İçeriğe atla

Popülizm

%99 (halk) %1'e (elit) karşı söylemiyle, uluslararası işgal hareketi popülist toplumsal hareketin bir örneğiydi.
Nolan Chart tarafından tanımlandığı gibi popülizm (ve totaliteryanizm) sol altta bulunur.

Popülizm veya halk çıkarcılığı, toplumdaki seçkin bir tabaka tarafından halkın çıkarlarının bastırıldığını ve engellediğini varsayan ve devlet organlarının bu seçkin tabakanın etkisinden çıkarılıp halkın yararına ve toplum olarak gelişmesi için kullanılması gerektiğini söyleyen siyasî bir felsefe veya söylem biçimi. Popülist söylem "sokaktaki insan"ın ekonomik ve sosyal çıkarlarını vurgulayarak, önyargılarını ve duygusal kırılmalarını kullanarak başarıya ulaşmayı amaçlar.[1] Popülist söylem, belirli bir ideolojiye bağlı değildir.[1] Nitekim, son yıllarda hem sol hem de sağ görüşlü liderlerin popülizme başvurduğu gözlemlenmiştir.[2]

Popülizmin karşıtı seçkinciliktir.

Popülist hareketlerin liderleri çoğunlukla büyük şirketlerin gücüne karşı koyacaklarını, “yozlaşmış” seçkinleri temizleyeceklerini ve “önceliği halka” vereceklerini söylerler. Popülizm genelde rejim karşıtı siyaseti içerdiği gibi özellikle sağ eğilimlerde milliyetçilik, jingoizm, ırkçılık veya köktendincilik ile birleşebilir.[2] Popülistlerin çoğu ya ülkenin belli bir yöresine ya da toplumun belli bir sınıfına (emekçi sınıf, orta direk veya köylüler/çiftçiler gibi) hitap eder. Kullandıkları söylem sıklıkla ikilik yaratma üzerinedir ve halkın çoğunluğunu temsil ettiklerini söylerler.

Tarihçe

Arjantin Devlet Başkanı Juan Perón'un peronizmi, popülist bir hareket olarak kabul edildi.

Popülizm ilk olarak 19. yüzyılda "tarımsal popülizm" şeklinde kendini göstermiştir.[3] ABD'de People's Movement (1890'lar, Halkın Hareketi), Rusya'da Narodnik (1860'lar, Halkçılar) ve Kanada'da Sosyal Kredi Hareketi (1930'lar) çiftçilerin çıkarlarını devlete karşı savunmuşlardır.[4] I. Dünya Savaşı'nı takiben bazı Doğu Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan Yeşil İsyan da tarımsal popülizm örneğidir.[4]

1930'lardan itibaren ırkçılık ve yabancı karşıtlığı üzerine kurulu bir sağ popülizm Avrupa'da yükselmiştir.[3] Önceki örneklerinin aksine, İtalya ve Almanya'da ortaya çıkan popülizm çiftçi ya da işçi sınıfı yerine orta sınıfa hitap etmiştir.[4] Faşizme evrilen bu milliyetçi popülizm hareketleri iktidara geldikten sonra halkın taleplerine cevap verme kaygısı duymamıştır.[4]

20. yüzyılın ortalarında Latin Amerika'da yükselen popülizm ise, elit ve askeri vesayete dayalı devlete karşı dar gelirli sınıfa seslenmiştir.[3] Oligarşiye karşı anti-emperyalist bir söylem kullanan bu sol popülizm, Brezilya'da Vargas, Meksika'da Cardenas ve Kolombiya'da Liberal Parti tarafından uygulanmıştır.[4]

Popülist yöntemler

Popülizm genel olarak sürer durumun radikal olarak eleştirilmesiyle kendini gösterir ama sağ eğilimli ya da sol eğilimli bir hareket olarak güçlü bir politik kimliği yoktur. Popülizm solcu, sağcı, hatta merkez eğilimli görünümler almıştır. Yakın geçmişte ABD'deki muhafazakâr politikacılar popülist bir söylem içine girmişlerdir, Amerikan halkına “güçlü avukat lobisine”, “liberal seçkinlere” ve “Hollywood seçkin tabakasına” karşı direnmelerini söylemişlerdir. Yine yakın geçmişte Amerikan “sol kanat” politikacıları giderek artan bir şekilde popülist söylemlere girmiştir. Normalin aksine, Amerikan liberalizmi büyük şirketlere karşı gelen bir politika izlemektedir ve bu şirketlerin kârı insanın önüne koyduğunu ve şirketin gereksinimine göre hükûmetin işleyişine müdahale edildiğini savunmaktadır. 2004 yılı başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı John Edwards’ın kullandığı “iki Amerika” deyimi oy verenlere yönelik popülist girişime bir örnektir.

