
Neptün, Güneş Sistemi'nin sekizinci, Güneş'e en uzak ve katı yüzeyi bulunmayan gezegenidir. Gaz gezegenler sınıfında yer alan Neptün, Jüpiter ve Satürn'e kıyasla farklı yapısından ötürü buz devi olarak da sınıflandırılır. Güneş sisteminin Uranüs ile beraber en soğuk iki gezegeninden biridir. Katı yüzeye sahip olmamakla birlikte gezegenin dış katmanı genel olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. İç katmanında ise gezegenin kütlesinin çoğu kayalık bir çekirdeğin üzerindeki sıcak ve yoğun maddelerden oluşur. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, Güneş Sistemi'nde çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'dan 17 kat fazla kütlesiyle, ikizi sayılabilecek Uranüs'ten biraz daha büyük ve daha yoğundur. Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir.

Uranüs, Güneş'e yakınlık bakımından yedinci gezegendir. Gazlı, camgöbeği renginde bir buz devidir. Gezegenin büyük bir kısmı, astronominin "buz" ya da uçucu maddeler olarak adlandırdığı maddenin süperkritik fazındaki su, amonyak ve metandan oluşur. Gezegenin atmosferi karmaşık katmanlı bir bulut yapısına sahiptir ve tüm Güneş Sistemi gezegenleri arasında 49 K ile en düşük minimum sıcaklığa sahiptir. Gezegenin 82,23°'lik belirgin bir eksenel eğimi ve 17 saat 14 dakikalık bir geriye dönüş periyodu vardır. Bu, Güneş etrafındaki 84 Dünya yıllık bir yörünge döneminde kutuplarının yaklaşık 42 yıl sürekli güneş ışığı aldığı ve ardından 42 yıl sürekli karanlık olduğu anlamına gelir.

Triton, Neptün gezegeninin en büyük doğal uydusudur. 10 Ekim 1846'da İngiliz gök bilimci William Lassell tarafından keşfedilen ilk Neptün uydusuydu. Güneş Sistemi'nde, gezegeninin tersi yönünde bir yörüngeye sahip tek büyük uydudur. Ters yön yörüngesi ve Plüton'a benzer kompozisyonu nedeniyle Kuiper kuşağından yakalanan bir cüce gezegen olduğu düşünülmektedir.

Oberon, Uranüs'ün önemli uydularının en dışta olanıdır. Ortalama 760 km çapıyla Uranüs'ün ikinci en büyük uydusudur. 1787 yılında William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Adı William Shakespeare'in A Midsummer Night's Dream adlı oyununda perilerin kralı olan Oberon'dan gelir. Oberon'un yörüngesi kısmen Uranüs'ün Manyotosferinde bulunmaktadır.Dış yüzeyi ile çekirdek arasındaki sınırda Sıvı su tabakası mevcut olabilir. Dış yüzeyinde çok sayıda çarpma kraterleri bulunur, yaklaşık olarak 210 kilometre çapında çarpma kraterlerinin olduğu düşünülüyor.

Uranüs, güneş sisteminin yedinci gezegenidir ve bilinen 28 doğal uydusu vardır. Bu uydulara William Shakespeare ve Alexander Pope'un eserlerindeki karakterlerin isimleri verilmiştir. Titania ve Oberon adı verilen ilk iki uydu 1787 yılında İngiliz astronom William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Bu keşifleri 1851 yılında William Lassell tarafından ve 1948 yılında Gerard Kuiper (Miranda) tarafından keşfedilen üç hidrostatik dengeye sahip uydu izlemiştir. Bu beş uydu gezegensel kütleye sahiptir ama güneşin etrafında dönmedikleri için cüce gezegen kategorisine alınmazlar. Kalan uydular 1985 sonrasında Voyager 2 uzay aracı ve dünya merkezli teleskoplar tarafından keşfedilmiştir.

Despina, Neptün'ün üçüncü en yakın iç uydusudur. Adını Yunan mitolojisindeki Poseidon ve Demeter'in kızı olan nemf Despoina'dan almıştır.

Ophelia Uranüs'ün düzensiz bir uydusudur. Voyager 2 tarafından 20 Ocak 1986'da çekilen görüntülerden keşfedildi ve geçici olarak S/1986 U8 olarak adlandırıldı. Hubble Uzay Teleskobu 2003 yılında düzeltilinceye kadar görülmedi. Ophelia adını, William Shakespeare'in Hamlet oyunundaki Polonius'un kızı Ophelia'dan aldı. Ayrıca Uranüs VII olarak adlandırılmıştır.

Bianca Uranüs'ün iç uydularından biridir. 23 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntüler sayesinde keşfedildi ve geçici olarak S/1986 U 9 olarak adlandırıldı. Daha sonra uyduya, Shakespeare'in Hırçın Kız adlı oyunundaki Katherine'in kız kardeşinin ismi verilmiştir. Ayrıca Uranüs VIII olarak da bilinir.

Galatea Neptün'ün en büyük beşinci uydusudur 152 km'lik ene sahiptir ve geçici adı S/1989 N4 idir. Neptün VI olarak da bilinir ve gezegen etrafında 13 saatte bir dolanır. 1989'da keşfedilmiştir ve düzensiz bir şekle sahiptir.

Naiad, Neptün'ün en içteki uydusu ve gezegenin merkezinden 48.224 km uzaklıktaki uydularla herhangi bir gaz devinin merkezine en yakın olanıdır. Adını Yunan mitolojisinin naiadlarından almıştır. Uydu, kütle çekimsel etkiyle Neptün'e kilitlidir ve yedi saat dört dakikanın biraz altında, Güneş Sistemindeki bir gezegensel uydunun en kısa yörünge zamanına sahiptir.

