdır?
  • İsrail-Filistin çatışması tamamen siyah-beyaz mıdır? İsrail barışı elde etme çabalarını her zaman en üst düzeyde tuttu mu? Bu çatışmanın devamı tüm suçlusu Arap tarafı mıdır?

Yukarıda bahsedilen soruların çoğu Siyonistler tarafından da gündeme getirilmiştir.[] ] Bununla birlikte, post-Siyonistler, Siyonist tarih anlayışlarında bu noktaları vurgulamaktadırlar.

Sosyolojik gelişimi

1980'lerde ve 1990'larda İsrail toplumunda meydana gelen dönüşümler, değerlerinde ve siyasi görüşlerinde önemli değişiklikler getirdi. Bu değişiklikler ekonomik alanda gerçekleşti - örneğin, İsrail ekonomisinin liberalleşmesi ve küresel pazara açılmasının yanı sıra, o zamana kadar var olan işçi hareketinin kültürel hegemonyasının kırılması. Asıl dönüm noktası, sağcı Likud partisinin ilk kez meclis çoğunluğunu kazandığı 1977'de meydana geldi. Bu tek başına, daha aşırı Siyonist pozisyonların güçlenmesinin bir tezahürüydü.

Bu dönemle birlikte, hükûmetteki Siyonist bileşenin güçlenmesine bir tepki de dahil olmak üzere, birçok değişiklik meydana geldi. Yine de, ardı ardına meydana gelen sayısız değişikliğin tümü tek bir faktöre bağlı tutulamaz ve hepsi sadece post-Siyonizm diye tabir edilen akıma atfedilemez.

Post-Siyonist akıma eşlik eden İsrail toplumundaki dönüşümler birkaç alanda görülebilir:

Ekonomik Özellikleri
Marksizm, Komünizm ve Sendikalizmden Kapitalizme kadar tüm ekonomik ideolojileri kapsayan Siyonizm'e özgü ekonomik özellikler olmadığı gibi, aşırı sol bileşenlerin yanı sıra piyasacı görüşleri benimseyen post-Siyonizm'in de kendine özgü bir ekonomik özelliği yoktur. Serbest piyasaya ve bireyciliğin beslenmesine ilişkin kapitalist siyasi görüş, İsrail'deki ve İsrail dışındaki Siyonist hareketin büyük bir bölümü tarafından kabul görebilirdi ve bu yalnızca post-Siyonist harekete atfedilemez. Yişuv döneminde güçlü sosyalist Histadrut'ta bile, sosyalist olmayan liberal bir parti vardı. Kapitalist hedefleri ve siyasi görüşleri koruyan post-Siyonist partiler, Siyonist harekette merkezi bir yere sahip olan İşçi Partisi'nin gündemini belirleyen sosyalist siyasi görüşlerin altını oymaya devam ettiler. Kurumsal kolektifin ve onun tarihsel temellerinin kaybı, bu fikrin en radikal tezahürünü sergileyen "yeni" sosyologların ve tarihçilerin önemli bir bölümünün yazılarında görülebilir. Bu toplulukların konumu, kapalı ve planlı bir ulusal ekonominin yerine, bireysel maddi başarıyı kişinin tek ekonomik amacı olarak gören bireycilikte ve ayrıca İsrail ekonomik sisteminin dünya ekonomik sistemine açılmasını destekleyen ekonomik küreselleşmede bulunabilir.
Kültürel Özellikleri
İlgili yıllar, İsrail'deki kültürel bir hegemonyaya bir meydan okuma olarak karakterize edilir. Farklı gruplar, sadece tek bir İsrail kültürünün var olduğu ve ona katılan tüm kültürlerin önceki kimliklerini atması gerektiği şeklindeki eritme potası anlayışını baltalamaya başladılar. Örnekler arasında Mizrahi Yahudileri, eski SSCB'den göçmenler, İsrailli Araplar ve daha fazlası sayılabilir.
Siyasi Özellikleri
Esas olarak Oslo Anlaşmalarından sonra, solcu İsrailliler arasında İsrail Devleti'nin artık kendisini bir Yahudi demokratik devleti olarak tanımlamaması ve demokratik yönlerine odaklanması gerektiğine inanan yeni bir hareket başladı. Bu hareket İsrail'de toplumsal eşitlik yaratmayı amaçlamaktadır.

Ancak, İsrail toplumunda bu süreçlerden geçen gruplar her zaman post-Siyonist değildir. Gerçekte, bu grupların yalnızca küçük bir yüzdesi kendilerini böyle tanımlıyor.[] Yukarıdaki üç alan mutlaka örtüşmek zorunda da değildir. Örneğin Benjamin Netanyahu'nun, diğer tüm yönlerden daha Siyonist olmasına rağmen, ekonomik inançlarında birçok post-Siyonist ile çok ortak noktaya sahip olduğu söylenebilir.