Popülistler bazı politikacılar tarafından toplumda oldukça demokratik ve olumlu bir güç olarak görülmesine karşın, siyasetbilimdeki bazı önemli çalışmalarda popülist kitlesel hareketlerin gerçekçi olmadığını ve siyaset sahnesini kararsız bir ortama sürüklediği belirtilmektedir. Margaret Canovan bu iki karşıt görüşünde hatalı olduğunu savunmakta ve dünya çapında çağdaş popülizmi “tarımsal” ve “siyasal” olarak iki ana bölüme ve 7 alt sınıfa ayırmaktadır:

  • Tarımsal popülizm
    • Ticarî ürün yetiştiren ve köktenci ekonomik istekleri olan çiftçilerin hareketi, 19. yy. sonlarındaki “US People’s Party” gibi oluşumlar.
    • Geçim koşulları içim köylü hareketleri, I. Dünya Savaşı’nın sonrasında Doğu Avrupa’daki Doğu Avrupa Yeşil Ayaklanma milisleri gibi oluşumlar.
    • Ağır şartlarda çalışan çiftçi ve köylülerin koşullarını hüzünlü bir şekilde romantikleştiren entelektüellerin kurduğu köktenci tarımsal hareketler, Rus “narodniki” gibi.
  • Siyasal popülizm
    • Popülist demokrasi, halk oylamaları gibi reformlarla siyasi katılımcılığın artırılmasını savunmak gibi.
    • Politikacıların birleşik bir cephe kurmak ve çoğunluğu yakalamak için ideolojik olmayan “halka yönelik” söylemlerle yaptığı popülizm.
    • Gerici popülizm, George Wallace'ın beyazların büyüyen tepkisini kullanması gibi.
    • Popülist diktatörlük, Arjantin'de Juan Perón tarafından kurulduğu gibi.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Loğoğlu, Faruk (2 Nis 2017). "Popülizm nedir? Bizde nasıldır?". www.gazeteduvar.com.tr. 3 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2020. 
  2. ^ a b Canovan, Margaret. 1981. Populism. New York: Harcourt Brace Jovanovich. ISBN 0-15-173078-4; Kazin, Michael. 1995. The Populist Persuasion: An American History. New York: Basic Books. ISBN 0-465-03793-3, ISBN 0-8014-8558-4; Betz, Hans-Georg. 1994. Radical Right-wing Populism in Western Europe, New York: St. Martins Press. ISBN 0-312-08390-4, ISBN 0-312-12195-4
  3. ^ a b c Dizman, Ahmed Said (25 Ocak 2019). "Popülizm Nedir?". Perspektif. 10 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2020. 
  4. ^ a b c d e İslamoğlu, Mustafa; Murat Çetin. 2008 Küresel Krizi Sonrası Avrupa'da Yükselen Popülist Hareketler (PDF) (Tez). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 18 Eylül 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2020. 
  5. ^ Canovan, Margaret. 1981. Populism. New York: Harcourt Brace Jovanovich. ISBN 0-15-173078-4

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Solculuk</span> toplumsal eşitliği ve eşitlikçiliği destekleyen siyasi ideolojiler, politik duruş

Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.

<span class="mw-page-title-main">Liberal demokrasi</span> Siyasi ideoloji ve hükûmet biçimi

Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.

Narodnik, "halk" anlamına gelen narod (народ) sözcüğünden türemiştir. Narodnik Rus İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan sosyal-devrimci bir hareketti. Bu hareketin başlıca temsilcileri Aleksandr İvanoviç Herzen, Nikolay Gavriloviç Çernışevski ve Piyotr Lavroviç Lavrov'du. Kısa tanımı ile narodnik Çarlık Rusya'daki devrimci küçük-burjuva topluluğudur. Devrimi itici sınıfın değil, devrimcilerin (narodniklerin) gerçekleştirebileceğini savunmuşlardır.

Üçüncü görüş, II. Dünya Savaşı sırasında Batı Avrupa'da gelişmiş milliyetçi bir politik pozisyondur. Bir ırk veya millet içerisinde yer alan insanlar arasındaki sosyal adalet gibi konulara önem vermektedir. Üçüncü görüş genellikle aşırı milliyetçiliğe ve ırkçılığa varan örneklere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist Devrimci Parti</span>

Sosyalist Devrimci Parti veya SR'ler, 20. yüzyıl başlarında Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği'nde faaliyet gösteren siyasi partidir.

