İçeriğe atla

Post-Kapitalizm

Post-Kapitalizm ya da Kapitalizm Sonrası, kısmen dünyadaki ekonomik sistemlerin artık kapitalizmin şekilleri olarak tanımlanamayacağı duruma geçilen varsayımsal bir durumdur. Birçok birey ve siyasi ideoloji böyle bir dünyayı neyin tanımlayacağına dair düşünceler oluşturdu. Klasik Marksist ve sosyokültürel evrim teorilerine göre, kapitalizmin geçerliliğini yitirmesiyle birlikte kapitalizm sonrası toplumlar kendiliğinden bir evrimin sonucu olarak ortaya çıkabilir. Diğerleri, özellikle sosyalizm, komünizm, anarşizm, milliyetçilik ve küçülme olmak üzere, kasıtlı olarak kapitalizmi bitirip yerini kendisi alacak modeller önermektedir.

Tarihi

1993 yılında Peter Drucker, Post-Kapitalist Toplum adlı kitabında kapitalist toplumun olası bir evrimini ana hatlarıyla çizdi

1993 yılında Peter Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum adlı kitabında kapitalist toplumun olası bir evrimini ana hatlarıyla çizdi.[1] Bu, yeni toplumda zenginliğin yeni temelinin sermaye, toprak veya emekten ziyade bilginin olduğunu belirtir. Tamamen post-kapitalist bir toplumda oluşan sınıfların, kapitalist bir toplumun burjuvazisi ve proletaryasının aksine, bilgi işçileri veya hizmet işçileri olarak bölünmesini beklemektedir. Drucker, kapitalizm sonrasına dönüşümün 2010 ile 2020 yıllarında tamamlanacağını tahmin ediyordu. Drucker ayrıca evrensel bir lisanslama sisteminin yaratılarak fikrî mülkiyet kavramının yeniden düşünülmesi gerektiğini savunmuştur.[2]

Paul Mason'a göre 2015 yılında çeşitli faktörler (gelir eşitsizliğinin yükselişi, tekrarlanan yükseliş-düşüş döngüleri ve kapitalizmin iklim değişikliğine katkıları) ekonomistleri, siyasi düşünürleri ve filozofları kapitalizm sonrası bir toplumun nasıl görüneceğini ciddi şekilde düşünmeye doğru yöneltti. Otomasyon ve bilgi teknolojisindeki daha fazla ilerlemeyle post-kapitalizmin mümkün kılmasını bekleniyor; her ikisi de mevcut üretim maliyetlerinin fiilen sıfıra doğru yönelmesine neden oluyor.[3]

Nick Srnicek ve Alex Williams, varolan kapitalizmin toplumun tüm üyelerini istihdam etme yeteneğinde ve istekliliğindeki bir krizi tespit ediyorlar ve şunu öne sürüyorlar: "Kayıtlı, ücretli iş dışında bulunan ve minimal sosyal yardım, gayriresmi geçimlik iş veya yasadışı yollarla geçimini sağlayan insan nüfusu giderek artmaktadır.".[4]

Varyasyonları

Miras kontrol sistemi

Robert Heinlein

Miras kontrol sistemi, piyasa ekonomisini koruyan ancak bankaların kısmi rezerv borç verme gücünü tamamen ortadan kaldıran ve deflasyonu dengelemek için devletin para basmasını sınırlayan bir sosyoekonomik plandır. Basılan para, para birimini desteklemek için malzeme satın almak ve vergi yerine hükûmet programları için ödeme yapmak için kullanılır; geri kalanı, ekonomiyi canlandırmak için tüm vatandaşlar arasında eşit olarak bölünür (sisteme adını veren "miras kontrolü" olarak adlandırılır) . Fikrin asıl yazarı Robert Heinlein, For Us, The Living: A Comedy of Customs adlı bilimkurgu kitabında sistemin sosyal kredi mantığı ile çalıştığını, kendi kendini zamanla güçlendireceğini ve sonunda çoğu vatandaş için mütevazı bir yaşam sağlayabilecek düzenli miras kontrolleriyle sonuçlanacağını kitabında yazdı.[5]

