İçeriğe atla

Portal ven

Portal ven ve kendisine dökülen venler maviyle gösterilmekte

Portal ven veya hepatik portal ven, karındaki gastrointestinal kanal (sindirim sistemi), pankreas, dalak ve safra kesesinden kanı karaciğere taşıyan damar. Halihazırda dokulardan geçmiş olan kanın oksijen içeriği nispeten azdır; ancak sindirim sisteminden kana karışan sindirilmiş besin maddeleri açısından zengindir.[1] Bu süreçte kana karışan toksinler de kanda olabilir.

Portal ven karaciğere gelen kanın yaklaşık %75'ini taşır, geri kalan %25 hepatik arterden gelir. Son dallarındaki kan hepatik arter kanıyla karışıp karaciğerin kılcal damarları olan sinüzoidlere girer. Kan daha sonra hepatik ven aracılığıyla inferior vena kavaya taşınır.[2]

L2 (ikinci bel omuru) seviyesinde, pankreasın boynunun arkasında splenik ven ve superior mezenterik venin birleşmesiyle oluşur. Sonrasında karaciğere doğru yükselen portal ven, oniki parmak bağırsağının üst kısmının arkasından (posterior) geçer ve küçük omentumun sağ ucunda yer alır. Burada sağındaki safra yolu ve solundaki hepatik arterle beraber portal triadın parçası olarak yoluna devam eder. Ciğer dokusuna girmeden sağ ve sol dallara bölünür. Portal vene dökülen diğer toplardamarlar arasında mideden sağ gastrik ven ve sol gastrik ven, safra kesesinden sistik ven ve paraumblikal venler bulunur.[3]

Portal vende yüksek kan basıncına portal hipertansiyon adı verilir ve özellikle sirozda ciddi bir sonuç olarak kendini gösterir. Belirtileri arasında asit (periton boşluğunda sıvı birikmesi), yemek borusu varisi, caput medusae bulunur.

Kaynakça

  1. ^ "Portal vein". Encyclopaedia Britannica. 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  2. ^ "Architecture of the Liver and Biliary Tract". Colorado State Üniversitesi. 23 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  3. ^ Drake, Richard L.; Vogl, A. Wayne; Mitchell, Adam M.W. (2010). Gray's Anatomy for Students, Second Edition. Elsevier. s. 337. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Kolesterol</span> kan plazmasında taşınan bir tür sterol

Kolesterol, hayvanların vücut dokularındaki hücre zarlarında bulunan ve kan plazmasında taşınan bir sterol, yani bir steroid ve alkol birleşimidir. Daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur. İlk defa 1754'te safra taşlarında kolesterol bulunduğu için bu maddenin ismi Yunanca chole- (safra) ve steros (katı) sözcükleri ile kimyadaki -ol ekinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Atardamar</span> Kanı kalpten alıp organlara götüren yani uzaklaştıran damarlar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">İnce bağırsak</span> Gastrointestinal sistemde yer alan bir organ

İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Oniki parmak bağırsağı</span> İnce bağırsağın ilk bölümü

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kan damarı</span> Kanı taşıyan dolaşım sisteminin tübüler yapısı

Kan damarları dolaşım sisteminin organlarındandır. Görevleri kanı vücudun bölümlerine taşımak olan kan damarlarının farklı türleri vardır. Temel kan damarı tipleri atardamarlar (arter) ve toplardamarlardır (ven). Atardamarlar kanı kalpten alıp vücudun farklı bölümlerine taşırken, toplardamarlar vücudun farklı bölümlerinden kanı kalbe taşırlar. Bununla birlikte iki istisna mevcuttur: pulmoner arter kirli kan, pulmoner ven ise temiz kan taşır. Vücuttaki en büyük damar kanın kendisi aracılığıyla tüm vücuda doğru pompalandığı aort atardamarıdır. Vücutta bulunan her organın en az bir tane temiz kanı kalpten getiren ve birden fazla kirli kanı kalbe götüren damarı vardır. İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 100 km kadardır.