Merkez sağ, siyasi spektrumun sağında yer alırken merkeze daha yakındır. Merkez sağ partiler genellikle liberal demokrasiyi, kapitalizmi, piyasa ekonomisini, özel mülkiyet haklarını ve az ölçekte bir refah devletini destekler. Merkez sağ oluşumlar muhafazakârlığı ve ekonomik liberalizmi desteklerken sosyalizm ve komünizme karşı çıkarlar.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı sol</span> politik konum

Aşırı sol, radikal sol veya ekstrem sol siyasi yelpazenin solunda standart siyasi solun ötesinde olan politikalardır. Terimin tek ve tutarlı bir tanımı yoktur; bazı bilim insanları bunu sosyal demokrasinin daha solunu temsil ettiği şeklinde değerlendirirken diğerleri bunu komünist partilerin soluyla sınırlı tutar. Bazı durumlarda aşırı sol, bazı otoriterlik biçimleri, anarşizm, komünizm ve Marksizm ile ilişkilendirilmiş veya devrimci sosyalizm, buna ek olarak ilgili komünist ideolojileri veya anti-kapitalizm ve küreselleşme karşıtlığını savunan gruplar olarak karakterize edilmiştir. Aşırı sol terörizm, ideallerini demokratik süreçleri kullanmak yerine siyasi şiddet yoluyla gerçekleştirmeye çalışan aşırıcı, militan veya isyankar gruplardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı sağ</span> sağcı siyasette sağcılığın en yüksek biçimini gösteren politik konum

Aşırı sağ, radikal sağ ya da ekstrem sağ, sağcı siyasette sağcılığın en yüksek biçimini gösterir. Aşırı sağ siyaset, toplumsal hiyerarşiyi aşırı biçimde destekler; daha doğuştan bazı insanların aşağı, bazılarınınsa üstün olduğu gibi düşünceleri içinde barındırır. Belirli kişilerin ya da grupların ileri derecede üstünlüğünü destekler. Bu tip siyaset genel olarak otoriterdir ve radikal biçimde sol fikirlere karşıtlık içerir. Genellikle aşırı sağ terimi istenmeyen gruplara karşı göç ve uyum karşıtlığı duruşları, sosyokültürel boyutta baskı, milliyet ayrımcılığı; ırksal ve dinsel grupların kendilerini diğerlerinden üstün konuma getirecek tutumlar, küreselleşme karşıtlığı gibi görüşleri kapsamaktadır. Başka bir deyişle kavram aşırı milliyetçi, yabancı düşmanı, ırkçı, köktendinci özelliklerine sahip kişi ya da grupları tanımlamada kullanılır.

Halkçılık, narodnik ve popülizmden etkilenmiş, popülizm şeklinde değil demokrasilerin yoluyla Türkiye'den dünyaya çıkan düşüncedir. Halkçılık Beyannamesi ve Atatürk'ün Halkçılık ilkesi de bu görüşlerden etkilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Baasçılık</span> Pan-Arabist ve milliyetçi ideoloji

Baasçılık, ilerici bir devrimci hükûmet üzerinde öncü bir partinin liderliği aracılığıyla birleşik bir Arap devletinin gelişmesini ve yaratılmasını destekleyen bir Arap milliyetçiliği ideolojisidir. İdeoloji resmi olarak Suriyeli entelektüeller Mişel Eflak, Zeki el-Arsuzi ve Selahaddin el-Bitar'ın teorilerine dayanmaktadır. Modern çağın Baasçı liderleri arasında Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad yer almaktadır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Sol milliyetçilik, eşitliğe, halk egemenliğine ve self determinasyona dayalı bir milliyetçilik akımıdır. Kökleri Fransız Devrimi'ndeki jakobenizme dayanır. Sol milliyetçilik anti emperyalizmi benimser. Sol milliyetçilik, etnik milliyetçiliği ve faşizmi reddeder; buna rağmen sol milliyetçiliğin bazı minör formları tahammülsüzlük ve ırksal önyargıyı içerisinde barındırır.

Merkezcilik, toplumsal eşitliğin yanı sıra belirli bir sosyal hiyerarşinin kabul edilmesini veya desteklenmesini içeren siyasi bir bakış açısı veya duruştur. Bununla birlikte, merkezcilik, önemli ölçüde sağ veya sol yanlısı politika değişikliklerine karşı çıkar.