Bir entelektüel hareket olarak

Modern post-Siyonizm, İsrail ve Siyonizm'in resmi tarihini, gizliliği kaldırılmış hükûmet belgeleri ışığında inceleyen ve Siyonist tarihçiler tarafından şimdiye kadar önemsiz görülen veya bastırılan olayları, özellikle de Siyonizm ile ilgili olanları ortaya çıkarmayı amaçlayan bir tarihsel revizyonizm okulu olan Yeni Tarihçiler ile yakından ilişkilidir. Yeni Tarihçilerin iddia ettiği gibi, Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi İsrail Devleti'nin yaratılmasının merkezinde yer almıştır.

Yeni post-Siyonistler çoğunlukla kendilerini post-Siyonist olarak gören veya başkaları tarafından post-Siyonist olarak tanımlanan akademik kişilerdir. Neo-Siyonistler olarak bilinen post-Siyonizm eleştirmenleri, post-Siyonizmin, Siyonist anlatıyı diğer anlatılar lehine (temel olarak Filistinlilerin anlatısı) baltaladığını savunmaktadırlar.

Kendilerini post-Siyonist olarak gören birçok aydın olmasına rağmen, pek çoğu bu sıfatı benimsemeye istekli değildir. Post-Siyonist tanımı, görüşleri kendilerini Siyonist hareketin dışına çıkaranları tanımlamak için aşağılayıcı bir şekilde kullanılmıştır. Bu nedenle, kendilerine böyle hitap etmeye istekli çok az entelektüel vardır.

1990'ların başında, kendilerini post-Siyonist olarak tanımlayan İsrailli akademisyenlerin makaleleri ortaya çıkmaya başladı; bu, çoğunlukla, Yeni Tarihçiler'e atfedilen, 1. Arap-İsrail Savaşı olaylarını çevreleyen meseleler üzerine uzun bir kamuoyu tartışmasının ardından oldu. Arap-İsrail çatışmasını sona ermek üzere olduğu varsayılan Oslo Anlaşmaları sonrasındaki kamuoyu, bu eğilimin gelişmesine daha da fazla katkıda bulundu. İkinci İntifada'nın başlangıcından bu yana, kamuoyu muazzam bir şekilde değişti ve birçoğunun algıladığı gibi,[] post-Siyonist eğilim gerilemeye girdi.

Öte yandan, post-Siyonist tarihçiler, Filistin anlatısını tereddütsüz benimsemekle, İsrail'i ve Siyonizmi şeytanlaştırmak ve gayri meşrulaştırmakla suçlanmışlardır.

Siyonizm'in siyasi hedefi olan Yahudi devletinin aksine, birçok post-Siyonist, İsrail'in resmi olarak ne Yahudi ne de Arap karakterli olmak üzere ideolojik olmayan, laik, liberal demokratik bir devlete dönüşmesini savunmaktadır.

Eleştirisi

Post-Siyonizm, Shlomo Avineri tarafından Siyonizm karşıtlığının kibar bir şekilde yeniden şekillendirilmesi olarak görülmüş ve dolayısıyla aldatıcı bir terim olarak eleştirilmiştir.[2] Bazı sağcı İsrailliler, Yahudi post-Siyonistleri kendilerinden nefret eden Yahudiler olmakla suçlamışlardır.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ (İbranice)
  2. ^ Shlomo Avineri (6 Temmuz 2007). "Post-Zionism doesn't exist". Haaretz. 12 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Kasım 2010. 
  3. ^ "Zionism? Post-Zionism? Just give arguments". Haaretz. 20 Aralık 2007. 20 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2018.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Siyonizm</span> Yahudilerin ana vatanına dönüş projesi

Siyonizm, tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik fikir hareketidir. Modern Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da ulusal bir canlanma hareketi olarak hem şiddetlenen antisemitizm dalgalarına tepki olarak hem de "Yahudi Aydınlanması" olarak da bilinen Haskala'ya bir cevap olarak ortaya çıktı. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra varlıklı Yahudi soyluların ilgisini çeken hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrol ettiği Filistin'de sürdürülebilir bir Yahudi devletini, 1900 yıl sonra tekrar yaratmayı amaçlıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Neturei Karta</span> Siyonizm karşıtı bir Ortodoks Yahudi cemaati

Neturei Karta, Aramice Şehrin Muhafızları anlamına gelen bir tamlama olup Siyonizm karşıtı bir Ortodoks Yahudi cemaatidir. Kurucusu ise Moşe Hirş'tir.