Ekonomik demokrasi

Ekonomik demokrasi, firmaların kendi çalışanları tarafından tümüyle demokratik bir şekilde kontrolünü ve kamu bankaları ağı tarafından yatırımların sosyal yönünden kontrolünü tesis eden sosyoekonomik bir felsefedir.[6]

Katılımcı ekonomi

Robin Hahnel , Of the People, By the People: The Case for a Participatory Economy adlı kitabında katılımcı ekonomi adı verilen kapitalizm sonrası bir ekonomiyi anlatıyor.[7]

Hahnel, katılımcı bir ekonominin satın alma tercihlerimize başkalarının da gözünden bakabilmemiz konusunda yeni bakış açıları kazandıracağını savunuyor. Kapitalizm, bir ürünün nasıl ve kim tarafından yapıldığına dair bilgiyi ortadan kaldırıyor: "Bir salata yediğimiz zaman piyasa, onu toplayan göçmen işçilerle ilgili bilgileri sistematik olarak siliyor".[8]

Sosyalizm

Sosyalizm çoğu zaman şirketlerin tek bir kuruma olan ortak mülkiyetini ve planlı bir ekonomiyi ima eder, ancak doğası gereği çoğulcu bir ideoloji olarak diğer yandan her ikisinin de temel özellikler olup olmadığı tartışılır.[9] PostCapitalism: A Guide to Our Future adlı kitabında Paul Mason, merkezi planlama yapmanın günümüzün ileri teknolojisinde bile tam gerçekçi bir merkezi planlamanın gerçekleştirilemez olduğunu savunuyor.[3]

Birleşik Krallık siyasetinde Jeremy Corbyn ve İşçi Partisi'nin bazı kesimleri bu 'post-kapitalist' eğilimi benimsedi.[10][11]

Permakültür

Permakültür, ortak yaratıcısı olan Bill Mollison tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır: "Doğal ekosistemlerin çeşitliliği, istikrarı ve direncine sahip olan, tarımsal üretken sistemlerin bilinçli tasarımı ve sürdürülmesi".[12]

PROUT

Aşamalı kullanım teorisi (PROUT), 1959'da Hint filozof ve manevi lider Prabhat Ranjan Sarkar tarafından oluşturulan sosyoekonomik ve politik bir felsefedir. PROUT ekonominin büyük bir oranda merkezileşmesini içermektedir. Ekonomik demokrasi, kooperatiflerin gelişimi, toplumun tüm üyelerine beş temel ihtiyacın sağlanması: yiyecek, giyim, barınma, eğitim ve tıbbi bakım. Teknolojik gelişme ve tüketimin sınırlandırılması yoluyla çevrede oluşan sorunlarının sistematik bir çözümü olarak görülmektedir.[13]

Küçülme ve Moden Para Teorisi

Ekonomik antropolog Jason Hickel'e göre, Modern Para Teorisi, "büyüme sonrası, kapitalizm sonrası ekonomiye" geçişte küçülme hareketini güçlendirebilir. Bu amaçla, "devletin para birimini ihraç eden rolü" gücünden, ekonomiyi doğal dünyayla tekrar bir denge haline getirmek ve aynı zamanda yüksek kalitede evrensel temel hizmetler sağlayarak ekonomik eşitsizliği azaltmak için bunun kullanılabileceğini öne sürmektedir. Fosil yakıtların kısa sürede tamamen ortadan kaldırılabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan altyapı yatırımlarının hızla geliştirilmesinin ve uygulamaya konulmasını, kamu hizmetleri sektöründe metadan arındırılmış, toplumsal açıdan faydalı işler yaparak geçinmeye yetecek ücretle haftada 30 saat kamuda iş garantisi sağlanması ve ayrıca Yenilenebilir enerji geliştirme ve ekosistem restorasyonunda faydalı çalışmalar yapması konusunda kullanışlı olacağı düşünülmektedir. Hickel, haftada 30 saat ile geçinmeye yetecek ücret sağlamanın, oluşan geliri sermayeden emeğe kaydırmanın ek avantajına da sahip olduğunu belirtiyor. Ayrıca vergilendirmenin " kaynak ve enerji kullanımını hedef seviyelere indirmek için talebi azaltmak" ve özellikle zenginlerin satın alma gücünü azaltmak yolunda kullanılabileceğini de eklemektedir.[14]