Sol popülizm, solculuğun ve popülizmin birleştiği bir siyasi ideolojidir. Söylemleri sıklıkla anti-elitist duyguların açığa çıkarılması, sisteme muhalefet ve "geniş halk kitleleri" adına konuşmaktır. Sol popülistlerin genellikle sahip oldukları fikirler antikapitalizm, sosyal adalet, pasifizm ve küreselleşme karşıtlığı iken sınıf bilinci ve sosyalist teoriler geleneksel sol partilerde olduğu kadar önemli değildir. Sol popülizmin eşitlikçi fikirlere dayandığı ve ötekileştirmeye karşı olduğu kabul edilir. Bazı sol popülist hareketler, sosyal demokrasinin içinde kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Sağ popülizm</span> sağ siyaset ile popülist söylem ve temaları birleştiren siyasi ideoloji

Sağ popülizm, sağ siyaseti popülist retorik ve temalarla birleştiren bir siyasi ideolojidir. Popülizm, politikacıların elitlerden ziyade sıradan insanlara hitap etmesi gerektiği fikridir. Sağ kanat popülistler genellikle düzene karşı konuşurlar ve halktan destek almak için elitizm karşıtı duyguları kullanırlar. Genellikle ülkelerinin kültürünü, kimliğini ve ekonomisini yabancılardan gelen tehditlere karşı savunurlar. Bu ideoloji sağcı siyaset, sosyal muhafazakârlık, ekonomik milliyetçilik ve mali muhafazakârlık ile ilişkilidir.

İşçi Siyonizmi ya da Sosyalist Siyonizm, Siyonist hareketin solcu kanadıdır. Yıllar boyunca, Siyonistler ve Siyonist kuruluşlar arasında en kayda değer eğilim olmuştur. Harekete mensup gruplar, kendilerini, Doğu ve Orta Avrupa’daki Yahudi işçi hareketlerinin Siyonist dilimi olarak gördüler ve birçok ülkede çok sayıda Yahudi üyeye sahip yerel birimler kurdular. Theodor Herzl tarafından kurulan ve Haim Wiezmann tarafından desteklenen Politik Siyonizm’in tersine, İşçi Siyonizmi, bir Yahudi devletinin, İngiltere, Almanya ve ya Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük devletlere yanaşıp yardım isteyerek basit bir şekilde kurulamayacağına inanıyordu. Aksine, İşçi Siyonistler, bir Yahudi devletinin ancak Yahudi işçi sınıfının gayretleriyle, İsrail topraklarına yerleşerek ve çalışarak kurulacağına inandılar. Yahudiler, kibbutz ve moşavlar ile ilerici bir Yahudi toplumu ve şehirli Yahudi proletaryasını kurmalıydılar.

İlliberal demokrasi veya kısmî demokrasi ya da “düşük yoğunluklu” demokrasi olarak da adlandırılır, rejim terimi olarak kullanılır. “boş demokrasi” ya da “hibrit rejim” anlamına gelir. İlliberal demokrasi terimini ilk kez siyaset bilimci yazar Fareed Zakaria 1997’de yazdığı “İlliberal Demokrasinin Yükselişi” makalesinde kullandı.

<span class="mw-page-title-main">At nalı teorisi</span>

At nalı teorisi ya da at nalı modeli, siyaset biliminde aşırı sol ve aşırı sağ ideolojilerin birbirlerinin tam zıttı değil, tam aksine oldukça benzer fikirler olduğunu savunan bir terimdir. At nalının sol ve sağ uçlarının birbirine yakın olması sebebiyle terimin isminde at nalı kullanılır. At nalının sol ucu aşırı solu temsil ederken, sağ ucu aşırı sağı temsil eder. Bu iki ideoloji, tam aksi uçlarda bulunmalarına rağmen aslında at nalı üzerinde birbirlerine oldukça yakın konumlardadır. Bu da aslında bu iki ideolojinin birbirinden çok da farklı olmadığının temsil edilmesini sağlar. Teorinin savunucuları, aşırı sol ve aşırı sağ arasında otoriterliğe veya totaliterliğe yönelme eğilimleri de dahil olmak üzere bir dizi benzerliğin bulunduğunu savunur. Teorinin çok sayıda savunucusu olmasına rağmen birçok eleştiri de almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bölünme (politika)</span>

Siyaset bilimi ve sosyolojide bölünme, bir toplumdaki vatandaşları farklı siyasi çıkarlara sahip kesimlere ayıran ve bu kesimler arasında siyasi çatışmaya neden olan tarihsel olarak belirlenmiş sosyal veya kültürel bir çizgidir. Sosyal veya kültürel bölünmeler bu şekilde siyasallaştıklarında siyasi bölünmeler haline gelirler. Bölünme teorisi, siyasi bölünmelerin ağırlıklı olarak bir ülkenin parti sistemini ve vatandaşların bireysel oy verme davranışlarını belirlediğini ve onları oy bloklarına böldüğünü savunur. Bu bloklar, benzer sosyo-ekonomik özelliklerle ayırt edilir, oy verir ve dünyayı benzer şekilde görür. Bireysel oy verme davranışları yerine toplu ve yapısal örüntülere odaklanması bakımından oy verme davranışına ilişkin diğer yaygın siyasi teorilerden ayrılmaktadır.