<span class="mw-page-title-main">Theodor Herzl</span> Yahudi gazeteci ve politik aktivist

Theodor Herzl veya sünnetinden sonra aldığı ismi ve soyismi ile Binyamin Ze'ev, Modern Siyonizm'in kurucu babası olan Avusturya-Macaristan vatandaşı Yahudi gazeteci, oyun yazarı, yazar ve politik aktivistti. Dünya Siyonist Örgütü'nü kurmuş ve bir Yahudi devleti kurma amacıyla Yahudilerin, Filistin'e göç etmeleri gerektiği fikrini savunmuştur. İsrail'in kuruluşundan 44 yıl önce yaşamını yitirmiş olmasına rağmen İsrail Devleti'nin kurucu babası olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">David Ben-Gurion</span> İsrailin ilk başbakanı

David Ben-Gurion veya David Grün, İsrail'in ilk başbakanı ve İsrail Devleti'nin kurucusudur. 14 Mayıs 1948'de Tel Aviv'de İsrail Bağımsızlık Bildirgesi'ni okumuş ve 1948 Arap-İsrail Savaşı'nda ülkenin liderliğini yapmıştır. 1942 yılında New York'ta düzenlenen Biltmore Konferansı'nın programını hazırlayan kişi oldu. Ayrıca Gurion, hükûmetteki görevinden ve daha sonra Knesset'ten ayrıldıktan sonra Ulusun Atası payesi ile onurlandırılmıştır.

Yeni Tarihçiler, İsrail tarihi hakkındaki geleneksel varsayımlara meydan okuyan, İsrailli bir tarihçi grubudur. Yeni Tarihçiler ismi ilk olarak 1988 yılında grubun önde gelen ismi Benny Morris tarafından kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Arap dünyasındaki Yahudilerin tarihi</span>

Arap Yahudileri Arap dünyasında doğan Yahudileri veya onların torunlarını ifade eder. Salim Tamari'ye göre, dünyanın birçok yerinde "Arap Yahudisi" terimi bir oksimorondur.

<span class="mw-page-title-main">1950-1951 Bağdat bombalamaları</span>

1950-1951 Bağdat bombalamaları, Nisan 1950 ile Haziran 1951 arasında Bağdat, Irak'ta Yahudiler hedef alınarak yapılan bombalamalardır. Bu olaylar canlanmaya başladığı zaman Irak yetkilileri 28 Yahudi ve 9 Arabı casusluk ve yasadışı yollarla silah edinme sebepleriyle tutukladı.

<span class="mw-page-title-main">Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Yahudilerin tarihi</span>

Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Yahudilerin tarihi. Dünyadaki birçok ülke gibi, Birleşik Arap Emirlikleri'nin modern tarihi şu anki Yahudi nüfusunu ifşa etmemektedir. Bin yıl süresince Orta Doğu'daki Yahudi tarihi ve Arap Yarımadası'ndaki Yahudi tarihinde Yahudi cemaatlerinin bugün BAE topraklarında toplandıkları kayıtlarda yer almaktadır.

Filistin Yahudileri, tarihin herhangi bir anında Filistin'de yaşamış Yahudilere denir. İsrail devleti kurulmadan önce Filistin Yahudilerine "Yahudi cemaati" anlamına gelen Yişuv denmekteydi. 1881'de Yahudilerin Filistin'e olan göçleri başlamadan önce bölgede yaşayan Yahudilere "Eski Yişuv", 1881'den sonra göç edenlere "Yeni Yişuv" denmeye başlandı. Modern İsrail devleti 1948'de kurulduktan sonra, Filistinli Yahudiler İsrail vatandaşı olduğundan, "Filistinli Yahudi" terimi kullanılmamaya başlandı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail kültürü</span>

İsrail kültürü, 1948 yılında devlet kurulmadan önce gelişmeye başladı ve içerisinde dindar ve laik hayatların mirasını bulundurmaktadır. İsrail kültürünün çeşitliliği, nüfusunun çeşitliliğinden gelir. Kökeni Doğu Akdeniz ülkelerinden ve dünyanın her tarafından çeşitli kültürel geçmişleriyle gelen göçmenler, İsrail’in kültürünün gelişmesinde büyük rol oynadı ve bu kültür dünyadaki kültürel trendleri ve kültürel değişimleri, yapısı gereği takip eder. İsrail kültürü ayrıca diasporadaki Yahudi tarihini de yansıtır. Bunun içerisinde 19. yüzyıl sonuna doğru başlayan Siyonist akımı ideolojisi de vardır.

<span class="mw-page-title-main">Moses Hess</span>

Moses (Moshe) Hess, Alman-Fransız-Yahudi filozof, sosyalist ve İşçi Siyonizmi'nin kurucusu.

<span class="mw-page-title-main">Benzion Netanyahu</span>

Benzion Netanyahu, Polonya doğumlu İsrailli tarihçi ve siyonist aktivist.