Post-Kapitalizm'in İtici Gücü Olarak Teknoloji

Otomasyon

İşsizliğin bir nedeni olarak görülen teknolojik değişim, tarihsel olarak insan emeğine olan ihtiyacı azaltan 'mekanik kas' makinelerinden kaynaklanmıştır. Nasıl ki modern arabaların icat edilmesiyle atların ulaşım ve diğer işlerde kullanılması yavaş yavaş ortadan kalktıysa, tarih boyunca bu konuda insanların işleri de etkilendi. Teknolojik işsizliğin modern bir örneği olarak perakende kasiyerinin yerini self-servis market kasaların almasıdır gösterilebilmektedir. Oxford Profesörleri Carl Benedikt Frey ve Michael Osborne, ABD'deki işlerin %47'sinin otomasyon dolayısıyla işsizliğe yol açacağı riskiyle karşı karşıya olduğunu tahmin ederken, "yapay zeka" süreçlerinin veya "beyin emeğinin" icadı ve geliştirilmesinin işleri benzeri görülmemiş bir ölçekte tehdit ettiği düşünülüyor.[15]

Bilgi Teknolojisi

Son yıllarda bilgi teknolojisinin meydana getirdiği büyük değişiklikler nedeniyle post-kapitalizmin mümkün olduğu söylenmektedir. Bu değişiklikler iş ile boş zaman arasındaki sınırları iyice bulanıklaştırdı ve iş-ücret arasındaki ilişkiyi gevşetti. Önemli ölçüde bilgi, piyasanın ücretleri doğru bir şekilde oluşturma yeteneğini aşındırmaktadır. Bilgi bol miktarda bulunur ve bilgi ürünleri serbestçe kopyalanabilir durumda olmasıyla birlikte müzik, yazılım veya veritabanları gibi ürünlerin bir üretim maliyeti vardır. Bu tür işler bir kez yapıldıktan sonra sonsuza kadar kopyalanabilirler. Kapitalizmin normal fiyat mekanizması geçerli olursa, esasen yeniden üretim maliyeti olmayan her malın fiyatı sıfıra doğru düşecektir.[16] Bu şeylerin kıtlığı, bilgiyi kıt ve ticari tutmak için dev teknoloji şirketleri şeklinde tekeller geliştirerek buna karşı koymaya çalışan modellerde başka bir sorundur. Ancak dijital ekonomideki Linux, Firefox ve Vikipedi gibi birçok önemli ürün artık ücretsiz ve açık kaynaktır.[17]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Drucker, Peter F. (1993). Post-Capitalist Society. HarperInformation. ISBN 978-0-7506-0921-0. 19 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 
  2. ^ Schwartz, Peter (1 Mart 1993). "Post-Capitalist". WIRED. 15 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2016. 
  3. ^ a b Mason, Paul (2015). PostCapitalism: A Guide to our Future. Allen Lane. ISBN 9781846147388. 
  4. ^ Srnicek, Nick; Williams, Alex. Inventing the Future: Postcapitalism and a World Without Work. Verso Books. pp. 103–104. 9781784780968
  5. ^ Heinlein, Robert (2003). For Us, The Living. Scribner. ss. 233. ISBN 978-0-7432-5998-9. 
  6. ^ Schweickart, David (2002). After Capitalism. Rowman & Littlefield Publishers, Inc. ss. 22-23. ISBN 978-0-7425-1299-3. 
  7. ^ Hahnel, Robert (2012). Of the People, By the People: The Case for a Participatory Economy. AK Press Distribution. ISBN 978-0983059769. 
  8. ^ Albert, Michael; Hahnel, Robin. "Participatory Planning" (PDF). 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Mart 2016. 
  9. ^ Wright, Tony (1986) Socialisms: theories and practices. Oxford, UK: Oxford University Press. 9780192191885.
  10. ^ Pitts, F. and Dinerstein, A. (2017). Corbynism's conveyor belt of ideas: Postcapitalism and the politics of social reproduction. Capital & Class, 41(3), pp. 423-434.
  11. ^ Peck, Tom (30 Ağustos 2016). "Jeremy Corbyn promises to 'rebuild Britain' with digital manifesto". Independent. 6 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2018. 
  12. ^ "What is Permaculture ?". The Permaculture Research Institute (İngilizce). 6 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2021. 
  13. ^ Sarkar, Prabhat (1992). Proutist economics - Discourses on economic liberation. India: Ananda Marga. ISBN 978-81-7252-003-8.
  14. ^ Hickel, Jason (23 Eylül 2020). "Degrowth and MMT: a thought experiment". jasonhickel.org. 27 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2023. MMT proposals align elegantly with one of degrowth’s key observations, namely, that if growthism depends on the perpetual creation of artificial scarcity, then by reversing artificial scarcity – by providing public abundance – we can dismantle the growth imperative. As Giorgos Kallis has put it, “capitalism cannot survive under conditions of abundance”. MMT provides an opportunity for us to create a post-growth, post-capitalist economy. 
  15. ^ Frey, Carl Benedikt; Osborne, Michael A (1 Ocak 2017). "The future of employment: How susceptible are jobs to computerisation?". Technological Forecasting and Social Change. 114: 254-280. doi:10.1016/j.techfore.2016.08.019. ISSN 0040-1625. 
  16. ^ P. Mason (17 Temmuz 2015). "Three dynamics leading to post-capitalism". The Guardian. 23 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2017. 
  17. ^ Mason, Paul (17 Temmuz 2015). "The end of capitalism has begun". The Guardian. 15 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<i>Kapital</i> Karl Marxın bir eseri

Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili, Das Kapital veya Kapital, 1867, 1885 ve 1894 yıllarında üç cilt olarak yayınlanan, Karl Marx tarafından yazılmış, politik ekonomi eleştirisi ve tarihsel materyalizm teorisinin kurucu metinlerinden biridir. Marx'ın yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların ürünü olan bu metin, Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik iktisatçıların görüşlerini izleyerek, kendi ifadesiyle “modern toplumun ekonomik işleyiş yasasını ortaya koymak amacıyla” tarihsel materyalizm teorisini uygulayarak ortaya koymaya çalıştığı bir kapitalizm analizi ve eleştirisidir. Metnin ikinci ve üçüncü ciltleri, notlarını derleyen meslektaşı Friedrich Engels tarafından Marx'ın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kapital, sosyal bilimler alanında 1950'den önce yayımlanmış olan en çok atıf yapılmış kitaptır.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Anarko-kapitalizm</span> ekonomik teori ve politik felsefe

Anarko kapitalizm özel mülkiyet hakkına, iktidar müdahalesinin reddine ve temel toplumsal etkileşim mekanizması olarak rekabete dayalı serbest piyasanın savunusuna dayanan siyasal düşüncedir. Anarko-kapitalizm, özel mülkiyeti şu şartlarda meşru görür: bir emek ürünü ise, ticaret etkinliğinin bir sonucu ise veya hediye olarak elde edilmiş ise. Ekole göre, anarko kapitalist toplumda; serbest piyasa işleyişini, toplumsal kurumları, yasa uygulamalarını, güvenliği ve altyapıyı, devlet yerine kâr amaçlı rekabete dayalı şirketlerin, yardım derneklerinin veya gönüllülüğe dayanan birliklerin düzenlemesi öngörülür.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Proletarya</span> alt sosyal sınıf

Proletarya alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir. İlk olarak oğullarından başka malı olmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime iken, Karl Marx'tan sonra işçi sınıfını tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.

<i>Kapitalist Ötesi Toplum</i> (kitap)

Kapitalist Ötesi Toplum, Peter Drucker'ın 1993 tarihinde yayımlanan kitabı.