Thalassa, Neptün'ün en içteki ikinci uydusudur. Thalassa, Yunan mitolojisinde Aether ve Hemera'nın kızı olan deniz tanrıçası Thalassa'nın adını almıştır. "Thalassa", aynı zamanda "deniz" anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

Rosalind, Uranüs'ün iç uydularından biridir. 13 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedilmiş ve geçici olarak S/1986 U 4 adı verilmiştir. William Shakespeare'in Size Nasıl Geliyorsa adlı oyununda sürgüne gönderilen Dük'ün kızı olan Rosalind'in adını almıştır.

Stephano, Uranüs'ün ters yön yörüngeye sahip düzensiz uydusudur. 18 Temmuz 1999'da Brett J. Gladman, Matthew J. Holman, John J. Kavelaars, Jean-Marc Petit ve Hans Scholl tarafından Hawaii adasındaki Mauna Kea Gözlemevi'nde Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu kullanılarak keşfedildi ve geçici olarak S/1999 U 2 adı verildi. Prospero ve Setebos da aynı anda keşfedilmiştir.
Trinculo, Uranüs'ün düzensiz uydularından biridir ve geçici adı S/2001 U1 idir, ayrıca Uranüs XXI olarak da bilinir. 1986 yılında Matthew J. Holman tarafından keşfedilmiştir. Adını William Shakespeare'in The Tempest oyunundan alır.

Plüton'un jeolojisi Plüton yüzeyi, kabuğu ve iç yapısının karakteristiklerinden meydana gelir. Dünya'dan Plüton'un mesafesi fazla olduğundan cüce gezegeni Dünya'dan derinlemesine incelemek zordur. Bu sebeple Plüton ile ilgili birçok detay, New Horizons'un Plüton Sistemi içinden geçmesiyle 14 Temmuz 2015 ve sonrasına kadar bilinemedi.

Astronomide düzensiz uydu veya düzensiz doğal uydu, uzak, eğik ve genellikle dış merkezli, ters yön yörünge izleyen bir doğal uydudur. Bunlar, oluşumunu yörüngelerinde gerçekleştiren düzenli uydulardan farklı olarak ana gezegenleri tarafından yakalanmışlardır. Düzensiz uydular, genellikle benzer şekilde düzensiz yörüngelere sahip olan fakat sonunda uzaklaşarak ayrılacak olan geçici uyduların aksine sabit bir yörüngeye sahiptir. Terim, şekle atıfta bulunmaz; örneğin Triton yuvarlak bir uydudur, fakat yörüngesi nedeniyle düzensiz olarak kabul edilir.

Uranüs gezegeni Satürn, Jüpiter ve Neptün gibi diğer gaz devleri gibi halkalara sahiptir. Uranüs'ün halkaları 10 Mart 1977 tarihinde James L. Elliot, Edward W. Dunham ve Jessica Mink tarafından keşfedilmiştir. Ancak 200 yıl önce 1789'da William Herschel de halkaları gözlemlemiş olup bazı modern astronomlar tarafından şüpheyle karşılanmıştır.

Neptün, beş ana halkadan oluşan bir sisteme sahiptir. Başta "yaylar" olarak adlandırılan halkalar, 22 Temmuz 1984'te Patrice Bouchet, Reinhold Häfner ve Jean Manfroid'dan oluşan ekip tarafından Şili'deki La Silla Gözlemevi'nde ve William Hubbard liderliğindeki bir program kapsamında F. Vilas ve L. R. Elicer tarafından Cerro Tololo Amerikan Gözlemevi'nde keşfedildi. Halkalar, 1989'da Voyager 2 uzay aracı tarafından fotoğraflandı. Halkaların en yoğun kısımları, Satürn'ün ana halkalarının yoğunluğu nispeten az kısımlarıyla karşılaştırılabilir; ancak Neptün'ün halka sisteminin çoğu görece zayıf, soluk ve tozlu olup Jüpiter'in halkalarına daha çok benzemektedir. Neptün'ün halkalarına, gezegenle ilgili önemli çalışmalara katkıda bulunan gök bilimcilerin adları verilmiştir: Galle, Le Verrier, Lassell, Arago ve Adams. Neptün, uydularından Galatea'nın yörüngesine denk gelen ve isim verilmemiş soluk bir halkaya daha sahiptir. Diğer üç uydusu olan Naiad, Thalassa ve Despina halkalar arasındaki yörüngelerde dönmektedirler.

Çoban uydu, gezegen halkası malzemesindeki bir boşluğu temizleyen veya parçacıkları içerdiği bir halka içinde tutan küçük bir doğal uydudur. Bu isim, çoban olarak halka parçacıklarının "sürüsünü" sınırlandırmalarının bir sonucudur.
İç uydu ya da iç doğal uydu, astronomide ana gezegenin büyük doğal uydularından daha iç kısımda, düşük eğimli ters yönlü bir yörünge izleyen doğal uydu anlamına gelir. Genellikle ana gezegenin oluşumuyla aynı zamanda kendi yerlerinde oluştukları düşünülür. Neptün'ün uyduları bu konuda bir istisnadır, çünkü büyük uydu Triton'un yakalanmasından sonra bozulan orijinal cisimlerin parçalarının yeniden bir araya gelmesinden oluşmuş olmaları muhtemeldir. İç uydular ana gezegene yakınlıkları, kısa yörünge periyotları, düşük kütleleri, küçük boyutları ve düzensiz şekilleri ile diğer olağan uydulardan ayrılırlar.