Dini milliyetçilik, milliyetçiliğin belli bir dini inanç veya dogma ile olan ilişkisidir. Bu ilişki iki yöne ayrılabilir: din siyaseti ve dinin siyaset üzerindeki etkisi. Paylaşılan bir din, ulus vatandaşları arasında ortak bir bağ olan birlik duygusuna katkıda bulunur. Dinin diğer bir siyasi yanı, paylaşılan etnisite, dil veya kültür gibi ulusal bir kimliğin desteklenmesidir. Dinin siyasette etkisi, dini fikirlerin günümüzde yorumlanmasının siyasi aktivizme ve harekete ilham veren daha ideolojik; Örneğin, daha katı dini bağlılığın sağlanması amacıyla kanunlar çıkarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya Siyonist Teşkilâtı</span> Uluslararası bir oluşum

Dünya Siyonist Teşkilâtı, Ağustos 1897'de İsviçre'nin Basel kentinde gerçekleşen I. Siyonist Kongresi'nde Theodor Herzl'in girişimi ile Siyonist Kuruluş olarak kuruldu. Kurulduğunda, Siyonist hareketin hedefleri, bu Kongreden gelen ve "Basel Programı" olarak bilinen bir kararla belirtildi.

<span class="mw-page-title-main">Aliyah</span> Yahudilerin diasporadan İsrail topraklarına göç etmesi

Aliyah, Yahudilerin diasporadan İsrail topraklarına göç etmesini ifade eden terim. Ayrıca "yukarı çıkma" olarak tanımlanan ve "İsrail topraklarına geçerek Aliyah yapma" olarak tanımlanan durum, Siyonizm'in temel ilkelerinden birisidir.

İşçi Siyonizmi ya da Sosyalist Siyonizm, Siyonist hareketin solcu kanadıdır. Yıllar boyunca, Siyonistler ve Siyonist kuruluşlar arasında en kayda değer eğilim olmuştur. Harekete mensup gruplar, kendilerini, Doğu ve Orta Avrupa’daki Yahudi işçi hareketlerinin Siyonist dilimi olarak gördüler ve birçok ülkede çok sayıda Yahudi üyeye sahip yerel birimler kurdular. Theodor Herzl tarafından kurulan ve Haim Wiezmann tarafından desteklenen Politik Siyonizm’in tersine, İşçi Siyonizmi, bir Yahudi devletinin, İngiltere, Almanya ve ya Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük devletlere yanaşıp yardım isteyerek basit bir şekilde kurulamayacağına inanıyordu. Aksine, İşçi Siyonistler, bir Yahudi devletinin ancak Yahudi işçi sınıfının gayretleriyle, İsrail topraklarına yerleşerek ve çalışarak kurulacağına inandılar. Yahudiler, kibbutz ve moşavlar ile ilerici bir Yahudi toplumu ve şehirli Yahudi proletaryasını kurmalıydılar.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Diyarı</span>

İsrail Diyarı, Kenan bölgesinde bulunan ve sınırları kesin olarak belli olmayan coğrafî bölgeye Yahudiler tarafından verilen bir isimdir. Tanah metinleri dini ve tarihi terimleri, Kenan Diyarı, Vaadedilmiş Topraklar, Kutsal Topraklar ve Filistin'i içeriyor. Bu bölgenin sınırlarının tanımları, İbrani Kutsal Kitabı'ndaki pasajlar arasında değişiklik gösterir ve Yaratılış 15, Çıkış 23, Sayı 34 ve Hezekiel 47'de özel olarak bahseder. Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde dokuz kez, yerleşik topraklar "Dan'dan Beerşeba'ya" ve üç kez "Hamat'ın girişinden Mısır çayına kadar" olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyan Siyonizm</span>

Hristiyan Siyonizmi, Hristiyan bağlamında Yahudi halkının Kutsal Topraklara dönüşünü savunan bir ideolojidir. Benzer şekilde, 1948'de İsrail Devleti'nin kuruluşunun İncil'deki kehanete uygun olduğu savunulmaktadır: Levant'ta Yahudi egemenliğinin yeniden kurulması eskatolojik "İsrail'in Toplanması" İsa'nın ikinci gelişi için bir ön koşuldur. Bu terim, 20. yüzyılın ortalarında Hristiyan restorasyonculuğu yerine, ideolojinin savunucularının Yahudi ulusal vatanını desteklemek için Siyonistlerin arkasında toplanmasıyla kullanılmaya başlandı.

Filistinlilik, zaman zaman Filistin halkının Filistin milliyetçiliği/ulusal siyasi hareketi'ni ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Edward Said'in çalışmalarında ve Hıristiyan Siyonizm'e karşı çıkan ve Siyonizm'e ve İsrail'in var olma hakkına meydan okuyan belirli bir teoloji damarını tanımlamak için kullanılmasıyla yaygınlık kazanmıştır.