<span class="mw-page-title-main">Antikapitalizm</span>

Antikapitalizm ya da kapitalizm karşıtlığı, bugüne kadar genel veya özel bir isim almamışsa da, genellikle sosyalist ya da anarşist politik görüşlü insanların istediği düzen biçiminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kapitalist üretim biçimi</span> Marksist teori

Kapitalist üretim biçimi, Marksist ekonomik söylemde 18. yüzyılın sonunda Batı Avrupa'da hızlıca büyüyen kapitalist toplumların sosyoekonomik temelini ifade eder, bu üretim tarzı daha sonra Batı Avrupa'yı da aşarak dünyaya yayılmıştır. Karakteristik özelliği özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olması; dağılımın ve değişiminin ana olarak piyasa ekonomisine dayanmasıdır. Sermaye sahibi hakim sınıf burjuva olarak ifade edilirken belirli bir ücret için emek gücünü satan sayıca çok, fakat hakimiyet kuramamış sınıfa da geniş anlamda proletarya denir.

<span class="mw-page-title-main">Daniel Bell</span>

Daniel Bell, Amerikalı sosyolog. New York doğumlu olan Daniel Bell, New York City College'de ve Columbia Üniversitesi'nde öğrenim görmüştür. Gazetecilik de yapan Bell, Chicago Üniversitesi'nde asistanlık yaparak başladığı akademik kariyerine, Columbia ve Harvard Üniversitesi'nde sosyal bilimler profesörü olarak devam etmiştir. Bell'in çalışmaları sosyolojiye, özellikle de toplumsal değişme, modernite, kapitalizmin gelişimi ve Batı kültürünün çalışmaları konularında önemli katkılar sağlamıştır. Kitapları arasında İdeolojinin Sonu, Sanayi Sonrası Toplumun Gelişi', Kapitalizmin Kültürel Çelişkileri yer almaktadır.

Karma ekonomi, kamu hizmetleri, güvenlik, askeriye, refah ve eğitim gibi hem özel işletmeleri hem de kamulaştırılmış devlet hizmetlerini kabul eden bir ekonomik sistemdir. Karma ekonomi aynı zamanda halkı, çevreyi veya devletin çıkarlarını korumaya yönelik bir tür düzenlemeyi de teşvik eder.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">İslam ekonomisi</span>

İslam ekonomisi ya da İslamî ekonomi, Müslüman bilim insanları tarafından "İslam din ve gelenekleri ile uyumlu bir ekonomik düzeni teşvik olarak" tanımlanır. İslamda insan mutlak anlamda özgür değildir. Dolayısıyla insan, diğer alanlarda olduğu gibi ekonomiyle ilgili faaliyetlerinde de Allah’ın koyduğu sınırlara uymak zorundadır. İslam faizi ve gararı, kumarı ve ticarette aldatmayı yasaklar. Belli miktarda (nisab) zenginlerden mallarının bir kısmını fakirlere zekât olarak vermeyi zorunlu kılar. Faiz ve gararın yasaklanması ile parası olanın çalışmadan para kazanması engellenmiş ve kazanç emeğe dayalı hale getirilmiştir. Duran paradan zekat alınması ile de paranın durağan durması engellenerek yatırım teşvik edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

Ekonomik demokrasi, karar alma gücünü kurumsal yöneticilerden ve kurumsal hissedarlardan çalışanlara, müşterilere, tedarikçilere ve daha geniş halk kitlesini içeren bir kamu paydaşları grubuna kaydırmayı öneren sosyoekonomik bir felsefedir. Savunucuların çoğu, modern mülkiyet ilişkilerinin maliyetleri dışsalladığını, genel refahı özel kâra tabi kıldığını ve yönetimin ekonomik politika kararlarında demokratik yaklaşımı reddettiğini iddia ediyor. Bu ahlaki endişelere ek olarak, ekonomik demokrasi, kapitalizmin doğasında var olan efektif talep boşluğunu telafi edebileceği gibi pratik iddialarda bulunur.