<span class="mw-page-title-main">Koroner dolaşım</span> kalp kasının kan damarlarında (miyokard) kan dolaşımı​

Koroner dolaşım, kalp kası'nı (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımı'dır. Koroner arterler kalp kasına oksijenli kan sağlar. Toplardamarlar oksijeni alındıktan sonra kanı boşaltır. Vücudun geri kalanı ve özellikle de beyin, en ufak bir kesinti dışında sürekli olarak oksijenli kana ihtiyaç duyduğundan kalbin sürekli çalışması gereklidir. Dolayısıyla dolaşımı sadece kendi dokuları için değil tüm vücut için, hatta beynin bilinç düzeyi için de an be an büyük önem taşır.

<span class="mw-page-title-main">Sistemik dolaşım</span>

Sistemik dolaşım, oksijenli kanı kalpten vücuda götürür ve dönüşte kirli kanı kalbe taşır. Dolaşım sisteminin bir parçasıdır. Dolaşımın fizyolojik teorisi ilk olarak William Harvey tarafından 1628'de tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Safra yolu</span>

Safra yolları, içerisinde safra taşınan kanallar dizisi. Bu kanallar safrayı karaciğerden oniki parmak bağırsağına taşır; on iki parmak bağırsağı yerine bu kanallarla karaciğerden safra kesesine taşınabilir, sonrasında buradan yine safra yolu aracılığıyla on iki parmak bağırsağına aktarılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hepatik kanal</span> safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçası

Ana veya ortak hepatik kanal, safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçasıdır. Latince ductus hepaticus communis ismiyle de bilinen ortak hepatik kanal, safra kesesinden gelen sistik kanala bağlanarak ortak (ana) safra kanalını oluşturur. Kanal genellikle 6–8 cm uzunluğundadır.

<span class="mw-page-title-main">Sistik ven</span>

Sistik ven, safra kesesinden kanı alan ve sistik kanal ile birlikte yan yana giderek portal venin sağ dalında sonlanan bir toplardamardır. Sistik ven genellikle bulunmayan bir yapıdır ve bulunmadığı takdirde safra kesesi, yatağındaki küçük damarlar yoluyla kanı doğrudan karaciğer parankimi ile drene eder.

<span class="mw-page-title-main">Safra sistemi</span> Organ sistemi

Safra ağacı ya da safra sistemi, karaciğeri, safra kesesini ve safra yollarını kapsayan bir sistemdir. Safra, su, elektrolitler, safra asitleri, kolesterol, fosfolipitler ve konjuge bilirubinden oluşur. Bu bileşenlerden bazıları hepatositler tarafından sentezlenir, geri kalanlar ise kan yolu ile karaciğere alınır.

<span class="mw-page-title-main">Sistik arter</span> Damar yolu

Sistik arter, safra kesesi ve sistik kanala oksijenli kanı sağlayan atardamardır.

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer segmenti</span>

Karaciğer anatomisinde yaygın olarak kullanılan Couinaud sisteminde, fonksiyonel loblar, ana portal venin çatallanma yoluyla çapraz bir düzleme dayalı toplam sekiz segmente bölünmüştür. Sistem ismini, Claude Couinaud'dan alır.

<span class="mw-page-title-main">Serebral dolaşım</span> beynin kan dolaşımı

Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Subklaviyan ven</span>

Subklaviyan ven vücudun her iki tarafında bulunan, üst ekstremitelerden venöz kanın kalbe taşınmasında rol oynayan büyük ve santral venlerden biridir. Sol subklaviyan venin lenfatik sistem ile direk bağlantısı vardır ve buradan kan dolaşımına lipid ve diğer yağ bileşikleri taşınır. Çapı kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ortalama 1–2 cm genişliğindedir.

Splanknik dolaşım ya da mezenterik dolaşım, gastrointestinal sistem, karaciğer, dalak ve pankreasın kanlanmasından oluşur. Kısmen seri halinde iki büyük kılcal yataktan oluşur. Küçük splanknik arter dalları kılcal yatakları besler ve daha sonra efferent venöz kan portal vene akar.