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

<span class="mw-page-title-main">Otoriter kapitalizm</span>

Otoriter kapitalizm, veya liberal olmayan kapitalizm, otoriter bir hükümetin yanında kapitalist piyasa ekonomisinin var olduğu bir ekonomik sistemdir. Devletin ticari faaliyeti üstlendiği bir sistem olan devlet kapitalizmi ile bağlantılı ve örtüşen otoriter kapitalizm, özel mülkiyeti ve piyasa güçlerinin işleyişini muhalefetin baskılanması, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve seçimlerin olmaması ya da tek bir baskın siyasi partinin bulunduğu bir seçim sistemi ile birleştirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist üretim biçimi</span>

Sosyalist üretim biçimi veya basitçe (Marksist) sosyalizm veya Karl Marx ve Friedrich Engels'in komünizm ve sosyalizm terimlerini birbirinin yerine kullandığı şekliyle komünizm, ekonomik gelişmenin belirli bir tarihsel aşaması ve ona karşılık gelen toplumsal ilişkiler dizisi olarak tanımlanmaktadır. Marksist teorinin içindeki tarihsel materyalizm şemasında kapitalizmden ortaya çıkmaktadırlar. Sosyalizmin Marksist tanımı kullanım değeri için üretimdir, dolayısıyla değer yasası artık ekonomik faaliyeti yönlendirmemektedir. Kullanım amaçlı Marksist üretim, bilinçli ekonomik planlama yoluyla koordine edilmektedir. Marx'a göre ürünlerin dağıtımı " Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre " ilkesine dayanmaktadır; Sovyet modelleri genellikle ürünleri " herkese katkısına göre " ilkesine dayalı olarak dağıtmaktaydı. Sosyalizmin toplumsal ilişkileri, alt sınıf proletaryanın üretim araçlarını, ya kooperatif işletmeleri, devlet mülkiyeti ya da özel zanaat araçları ve işçi özyönetimi yoluyla etkin bir şekilde kontrol etmesiyle karakterize edilmektedir. Oluşturulan artı değer işçi sınıfına ve dolayısıyla bir bütün olarak topluma uygun bir şekilde daha önceden belirlenen yöntemle paylaştırılmaktadır.

Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyetine dayalı bir ekonomik sistemdir. Genellikle kârın, serbest ticaretin, sermaye birikiminin, gönüllü mübadelenin, ücretli emeğin vb. ahlaki açıdan meşru olduğu anlamına gelir. Ortaya çıkışı, gelişimi ve yayılması kapsamlı araştırma ve tartışmaların konusudur. Tartışmalar bazen temel tarihsel verilerin başlıca sorulara nasıl dayanacağı üzerine odaklanmaktadır. Temel tartışma parametreleri arasında şunlar yer almaktır: kapitalizmin ne ölçüde doğal olduğu, ne ölçüde belirli tarihsel koşullardan kaynaklandığı; kökenlerinin kentlerde ve ticarette mi yoksa kırsal mülkiyet ilişkilerinde mi yattığı; sınıf çatışmasının rolü; devletin rolü; kapitalizmin ne ölçüde Avrupa'ya özgü bir yenilik olduğu; Avrupa emperyalizme ilişkisi; teknolojik değişimin kapitalizmin itici gücü mü yoksa yalnızca ikincil bir yan ürünü mü olduğu; ve insan toplumlarını örgütlemenin en faydalı yolu olup olmadığı mı?

Marksist sınıf teorisi, bireyin sınıf hiyerarşisi içindeki konumunun üretim sürecindeki rolü tarafından belirlendiğini ileri sürer ve siyasi ideolojik bilincin sınıf konumu tarafından belirlendiğini savunur. Bir sınıf, otak ekonomik çıkarları paylaşan, bu çıkarların bilincinde olan ve bu çıkarları ilerletmek için kolektif eylemde bulunan kişilerdir. Marksist sınıf teorisi içinde, üretim sürecinin yapısı sınıf inşasının temelini oluşturur.